En güncel haberlerden anında haberdar olun. Takip Et

İsrail'in Gazze'ye düzenlediği hava saldırılarında en az 60 kişi hayatını kaybetti

1 dk'da okunur

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarında onlarca kişi hayatını kaybetti. Saldırılar, bölgedeki gerginliği daha da artırdı.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarında onlarca kişi hayatını kaybetti. Saldırılar, bölgedeki gerginliği daha da artırdı.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarında en az 60 Filistinli hayatını kaybetti. Euronews'ün haberine göre, saldırılar Gazze'nin çeşitli bölgelerini hedef aldı ve çok sayıda sivilin yaralanmasına neden oldu.

Gazze'deki sağlık yetkilileri, ölü sayısının artabileceğini belirtirken, hastanelerin yaralılarla dolup taştığını bildirdi. İsrail ordusu ise saldırılarla ilgili henüz resmi bir açıklama yapmadı. Ancak, bazı kaynaklar İsrail'in Hamas'a ait askeri hedefleri vurduğunu iddia ediyor.

Saldırılar, uluslararası toplumda geniş yankı uyandırdı. Birleşmiş Milletler ve çeşitli insan hakları örgütleri, İsrail'e itidal çağrısında bulunarak, sivillerin korunması gerektiğini vurguladı. Filistin yönetimi ise saldırıları şiddetle kınayarak, uluslararası toplumu acil müdahalede bulunmaya çağırdı.

Bölgedeki gerginliğin tırmanmasıyla birlikte, olası bir kara harekatı endişesi de artıyor. Hamas, İsrail'e misilleme tehdidinde bulunurken, İsrail ordusu Gazze sınırında askeri yığınağını artırdı.

Olayın ardından bölgedeki durum:

  • Gazze'deki hastaneler alarm durumunda.
  • Uluslararası kuruluşlar itidal çağrısı yapıyor.
  • Filistin yönetimi saldırıları kınıyor.
  • Hamas misilleme tehdidinde bulundu.

Gazze Şeridi, uzun yıllardır İsrail ablukası altında bulunuyor ve bölgede yaşayan Filistinliler, insani krizle karşı karşıya. Son saldırılar, bölgedeki durumu daha da kötüleştirdi ve sivil kayıpların artmasına neden oldu.

Son Güncelleme: 2025-05-15T00:56:10.303Z

En Son Haberler

Siyaset Haberleri

Çözüm Süreci mi, Çözülme Süreci mi? – Doğu Silahçıoğlu

Doğu Silahçıoğlu'nun yazısında, Türkiye'nin Kürt sorunu ve çözüm süreci ele alınıyor. Yazar, çözüm sürecinin başlangıcındaki umutları ve sonrasında yaşanan hayal kırıklıklarını değerlendiriyor.

Çözüm Süreci'nin Başlangıcı ve Sonu: Yazar, çözüm sürecinin, PKK'nın silah bırakması ve Türkiye'nin demokratikleşmesi umutlarını taşıdığını belirtiyor. Ancak, sürecin çeşitli nedenlerle sekteye uğradığını ve çatışmaların yeniden başladığını ifade ediyor.

Süreçte Yaşanan Gelişmeler: Yazıda, çözüm süreci boyunca yapılan görüşmeler, atılan adımlar ve tarafların beklentileri üzerinde duruluyor. Sürecin neden başarısız olduğu ve hangi hataların yapıldığı analiz ediliyor.

Çatışmaların Yeniden Başlaması: Yazar, çözüm sürecinin sona ermesiyle birlikte Güneydoğu'da yaşanan çatışmaları ve bölgedeki insani krizi vurguluyor. Sivillerin zarar görmesi, şehirlerin yıkılması ve bölgedeki sosyo-ekonomik sorunların derinleşmesi ele alınıyor.

Siyasi Aktörlerin Rolü: Yazıda, hükümetin, PKK'nın ve diğer siyasi aktörlerin çözüm sürecindeki rolleri ve sorumlulukları değerlendiriliyor. Tarafların birbirlerine karşı güvensizlikleri ve farklı beklentileri sürecin başarısız olmasına katkıda bulunduğu belirtiliyor.

Geleceğe Yönelik Öneriler: Yazar, Kürt sorununun çözümü için diyalog ve müzakere yollarının yeniden açılması gerektiğini savunuyor. Demokratikleşme, insan haklarına saygı ve ekonomik kalkınma gibi unsurların çözümün temelini oluşturması gerektiği vurgulanıyor.

Sonuç: Yazıda, çözüm sürecinin başarısızlıkla sonuçlanmasının Türkiye için büyük bir kayıp olduğu ve Kürt sorununun çözümü için yeni ve kapsayıcı bir yaklaşım geliştirilmesi gerektiği belirtiliyor. Barış ve istikrarın sağlanması için tüm tarafların sorumluluk alması gerektiği ifade ediliyor.

Gündem Haberleri

Tutuklular ilaçlarına ulaşamazsa! - Prof. Dr. Çağatay Güler

Prof. Dr. Çağatay Güler, yazısında tutuklu ve hükümlülerin sağlık hakkına erişiminde yaşanan sorunlara değinerek, bu konudaki mevzuat ve uygulamaları değerlendiriyor. Özellikle ilaçlara erişimde karşılaşılan engellerin, tutuklu ve hükümlülerin sağlığını ciddi şekilde tehdit ettiğini vurguluyor.

Yazıda, ceza infaz kurumlarında bulunan kişilerin sağlık hizmetlerine erişiminin, Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alındığı belirtiliyor. Ancak uygulamada, özellikle ilaç temini konusunda çeşitli sorunlar yaşandığı ifade ediliyor. Tutuklu ve hükümlülerin, reçeteli ilaçlarına zamanında ulaşamaması, tedavi süreçlerinin aksamasına ve sağlık durumlarının kötüleşmesine neden olabiliyor.

Yazıda belirtilen temel sorunlar şunlardır:

  • İlaç temin süreçlerindeki bürokratik engeller ve gecikmeler.
  • Cezaevi yönetimlerinin ilaç taleplerine yeterince hızlı yanıt vermemesi.
  • Ekonomik yetersizlikler nedeniyle ilaçlara erişimde yaşanan zorluklar.
  • Bazı ilaçların cezaevi eczanelerinde bulunmaması veya temin edilememesi.

Prof. Dr. Güler, bu sorunların çözümü için bir dizi öneri sunuyor. Bunlar arasında, ilaç temin süreçlerinin hızlandırılması, cezaevi eczanelerinin ilaç stoklarının güncellenmesi, ekonomik durumu yetersiz olan tutuklu ve hükümlülere ilaç yardımı yapılması ve sağlık personelinin sayısının artırılması yer alıyor. Ayrıca, tutuklu ve hükümlülerin sağlık haklarına ilişkin farkındalığın artırılması ve bu konuda eğitimler düzenlenmesi de öneriliyor.

Sonuç olarak, yazıda tutuklu ve hükümlülerin sağlık hakkının korunmasının, insan hakları ve hukuk devleti ilkelerinin bir gereği olduğu vurgulanıyor. İlaçlara erişimde yaşanan sorunların çözümü için gerekli adımların atılması ve bu konuda ilgili tüm kurum ve kuruluşların işbirliği yapması gerektiği belirtiliyor.

Ekonomi ve Finans Haberleri

Kurban Bayramı yaklaşırken fiyatlara yetişilmiyor: Ette 7 yılda devasa artış

Kurban Bayramı'nın yaklaşmasıyla birlikte et fiyatlarındaki artış, tüketicinin gündeminde önemli bir yer tutuyor. Son yıllarda yaşanan ekonomik dalgalanmalar ve enflasyon, et fiyatlarını da olumsuz etkiledi. Özellikle 2017 yılından bu yana et fiyatlarında gözle görülür bir artış yaşandı.

Haberde, 2017 yılında 35 TL olan kıymanın kilogram fiyatının, 2024 yılında 350 TL'ye kadar yükseldiği belirtiliyor. Bu, 7 yıl içinde yaklaşık %900'lük bir artış anlamına geliyor. Aynı dönemde kuşbaşı etin fiyatı da benzer bir yükseliş göstererek 40 TL'den 400 TL'ye çıktı.

Üreticiler, artan yem fiyatları, enerji maliyetleri ve diğer girdi maliyetlerinin bu yükselişte etkili olduğunu belirtiyorlar. Tüketiciler ise artan fiyatlar karşısında alım gücünün düştüğünü ve Kurban Bayramı'nda kurban kesmekte zorlandıklarını ifade ediyorlar.

Haberde ayrıca, hükümetin et fiyatlarını düşürmek için çeşitli önlemler aldığı, ancak bu önlemlerin henüz yeterli olmadığı vurgulanıyor. Uzmanlar, et fiyatlarındaki artışın önüne geçmek için uzun vadeli ve sürdürülebilir çözümlerin gerektiğini belirtiyorlar.

Kurban Bayramı'nın yaklaşmasıyla birlikte et fiyatlarındaki bu artışın, hem üreticileri hem de tüketicileri olumsuz etkilediği görülüyor. Fiyatlardaki artışın temel nedenleri ve çözüm önerileri tartışılmaya devam ediyor.

