Sina Koloğlu'nun yazısında, terör olaylarının medyada yer alma biçimi ve özellikle televizyon kanallarındaki yayın politikaları ele alınıyor. Koloğlu, uzun yıllardır terör olaylarının Türkiye gündemini meşgul ettiğini ve bu durumun medyanın yaklaşımını şekillendirdiğini belirtiyor.

Yazıda, geçmişte terör olaylarının yoğun olarak yaşandığı dönemlerde medyanın, özellikle de televizyonların, bu olayları sürekli olarak manşetlere taşıdığı vurgulanıyor. Ancak son zamanlarda terör haberlerinin manşetlerdeki ağırlığının azaldığına dikkat çekiliyor. Bu durumun, terörle mücadelede elde edilen başarılar mı yoksa farklı bir yayın politikası mı olduğu sorusu gündeme getiriliyor.

Koloğlu, televizyon kanallarının terör olaylarına yaklaşımında bir değişim olduğunu ve bu değişimin nedenlerini sorguluyor. Terör örgütü PKK'nın bitip bitmediği sorusunu sorarak, medyanın bu konudaki sessizliğini anlamlandırmaya çalışıyor. Yazıda, medyanın terör olaylarına yaklaşımının, kamuoyunun algısı üzerindeki etkisine de değiniliyor.

Yazıda ayrıca, medyanın terörle mücadeledeki rolü ve sorumluluğu da tartışılıyor. Medyanın, terör olaylarını haberleştirirken dikkatli olması, kamuoyunu doğru bilgilendirmesi ve terör örgütlerinin propagandasına alet olmaması gerektiği vurgulanıyor. Sonuç olarak, Koloğlu, terör haberlerinin medyadaki yerinin azalmasının nedenlerini ve bu durumun olası sonuçlarını değerlendirerek, medyanın terörle mücadeledeki rolüne dikkat çekiyor.

Türkiye'de yüksek enflasyon ve hayat pahalılığının etkisiyle vatandaşların kredi kullanımına yönelimi devam ediyor. Artan faiz oranlarına rağmen, nakit ihtiyacını karşılamak isteyenler bankaların kredi ürünlerine başvuruyor. Bu durum, bireysel kredi borçlarının ortalama olarak 100 bin TL seviyesine yükselmesine neden oldu.

Kredi kullanımındaki bu artış, özellikle son dönemde uygulanan sıkı para politikalarına rağmen gözlemleniyor. Merkez Bankası'nın faiz artışlarına karşın, vatandaşların kredi talebinde azalma yaşanmaması dikkat çekiyor. Ekonomistler, bu durumu enflasyon beklentilerinin yüksek seyretmesi ve vatandaşların geleceğe yönelik belirsizlik algısıyla ilişkilendiriyor.

Kredi borçlarındaki artışın hane halkı üzerindeki yükü de giderek artıyor. Özellikle dar gelirli vatandaşlar, yüksek faiz oranları nedeniyle kredi geri ödemelerinde zorlanıyor. Bu durum, kredi kartı borçlarının da yükselmesine ve ödeme güçlüğü çekenlerin sayısının artmasına yol açıyor.

Uzmanlar, kredi kullanımındaki bu eğilimin sürdürülebilir olmadığını ve ekonomik istikrarın sağlanması için enflasyonla mücadelede kararlı adımlar atılması gerektiğini vurguluyor. Aksi takdirde, vatandaşların borç yükünün daha da artabileceği ve finansal risklerin yükselebileceği uyarısında bulunuyorlar.

Haberde, kredi kullanımının nedenleri ve sonuçları detaylı bir şekilde analiz edilirken, vatandaşların finansal durumuna ilişkin endişeler de dile getiriliyor.

• Yüksek Enflasyon: Enflasyonun alım gücünü düşürmesiyle vatandaşlar krediye yöneliyor.
• Faiz Oranları: Yüksek faize rağmen kredi talebi devam ediyor.
• Borç Yükü: Artan borçlar hane halkı üzerinde baskı oluşturuyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımla öğrenci yurtları konusundaki eksikliklere dikkat çekti. İmamoğlu, artan yurt ücretleri ve yetersiz kontenjanlar nedeniyle öğrencilerin yaşadığı mağduriyete vurgu yaparak tepkisini dile getirdi.

