İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, Türkiye'nin NATO üyeliği için İsveç'ten beklediği tüm talepleri karşılayamayacaklarını belirtti.

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, Folk och Försvar adlı konferansta yaptığı konuşmada, Türkiye'nin İsveç'in NATO üyeliğine onay vermesi için öne sürdüğü tüm talepleri karşılamalarının mümkün olmadığını söyledi. Kristersson, İsveç'in NATO üyeliği sürecinde Türkiye ile devam eden müzakerelere ilişkin açıklamalarda bulundu.
Kristersson, "Türkiye hem yapacağımızı söylediklerimizi yaptıktan sonra hem de yapamayacağımızı veya yapmak istemediklerimizi yaptıktan sonra karar verecek" dedi. Bu açıklama, İsveç'in Türkiye'nin tüm beklentilerini karşılamayacağı yönünde net bir mesaj içeriyor.
Türkiye, İsveç'in NATO üyeliğine onay vermeden önce özellikle terör örgütleri ile mücadele konusunda somut adımlar atmasını talep ediyor. Ankara, özellikle PKK/YPG ve FETÖ gibi örgütlerin İsveç'teki faaliyetlerine son verilmesini ve bu örgütlere destek veren kişilerin iade edilmesini istiyor.
İsveç, Türkiye'nin güvenlik endişelerini anladığını ve bu konuda işbirliğine hazır olduğunu belirtiyor. Ancak, İsveç hükümeti, terörle mücadele yasalarını sıkılaştırmasına rağmen, Türkiye'nin tüm taleplerini karşılamanın mümkün olmadığını vurguluyor. İsveç Başbakanı Kristersson'un açıklamaları, bu konudaki duruşlarını net bir şekilde ortaya koyuyor.
İsveç ve Finlandiya, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından NATO üyeliği için başvuruda bulundu. Ancak, Türkiye'nin vetosu nedeniyle üyelik süreçleri henüz tamamlanmadı. Türkiye, her iki ülkenin de terörle mücadele konusunda daha somut adımlar atmasını bekliyor.
İsveç ve Finlandiya ile Türkiye arasında NATO zirvelerinde çeşitli görüşmeler yapıldı ve mutabakat muhtıraları imzalandı. Ancak, Türkiye, bu muhtıraların tam olarak uygulanmadığını ve somut adımların atılmadığını savunuyor.
Kristersson'un açıklamaları, İsveç'in Türkiye ile müzakerelere devam edeceğini ancak Türkiye'nin tüm taleplerini karşılamayacağını gösteriyor. Bu durum, İsveç'in NATO üyeliği sürecinin ne kadar süreceği ve nasıl sonuçlanacağı konusunda belirsizlik yaratmaya devam ediyor.