Galatasaray'ın 2023-2024 sezonunu şampiyon tamamlamasıyla birlikte taraftarlar, şampiyonluk kutlamalarının ne zaman ve nerede yapılacağını araştırmaya başladı. Henüz resmi bir açıklama yapılmamış olsa da, kutlamaların detayları merakla bekleniyor.

Şampiyonluk kutlamalarının yeri: Geçmiş yıllardaki şampiyonluk kutlamaları genellikle Ali Sami Yen Spor Kompleksi'nde veya Yenikapı Etkinlik Alanı'nda yapılıyordu. Bu yılki kutlamaların nerede yapılacağına dair henüz net bir bilgi bulunmamakla birlikte, her iki lokasyon da olası seçenekler arasında değerlendiriliyor.

Şampiyonluk kutlamalarının zamanı: Kutlamaların ne zaman yapılacağına dair de henüz resmi bir açıklama yok. Ancak, ligin sona ermesi ve takımın İstanbul'a dönmesinin ardından kısa süre içinde bir kutlama organizasyonu yapılması bekleniyor. Geçmiş yıllardaki kutlamalar genellikle hafta sonuna denk getirilmişti, bu yıl da benzer bir durumun yaşanması olası.

Taraftarlar, kulübün resmi internet sitesi ve sosyal medya hesapları üzerinden yapılacak duyuruları takip ederek kutlamaların detaylarına ulaşabilirler. Galatasaray yönetiminin önümüzdeki günlerde konuyla ilgili bir açıklama yapması bekleniyor.

Kutlamaların içeriğiyle ilgili de henüz bir bilgi bulunmamakla birlikte, geçmiş yıllarda yapılan kutlamalarda sahne şovları, konserler ve futbolcuların taraftarları selamlaması gibi etkinlikler yer almıştı. Bu yılki kutlamalarda da benzer etkinliklerin düzenlenmesi bekleniyor.

Galatasaray taraftarları, şampiyonluğu coşkuyla kutlamak için sabırsızlanırken, kulübün yapacağı açıklamalar merakla bekleniyor.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan son değerlendirmelere göre, Türkiye genelinde hava durumunun nasıl olacağı merak konusu. 20 Mayıs Salı günü için İstanbul, İzmir ve Ankara başta olmak üzere birçok ilde beklenen hava durumu tahminleri açıklandı.

İstanbul: İstanbul'da parçalı bulutlu bir hava bekleniyor. Sıcaklık değerlerinin mevsim normallerinde seyretmesi beklenirken, gün içinde kısa süreli güneşli aralıklar da görülebilir.

Ankara: Ankara'da ise az bulutlu ve açık bir hava hakim olacak. Başkentte sıcaklıkların yükselişe geçmesi ve gün içinde hissedilir derecede artması bekleniyor.

İzmir: İzmir'de de benzer şekilde az bulutlu ve güneşli bir hava tahmin ediliyor. Ege Bölgesi'nde sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi bekleniyor.

Meteoroloji yetkilileri, özellikle öğle saatlerinde güneşin etkili olabileceği konusunda uyarıda bulunarak, vatandaşların güneşin zararlı etkilerinden korunmaları için önlemler almalarını tavsiye ediyor. Ayrıca, sıcaklıkların artmasıyla birlikte su tüketimine dikkat edilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Ülke genelinde ise farklı bölgelerde farklı hava olayları bekleniyor. Karadeniz Bölgesi'nin bazı kesimlerinde yağmur geçişleri görülebilirken, Doğu Anadolu Bölgesi'nde ise sıcaklıkların düşük seyretmesi bekleniyor. Vatandaşların seyahat planlarını yaparkenMeteoroloji Genel Müdürlüğü'nün güncel tahminlerini takip etmeleri önem taşıyor.

Hava durumu tahminleri, gün içinde değişiklik gösterebileceğinden, yetkililer tarafından yapılan uyarıların dikkate alınması ve gerekli önlemlerin alınması önem arz ediyor.