İmamoğlu'nun paylaşımında şu ifadeler yer aldı:

• "Yurt ücretleri uçmuş, kapasiteler yetersiz… Evlatlarımız açıkta!"
• "Vicdanı olan bu soruna çözüm üretir, görmezden gelmez."
• "Hiç mi merhametin kalmadı memlekete?"

İmamoğlu, paylaşımında öğrencilerin barınma sorununa dikkat çekerek yetkililere çözüm çağrısında bulundu. Özellikle ekonomik zorluklar nedeniyle yurt ücretlerini karşılamakta güçlük çeken ve kontenjan yetersizliği sebebiyle açıkta kalan öğrencilerin durumuna dikkat çekti.

Başkan İmamoğlu’nun bu açıklaması, öğrenci yurtları konusundaki kamuoyu gündemini yeniden canlandırdı. Sosyal medyada birçok kullanıcı, İmamoğlu'nun paylaşımına destek vererek, öğrenci barınma sorununa çözüm bulunması gerektiğini ifade etti. Yüksek enflasyon ve ekonomik belirsizliklerin yaşandığı bu dönemde, öğrencilerin barınma ihtiyaçlarının karşılanması için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiği vurgulandı.

İBB'nin bu konuda ne gibi adımlar atacağı ve diğer yetkililerin bu çağrıya nasıl yanıt vereceği merakla bekleniyor. Öğrencilerin yaşadığı bu mağduriyetin giderilmesi için kamuoyunun dikkati bu konuya yoğunlaşmış durumda.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından yapılan çalışmalar neticesinde 95 ilacın daha geri ödeme listesine dahil edildiğini açıkladı. Bu gelişme, özellikle ilaç tedavisi gören vatandaşlar için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Bakan Işıkhan, yaptığı açıklamada, “Vatandaşlarımızın sağlığı bizim önceliğimizdir. Bu doğrultuda, SGK aracılığıyla ilaç geri ödeme listemizi sürekli güncelliyor ve genişletiyoruz. Bugün itibarıyla 95 yeni ilacı daha geri ödeme listesine aldığımızı duyurmaktan mutluluk duyuyorum” dedi. Geri ödeme listesine alınan ilaçların, çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılan ve sıklıkla ihtiyaç duyulan ilaçlar olduğu belirtildi.

SGK’nın ilaç geri ödeme listesine dahil edilen bu yeni ilaçlarla birlikte, vatandaşların ilaçlara erişimi kolaylaşacak ve tedavi süreçlerinde önemli bir rahatlama sağlanacak. Bakan Işıkhan, “Bu kararın, özellikle kronik rahatsızlıkları olan ve düzenli ilaç kullanmak zorunda olan vatandaşlarımız için büyük bir kolaylık sağlayacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.

SGK yetkilileri, geri ödeme listesine alınan ilaçların detaylı listesinin ve hangi hastalıkların tedavisinde kullanıldığına dair bilgilerin SGK’nın resmi internet sitesinde yayınlanacağını bildirdi. Vatandaşlar, bu liste üzerinden hangi ilaçların geri ödeme kapsamında olduğunu ve tedavi süreçlerinde nasıl faydalanabileceklerini öğrenebilecekler.

Bu gelişme, sağlık alanında yapılan çalışmaların ve vatandaşların sağlık hizmetlerine erişiminin artırılmasına yönelik atılan adımların bir parçası olarak değerlendiriliyor. Bakan Işıkhan, sağlık alanında yapılan iyileştirmelerin devam edeceğini ve vatandaşların daha iyi sağlık hizmetlerine ulaşabilmesi için çalışmaların sürdürüleceğini vurguladı.

Yol kapatarak kutlama yapanlara yönelik cezai yaptırımlar duyuruldu. Bu tür eylemlerin kamu düzenini bozduğu ve trafik akışını engellediği belirtilerek, ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde cezai işlem uygulanacağı vurgulandı.

