Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi play-off final serisi heyecanı başlıyor. Anadolu Efes ile Pınar Karşıyaka arasındaki final maçlarının biletleri satışa sunuldu. Bilet fiyatları, tribünlere göre farklılık gösteriyor.

Anadolu Efes, normal sezonu lider tamamlayarak play-off'lara katılmaya hak kazanmıştı. Play-off serisinde sırasıyla Darüşşafaka Lassa ve Fenerbahçe Beko'yu eleyerek finale yükseldi. Pınar Karşıyaka ise normal sezonu dördüncü sırada tamamlayarak play-off'lara katılmış ve sırasıyla Türk Telekom ve Galatasaray Ekmas'ı geçerek finale adını yazdırmıştı.

Final serisinin ilk maçı, Anadolu Efes'in ev sahipliğinde Sinan Erdem Spor Salonu'nda oynanacak. Biletler, passo.com.tr üzerinden satışa sunuldu. Anadolu Efes yönetimi, taraftarların yoğun ilgisiyle biletlerin kısa sürede tükeneceğini öngörüyor.

Bilet fiyatları şu şekilde belirlendi:

• Saha İçi: ₺1.500
• Tribün A: ₺750
• Tribün B: ₺500
• Tribün C: ₺300

Serinin ikinci maçı da Anadolu Efes'in ev sahipliğinde oynanacak. Ardından seri, Pınar Karşıyaka'nın sahasına taşınacak ve üçüncü ve dördüncü maçlar İzmir'de oynanacak. Gerekirse beşinci maç tekrar İstanbul'da yapılacak.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, yaptığı yazılı açıklamada yargı kararlarının kamu vicdanını yaraladığını ve milletin adalete olan güvenini zedelediğini ifade etti. Yıldız, yargı sistemindeki sorunlara dikkat çekerek, bu durumun ülkenin iç huzurunu tehdit ettiğini vurguladı.

Yargı Kararlarının Etkileri: Feti Yıldız, son dönemde verilen bazı yargı kararlarının toplumda ciddi rahatsızlık yarattığını belirtti. Bu kararların, adalete olan inancı sarsarak toplumsal ayrışmayı körüklediğini savundu. Yıldız, yargının bağımsız ve tarafsız olması gerektiğinin altını çizerek, siyasi etkilerden uzak, adil kararlar verilmesinin önemine değindi.

MHP'nin Yargı Reformu Talebi: MHP olarak yargı reformu yapılması gerektiğini uzun zamandır savunduklarını belirten Yıldız, yargı sistemindeki aksaklıkların giderilmesi için kapsamlı bir çalışma yapılması gerektiğini vurguladı. Bu reformun, yargının bağımsızlığını güçlendirecek, şeffaflığı artıracak ve hesap verebilirliği sağlayacak şekilde olması gerektiğini ifade etti.

Adalete Güvenin Önemi: Adalete olan güvenin bir toplumun temel direklerinden biri olduğunu belirten Feti Yıldız, bu güvenin sarsılmasının ülkenin geleceği açısından ciddi sonuçlar doğurabileceğini söyledi. Yıldız, yargı mensuplarının bu sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiğini ve adil kararlar vererek kamu vicdanını rahatlatması gerektiğini ifade etti.

Çözüm Önerileri: Yıldız, yargı sistemindeki sorunların çözümü için şu önerilerde bulundu:

• Yargının bağımsızlığının ve tarafsızlığınınAnayasal güvence altına alınması.
• Yargı mensuplarının seçiminde ve atanmasında liyakat ilkesinin esas alınması.
• Yargı süreçlerinin şeffaflaştırılması ve kamuoyunun bilgilendirilmesi.
• Yargı kararlarının gerekçeli ve anlaşılır bir şekilde yazılması.
• Yargı denetiminin etkinleştirilmesi.

Feti Yıldız, MHP olarak yargı reformu konusunda üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye hazır olduklarını ve bu konuda her türlü katkıyı sağlayacaklarını belirtti.

Sosyal medya fenomeni Rachel Araz, lüks tüketim tercihleriyle gündeme gelmeye devam ediyor. Araz, son olarak dünyaca ünlü bir markanın tasarladığı domates şeklindeki çantaya 152 bin TL ödedi. Bu yüksek fiyatlı çanta, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı.

