Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunun ardından Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve İYİ Parti, seçim sonuçlarına itirazlarını Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) iletti. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Muharrem Erkek, genel itiraz dilekçesini YSK'ye teslim etti. İYİ Parti de ayrıca YSK'ye itiraz başvurusunda bulundu.

CHP'nin itiraz gerekçeleri arasında, oy sayımında ve tutanaklarda usulsüzlükler, sandık kurulu görevlilerinin tarafsızlığına yönelik şüpheler ve geçersiz oyların sayımına ilişkin itirazlar yer alıyor. İYİ Parti de benzer gerekçelerle itirazda bulundu. Her iki parti de, seçim sonuçlarının şeffaf ve adil bir şekilde belirlenmesi gerektiğini vurguladı.

YSK'nin itirazları değerlendirme süreci devam ederken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, destekçilerine umutsuzluğa kapılmamaları çağrısında bulundu. Kılıçdaroğlu, “Asla umutsuzluğa kapılmayın. Mücadelemiz devam edecek” ifadelerini kullandı. Seçim sonuçlarının ardından ilk kez doğrudan açıklama yapan Kılıçdaroğlu, sonuçlara itiraz sürecinin takipçisi olacaklarını belirtti.

Seçim sonuçlarına göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan oyların %52,18'ini alarak yeniden Cumhurbaşkanı seçildi. Kemal Kılıçdaroğlu ise %47,82 oy oranında kaldı. Seçimlerin ardından muhalefet partileri, sonuçlara itiraz ederek hukuki süreci başlattı.

YSK'nin itirazları değerlendirmesi ve nihai kararını açıklaması bekleniyor. Bu süreç, seçim sonuçlarının kesinleşmesi ve Erdoğan'ın göreve başlaması için kritik önem taşıyor.

İstanbul'da taksiciler, Uber'e karşı bir araya gelerek korsan taksicilik olarak nitelendirdikleri uygulamaya karşı eylem düzenledi. Taksim Meydanı'nda toplanan taksiciler, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve hükümet yetkililerine seslenerek korsan taşımacılığa karşı daha etkili önlemler alınmasını istedi.

Eylemde konuşan Birleşik Taksiciler Derneği Başkanı Hüseyin Duman, Uber'in Türkiye'de yasal olmadığına dikkat çekerek, uygulamanın korsan taşımacılık yaptığını iddia etti. Duman, İstanbul'daki taksilerin yüzde 70'inin korsan çalıştığını ve bu durumun yasal taksicilerin gelirlerini ciddi şekilde düşürdüğünü belirtti.

Taksiciler, İBB'den ve hükümetten şu taleplerde bulundu:

• Uber ve benzeri korsan taşımacılık uygulamalarına karşı denetimlerin artırılması,
• Korsan taksicilik yapan araçlara el konulması,
• Yasal taksicilerin haklarının korunması.

Eylem sırasında taksiciler, 'Korsan taşımacılığa son' ve 'Taksiciler sahipsiz değil' sloganları attı. Taksiciler, talepleri karşılanana kadar eylemlerine devam edeceklerini belirtti.

Uber ise konuyla ilgili henüz bir açıklama yapmadı.

ABD'de 2024 başkanlık seçimleri öncesinde Donald Trump ve Joe Biden arasındaki ilk televizyon münazarası büyük bir ilgiyle bekleniyor. Müzakere, 27 Haziran Perşembe günü TSİ 04.00'te CNN tarafından Atlanta'da düzenlenecek. Bu münazara, iki adayın seçmenlerin karşısına çıkacağı ilk büyük etkinlik olacak.

CNN'in açıklamasına göre, münazara 90 dakika sürecek ve reklam arası olmayacak. Adaylar, önceden yazılmış notlar veya yardımcı materyaller kullanamayacaklar. Sadece kalem, kağıt ve su bulundurabilecekler. Mikrofonlar, konuşma sırası geldiğinde açılacak ve diğer zamanlarda kapalı tutulacak. Bu kural, adayların birbirlerinin konuşmalarına müdahale etmesini engellemeyi amaçlıyor.

Münazarayı CNN sunucuları Jake Tapper ve Dana Bash yönetecek. Stüdyoda seyirci bulunmayacak.

