İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Tayfun Kahraman, olası bir İstanbul depremi sonrası yardım çalışmalarının ne zaman başlayabileceğine dair önemli açıklamalarda bulundu. Kahraman, deprem sonrası ilk saatlerde yaşanabilecek kaosu ve yardım ulaştırma zorluklarını vurguladı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Tayfun Kahraman, İstanbul'da yaşanması beklenen büyük deprem senaryosuna ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Kahraman, deprem sonrası yardım çalışmalarının koordinasyonu ve ulaştırılması konusundaki zorluklara dikkat çekti.
Kahraman'ın açıklamalarına göre, 1999 depreminde dahi arama kurtarma ekiplerinin olay yerine ulaşması zaman alırken, İstanbul gibi büyük ve yoğun nüfuslu bir metropolde bu durumun çok daha karmaşık olacağı belirtildi. Deprem anında iletişimin kesilmesi, yolların kapanması ve ulaşım araçlarının kullanılamaz hale gelmesi gibi faktörler, yardım çalışmalarının başlamasını ciddi şekilde geciktirebilir.
İBB'nin hazırladığı senaryolara göre, depremin şiddetine ve etkisine bağlı olarak, yardım ekiplerinin bazı bölgelere ulaşması günler sürebilir. Özellikle depremden en çok etkilenen ve ulaşımın zor olduğu bölgelerde, durumun daha da kritik olabileceği vurgulanıyor. Bu nedenle, vatandaşların deprem öncesinde bireysel ve toplumsal olarak hazırlıklı olması, ilk 72 saat boyunca kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek durumda olması büyük önem taşıyor.
Kahraman, İBB olarak deprem hazırlık çalışmalarına devam ettiklerini, ancak merkezi hükümetin ve diğer kurumların da bu konuda daha fazla sorumluluk alması gerektiğini ifade etti. Deprem riskinin azaltılması, binaların güçlendirilmesi ve acil durum planlarının hazırlanması gibi konularda işbirliğinin artırılması gerektiği belirtiliyor.
Ayrıca, Kahraman, İstanbul'daki yapı stokunun depreme karşı dayanıklılığının yetersiz olduğunu ve kentsel dönüşüm çalışmalarının hızlandırılması gerektiğini vurguladı. Vatandaşların da bu konuda bilinçli olması, riskli binalarda oturmaktan kaçınması ve binalarının depreme dayanıklılığını kontrol ettirmesi gerektiği belirtiliyor.
Sonuç olarak, İstanbul için olası bir depremde yardım çalışmalarının zamanında ulaşamayabileceği gerçeği göz önünde bulundurularak, bireysel ve toplumsal hazırlıkların yapılması, deprem riskinin azaltılması için gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşıyor.