Aydın'ın Didim ilçesinde yaşayan 68 yaşındaki Hüseyin Uysal, 132 gün önce eşi Saniye Uysal'ın denizde kaybolmasının ardından sahilde umutla bekleyişini sürdürüyor.

Olay, 22 Kasım 2023 tarihinde meydana geldi. Saniye Uysal, serinlemek amacıyla denize girdikten sonra bir daha geri dönmedi. Hüseyin Uysal, o günden beri her gün aynı saatte, eşinin kaybolduğu sahile gelerek onu bekliyor.

Hüseyin Uysal, eşiyle 45 yıllık mutlu bir evlilikleri olduğunu ve onun yokluğunun kendisi için büyük bir acı olduğunu ifade ediyor. Yetkililerden ve vatandaşlardan eşinin bulunması için yardım bekleyen Uysal, umudunu kaybetmemeye çalışıyor.

Arama çalışmaları ilk günlerde yoğun bir şekilde sürdürülmüş, ancak herhangi bir sonuca ulaşılamamıştı. Denizde ve kıyıda yapılan aramalara rağmen Saniye Uysal'a ait bir ize rastlanmadı. Hüseyin Uysal, tüm olumsuzluklara rağmen her gün sahilde bekleyerek eşinin bir gün geri döneceğine inanıyor.

Uysal, "Her gün aynı saatte buraya geliyorum. Belki bir mucize olur ve Saniye geri döner. Onu çok özlüyorum. Lütfen, gören ya da bilgisi olan varsa bana ulaşsın." şeklinde konuştu.

Didim halkı da Hüseyin Uysal'ın bu çaresiz bekleyişine destek veriyor ve ona moral vermeye çalışıyor. Sosyal medyada da Uysal'a destek mesajları yağıyor ve Saniye Uysal'ın bulunması için dualar ediliyor.

Sabiha Gökçen Havalimanı'nda, apron bölgesinde bir ördek ailesinin varlığı, kısa süreli bir alarma neden oldu. Apron, uçakların park ettiği, yakıt ikmali yaptığı, yolcu indirip bindirdiği ve yükleme işlemlerinin yapıldığı alan olarak bilinmektedir. Ördeklerin bu alanda görülmesi üzerine, havalimanı yetkilileri hemen harekete geçti.

Havalimanı ekipleri, ördeklerin güvenliğini sağlamak ve uçuş operasyonlarını aksatmamak amacıyla koordineli bir çalışma yürüttü. Ördek ailesi, herhangi bir zarar görmeden apron bölgesinden uzaklaştırılarak havalimanı dışındaki güvenli bir alana taşındı. Bu süreçte, uçuş trafiğinde herhangi bir aksama yaşanmadı.

Yetkililer, bu tür durumların havalimanlarında nadir de olsa yaşanabileceğini belirtirken, yaban hayvanlarının havalimanı sahasına girişini engellemek için çeşitli önlemlerin alındığını ifade ettiler. Alınan önlemler arasında, çevredeki yeşil alanların düzenli olarak kontrol edilmesi ve hayvanların girişini engelleyecek fiziksel bariyerlerin oluşturulması yer alıyor.

Sabiha Gökçen Havalimanı yetkilileri, ördek ailesinin kurtarılması sırasında gösterilen hassasiyet ve işbirliği için tüm ekiplere teşekkür etti. Ayrıca, yolcuların ve kamuoyunun bu tür durumlarda gösterdiği anlayışın önemine vurgu yapıldı.

Olayın ardından havalimanı operasyonları normale döndü ve uçuşlar planlanan şekilde devam etti. Havalimanı yetkilileri, benzer durumların tekrar yaşanmaması için gerekli tüm tedbirlerin alınmaya devam edeceğini bildirdi.

Erzincan'da hayvancılıkla uğraşan bir besici, yaşadığı çoban bulma sıkıntısını Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu'ya aktardı. Besici, aylık 100.000 TL maaş teklif etmesine rağmen çoban bulamadığını ifade etti. Bu durum, bölgedeki hayvancılık sektöründe yaşanan işgücü sorununu gözler önüne serdi.

Vali Aydoğdu, besicinin sorununu dinledikten sonra çözüm bulunması için ilgili kurumlarla görüşeceğini belirtti. Besicinin yaşadığı bu zorluk, kırsal bölgelerde hayvancılıkla geçimini sağlayan birçok kişinin karşılaştığı ortak bir problem olarak değerlendiriliyor.

Çoban ihtiyacının karşılanamaması, hayvanların bakımı ve üretimin sürdürülebilirliği açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor. Yüksek maaş teklifine rağmen çoban bulunamaması, gençlerin kırsal bölgelerde çalışmak yerine şehirlerde daha farklı iş imkanlarını tercih etmesinden kaynaklanıyor olabilir.

