Sağlık Bakanlığı'nın sürekli işçi kadrolarına İŞKUR üzerinden yapılan 3 bin 658 işçi alımı başvurularının ardından, kura çekimi tarihleri ve sonuçların ne zaman açıklanacağı büyük bir merakla bekleniyor. Adaylar, Sağlık Bakanlığı'nın resmi internet sitesi ve sosyal medya hesapları üzerinden yapılacak duyuruları yakından takip ediyor.

Başvuruların tamamlanmasının ardından, kura çekimi ile belirlenecek olan adaylar, sözlü veya uygulamalı sınava tabi tutulacak. Sınavda başarılı olanlar, Sağlık Bakanlığı bünyesinde sürekli işçi olarak görev yapmaya başlayacaklar. Kura çekimi tarihleri ve sonuçları henüz açıklanmadı. Sağlık Bakanlığı'nın konuyla ilgili resmi bir açıklama yapması bekleniyor. Adaylar, güncel duyuruları takip ederek bilgi sahibi olabilirler.

Kura çekimi ve sonuçların açıklanmasıyla ilgili tüm detaylar, Sağlık Bakanlığı'nın resmi kanalları üzerinden duyurulacaktır. Adayların bu duyuruları takip etmeleri önemlidir.

Sağlık Bakanlığı, personel alım süreçlerini şeffaf bir şekilde yürütmekte ve adayları bilgilendirmeye özen göstermektedir. Bu kapsamda, kura çekimi tarihleri ve sonuçların açıklanmasıyla ilgili tüm gelişmeler, en kısa sürede kamuoyuyla paylaşılacaktır.

Türkiye'nin İsrail ile Filistin arasındaki ticari ilişkileri, kamuoyunda sıkça tartışılan bir konu haline gelmiştir. Özellikle, Türkiye'nin bu iki bölgeye yaptığı ihracatın dağılımı ve miktarı merak edilmektedir. Ticaret Bakanlığı'nın verilerine göre, Türkiye'nin İsrail'e ihracatı Filistin'e yapılan ihracattan önemli ölçüde daha fazladır. Bu durum, bazı kesimler tarafından eleştirilmekte ve sorgulanmaktadır.

2023 yılında Türkiye'nin İsrail'e yaptığı ihracat 1.3 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu rakam, Filistin'e yapılan ihracatın çok üzerindedir. Aynı dönemde Filistin'e yapılan ihracat ise yaklaşık 32 milyon dolar civarında kalmıştır. Bu veriler, Türkiye'nin İsrail ile olan ticari ilişkilerinin Filistin ile olan ilişkilerine kıyasla çok daha yoğun olduğunu göstermektedir.

İhracat kalemleri incelendiğinde, İsrail'e yapılan ihracatta çeşitli sanayi ürünleri, gıda maddeleri ve hammaddeler öne çıkmaktadır. Filistin'e yapılan ihracatta ise genellikle temel tüketim maddeleri, inşaat malzemeleri ve bazı gıda ürünleri yer almaktadır. Bu farklılık, iki bölgenin ekonomik yapıları ve ihtiyaçlarından kaynaklanmaktadır.

Türkiye'nin İsrail ile olan ticari ilişkileri, zaman zaman siyasi gerilimlere rağmen devam etmektedir. Ancak, bazı siyasi çevreler ve sivil toplum kuruluşları, İsrail'e yapılan ihracatın azaltılması veya tamamen durdurulması yönünde çağrılar yapmaktadır. Bu çağrıların temelinde, İsrail'in Filistin politikalarına duyulan tepki yatmaktadır.

Sonuç olarak, Türkiye'nin İsrail'e yaptığı ihracatın Filistin'e göre çok daha yüksek olduğu ve bu durumun kamuoyunda tartışmalara yol açtığı görülmektedir. İlerleyen dönemlerde bu ticari ilişkilerin nasıl şekilleneceği, hem bölgesel gelişmeler hem de Türkiye'nin iç politik tercihleri doğrultusunda belirlenecektir.