Memur ve emekli maaşları, Türkiye'deki milyonlarca kişinin yakından takip ettiği bir konu olmaya devam ediyor. 2024 yılının ikinci yarısına ilişkin enflasyon verileri ve toplu sözleşme zammı, maaşlardaki artış oranını doğrudan etkileyecek. Bu bağlamda, 2025 yılında en düşük memur maaşının ne kadar olacağı büyük bir merakla bekleniyor.

Temmuz ayında yapılan düzenlemeler: Temmuz ayında en düşük memur maaşı 32.960 TL olarak belirlenmişti. Ancak, yıl sonu enflasyon beklentileri ve toplu sözleşme görüşmeleri, 2025 yılındaki maaş artışlarını şekillendirecek.

Enflasyonun etkisi: Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre, Mayıs ayı enflasyonu %3,37 olarak gerçekleşti. Böylece, ilk beş aylık enflasyon %22,72'ye ulaştı. Bu durum, memur ve emekli maaşlarında enflasyon farkının oluşmasına zemin hazırladı.

Toplu sözleşme görüşmeleri: Memur sendikaları ve hükümet arasındaki toplu sözleşme görüşmeleri, maaş artış oranlarının belirlenmesinde kritik bir rol oynayacak. Görüşmelerde, enflasyon beklentileri, refah payı ve diğer ekonomik göstergeler dikkate alınacak.

Ocak 2025 beklentileri: Ocak 2025'te memur ve emekli maaşlarına yapılacak zam oranı, hem enflasyon farkına hem de toplu sözleşme zammına bağlı olacak. Şu anki tahminler, maaşlarda önemli bir artış yaşanabileceği yönünde.

Ekonomistlerin görüşleri: Ekonomistler, yıl sonu enflasyon tahminlerinin yüksek olması nedeniyle, memur ve emekli maaşlarında kayda değer bir artış bekliyor. Ancak, kesin zam oranının belirlenmesi için enflasyon verilerinin ve toplu sözleşme görüşmelerinin sonuçları yakından takip edilmeli.

Özetle, memur ve emekli maaşları için 2024'ün ikinci yarısındaki enflasyon verileri ve toplu sözleşme zammı belirleyici olacak. 2025'te en düşük memur maaşının ne kadar olacağı, bu iki faktörün etkisiyle netleşecek.

ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) muafiyeti, Türkiye'de belirli engel gruplarına sahip vatandaşların yeni araç alımında sağlanan bir avantajdır. Bu muafiyet, engel oranı %40 ve üzeri olan bireylerin belirli şartları karşılaması durumunda geçerli olmaktadır. Haber içeriğinde 2025 yılı itibarıyla ÖTV muafiyetli araç alımına dair detaylar, şartlar ve merak edilen sorulara yanıtlar yer almaktadır.

ÖTV Muafiyetinden Kimler Yararlanabilir?

• %90 ve üzeri engel oranına sahip olanlar: Bu durumda, araç alımı vasileri veya yasal temsilcileri aracılığıyla yapılabilir.
• %40 ile %89 arasında engel oranına sahip olanlar: Bu kişilerin engelleri, aracı özel donanımla kullanmalarını gerektirmelidir.

ÖTV Muafiyeti Şartları Nelerdir?

1. Engel raporunun yetkili bir sağlık kuruluşundan alınmış olması gerekmektedir.
2. Raporda, engel oranının belirtilmesi ve engel durumunun ÖTV muafiyetine uygun olduğunun belirtilmesi önemlidir.
3. %40-%89 arası engelliler için, araçta engel durumuna uygun özel donanım bulunması zorunludur.

2025'te Hangi Araçlar ÖTV'siz Alınabilir?

ÖTV muafiyeti uygulanacak araçların motor silindir hacmi ve vergisiz fiyatı belirli sınırlar dahilinde olmalıdır. 2024 yılı için belirlenen vergisiz fiyat sınırı 1.591.200 TL olarak açıklanmıştır. 2025 yılı için bu limitin yeniden belirlenmesi beklenmektedir. Muafiyetten yararlanabilecek araçlar genellikle binek otomobillerdir. Ticari araçlar için ise bazı özel durumlar söz konusu olabilmektedir. Detaylı liste ve güncel bilgiler için yetkili araç satıcılarına veya Gelir İdaresi Başkanlığı'na başvurulması önerilmektedir.