Besicinin vali ile görüşmesi, yerel yönetimlerin bu konuya dikkatini çekmek ve çözüm arayışlarına katkıda bulunmak amacıyla önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Valilik tarafından yapılacak çalışmaların, benzer sorunlar yaşayan diğer besicilere de umut olması bekleniyor.

Bu durum, tarım ve hayvancılık sektöründe nitelikli işgücü ihtiyacının ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gösteriyor. Sektördeki sürdürülebilirliğin sağlanması için, gençlerin bu alana yönlendirilmesi ve uygun çalışma koşullarının oluşturulması büyük önem taşıyor.

Avrupa Birliği (AB) veri düzenleyicisi, TikTok'a çocukların kişisel verilerini işleme biçimi nedeniyle toplamda 530 milyon Euro para cezası uyguladı. İrlanda Veri Koruma Komisyonu (DPC), TikTok'un 2020'deki veri işleme uygulamalarını soruşturdu. Soruşturma sonucunda, şirketin Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü'nü (GDPR) ihlal ettiği belirlendi.

DPC, TikTok'a iki farklı ihlalden ceza verdi: Çocukların kişisel verilerini işleme şekli nedeniyle 345 milyon Euro ve gizlilik ihlalleri nedeniyle 145 milyon Euro. Karara göre TikTok, 13 yaşın altındaki kullanıcıların verilerini yasal dayanağı olmadan işledi. Ayrıca, platformun gizlilik ayarları ve bilgilendirme metinleri yeterince açık ve şeffaf değildi. Bu durum, çocukların ve ebeveynlerinin verilerin nasıl işlendiğini anlamasını zorlaştırdı.

DPC'nin bulgularına göre, TikTok'un ihlalleri şunları içeriyor:

• Çocukların verilerinin yasal dayanağı olmadan işlenmesi
• Gizlilik ayarlarının yetersizliği
• Bilgilendirme metinlerinin anlaşılır olmaması

TikTok, karara itiraz edeceğini açıkladı. Şirket, veri koruma uygulamalarının GDPR ile uyumlu olduğunu ve kullanıcıların gizliliğini korumaya kararlı olduklarını belirtti.

Bu ceza, TikTok'a yönelik ilk büyük ölçekli GDPR cezası değil. Daha önce de farklı ülkelerdeki veri koruma otoriteleri tarafından çeşitli cezalar uygulanmıştı. Ancak, bu ceza miktarı, TikTok'un veri koruma konusundaki sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiği konusunda önemli bir mesaj veriyor.

Bu karar, diğer sosyal medya platformları için de bir uyarı niteliğinde. Veri koruma düzenlemelerine uyum, kullanıcıların güvenini kazanmak ve yasal sorunlardan kaçınmak için kritik öneme sahip.

15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde ilginç bir olay yaşandı. Bir kişi, köprü üzerinde yürüyerek Avrupa yakasına geçti. Bu durum, köprüdeki araç trafiği ve genel güvenlik açısından dikkat çekti.

Olay, sosyal medyada hızla yayılan bir video ile gündeme geldi. Videoda, şahsın köprü üzerinde rahatça yürüdüğü ve çevredeki araçların korna çalarak tepki gösterdiği görüldü. Köprüdeki güvenlik önlemlerinin yetersizliği tartışmaları da beraberinde geldi.

Yetkililerden henüz resmi bir açıklama yapılmazken, olayla ilgili soruşturma başlatıldığı öğrenildi. Köprüdeki güvenlik kameraları incelenerek, şahsın kimliği ve amacı tespit edilmeye çalışılıyor.

Bu olay, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde daha önce yaşanan benzer güvenlik ihlallerini akıllara getirdi. Özellikle son dönemde köprüden atlama girişimleri ve izinsiz gösteriler, güvenlik önlemlerinin artırılması gerekliliğini ortaya koyuyor.

Vatandaşlar, köprü gibi stratejik öneme sahip noktalarda güvenliğin en üst düzeyde tutulması gerektiğini vurguluyor. Benzer olayların tekrar yaşanmaması için gerekli tedbirlerin alınması talep ediliyor.

Olayla ilgili gelişmeler yakından takip edilirken, yetkililerin konuyla ilgili yapacağı açıklamalar merakla bekleniyor.

Beşiktaş'ın sağ beki Valentin Rosier, eski teknik direktörü Valérien Ismaël ile yaşadığı bir tartışmayı detaylarıyla anlattı. Rosier, Ismaël'in kendisine yönelik tutumundan rahatsız olduğunu ve bu durumu dile getirdiğini ifade etti.

Rosier'in açıklamasına göre, olay bir antrenman sırasında yaşandı. Ismaël'in sürekli olarak kendisine bağırması ve eleştirmesi üzerine Rosier, dayanamayarak Fransızca bir şekilde tepki gösterdi. Rosier, 'Sen adam değilsin' dediğini ve bu sözlerinin ardından soyunma odasına gittiğini belirtti.