Cannes Film Festivali'nin 77'ncisi öncesinde, festivalin hazırlık aşamasında yaşanan olaylar nedeniyle gerginlikler yaşanıyor. Festival çalışanlarının grev tehdidi ve protestolar, organizasyonun sorunsuz bir şekilde başlamasını zorlaştırıyor.

Festivalde görevli personelin yetersiz ücretler ve kötü çalışma koşulları nedeniyle greve gitme olasılığı, festival yönetimini alarma geçirmiş durumda. Sendikalar, çalışanların haklarını savunmak amacıyla festival yönetimiyle görüşmeler yapıyor, ancak henüz bir uzlaşmaya varılamadı. Çalışanlar, talepleri karşılanmadığı takdirde festivalin başlamasına saatler kala greve gideceklerini duyurdu.

Grev tehdidinin yanı sıra, festivalin yapılacağı alanda çeşitli protestolar da düzenleniyor. Özellikle film endüstrisindeki eşitsizliklere ve çevresel sorunlara dikkat çekmek isteyen aktivistler, festivalin açılışını protesto etmeye hazırlanıyor. Protestocular, festivalin kırmızı halısında ve çevresinde çeşitli eylemler yaparak seslerini duyurmayı planlıyor.

Festival yönetimi, yaşanan bu sorunlar karşısında çeşitli önlemler almaya çalışıyor. Çalışanlarla görüşmelerin sürdürüldüğü ve protestoların barışçıl bir şekilde gerçekleşmesi için güvenlik önlemlerinin artırıldığı belirtiliyor. Ancak, festivalin başlamasına kısa bir süre kala yaşanan bu kaosun, festivalin genel atmosferini olumsuz etkileyebileceği endişesi hakim.

Festival organizatörleri, tüm bu olumsuzluklara rağmen festivalin planlandığı gibi başlayacağını ve sinemaseverlere unutulmaz bir deneyim yaşatacaklarını ifade ediyor.

İstanbul'da yaşanan olayda, AKP'nin bir cami cemaatine CHP tarafından yapılan limonata ikramını engellediği iddia edildi. CHP üyeleri, cami çıkışında cemaate limonata dağıtmak istedi ancak bu girişim engellendi.

CHP'lilerin cami önünde limonata dağıtma girişimi, yerel seçimler öncesinde bir yardım faaliyeti olarak planlanmıştı. Ancak, AKP'li yetkililerin müdahalesiyle bu faaliyetin gerçekleştirilmesi engellendiği belirtildi. CHP'liler, bu durumun siyasi bir engelleme olduğunu ve halka yapılan yardımların dahi engellendiğini ifade ettiler.

Olay, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı ve birçok kişi AKP'nin bu tutumunu eleştirdi. CHP'liler, engellemeye rağmen halka ulaşmaya devam edeceklerini ve bu tür baskılara boyun eğmeyeceklerini vurguladılar. Limonata dağıtımının engellenmesi, siyasi rekabetin ibadet yerlerine kadar taşınması olarak yorumlandı.

CHP yetkilileri, olayın detaylarını kamuoyuyla paylaşarak, AKP'nin bu tutumunun kabul edilemez olduğunu dile getirdiler. Ayrıca, benzer engellemelerin daha önce de yaşandığını ve bu durumun demokrasiye aykırı olduğunu belirttiler.

Cami cemaatine yönelik limonata ikramının engellenmesi, siyasi partiler arasındaki gerginliği daha da artırdığı ifade edildi.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) sözcüsü Tuğgeneral Daniel Hagari, Channel 13 kanalına yaptığı açıklamada, Hamas'ın bir ideoloji olduğunu ve bu nedenle yok edilemeyeceğini vurgulayarak, İsrail kamuoyuna bu gerçeğin dürüstçe aktarılması gerektiğini ifade etti. Hagari, Hamas'ı yok etme düşüncesinin gerçekçi olmadığını ve bu yönde bir beklenti yaratmanın kamuoyunu yanıltmak anlamına geldiğini belirtti.

