İYİ Parti Grup Başkanvekili ve Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu arasında TBMM'de bütçe görüşmeleri sırasında sert bir tartışma yaşandı. Tartışmanın fitilini, Lütfü Türkkan'ın Süleyman Soylu'ya yönelik sözleri ateşledi. Türkkan, Soylu'ya yönelik olarak "Sen ancak pavyon görevlisi olursun" şeklinde ağır bir ithamda bulundu. Bu sözler üzerine ortam gerildi ve tartışma büyüdü.

Süleyman Soylu, Lütfü Türkkan'ın bu sözlerine karşılık olarak sert bir şekilde yanıt verdi. Soylu, Türkkan'a yönelik olarak " Haysiyet yoksunu" ifadesini kullandı. İki siyasetçi arasındaki gerilim, diğer milletvekillerinin araya girmesiyle yatıştırılmaya çalışıldı. Ancak tartışmanın yankıları uzun süre devam etti.

TBMM'deki bu olay, siyasi arenada geniş yankı uyandırdı. Birçok siyasetçi ve yorumcu, olayın ardından değerlendirmelerde bulundu. Tartışmanın, siyasi tansiyonun yüksek olduğu bir dönemde yaşanması dikkat çekti.

Olayın ardından her iki taraftan da açıklamalar geldi. Lütfü Türkkan, sözlerinin arkasında dururken, Süleyman Soylu da Türkkan'ın ifadelerini kınadı.

Antalya'da bir çiftçi, serasına dadanan kaplumbağalar nedeniyle yaşadığı mağduriyeti dile getirdi. Tarlasında yetiştirdiği ürünlere zarar veren kaplumbağaların sayısının giderek artması, çiftçiyi çaresiz bıraktı.

Çiftçi, kaplumbağaların özellikle domates ve biber fidelerine zarar verdiğini, bu durumun ürün verimliliğini düşürdüğünü belirtti. "Sabah geliyorum, bakıyorum ki fidelerim yerle bir olmuş. Meğerse kaplumbağalar dadanmış," diyen çiftçi, durumu mizahi bir dille anlatarak yetkililerden yardım istedi.

Kaplumbağaların seraya nasıl girdiği konusunda bir fikri olmadığını belirten çiftçi, "Her yeri tel örgüyle çevirdim ama yine de bir şekilde giriyorlar. Sanırım tünel kazarak geliyorlar," şeklinde konuştu. Çiftçi, bu durumun sadece kendisinin değil, bölgedeki diğer çiftçilerin de sorunu olduğunu ifade etti.

Çiftçi, yetkililerden bu soruna bir çözüm bulmalarını beklediğini, aksi takdirde ürün kaybının artarak devam edeceğini vurguladı. Kaplumbağaların verdiği zararın maddi boyutunun da önemli olduğunu belirten çiftçi, "Bu durum böyle devam ederse, biz de tarlayı kaplumbağalara bırakıp gideceğiz," diyerek sitem etti.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yöneticileri, sahada çalışan personelin karşılaştığı zorlukları ve iş süreçlerini daha iyi anlamak amacıyla çeşitli birimlerde görev alarak saha deneyimi yaşadı. İBB Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Buğra Gökçe de bu kapsamda yol bakım ve onarım çalışmalarına katıldı.

Dr. Gökçe, asfaltlama çalışmalarında işçilerle birlikte çalıştı, yol bakım araçlarını kullandı ve trafik akışını düzenledi. Bu deneyim sayesinde, saha personelinin ne tür zorluklarla karşılaştığını ve işlerin nasıl daha verimli yürütülebileceğini gözlemleme fırsatı buldu.

İBB yöneticilerinin bu tür saha çalışmaları, belediye hizmetlerinin kalitesini artırmayı ve çalışanların motivasyonunu yükseltmeyi amaçlıyor. Çalışanların geri bildirimlerini doğrudan dinleyerek, karşılaşılan sorunlara daha etkili çözümler üretilmesi hedefleniyor.

Bu uygulama ile İBB yönetiminin, çalışanların perspektifini daha iyi anlayarak, daha katılımcı ve verimli bir yönetim anlayışı sergilemeyi amaçladığı belirtiliyor.