Bu olay sonrasında Ismaël ile arasında bir gerginlik yaşandığını belirten Rosier, daha sonraki süreçte teknik direktör değişikliği yaşanmasıyla rahatladığını dile getirdi. Rosier, yeni teknik direktör Şenol Güneş'in gelmesiyle birlikte daha iyi bir iletişim kurduğunu ve performansının arttığını sözlerine ekledi.

Rosier'in bu açıklamaları, Beşiktaş camiasında ve spor kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Birçok taraftar, Rosier'in dürüstlüğünü ve takımına olan bağlılığını takdir ederken, bazıları ise bu tür iç meselelerin kamuoyuyla paylaşılmasının doğru olmadığını savundu.

Valentin Rosier, Beşiktaş'ın önemli oyuncularından biri olarak gösteriliyor ve performansı ile dikkat çekiyor. Yaşanan bu olay, Rosier'in kariyerinde bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

Fenerbahçe'den Hull City'e transfer olan Ozan Tufan, tarihin en iyi 11'ini seçerek futbolseverler arasında büyük bir tartışma başlattı. Tufan'ın kadrosunda yer alan isimler ve tercihleri dikkat çekti.

Ozan Tufan'ın Seçtiği İlk 11:

• Kaleci: Gianluigi Buffon
• Defans: Cafu, Paolo Maldini, Sergio Ramos, Roberto Carlos
• Orta Saha: Zinedine Zidane, Xavi, Andres Iniesta
• Forvet: Lionel Messi, Cristiano Ronaldo, Ronaldo Nazario

Ozan Tufan'ın bu seçimi, özellikle orta saha ve forvet hattındaki tercihleri nedeniyle sosyal medyada geniş yankı buldu. Bazı futbolseverler, Tufan'ın kadrosunda farklı efsane oyuncuların da yer alması gerektiğini savundu.

Tufan'ın kadrosunda Türk futbolundan herhangi bir oyuncuya yer vermemesi de dikkat çeken bir diğer detay oldu. Bu durum, bazı eleştirilere neden oldu.

Ozan Tufan'ın bu özel seçimi, futbol dünyasında farklı görüşlerin ortaya çıkmasına ve futbolseverlerin kendi 'en iyi 11'lerini oluşturmasına yol açtı.

Konya'da meydana gelen olayda, sürücüsünün kontrolünden çıkan bir kamyon, sanayi sitesi girişinde park halinde bulunan yaklaşık 15 araca çarptı. Kazada can kaybı yaşanmazken, araçlarda büyük çapta maddi hasar meydana geldi.

Kaza, öğle saatlerinde merkez Karatay ilçesi Fevzi Çakmak Mahallesi'nde bulunan Konya Motorlu Sanayi Sitesi girişinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, seyir halindeyken sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği kamyon, kontrolden çıkarak sanayi sitesi girişindeki park halindeki araçlara çarptı. Çarpmanın etkisiyle araçlar birbirine girerken, olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi.

Kazada yaralanan olmazken, 15 araçta maddi hasar oluştu. Polis ekipleri, kaza ile ilgili inceleme başlattı. Araç sahipleri, büyük şok yaşarken, hasar tespit çalışmalarına başlandı. Kazanın, kamyonun fren sistemindeki bir arıza nedeniyle meydana geldiği iddia ediliyor. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

Sultan 2'nci Abdülhamid'in torunları arasında 15 yıldır devam eden miras davası nihayet karara bağlandı. İstanbul 14'üncü Asliye Hukuk Mahkemesi, 71 kişinin Sultan Abdülhamid'in mirasçısı olduğuna hükmetti.

Dava, Sultan Abdülhamid'in 1918'de vefat etmesiyle başladı. Mirasın paylaşımı konusunda varisler arasında anlaşmazlık yaşanması üzerine dava açıldı. Davacı avukatları, Sultan Abdülhamid'in mal varlığının tespit edilmesini ve yasal mirasçılar arasında paylaştırılmasını talep etti.

Mahkeme, uzun süren yargılama sürecinde bilirkişi raporları aldı ve tanık ifadelerini dinledi. Yapılan incelemeler sonucunda, Sultan Abdülhamid'in hayatta olan 71 torununun mirasçı olduğu belirlendi.

Kararın ardından mirasın nasıl paylaştırılacağı ise henüz netleşmedi. Mirasın değerinin belirlenmesi ve yasal prosedürlerin tamamlanmasının ardından paylaşım işleminin yapılması bekleniyor.

Mirasın içeriği hakkında net bir bilgi bulunmamakla birlikte, Sultan Abdülhamid'in çeşitli gayrimenkuller, nakit paralar ve tarihi eserlerden oluşan bir mirasa sahip olduğu tahmin ediliyor.

Davanın taraflarından olan bazı mirasçılar karardan memnuniyet duyarken, bazıları ise kararı temyiz edeceklerini belirtti.

Bu karar, Türkiye'de uzun yıllardır devam eden önemli miras davalarından biri olarak tarihe geçti.