Yetkililer, izinsiz gösteri ve kutlamaların yasak olduğunu, bu yasağa uymayanlar hakkında Türk Ceza Kanunu ve ilgili diğer kanunlar çerçevesinde işlem yapılacağını açıkladı. Özellikle yol kapatma eylemlerinin, vatandaşların seyahat özgürlüğünü kısıtladığı ve acil durum araçlarının geçişini engelleyebileceği ifade edildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

• Yol kapatma eylemi gerçekleştirenler hakkında, trafik güvenliğini tehlikeye sokma, kamu malına zarar verme ve izinsiz gösteri yapma gibi suçlardan işlem yapılabilecektir.
• Bu suçların karşılığında hapis cezası ve para cezası uygulanabilecektir.
• Ayrıca, bu tür eylemlere katılanların tespit edilmesi için güvenlik kameraları ve diğer teknik imkanlar kullanılacaktır.

Vatandaşların, bu tür yasa dışı eylemlerden uzak durmaları ve kutlamalarını yasal sınırlar içerisinde gerçekleştirmeleri önemle rica olunur. Kamu düzeninin sağlanması ve vatandaşların güvenliği için gerekli tüm tedbirler alınmaya devam edilecektir.

Yetkililer, benzer durumların tekrarlanmaması adına denetimlerin artırılacağını ve ihlallerin tespit edilmesi halinde gerekli cezai işlemlerin uygulanacağını belirtti.

Beşiktaş, yeni sezon öncesinde forvet hattını güçlendirmek için çalışmalarına devam ediyor. Bu kapsamda gündeme gelen isimler Vincent Aboubakar ve Paul Onuachu oldu. İki oyuncu için de temaslar sürüyor.

Vincent Aboubakar: Kamerunlu golcü, daha önce de Beşiktaş forması giymiş ve taraftarın sevgilisi olmuştu. Şu anda Suudi Arabistan ekibi Al-Nassr'da forma giyen Aboubakar'ın Beşiktaş'a dönmeye sıcak baktığı belirtiliyor. Ancak transferin gerçekleşmesi için Al-Nassr ile bonservis konusunda anlaşma sağlanması gerekiyor.

Paul Onuachu: Nijeryalı forvet, İngiltere Championship takımlarından Southampton'da forma giyiyor. Geçtiğimiz sezon Southampton'ın küme düşmesiyle birlikte Onuachu'nun takımdan ayrılması bekleniyor. Beşiktaş, Onuachu'yu kiralık olarak kadrosuna katmak istiyor.

Beşiktaş yönetiminin, iki oyuncuyla da görüşmelerini sürdürdüğü ve kısa süre içerisinde bir karar verilmesi bekleniyor. Teknik direktör Şenol Güneş'in de forvet transferi konusunda yönetime rapor sunduğu ve iki oyuncunun da transferine onay verdiği gelen bilgiler arasında.

Transfer döneminin hareketli geçmesi beklenen Beşiktaş'ta, forvet transferinin yanı sıra diğer mevkilere de takviyeler yapılması planlanıyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sözcü gazetesinde yayımlanan ve kendisiyle ilgili suç örgütü lideri ortağı olduğu iddiasını içeren habere sert tepki gösterdi. Şimşek, söz konusu iddiaların tamamen akıl dışı olduğunu vurguladı.

Bakan Şimşek, haberde yer alan ve kendisiyle bağlantısı kurulmaya çalışılan kişinin, bir suç örgütü liderinin ortağı olduğu yönündeki iddiaların asılsız olduğunu belirtti. Sözcü gazetesinde çıkan haberde, Şimşek'in bir dönem aynı masada bulunduğu bir kişinin, daha sonra bir suç örgütü liderinin ortağı olduğu iddia edilmişti.

Şimşek, bu türden mesnetsiz iddiaların kamuoyunu yanıltmaya yönelik olduğunu ve itibarını zedelemeyi amaçladığını ifade etti. Ayrıca, bu tür haberlerin ekonomik istikrara zarar verme potansiyeli taşıdığını da sözlerine ekledi.

Şimşek'in açıklamaları şöyle devam etti:

• Bu türden asılsız iddiaların kaynağı ve amacı araştırılmalıdır.
• Hukuki yollara başvurarak gerekli girişimlerde bulunacağım.
• Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi büyük önem taşımaktadır.