Bu ilk münazaranın ardından, 10 Eylül'de ABC News tarafından ikinci bir münazara daha düzenlenecek. İki münazaranın da seçim öncesinde seçmenlerin karar verme sürecinde önemli bir rol oynaması bekleniyor. Münazara konularının neler olacağı henüz açıklanmadı, ancak iç ve dış politika konularının ağırlıklı olması bekleniyor.

Donald Trump ve Joe Biden'ın bu ilk karşılaşması, seçim yarışının seyrini değiştirebilecek potansiyele sahip. Adayların performansları ve söylemleri, kamuoyunun algısını önemli ölçüde etkileyebilir.

Birleşmiş Milletler (BM), İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında 7 Ekim'den bu yana en az 35 bin Filistinlinin öldürüldüğünü bildirdi. Ölenlerin çoğunun kadın ve çocuk olduğu belirtildi.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, yaptığı açıklamada, Gazze'deki durumun vahametine dikkat çekti. Türk, "Gazze'de yaşananlar tam bir felaket. On binlerce insan öldürüldü, yaralandı veya kayıp. Altyapı çökmüş durumda ve halkın temel ihtiyaçlara erişimi son derece kısıtlı" dedi.

BM'nin verilerine göre, Gazze'deki hastanelerin büyük bir kısmı hizmet dışı kalmış durumda. Sağlık çalışanları yetersiz imkanlarla canla başla çalışırken, ilaç ve tıbbi malzeme sıkıntısı had safhada. Temiz su ve hijyen eksikliği ise salgın hastalıkların yayılmasına zemin hazırlıyor.

Uluslararası toplum, İsrail'e Gazze'deki saldırılarını durdurması ve insani yardımların bölgeye ulaşmasını sağlaması çağrısında bulunuyor. Ancak, şu ana kadar kalıcı bir ateşkes sağlanabilmiş değil.

BM yetkilileri, Gazze'deki durumun daha da kötüleşmesinden endişe duyuyor. Bölgede kapsamlı bir soruşturma yapılması ve savaş suçları işleyenlerin adalet önüne çıkarılması gerektiği vurgulanıyor.

Önemli Not: Bu özet, haber metnindeki bilgileri yansıtmaktadır ve herhangi bir yorum veya kişisel görüş içermemektedir.

WhatsApp, kullanıcıların tek yönlü yayınlar yapmasına olanak tanıyan yeni bir özellik olan WhatsApp Kanalları'nı duyurdu. Bu özellik, yöneticilerin metin, fotoğraf, video, çıkartma ve anket göndermesine olanak tanıyor.

WhatsApp Kanalları, WhatsApp'ın gizlilik özelliklerine dayanıyor. Hem kanal yöneticilerinin hem de takipçilerin kişisel bilgilerini korumayı amaçlıyor. Bir kanal yöneticisi olarak telefon numaranız takipçilere gösterilmeyecek. Aynı şekilde, bir kanalı takip ettiğinizde telefon numaranız yöneticiye görünmeyecek.

WhatsApp Kanalları, herkese açık olarak tasarlanmıştır. Böylece herkes kanalları bulabilir ve takip edebilir. WhatsApp, kullanıcıların ilgisini çekebilecek kanalları bulmasına yardımcı olmak için arama özelliği sunuyor. Kullanıcılar, hobileri, spor takımları veya yerel yetkililer gibi farklı kategorilere göre kanalları arayabilirler. Ayrıca, bir kanalın bağlantısını bir sohbete veya e-postaya da yapıştırabilirsiniz.

WhatsApp, kullanıcıların takip ettikleri kanalların içeriğini kontrol etmelerini sağlamak için bazı araçlar sunuyor. Örneğin, kullanıcılar belirli bir kanaldan gelen bildirimleri sessize alabilirler. Ayrıca, bir kanalı takibi bırakabilirler.

WhatsApp Kanalları, şu anda belirli ülkelerde kullanıma sunulmuştur. Önümüzdeki aylarda daha fazla ülkede kullanıma sunulması planlanıyor.

• Gizlilik: Hem kanal yöneticilerinin hem de takipçilerin kişisel bilgileri korunur.
• Herkese Açık: Kanallar herkese açıktır ve herkes kanalları bulabilir ve takip edebilir.
• Kontrol: Kullanıcılar takip ettikleri kanalların içeriğini kontrol edebilirler.