Hagari'nin bu açıklamaları, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Hamas'ı tamamen ortadan kaldırma hedefleriyle doğrudan çelişiyor. Netanyahu, Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonların temel amacının Hamas'ı yok etmek olduğunu sürekli olarak dile getiriyordu. Hagari'nin itirafı, İsrail hükümeti içindeki farklı görüşleri ve stratejik ayrılıkları su yüzüne çıkarıyor.

Hagari, Hamas'ın sadece bir askeri örgüt olmadığını, aynı zamanda Filistin halkı arasında yaygın bir ideoloji olduğunu vurguladı. Bu nedenle, askeri güçle Hamas'ı tamamen ortadan kaldırmanın mümkün olmadığını savundu. Ayrıca, Hamas'ın Gazze'deki yönetimini sona erdirmek için yerel aktörlerin devreye girmesi gerektiğini, aksi takdirde Hamas'ın yeniden toparlanabileceğini belirtti.

Netanyahu hükümetinden Hagari'nin açıklamalarına henüz resmi bir yanıt gelmedi. Ancak, bu itirafın İsrail kamuoyunda ve siyasi çevrelerde geniş yankı uyandırması bekleniyor. Hamas'ın yok edilemez olduğu gerçeğinin kabulü, İsrail'in Gazze politikalarında ve bölgedeki stratejilerinde önemli değişikliklere yol açabilir.

Rusya ve Ukrayna arasında bir kez daha esir takası gerçekleştirildi. Bu takas, savaşın başından bu yana yapılan birçok esir takasından biri olma özelliğini taşıyor. Takasın hangi şartlarda ve nerede yapıldığına dair henüz detaylı bir açıklama yapılmadı.

Taraflar, daha önce de çeşitli defalar esir takası yapmışlardı. Bu takaslar genellikle arabulucular eşliğinde gerçekleşiyor ve her iki tarafın da belirli sayıda askeri personeli serbest bırakılıyor. Esir takasları, savaşın insani boyutunu hafifletme ve tutsakların ailelerine kavuşmasını sağlama açısından büyük önem taşıyor.

Ukrayna ve Rusya arasındaki savaş devam ederken, esir takasları gibi adımlar, diyalog ve müzakere süreçlerinin de devam ettiğinin bir işareti olarak değerlendirilebilir. Ancak, savaşın gidişatı ve tarafların pozisyonları göz önüne alındığında, kalıcı bir barışın sağlanması için daha uzun bir yolun olduğu da açıkça görülüyor.

Takasın detaylarına ilişkin bilgilerin ilerleyen saatlerde kamuoyuyla paylaşılması bekleniyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 7. Etnospor Kültür Festivali'ni ziyaret etti. Festival alanında incelemelerde bulunan Erdoğan, okçuluk gösterisini izledi ve geleneksel spor dallarıyla yakından ilgilendi.

Erdoğan, ziyaret sırasında yaptığı açıklamada, Etnospor'un önemine vurgu yaparak, bu tür etkinliklerin kültürel değerlerin yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması açısından kritik bir rol oynadığını belirtti. Ayrıca, geleneksel sporların modern dünyada da hak ettiği yeri bulması gerektiğini ifade etti.

Festival alanında kurulan stantları gezen Cumhurbaşkanı Erdoğan, farklı yörelerin el sanatları ürünlerini inceledi ve stant görevlileriyle sohbet etti. Çocuklarla yakından ilgilenen Erdoğan, onlara çeşitli hediyeler verdi ve hatıra fotoğrafı çektirdi.