Yapılan çalışmalardan bazıları:

• Yol bakım ve onarım işlerinde görev alma
• Asfaltlama çalışmalarına katılma
• Yol bakım araçlarını kullanma
• Trafik akışını düzenleme

GetirAraç, İzmir'deki araç sayısını iki katına çıkararak şehirdeki operasyonlarını genişletti. Bu hamle, GetirAraç'ın İzmir'deki kullanıcılarına daha fazla araç seçeneği sunarak ulaşım ihtiyaçlarını daha etkin bir şekilde karşılamayı amaçlıyor.

Şirketin yaptığı açıklamaya göre, İzmir'deki mevcut araç parkı önemli ölçüde artırıldı. Bu artış, özellikle yoğun talep gören bölgelerde kullanıcıların araç bulma olasılığını yükseltmeyi hedefliyor. GetirAraç, bu yatırımla İzmir'deki pazar payını da artırmayı planlıyor.

GetirAraç yetkilileri, İzmir'in Türkiye'nin önemli metropollerinden biri olduğunu ve şehirdeki ulaşım dinamiklerinin sürekli değiştiğini belirtti. Bu doğrultuda, kullanıcıların ihtiyaçlarına cevap verebilmek için araç filosunu genişletme kararı aldıklarını ifade ettiler.

Araç filosunun genişletilmesiyle birlikte, GetirAraç kullanıcıları artık daha geniş bir coğrafi alanda ve daha çeşitli noktalarda araç bulabilecekler. Bu durum, özellikle şehir içi ulaşımda GetirAraç'ı tercih edenler için büyük bir avantaj sağlayacak.

GetirAraç'ın İzmir'deki bu yatırımı, şirketin Türkiye genelindeki büyüme stratejisinin bir parçası olarak değerlendiriliyor. Şirket, önümüzdeki dönemde de benzer yatırımlarla diğer büyük şehirlerdeki hizmet ağını genişletmeyi hedefliyor.

Sonuç olarak, GetirAraç'ın İzmir'deki araç sayısını iki katına çıkarması, hem kullanıcılar için daha iyi bir hizmet deneyimi sunmayı hem de şirketin İzmir pazarındaki konumunu güçlendirmeyi amaçlayan stratejik bir hamle olarak öne çıkıyor.

İsrail ile İran arasındaki tırmanan gerilim, küresel petrol piyasalarında önemli bir etki yaratarak fiyatların yükselmesine neden oldu. Özellikle, İsrail'in Şam'daki İran konsolosluğuna düzenlediği ve İranlı komutanların ölümüne yol açan saldırı sonrasında, İran'ın misilleme yapabileceği beklentisi piyasalarda tedirginlik yarattı.

Brent petrolün varil fiyatı, bu gelişmelerin etkisiyle 90 doların üzerine çıkarak Ekim ayından bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Benzer şekilde, ABD ham petrolünün varil fiyatı da yükseliş gösterdi. Bu artışlar, yatırımcıların olası bir çatışmanın petrol arzını olumsuz etkileyebileceği endişesiyle hareket etmesinden kaynaklanıyor.

Piyasa analistleri, İran'ın vereceği tepkinin zamanlaması ve şiddetinin belirsizliğinin, petrol fiyatları üzerinde baskı oluşturmaya devam edeceğini belirtiyorlar. Olası bir saldırının, bölgedeki petrol üretim ve sevkiyatını aksatabileceği, bu durumun da küresel petrol arzında daralmaya yol açabileceği öngörülüyor. Bu nedenle, yatırımcılar gelişmeleri yakından takip ediyor ve riskten kaçınma eğilimi gösteriyorlar.

Gerilimin tırmanmasıyla birlikte, enerji uzmanları da çeşitli senaryolar üzerinde duruyorlar. En kötü senaryo, doğrudan askeri bir çatışma yaşanması ve bunun sonucunda petrol tesislerinin zarar görmesi. Bu durum, petrol fiyatlarında daha da büyük bir sıçramaya neden olabilir. Diğer senaryolar ise, siber saldırılar veya deniz taşımacılığının engellenmesi gibi daha sınırlı etkileri olabilecek eylemleri içeriyor.

Sonuç olarak, İsrail-İran gerilimi petrol piyasalarını yakından ilgilendiriyor ve olası gelişmeler fiyatlar üzerinde belirleyici bir rol oynayabilir. Piyasaların bu süreçte oldukça hassas olduğu ve her türlü olumsuz haberin fiyatları yukarı yönlü tetikleyebileceği unutulmamalıdır.