ÖTV'siz Alınan Araç Kaç Sene Sonra Satılabilir?

ÖTV muafiyeti ile alınan bir araç, alındığı tarihten itibaren 5 yıl geçmeden satılamaz. Ancak, bazı istisnai durumlarda (örneğin, araç sahibinin vefatı) bu süre dolmadan satış yapılabilmektedir. 5 yılın sonunda, araç üzerindeki ÖTV kısıtlaması kalkar ve normal bir araç gibi alınıp satılabilir.

ÖTV Muafiyeti Başvurusu Nasıl Yapılır?

ÖTV muafiyeti başvurusu, araç alımı sırasında yetkili araç satıcısı aracılığıyla yapılır. Başvuru için gerekli belgeler şunlardır:

• Engel raporunun aslı veya noter onaylı örneği
• Kimlik fotokopisi
• Sürücü belgesi (varsa)
• Vasi kararı (gerekliyse)

Satıcı, gerekli belgeleri topladıktan sonra Gelir İdaresi Başkanlığı'na başvuru yapar. Başvurunun onaylanması durumunda, araç ÖTV'siz olarak satın alınabilir.

Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi (AÖF) final sınavlarına hazırlanan öğrenciler, sınav giriş belgelerinin ne zaman erişime açılacağını ve sınav tarihlerini merak ediyor. AÖF sınav giriş belgeleri, sınav tarihinden yaklaşık bir hafta önce AÖF’nin resmi web sitesi üzerinden erişime açılıyor. Öğrenciler, öğrenci otomasyon sistemi üzerinden giriş yaparak sınav giriş belgelerini görüntüleyebilir ve indirebilirler.

AÖF sınav giriş belgesi sorgulama işlemi için adayların AÖF’nin web sitesine giriş yapmaları ve ilgili bölüme T.C. kimlik numaraları ve şifreleri ile erişim sağlamaları gerekmektedir. Sınav giriş belgesinde, öğrencinin hangi bina ve salonda sınava gireceği, sınav saatleri gibi önemli bilgiler yer almaktadır. Bu nedenle, sınav giriş belgesinin dikkatlice incelenmesi ve sınav günü yanlarında bulundurulması gerekmektedir.

2024-2025 eğitim öğretim yılı AÖF final sınav tarihleri henüz açıklanmamıştır. Ancak, geçmiş yıllardaki sınav takvimleri göz önünde bulundurulduğunda, final sınavlarının genellikle Ocak ayının son haftası veya Şubat ayının ilk haftası gibi tarihlerde yapıldığı görülmektedir. AÖF’nin resmi web sitesi ve sosyal medya hesapları üzerinden yapılacak duyuruların takip edilmesi önemlidir.

AÖF sınavları genellikle sabah ve öğleden sonra olmak üzere iki oturumda gerçekleştirilir. Sınav saatleri, her ders için farklılık gösterebilir. Bu nedenle, sınav giriş belgesinde belirtilen saatlere dikkat etmek gerekmektedir. Sınavlar, çoktan seçmeli test şeklinde yapılmakta ve her ders için genellikle 20 soru sorulmaktadır. Sınav süresi ise dersin içeriğine göre değişiklik gösterebilir.

AÖF sınavlarına hazırlık sürecinde, öğrencilerin ders kitaplarını ve diğer kaynakları dikkatlice incelemeleri, geçmiş yıllara ait sınav sorularını çözmeleri ve düzenli olarak tekrar yapmaları önerilir. Ayrıca, AÖF’nin online öğrenme platformu üzerinden sunulan ders materyallerinden ve diğer kaynaklardan da faydalanılabilir.

Sınav sonuçları, sınavların tamamlanmasının ardından yaklaşık olarak 2-3 hafta içinde AÖF’nin web sitesi üzerinden açıklanır. Öğrenciler, öğrenci otomasyon sistemi üzerinden giriş yaparak sınav sonuçlarını görüntüleyebilirler.