Bakan Şimşek, iddiaların tamamen gerçek dışı olduğunu yineleyerek, kamuoyunu bu türden yanıltıcı haberlere itibar etmemeye çağırdı. Hukuki süreç başlatacağını da duyurdu.

İznik Konsili'nin tarihi, 'İlk Konsil İznik' adıyla belgesel oldu. Belgeselin galası, İznik'te yapıldı. İznik Belediye Başkanı Kağan Mehmet Usta'nın ev sahipliğinde gerçekleşen galaya, siyaset, sanat ve akademi dünyasından birçok isim katıldı.

Belgesel, Hristiyanlık tarihindeki önemli dönüm noktalarından biri olan İznik Konsili'ni konu alıyor. 325 yılında Roma İmparatoru Konstantin'in emriyle toplanan konsilde, Hristiyan inancının temel dogmaları belirlenmişti. Belgesel, konsilin tarihsel arka planını, tartışmalarını ve sonuçlarını detaylı bir şekilde ele alıyor.

Belgeselde, tarihçiler, teologlar ve arkeologlar, İznik Konsili hakkında farklı perspektifler sunuyor. Ayrıca, konsilin yapıldığı İznik'teki tarihi mekanlar da belgeselde yer alıyor. Belgeselin yönetmenliğini ve yapımcılığını Zekeriya Kurtuluş üstlenirken, senaryosunu Ayşe Düzkan kaleme aldı. Belgeselin müzikleri ise Uğur Ateş tarafından bestelendi.

İznik Belediye Başkanı Kağan Mehmet Usta, belgeselin İznik'in tanıtımına büyük katkı sağlayacağını belirterek, "İznik, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle önemli bir merkez. Bu belgesel, İznik'in tarihini ve önemini daha geniş kitlelere ulaştıracak" dedi. Belgeselin yönetmeni Zekeriya Kurtuluş ise, İznik Konsili'nin Hristiyanlık tarihindeki önemine vurgu yaparak, "Bu belgesel, konsilin tarihsel bağlamını ve günümüzdeki etkilerini anlamak için önemli bir kaynak olacak" şeklinde konuştu.

Belgeselin galasına katılanlar, belgeseli ilgiyle izledi. Belgesel, İznik Konsili'nin tarihini ve önemini anlamak isteyenler için önemli bir kaynak niteliği taşıyor.

CHP Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, TOKİ'nin uyguladığı konut kredisi faiz oranlarına yönelik eleştirilerde bulundu. Yavuzyılmaz, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, TOKİ'nin sunduğu kredi koşullarının vatandaşlar için ağır bir yük oluşturduğunu vurguladı.

Yavuzyılmaz'ın açıklamasına göre, TOKİ'den konut kredisi kullanan vatandaşlar, anaparanın yaklaşık yüzde 80'ini faiz olarak ödemek zorunda kalıyor. Bu durum, özellikle dar gelirli vatandaşlar için büyük bir finansal zorluk yaratıyor. Yüksek faiz oranları, konut sahibi olma hayalini kuran birçok vatandaşın bu hedefine ulaşmasını engelliyor.

CHP'li Yavuzyılmaz, TOKİ'nin kredi politikalarını eleştirerek, bu durumun düzeltilmesi gerektiğini savundu. Yavuzyılmaz, daha adil ve uygun faiz oranlarıyla konut kredisi imkanı sunulmasının, vatandaşların konut sahibi olmasını kolaylaştıracağını belirtti. Ayrıca, bu tür uygulamaların sosyal devlet ilkesine aykırı olduğunu ve devletin vatandaşlarına konut edinme konusunda destek olması gerektiğini ifade etti.

Yavuzyılmaz, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: 'TOKİ'nin kredi faizleri, vatandaşlarımızın sırtına büyük bir yük bindiriyor. Anaparanın neredeyse tamamı faiz olarak geri ödeniyor. Bu durum kabul edilemez. TOKİ, vatandaşlarımıza daha uygun koşullarda konut kredisi sağlamalıdır.'

Bu eleştiriler, TOKİ'nin konut kredisi politikalarının yeniden gözden geçirilmesi ve vatandaşların daha uygun koşullarda konut sahibi olabilmesi için bir çağrı niteliği taşıyor.