WhatsApp Kanalları, kullanıcıların bilgi edinmesi ve ilgi alanlarını takip etmesi için yeni bir yol sunuyor.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında yeni evlerine kavuşan vatandaşların mutluluğunu sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımlarla duyurdu. Bakan Kurum, Türkiye genelinde yürütülen kentsel dönüşüm projelerinin önemine vurgu yaparak, vatandaşların güvenli ve modern konutlarda yaşama imkanına kavuşmasının hedeflendiğini belirtti.

Paylaşımlarda, kentsel dönüşüm projeleri tamamlanan bölgelerdeki yeni konutlara yerleşen ailelerin fotoğrafları ve videoları yer aldı. Bakan Kurum, bu projelerin sadece binaları yenilemekle kalmayıp, aynı zamanda yaşam kalitesini artırdığını ve şehirlerin çehresini değiştirdiğini ifade etti. Özellikle deprem riski taşıyan bölgelerde kentsel dönüşümün hayati öneme sahip olduğuna dikkat çekildi.

Bakanlığın kentsel dönüşüm projelerine hız kesmeden devam edeceği ve önümüzdeki dönemde de yeni projelerin hayata geçirileceği belirtildi. Bu projelerle birlikte, daha güvenli, sağlıklı ve yaşanabilir şehirler oluşturulması amaçlanıyor. Kentsel dönüşümün, sadece konutları değil, aynı zamanda sosyal donatı alanlarını, parkları ve yeşil alanları da kapsadığı vurgulandı.

Bakan Kurum, kentsel dönüşüm sürecinde vatandaşların mağduriyet yaşamaması için her türlü önlemin alındığını ve sürecin şeffaf bir şekilde yürütüldüğünü ifade etti. Vatandaşların talepleri ve ihtiyaçları doğrultusunda projelerin şekillendirildiği belirtildi. Ayrıca, kentsel dönüşüm projelerinin çevreye duyarlı ve sürdürülebilir bir yaklaşımla hayata geçirildiği de vurgulandı.

Kentsel dönüşüm projeleri sayesinde, şehirlerin daha modern ve estetik bir görünüme kavuştuğu, aynı zamanda ekonomik canlılığın da arttığı belirtildi. Yeni konutların yanı sıra, ticari alanlar, okullar, hastaneler ve diğer sosyal donatı alanlarının da inşa edildiği ifade edildi.

Son olarak, Bakan Kurum, kentsel dönüşüm çalışmalarına destek veren tüm paydaşlara teşekkür ederek, bu sürecin başarıyla tamamlanması için birlikte çalışmaya devam edeceklerini söyledi.

Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'a Boeing 747 tipi bir başkanlık uçağı hediye etti. Hediye edilen uçağın değeri henüz bilinmiyor. Katar Emiri'nin bu jesti, iki ülke arasındaki stratejik ortaklığın bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Uçağın, Pentagon yetkilileri tarafından kabul edildiği ve gerekli devir işlemlerinin tamamlandığı belirtildi. Uçağın bundan sonraki süreçte nasıl kullanılacağına dair henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak, uçağın üst düzey askeri yetkililerin seyahatlerinde veya önemli delegasyonların taşınmasında kullanılabileceği tahmin ediliyor.

Boeing 747 tipi uçaklar, geniş iç hacimleri ve uzun menzilleri sayesinde devlet başkanları ve üst düzey yöneticiler tarafından sıklıkla tercih ediliyor. Katar Emiri'nin bu hediyesi, Pentagon'un mevcut hava filosunu güçlendirecek ve ABD Savunma Bakanlığı'nın operasyonel kabiliyetlerine katkı sağlayacak.

İki ülke arasındaki ilişkiler, özellikle savunma ve enerji alanlarında uzun yıllardır devam ediyor. Katar, ABD'nin bölgedeki önemli müttefiklerinden biri olarak kabul ediliyor ve iki ülke arasında çeşitli askeri işbirliği anlaşmaları bulunuyor. Bu hediye, Katar'ın ABD ile olan güçlü bağlarını bir kez daha teyit ediyor.

Uçağın teknik özellikleri ve iç donanımı hakkında detaylı bir bilgi henüz paylaşılmadı. Ancak, başkanlık uçağı olarak tasarlanmış olması nedeniyle, son teknoloji iletişim ve güvenlik sistemleriyle donatılmış olduğu tahmin ediliyor. Uçağın, Pentagon'un özel ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlenmesi de gündemde olabilir.