Astrolojiye inananlar için burçların kişilik özellikleri üzerindeki etkileri önemli bir yer tutar. Bazı burçların, geçmiş deneyimlerinden ders alma konusunda diğerlerine göre daha başarısız olduğu düşünülmektedir. İşte, astrolojiye göre aynı hataları tekrarlayan ve yanlış kararlarından ders çıkaramayan 4 burç:

• Koç Burcu: Koç burçları genellikle aceleci ve düşünmeden hareket etme eğilimindedirler. Bu durum, hatalı kararlar almalarına ve sonrasında pişmanlık duymalarına yol açabilir. Ancak, Koç burçları hatalarından ders çıkarmakta zorlanırlar ve benzer durumlarla tekrar karşılaştıklarında aynı hataları tekrarlayabilirler.
• İkizler Burcu: İkizler burcu insanları kararsızlıkları ile bilinirler. Sürekli değişen fikirleri ve değişken doğaları, yanlış seçimler yapmalarına neden olabilir. Bir konuda karar verirken farklı seçenekler arasında gidip gelmeleri, sonuçlarını tam olarak düşünmeden hareket etmelerine sebep olabilir. Bu durum, İkizler burçlarının hatalarından ders almasını zorlaştırır ve benzer hataları tekrar etmelerine neden olabilir.
• Yay Burcu: Yay burçları maceraperest ve risk almayı seven yapıları ile tanınırlar. Bu özellikleri, bazen düşüncesizce hareket etmelerine ve hatalı kararlar almalarına yol açabilir. Özgürlüklerine düşkün olmaları ve kısıtlanmaktan hoşlanmamaları, hatalarından ders çıkarmalarını engelleyebilir. Yay burçları, geçmişte yaşadıkları olumsuz deneyimlere rağmen benzer riskleri tekrar almaktan çekinmezler.
• Balık Burcu: Balık burçları duygusal ve hassas yapıları ile bilinirler. Empati yetenekleri yüksek olsa da, duygusal kararlar almaya eğilimlidirler. Bu durum, mantıklı düşünmelerini engelleyebilir ve yanlış seçimler yapmalarına neden olabilir. Kolayca etki altında kalabilen Balık burçları, çevrelerindeki insanların yönlendirmesiyle hatalı kararlar alabilirler. Duygusal bağları nedeniyle hatalarından ders çıkarmakta zorlanırlar ve benzer durumlarda aynı yanlışları tekrarlayabilirler.

Bu burçların, hatalarından ders çıkarmakta zorlanmalarının temelinde, karakteristik özellikleri ve olaylara yaklaşımları yatmaktadır. Ancak, astrolojinin sadece bir rehber olduğunu ve her bireyin kendi potansiyelini geliştirebileceğini unutmamak önemlidir.

Manisa Büyükşehir Belediyesi, Yunusemre ilçesine bağlı Keçiliköy Mahallesi'nin 10 yıldır çözülemeyen imar planı sorununu bir yılda çözüme kavuşturdu. Büyükşehir Belediyesi'nin imar planlarını tamamlamasıyla birlikte, bölgede yaşayan vatandaşların uzun süredir beklediği hizmetlerin önü açıldı.

Keçiliköy Mahallesi Muhtarı Arif Alkan, imar planlarının tamamlanmasında emeği geçenlere teşekkür ederek, “Manisa Büyükşehir Belediye Başkanımız Cengiz Ergün’e ve ekibine Keçiliköy halkı adına teşekkür ediyorum. 10 yıldır çözülemeyen imar planımız bir yılda çözüldü. Emeği geçen herkesten Allah razı olsun” dedi.

Manisa Büyükşehir Belediyesi'nin bu çalışması, Keçiliköy Mahallesi'nde yaşayan vatandaşlar tarafından memnuniyetle karşılandı. İmar planlarının tamamlanmasıyla birlikte, bölgede yeni konutların yapılması, altyapı hizmetlerinin iyileştirilmesi ve sosyal donatı alanlarının oluşturulması gibi gelişmelerin yaşanması bekleniyor. Bu durum, mahallenin yaşam kalitesini artıracak ve bölgedeki ekonomik hareketliliğe katkı sağlayacaktır.

Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, imar planlarının hazırlanması sürecinde titizlikle çalışıldığını ve tüm detayların göz önünde bulundurulduğunu belirtti. Amaçlarının, Keçiliköy Mahallesi'nin modern ve yaşanabilir bir yerleşim yeri haline gelmesini sağlamak olduğunu ifade ettiler.

Manisa Büyükşehir Belediyesi'nin Keçiliköy Mahallesi'ndeki bu başarısı, diğer ilçelerdeki benzer sorunların çözümü için de örnek teşkil edebilir. Belediyenin, imar planı çalışmalarına öncelik vererek, şehirdeki yaşam kalitesini artırmaya yönelik çalışmalarına devam edeceği belirtiliyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun danışmanı Ertan Yıldız, ikinci kez etkin pişmanlık ifadesi vermesiyle yeniden gündeme geldi. Hakkında ev hapsi kararı verilen Yıldız'ın bu kararı almasındaki etkenler ve süreç merak konusu oldu.

Ertan Yıldız'ın etkin pişmanlık ifadesi vermesi, İBB'deki bazı soruşturmalarla bağlantılı olabilir. Etkin pişmanlık, bir suçun failinin, suçun ortaya çıkmasına veya suçun etkilerinin giderilmesine yardımcı olması durumunda cezasında indirim yapılmasını veya ceza almamayı sağlayan bir hukuksal düzenlemedir. Yıldız'ın bu yola başvurması, önemli bilgileri yetkililerle paylaştığı anlamına gelebilir.

Ev hapsi kararı, Yıldız'ın belirli bir adreste, genellikle kendi evinde, gözetim altında tutulmasını ifade eder. Bu karar, şüphelinin kaçma veya delilleri karartma olasılığının bulunduğu durumlarda, tutuklama yerine uygulanan bir tedbirdir. Ertan Yıldız'a ev hapsi verilmesi, hakkındaki soruşturmanın devam ettiğini ve delillerin henüz tam olarak toplanmadığını gösteriyor.

Soruşturmanın detayları ve Yıldız'ın hangi konularda ifade verdiği henüz kamuoyuyla paylaşılmadı. Ancak, etkin pişmanlık ifadesi ve ev hapsi kararı, sürecin hassasiyetini ve önemini ortaya koyuyor. İlerleyen günlerde soruşturmayla ilgili yeni gelişmelerin yaşanması bekleniyor.

Bu durum, İBB ve Ekrem İmamoğlu üzerindeki siyasi baskıları artırabilir. Yıldız'ın ifadelerinin, İBB'deki bazı uygulamalar veya projeler hakkında önemli bilgiler içerebileceği spekülasyonları yapılıyor.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), televizyon yayınlarında yeni bir düzenlemeye giderek, bazı dizi ve programlara çeşitli yaptırımlar uyguladı. Kararın gerekçesi, bu yapımlarda yer alan kadın karakterlerin, çocuk sahibi olmak yerine kariyer yapmayı tercih etmeleri ve bu durumun aile değerlerine aykırı bulunması oldu.

RTÜK'ün bu kararı almasındaki temel nedenler şunlar:

• Dizilerde ve programlarda kadınların kariyer odaklı yaşam tercihleri vurgulanarak, çocuk sahibi olma ve aile kurma gibi değerlerin arka plana itilmesi.
• Bu tür temsillerin, toplumun genel ahlak anlayışına ve aile yapısına zarar verdiği düşüncesi.
• Yayınların, çocukların ve gençlerin gelişimini olumsuz etkileyebileceği endişesi.

RTÜK'ün bu kararı, kamuoyunda farklı tepkilere yol açtı. Bazı kesimler kararı desteklerken, bazıları ise ifade özgürlüğüne müdahale olarak değerlendirdi. Karşı çıkanlar, kadınların yaşam tercihleri konusunda özgür olması gerektiğini ve televizyon yapımlarının bu çeşitliliği yansıtması gerektiğini savundu.

Bu yeni düzenleme ile RTÜK, televizyon yayınlarında aile değerlerinin korunması ve çocukların olumsuz etkilerden uzak tutulması amacını güdüyor. Ancak, kararın ifade özgürlüğü ve kadınların temsil hakkı gibi konularda tartışmaları da beraberinde getirdiği görülüyor.

Yaptırım uygulanan yapımlar arasında popüler dizilerin de bulunduğu belirtiliyor. Bu durum, kararın geniş kitleler üzerindeki etkisini artırabilir.