Ziyaret sırasında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gündeme dair çeşitli konularda açıklamalarda bulundu. Özellikle ekonomi ve dış politika konularına değinen Erdoğan, Türkiye'nin bölgedeki rolüne ve hedeflerine dikkat çekti.

Festivaldeki coşkulu kalabalığa hitap eden Erdoğan, “Bu tür etkinlikler, birlik ve beraberliğimizi güçlendiriyor. Kültürümüzü yaşatmak, geleceğimize sahip çıkmaktır” şeklinde konuştu. Erdoğan, festivalin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek, gelecek yıllarda da desteklerinin devam edeceğini sözlerine ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın festival ziyareti, yerel ve ulusal basında geniş yankı uyandırdı. Ziyaretin ardından festival etkinlikleri devam etti.

İzmir'de, 18 Haziran 2024 tarihinde saat 15:28'de, İzmir Körfezi'nde 3.7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremin derinliği 11.5 kilometre olarak ölçüldü.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KOERI), depremin merkez üssünü İzmir Körfezi olarak belirledi.

Deprem, İzmir merkez ve çevre ilçelerinde hissedildi. İlk belirlemelere göre herhangi bir olumsuzluk yaşanmadı. Ancak, deprem nedeniyle kısa süreli panik yaşandı. Vatandaşlar, depremi hisseder hissetmez evlerinden ve iş yerlerinden dışarı çıktı.

AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) henüz bir açıklama yapmadı. Gelişmeler takip ediliyor.

Depremin ardından herhangi bir artçı sarsıntı olup olmadığı henüz bilinmiyor. Konuyla ilgili detaylı bilgilendirme yapılması bekleniyor.

Özetle:

• İzmir Körfezi'nde 3.7 büyüklüğünde deprem meydana geldi.
• Deprem yerin 11.5 kilometre derinliğinde gerçekleşti.
• Deprem, İzmir ve çevre ilçelerde hissedildi.
• İlk belirlemelere göre herhangi bir olumsuzluk yaşanmadı.
• Vatandaşlar arasında kısa süreli panik yaşandı.

Trendyol Süper Lig'in 34. haftasında Galatasaray'a konuk olan EMS Yapı Sivasspor, deplasmanda 6-1'lik skorla mağlup oldu. Maçın ardından teknik direktör Emre Belözoğlu, karşılaşmayı değerlendirdi ve kulübün finansal durumuna ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Belözoğlu, maçın ardından yaptığı açıklamada, takımın genel performansından duyduğu memnuniyetsizliği dile getirdi. Maçın analizi yapılırken, takımın eksiklikleri ve geliştirilmesi gereken yönleri üzerinde duruldu. Özellikle deplasmanda alınan bu farklı mağlubiyetin, takım üzerinde olumsuz bir etki yarattığı belirtildi.

Emre Belözoğlu, kulübün içinde bulunduğu mali sıkıntılara da değinerek, "Şu anda kulübün 13-14 milyon euroya ihtiyacı var" ifadelerini kullandı. Bu açıklama, kulübün finansal olarak zor bir dönemden geçtiğini ve acil çözümler üretilmesi gerektiğini ortaya koydu. Belözoğlu, bu durumun transfer çalışmalarını ve takımın genel yapısını doğrudan etkileyebileceğine işaret etti.

Takımın geleceğiyle ilgili planlarını da aktaran Belözoğlu, bu mali zorlukların aşılması durumunda daha rekabetçi bir takım oluşturabileceklerini vurguladı. Taraftarlara umut veren Belözoğlu, takımın potansiyelinin farkında olduğunu ve gerekli adımların atılmasıyla daha iyi sonuçlar alacaklarına inandığını belirtti.

Sivasspor'un önümüzdeki maçlarda nasıl bir performans sergileyeceği ve kulübün mali durumunu düzeltmek için hangi adımları atacağı merakla bekleniyor. Emre Belözoğlu'nun açıklamaları, kulübün geleceği açısından kritik bir döneme girildiğini gösteriyor.