Rachel Araz, giyim tarzı ve kullandığı aksesuarlarla sık sık adından söz ettiriyor. Özellikle lüks markalara olan düşkünlüğüyle bilinen Araz, bu kez sıra dışı bir tasarıma sahip çantayla dikkatleri üzerine çekti. Domates şeklindeki çanta, markanın özgün koleksiyonunun bir parçası ve sınırlı sayıda üretilmiş durumda.

Çantanın fiyatının yüksek olması, sosyal medya kullanıcıları arasında farklı yorumlara neden oldu. Bazı kullanıcılar çantanın tasarımını ilginç bulurken, bazıları ise bu kadar yüksek bir fiyatın gereksiz olduğunu savundu. Rachel Araz ise konuyla ilgili henüz bir açıklama yapmadı.

İşte çantanın dikkat çeken özellikleri:

• Dünyaca ünlü bir markanın tasarımı
• Domates şeklinde özgün tasarım
• Sınırlı sayıda üretilmiş olması
• Fiyatı: 152 bin TL

Rachel Araz'ın bu çantayı hangi kombinleriyle kullanacağı ve sosyal medya paylaşımlarında nasıl yer vereceği merak konusu olmaya devam ediyor. Lüks tüketim alışkanlıklarıyla bilinen Araz'ın, gelecekte hangi tasarımlarla karşımıza çıkacağı ise şimdiden merakla bekleniyor.

Müjde Ar, uzun yıllar boyunca sinemadaki rolleri nedeniyle 'yuva yıkan kadın' olarak etiketlendi. Ancak hayatı, eşi Ercan Karakaş ile tanıştıktan sonra önemli ölçüde değişti. Karakaş'ın desteği ve yönlendirmesiyle Ar, sadece bir oyuncu olarak değil, aynı zamanda entelektüel bir figür ve siyasi aktivist olarak da tanınmaya başladı.

Müjde Ar'ın sinema kariyeri boyunca canlandırdığı karakterler, genellikle toplumsal normlara meydan okuyan, güçlü ve bağımsız kadın figürleriydi. Bu rolleri, onu bir yandan popüler bir oyuncu yaparken, diğer yandan da eleştirilerin hedefi haline getirdi. Ancak Ercan Karakaş ile evlendikten sonra, Ar'ın ilgi alanları ve dünya görüşü genişledi. Karakaş, onu farklı düşünce akımlarıyla tanıştırdı ve sosyal sorumluluk projelerine katılmaya teşvik etti.

Ercan Karakaş'ın etkisiyle Müjde Ar, sadece oyunculukla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda çeşitli sivil toplum kuruluşlarında aktif rol aldı ve toplumsal sorunlara dikkat çekmek için çeşitli kampanyalara katıldı. Sanat hayatının yanı sıra siyasete de ilgi duyan Ar, eşinin desteğiyle bu alanda da adından söz ettirmeyi başardı. Müjde Ar, eşi Ercan Karakaş sayesinde kendini sadece Türkiye'de değil, uluslararası platformlarda da saygın bir figür olarak kabul ettirdi.

Özellikle son yıllarda Müjde Ar, sanat dünyasındaki deneyimlerini ve toplumsal konulardaki duyarlılığını birleştirerek çeşitli platformlarda konuşmalar yapmakta ve genç nesillere ilham vermektedir. Müjde Ar'ın hayatı, bir kadının kendi potansiyelini keşfetmesi ve topluma faydalı bir birey olması yolunda önemli bir örnek teşkil etmektedir.

Oyuncu ve sunucu olan kişi, annesinin kanser tedavisi sürecinde yaşadıklarını anlattı. Annesinin hastalığını öğrendiği anı, 'Hayatımın en zor anıydı' şeklinde tanımladı. Bu süreçte annesine destek olmak ve yanında olmak için elinden geleni yaptığını belirtti. Tedavi sürecinin inişli çıkışlı olduğunu, bazen umutsuzluğa kapıldıklarını ancak birbirlerine tutunarak bu zorluğun üstesinden gelmeye çalıştıklarını ifade etti.