Gündem Haberleri

Canım öğretmenim

Sevgi Özel'in köşe yazısında öğretmenlerin toplumdaki rolü ve değerleri vurgulanıyor. Yazar, öğretmenlerin sadece bilgi aktaran değil, aynı zamanda öğrencilerin hayatlarına dokunan, onları şekillendiren önemli figürler olduğunu belirtiyor.

Yazıda, öğretmenlerin öğrencilere sadece ders konularını öğretmekle kalmayıp, aynı zamanda onlara dürüstlük, adalet, sevgi ve saygı gibi evrensel değerleri de aşıladığı ifade ediliyor. Öğretmenlerin, öğrencilerin kişisel gelişimlerine katkıda bulunarak, onları topluma faydalı bireyler olarak yetiştirmedeki rolleri üzerinde duruluyor.

Öğretmenlerin karşılaştığı zorluklara da değinilen yazıda, özveriyle çalışan öğretmenlerin hak ettikleri değeri görmemelerinin üzücü olduğu belirtiliyor. Öğretmenlerin, öğrencilerin geleceği için yaptıkları fedakarlıkların takdir edilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Yazar, kendi hayatındaki öğretmenlerin etkisini anlatarak, öğretmenlerin bir öğrencinin hayatında ne kadar önemli bir yer tutabileceğine dikkat çekiyor. Öğretmenlerin sadece bilgi vermekle kalmayıp, öğrencilerin hayata bakış açısını değiştirebileceği, onlara ilham verebileceği ifade ediliyor.

Sonuç olarak, yazıda öğretmenlerin toplumun temel taşlarından biri olduğu ve onların değerinin her zaman bilinmesi gerektiği vurgulanıyor. Öğretmenlere duyulan sevgi ve saygının önemi bir kez daha hatırlatılıyor.

Türkiye Haberleri

Valilik öğrencileri suçladı, kaynaklar olayı yalanladı

İstanbul Valiliği, Beyoğlu'nda bir mekanda yaşanan olaylarla ilgili yaptığı açıklamada, olayın sorumlusu olarak öğrencileri gösterdi. Valilik, öğrencilerin mekana zarar verdiğini ve uygunsuz davranışlarda bulunduğunu iddia etti. Ancak, olayla ilgili farklı kaynaklardan gelen bilgiler, valiliğin açıklamasını yalanlar nitelikte.

Mekanda bulunan ve olaylara tanık olan kişiler, öğrencilerin herhangi bir taşkınlık yapmadığını, aksine mekan çalışanlarının provokasyonuyla olayların başladığını belirtiyor. Sosyal medyada da paylaşılan görüntüler, bu iddiaları destekler nitelikte. Görüntülerde, mekan çalışanlarının öğrencilere yönelik sert ve kışkırtıcı davranışları açıkça görülüyor.

Olayın ardından birçok öğrenci ve veli, valiliğin açıklamasının gerçeği yansıtmadığını ve öğrencileri haksız yere suçladığını ifade etti. Öğrenciler, valiliğin özür dilemesini ve olayın gerçek sorumlularının bulunmasını talep ediyor.

Valiliğin açıklaması şu şekildeydi: 'Beyoğlu ilçemizde bir mekanda bir grup öğrenci tarafından kamu düzenini bozucu davranışlar sergilenmiş, mekana zarar verilmiştir. Olayla ilgili gerekli soruşturma başlatılmıştır.' Bu açıklama, olayların tek taraflı bir değerlendirmesi olarak yorumlandı.

Olayın tanıklarının ifadeleri ise şöyle: 'Öğrenciler sadece eğleniyordu. Mekan çalışanları durduk yere onlara saldırdı. Valiliğin açıklaması tamamen yalan.' Bu ifadeler, valiliğin açıklamasının aksini savunuyor.

Olayla ilgili soruşturma devam ederken, valiliğin yaptığı açıklama tartışma yaratmaya devam ediyor. Kamuoyu, olayın gerçek sorumlularının bulunmasını ve valiliğin daha şeffaf bir açıklama yapmasını bekliyor.

  • Valiliğin açıklaması eleştiriliyor.
  • Öğrenci ve veliler tepkili.
  • Olayın gerçek sorumluları aranıyor.
Magazin Haberleri

Defileye ünlü isimler akın etti, Kemal annesini hayranlıkla izledi

Ünlü isimler, bir moda defilesinde bir araya geldi. Defileye katılanlar arasında oyuncu Kemal Uçar da vardı. Uçar, annesi Zerrin Tekindor'u hayranlıkla izledi. Defilede, Tekindor'un yanı sıra birçok ünlü isim de yer aldı.