Özetle, AÖF final sınavlarına girecek öğrencilerin sınav giriş belgelerini AÖF’nin web sitesi üzerinden takip etmeleri, sınav tarihlerini ve saatlerini öğrenmeleri ve sınavlara hazırlıklı bir şekilde girmeleri önemlidir.

Euro Bölgesi'nde inşaat üretimi, 2024 yılı Mart ayında aylık bazda hafif bir artış gösterdi. Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) tarafından yayımlanan verilere göre, Euro Bölgesi'nde inşaat üretimi Mart ayında bir önceki aya kıyasla %0,2 arttı. Bu artış, sektörün toparlanma sinyalleri verdiği şeklinde yorumlanabilir.

Ancak, yıllık bazda bakıldığında inşaat sektöründe düşüş devam ediyor. Mart ayında inşaat üretimi, 2023 yılının aynı ayına göre %0,7 azaldı. Bu durum, sektörün henüz tam olarak toparlanamadığını ve önceki yılın performansının altında seyrettiğini gösteriyor.

Avrupa Birliği (AB) genelinde ise inşaat üretimi Mart ayında aylık bazda %0,3'lük bir artış kaydetti. Yıllık bazda ise %0,4'lük bir düşüş yaşandı. Bu veriler, AB genelinde de benzer bir trendin hakim olduğunu gösteriyor: aylık bazda toparlanma işaretleri görülse de, yıllık bazda düşüş devam ediyor.

Ülkeler bazında detaylı verilere bakıldığında, inşaat üretimindeki değişimlerin farklılık gösterdiği görülüyor. Bazı ülkelerde aylık bazda önemli artışlar yaşanırken, bazılarında düşüşler kaydedildi. Bu farklılıklar, ülkelerin ekonomik durumları, hükümet politikaları ve sektöre yönelik teşvikler gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir.

Özetle: Euro Bölgesi'nde inşaat sektörü, Mart ayında aylık bazda hafif bir toparlanma gösterse de, yıllık bazda hala düşüşte. Avrupa Birliği genelinde de benzer bir tablo söz konusu. Sektörün gelecekteki performansı, ekonomik koşulların iyileşmesine, hükümetlerin sektöre yönelik desteklerine ve küresel gelişmelerin etkisine bağlı olacaktır.

Yeni Şafak yazarı Tamer Korkmaz, AKP içinde bazı isimlerin Cumhurbaşkanı Erdoğan sonrası döneme yönelik hazırlıklar yaptığını öne sürdü. Korkmaz, bu durumu köşesinde eleştirdi.

Korkmaz'ın yazısında öne çıkan bazı noktalar:

• AKP'lilerin Erdoğan sonrası için farklı senaryolar üzerinde çalıştığı iddiası.
• Bu hazırlıkların "gözden kaçmadığı" ve eleştirildiği vurgusu.
• Parti içindeki olası liderlik yarışına dair imalar.
• Erdoğan'ın liderliğinin sorgulanmaması gerektiği düşüncesi.

Korkmaz, yazısında isim vermeden bazı AKP'li yöneticilerin ve milletvekillerinin Erdoğan'ın olası ayrılığından sonra partide nasıl pozisyon alacaklarına dair planlar yaptığını iddia etti. Bu durumun partide bir huzursuzluğa yol açtığı belirtiliyor. Yazar, bu türden davranışların Erdoğan'a karşı bir saygısızlık olarak algılandığını ve partinin birliğine zarar verebileceğini savunuyor.

Tamer Korkmaz, yazısının devamında AKP'lileri daha dikkatli olmaya ve Erdoğan'ın liderliğine sahip çıkmaya çağırdı. Ayrıca, partinin geleceği için birlik ve beraberlik içinde hareket etmenin önemini vurguladı.

Sonuç olarak, yazıda AKP içinde Erdoğan sonrası senaryolarının konuşulmasının ve bazı hazırlıkların yapılmasının eleştirildiği, bu durumun partide rahatsızlık yarattığı ve birlik mesajı verilmesi gerektiği belirtiliyor.