Annesinin kemoterapi seansları sırasında yaşadığı yan etkiler ve bu durumun kendisini nasıl etkilediği hakkında detaylar paylaştı. Saç dökülmesi, halsizlik ve mide bulantısı gibi yan etkilerle mücadele ettiklerini ve bu süreçte moralini yüksek tutmaya çalıştığını vurguladı. Annesinin güçlü duruşunun kendisine ilham verdiğini ve bu sayede kendisinin de daha güçlü olduğunu hissettiğini söyledi.

Ayrıca, kanserle mücadelede erken teşhisin önemine dikkat çekti ve düzenli kontrollerin hayat kurtarıcı olabileceğini belirtti. Kendi ailesinde yaşanan bu deneyimden yola çıkarak, herkesi sağlıklarına dikkat etmeye ve düzenli olarak doktor kontrolünden geçmeye davet etti.

Konuşmasının sonunda, annesinin tedavi sürecinin devam ettiğini ve umutlu olduklarını dile getirdi. Bu süreçte kendilerine destek olan tüm doktorlara, hemşirelere ve yakınlarına teşekkür etti. Ayrıca, benzer durumda olan diğer ailelere de sabır ve güç diledi.

Oyuncu Ferhan Şensoy'un vefatı sanat dünyasında derin bir üzüntüye yol açtı. Şensoy'un ölümünün ardından, sanatçı dostları ve sevenleri sosyal medya hesaplarından taziye mesajları yayınlamaya devam ediyor.

Oyuncu Erdal Özyağcılar, sosyal medya hesabından duygusal bir paylaşımda bulundu. Özyağcılar, Ferhan Şensoy ve Naşit Özcan ile birlikte çekilmiş bir fotoğrafını yayınlayarak, anılarını tazeledi. Fotoğrafın, ustaları tarafından çekildiğini belirten Özyağcılar, Şensoy'un vefatıyla duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

Erdal Özyağcılar paylaşımında, "Çok erken veda oldu… Naşit bu fotoğrafı ustamız çekmişti… Mekanın cennet olsun Ferhan…" ifadelerini kullandı. Özyağcılar'ın bu paylaşımı, kısa sürede çok sayıda beğeni ve yorum aldı. Sanat dünyasından birçok isim ve sevenleri, Özyağcılar'ın paylaşımına katılarak Ferhan Şensoy'a rahmet diledi.

Ferhan Şensoy, Türk tiyatrosuna önemli katkılar sağlamış, çok sayıda oyunda rol almış ve yönetmenlik yapmıştır. Aynı zamanda yazar olan Şensoy, birçok kitap da yayınlamıştır. Şensoy'un eserleri, Türk edebiyatı ve tiyatrosunda önemli bir yere sahiptir. Vefatı, sanat dünyasında büyük bir kayıp olarak değerlendiriliyor.

Naşit Özcan da tiyatro ve sinema oyuncusuydu. Erdal Özyağcılar'ın bu paylaşımı, üç değerli sanatçının bir araya geldiği anlamlı bir anı olarak tarihe geçti.

Sevim Emre, hakkında çıkan bir kavga haberine açıklık getirdi. Sosyal medyada yayılan iddiaların aksine, herhangi bir kavga olayının yaşanmadığını ifade etti. Emre, yaptığı açıklamada, söz konusu mekanda bulunan bir kediyi merak ettiğini ve bu nedenle bir soru sorduğunu belirtti.

Emre, olayın detaylarını şu şekilde anlattı: “Dün akşam gittiğim mekanda çok sevimli bir kedi vardı. Ben de kediyi merak ettim ve çalışanlara ‘Kedi nerede?’ diye sordum. Bu sırada sesim biraz yüksek çıkmış olabilir, ancak kesinlikle kimseyle kavga etmedim. Zaten böyle bir şey yapacak bir insan değilim.”

Sevim Emre, çıkan haberlerin asılsız olduğunu ve kendisini yıpratmaya yönelik olduğunu düşündüğünü söyledi. Ayrıca, bu türden yanlış haberlerin yayılmasının üzücü olduğunu ve insanların daha dikkatli olması gerektiğini vurguladı.

Emre, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Ben hayvansever bir insanım. Bir kediyi merak etmem kadar doğal bir şey olamaz. Lütfen bu türden yalan haberlere itibar etmeyin” ifadelerini kullandı.