Avrupa Birliği (AB) ve İngiltere, Brexit sonrası ilişkilerini geliştirme hedefiyle savunma ve güvenlik alanında iş birliği anlaşması hazırlıyor. Diplomatik kaynaklara göre, üzerinde çalışılan anlaşma, Rusya'nın Ukrayna'daki savaşı ve diğer küresel güvenlik tehditlerine karşı ortak bir yanıt oluşturmayı amaçlıyor.

Anlaşma, terörle mücadele, siber güvenlik, deniz güvenliği ve askeri hareketlilik gibi çeşitli alanlarda iş birliğini öngörüyor. Ayrıca, istihbarat paylaşımı ve ortak askeri operasyonlar gibi konularda da çerçeve oluşturması bekleniyor.

AB yetkilileri, İngiltere'nin Avrupa güvenliği için önemli bir ortak olduğunu ve bu anlaşmanın, Brexit sonrası dönemde de bu ortaklığın devamını sağlayacağını belirtiyor. İngiliz hükümeti de benzer şekilde, Avrupa'daki güvenlik zorluklarına karşı AB ile yakın çalışmanın önemini vurguluyor.

Anlaşmanın detayları henüz netleşmemiş olsa da, her iki tarafın da yakın zamanda müzakereleri tamamlayarak anlaşmayı imzalamayı hedeflediği belirtiliyor. Bu anlaşma, AB ve İngiltere arasındaki ilişkilerde yeni bir sayfa açabilir ve Avrupa'nın genel güvenlik mimarisine önemli katkılar sağlayabilir.

• Beklentiler: Anlaşmanın, AB ve İngiltere arasındaki savunma ve güvenlik iş birliğini önemli ölçüde artırması bekleniyor.
• Kapsam: Terörle mücadele, siber güvenlik, deniz güvenliği, askeri hareketlilik ve istihbarat paylaşımı gibi alanları kapsayacak.
• Amaç: Rusya'nın Ukrayna'daki savaşı ve artan küresel istikrarsızlıklar karşısında ortak bir duruş sergilemek.

Ev sahibi ile kiracı arasında yaşanan bir davada mahkeme, emsal teşkil edecek bir karara imza attı. Dava, ev sahibinin kiracıyı tahliye etme isteği üzerine başladı. Kiracı, kira sözleşmesinin devam ettiğini ve tahliye için geçerli bir neden olmadığını savundu.

Mahkeme, kira sözleşmesindeki bir maddeyi dikkate alarak kararını verdi. Sözleşmede, kira bedelinin belirli bir oranda artırılması şartı bulunuyordu. Ancak mahkeme, bu artış oranının yasal sınırların üzerinde olduğuna hükmetti. Bu durumun, kiracının haklarını ihlal ettiğine karar verildi.

Kararda, ev sahibinin kira artışı talebinin fahiş olduğu ve bu nedenle tahliye talebinin reddedilmesi gerektiği belirtildi. Mahkeme, kira artış oranlarının yasal sınırlar içinde olması gerektiği vurgusunu yaptı. Ayrıca, kira sözleşmelerinde yer alan ve kiracının aleyhine olan maddelerin geçersiz sayılabileceği ifade edildi.

Bu karar, kira hukukunda önemli bir emsal teşkil ediyor. Bundan sonraki davalarda, mahkemelerin kira artış oranlarını daha dikkatli inceleyeceği ve kiracıların haklarını koruyucu kararlar verebileceği öngörülüyor. Kararın, özellikle büyük şehirlerde yaşayan ve yüksek kira bedelleriyle karşı karşıya kalan kiracılar için önemli bir güvence oluşturabileceği belirtiliyor.

Davayla ilgili detaylı bilgilere ve mahkeme kararının gerekçesine ilişkin açıklamaların ilerleyen günlerde yapılması bekleniyor.

• Emsal Karar: Mahkemenin verdiği bu karar, benzer davalar için emsal teşkil edecek.
• Kira Artış Oranı: Yasal sınırların üzerindeki kira artışları mahkeme tarafından kabul edilmedi.
• Kiracı Hakları: Mahkeme, kiracıların haklarını koruyucu bir yaklaşım sergiledi.