Ünlü bir çiftin kızı olarak dünyaya gelen ve kendi adını duyuran bir oyuncu, kariyerinin ilk yıllarında yaşadığı zorlukları anlattı. Ailesinin şöhretine rağmen kendi ayakları üzerinde durmak istediğini belirten oyuncu, bu süreçte büyük maddi sıkıntılar yaşadığını ifade etti.

Oyuncu, ailesinin desteğini almadan kendi kariyerini inşa etme kararı aldığını ve bu nedenle ilk başlarda kirasını ödemekte dahi zorlandığını belirtti. 'Kiramı ödeyecek ya da markete gidecek param bile yoktu' diyen oyuncu, bu zorluğun üstesinden gelmek için çeşitli işlerde çalıştığını ve ailesinden yardım istemediğini vurguladı.

Röportajda, şöhretin getirdiği avantajların yanı sıra dezavantajlarına da değinen oyuncu, sürekli olarak ailesiyle kıyaslanmanın ve kendi başarılarının gölgede kalmasının zorlayıcı olduğunu söyledi. Ancak, bu durumun kendisini daha da motive ettiğini ve kendi yeteneklerini kanıtlamak için daha çok çalıştığını dile getirdi.

Oyunculuk kariyerinde elde ettiği başarılarla adından söz ettiren oyuncu, gençlere de tavsiyelerde bulundu. Kendi hayallerinin peşinden gitmekten asla vazgeçmemelerini ve karşılaştıkları zorluklara rağmen pes etmemelerini öğütledi. Ayrıca, dürüstlüğün ve çalışkanlığın başarıya giden yolda en önemli faktörler olduğunu vurguladı.

Oyuncu, gelecekteki projeleri hakkında da ipuçları verdi. Farklı türlerdeki yapımlarda yer almak istediğini ve kendini sürekli geliştirmek için çaba gösterdiğini belirtti. Ayrıca, sosyal sorumluluk projelerine de destek vermeye devam edeceğini sözlerine ekledi.

Prenses Diana'nın eski koruması Lee Sansum, 62 yaşında hayatını kaybetti. Uzun yıllar boyunca ünlü isimlere koruma hizmeti veren Sansum, özellikle Prenses Diana ile yakınlığıyla tanınıyordu. Tayland'da tatil yaparken kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Sansum, Prenses Diana'nın 1997'deki ölümünden sonra yaptığı açıklamalarla da gündeme gelmişti.

Lee Sansum, İngiliz Ordusu'nda görev yaptıktan sonra özel güvenlik sektörüne adım atmış ve aralarında Sylvester Stallone, Clint Eastwood, Jean-Claude Van Damme gibi birçok ünlü ismin korumalığını üstlenmişti. Ancak, onun kariyerindeki en önemli dönüm noktalarından biri, Prenses Diana ile çalışmaya başlamasıydı. Diana ile yakın bir ilişki kuran Sansum, onun güvenliğinden sorumlu olmanın büyük bir sorumluluk olduğunu her zaman vurgulamıştı.

Prenses Diana'nın Paris'te geçirdiği трагично ölümün ardından Sansum, büyük bir üzüntü yaşamış ve 'Ben olsaydım Diana hayatta olurdu' şeklinde bir açıklamada bulunmuştu. Bu açıklaması, kamuoyunda geniş yankı uyandırmış ve tartışmalara yol açmıştı. Sansum, o dönemde yaptığı açıklamalarda, Diana'nın трагично ölümünün önlenebilir olduğunu ve eğer o gün görevde olsaydı farklı bir sonuç ortaya çıkabileceğini savunmuştu.

Lee Sansum'un vefatı, sevenlerini ve yakınlarını derin bir üzüntüye boğdu. Onun anısına saygı duruşunda bulunulurken, Prenses Diana ile olan трагично bağlantısı ve güvenlik sektöründeki başarılı kariyeri bir kez daha hatırlanıyor.

Sansum'un yakın çevresi, onun sadece bir koruma değil, aynı zamanda güvenilir bir dost ve sırdaş olduğunu belirtiyor. Onun трагично ölümü, sevenleri arasında büyük bir boşluk yaratırken, güvenlik sektöründeki mirası da unutulmayacak.