Olayın ardından, mekan çalışanlarından da konuyla ilgili bir açıklama geldi. Çalışanlar, Sevim Emre’nin herhangi bir tartışmaya girmediğini ve sadece kediyi sorduğunu doğruladı.

Sonuç olarak, Sevim Emre’nin karıştığı iddia edilen kavga haberleri gerçeği yansıtmamaktadır. Emre, sadece bir kedinin nerede olduğunu sormuş ve bu durum yanlış anlaşılmalara yol açmıştır.

Feryal Gülman ile eski eşi Kemal Gülman arasındaki olaylar bitmek bilmiyor. Feryal Gülman, Kemal Gülman'dan olan boşanma tazminatını hala alamadığı için bu kez de Kemal Gülman'ın oğlu Lemi Gülman ile davalık oldu. İddiaya göre Feryal Gülman, Lemi Gülman'ın sahibi olduğu şirketin bir taşınmazını icraya koydurdu. Bunun üzerine Lemi Gülman, Feryal Gülman hakkında suç duyurusunda bulundu.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında Lemi Gülman, Feryal Gülman'ın kendisine ait olan taşınmazı haksız yere icraya koyduğunu iddia etti. Lemi Gülman, Feryal Gülman'ın bu eylemiyle itibarını zedelediğini ve ticari faaliyetlerini engellediğini öne sürdü. Feryal Gülman ise suçlamaları reddetti. Savcılık, Feryal Gülman hakkında 'görevi kötüye kullanma' ve 'mala zarar verme' suçlarından iddianame düzenledi.

İddianamede, Feryal Gülman'ın Lemi Gülman'ın şirketine ait taşınmazı icraya koydurarak haksız kazanç elde etmeye çalıştığı belirtildi. Feryal Gülman'ın bu eylemiyle Lemi Gülman'ın şirketinin itibar kaybına uğradığı ve maddi zarara uğradığı vurgulandı. Dava, İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek.

Feryal Gülman ile Kemal Gülman 2013 yılında olaylı bir şekilde boşanmıştı. Boşanma davası yıllarca sürmüş ve Feryal Gülman, Kemal Gülman'dan yüklü miktarda tazminat almaya hak kazanmıştı. Ancak Feryal Gülman, tazminatın tamamını hala alamadığını belirtiyor.

Belçika'da bir mahkeme, Kenya'dan yaklaşık 5 bin karıncayı kaçak yollarla ülkeye sokmaya çalışan iki kişiyi suçlu bularak cezalandırdı. Olay, 2016 yılında Brüksel Havalimanı'nda bir valizde çok sayıda karınca bulunmasıyla ortaya çıktı. Yapılan incelemelerde karıncaların Kenya'ya özgü türler olduğu tespit edildi.

Savcılık, sanıkların karıncaları yasa dışı yollarla Belçika'ya sokarak biyolojik çeşitliliğe zarar verdiğini ve karınca ticaretinin doğaya olumsuz etkileri olduğunu vurguladı. Mahkeme, sanıkları karınca kaçakçılığı suçundan suçlu bularak, her birine para cezası ve kamu hizmeti cezası verdi.

Mahkeme kararında, karınca kaçakçılığının küresel bir sorun olduğuna ve bu tür suçlarla mücadele edilmesi gerektiğine dikkat çekildi. Ayrıca, bu olayın, yasa dışı hayvan ticaretinin boyutlarını ve doğa üzerindeki olumsuz etkilerini gözler önüne serdiği belirtildi.

Olayla ilgili soruşturma devam ederken, kaçak karıncaların Belçika'da nerelerde kullanıldığı ve hangi amaçla ülkeye sokulduğu araştırılıyor. Belçika hükümeti, bu tür kaçakçılık olaylarının önüne geçmek için sınır kontrollerini artırma ve yasa dışı hayvan ticaretine karşı daha sıkı önlemler alma sözü verdi.

Bu olay, yasa dışı yollarla hayvan ticaretinin ne kadar yaygın olduğunu ve bu ticaretin doğa üzerindeki olumsuz etkilerini bir kez daha gözler önüne serdi. Uzmanlar, yasa dışı hayvan ticaretinin sadece hayvanların değil, aynı zamanda ekosistemlerin de zarar görmesine neden olduğunu belirtiyor.