Defileye katılan diğer ünlü isimler arasında Melisa Döngel, Özge Özacar, Aslı Bekiroğlu, Müjde Uzman, Ece Sükan, Yasemin Özilhan, Şevval Sam, Bennu Gerede, Burcu Esmersoy ve Ayşe Hatun Önal gibi isimler de bulunuyordu.

Defile sonrası Zerrin Tekindor, oğlu Kemal Uçar ile birlikte basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Tekindor, oğluyla gurur duyduğunu belirtirken, Uçar da annesini her zaman desteklediğini ifade etti.

Defile, ünlü isimlerin şıklığı ve annesiyle olan bağıyla dikkat çeken Kemal Uçar'ın katılımıyla magazin gündemine oturdu.

Defilede öne çıkanlar:

  • Ünlü oyuncu Kemal Uçar'ın annesi Zerrin Tekindor'u hayranlıkla izlemesi.
  • Defileye Melisa Döngel, Özge Özacar, Aslı Bekiroğlu gibi ünlü isimlerin katılması.
  • Zerrin Tekindor'un oğlu Kemal Uçar ile birlikte basın mensuplarının sorularını yanıtlaması.
Magazin Haberleri

Kemal 1 yaşında

Oyuncu Özge Özder ve eşi Sinan Güleryüz'ün oğulları Kemal, 1 yaşına bastı. Çift, bu özel günü sosyal medya hesaplarından yaptıkları duygusal paylaşımlarla kutladı.

Özge Özder, oğlu Kemal'in fotoğrafını paylaşarak şu ifadelere yer verdi: "Hayatımın anlamı, canım oğlum... İyi ki doğdun, iyi ki benimlesin. Seninle birlikte her gün yeniden doğuyorum. Seni çok seviyorum."

Sinan Güleryüz ise Kemal ile birlikte çekilmiş bir fotoğrafını paylaşarak, "Bir yıl nasıl geçti anlamadım bile. Sen hayatıma girdiğinden beri her şey daha güzel. Seni çok seviyorum oğlum." dedi.

Çiftin paylaşımları, takipçilerinden çok sayıda beğeni ve yorum aldı. Takipçileri, Kemal'e nice mutlu yaşlar diledi.

Özge Özder ve Sinan Güleryüz, 2018 yılında evlenmişlerdi. Kemal, çiftin ilk çocuğu.

Özge Özder'in paylaşımından bazı satırlar:

  • "Hayatımın anlamı, canım oğlum..."
  • "İyi ki doğdun, iyi ki benimlesin."
  • "Seninle birlikte her gün yeniden doğuyorum."
  • "Seni çok seviyorum."

Sinan Güleryüz'ün paylaşımından bazı satırlar:

  • "Bir yıl nasıl geçti anlamadım bile."
  • "Sen hayatıma girdiğinden beri her şey daha güzel."
  • "Seni çok seviyorum oğlum."
Magazin Haberleri

Meraklı Eczacı Sıcak Büfeye İlaç Gibi Geldi: Mahallede Tıkılıp Kalmış Bir Kalfa

Show TV'nin ilgiyle takip edilen dizisi 'Sandık Kokusu'nda Eczacı Irmak karakterine hayat veren Sercan Badur, rolüne hazırlanma sürecini ve karakteriyle ilgili detayları paylaştı. Badur, Irmak karakterini canlandırmadan önce eczacılarla görüştüğünü ve onlardan meslekleri hakkında bilgi aldığını belirtti.

Irmak karakterinin sıcakkanlı ve insanlarla kolay iletişim kurabilen bir yapısı olduğunu vurgulayan Badur, karakterin sıcak büfeye gelmesiyle mahallede tıkılıp kalmış bir kalfa gibi olduğunu ifade etti. Irmak'ın meraklı kişiliği ve her şeyi öğrenme isteği, onu mahalleye adapte olmaya ve insanlarla yakınlaşmaya itiyor. Badur, karakterinin bu özelliklerini canlandırırken keyif aldığını dile getirdi.

Dizideki eczane ortamının gerçekçiliği ve Irmak karakterinin mesleki bilgisi, Sercan Badur'un eczacılarla yaptığı görüşmelerin ve araştırmalarının bir sonucu olarak ortaya çıkıyor. Badur, rolüne hazırlanırken eczacılık mesleğinin inceliklerini öğrenmeye çalıştığını ve bu bilgileri karakterine yansıtmaya özen gösterdiğini belirtti.

Sandık Kokusu dizisi, Irmak karakterinin sıcak büfeye gelişiyle birlikte mahalledeki dinamiklerin değişmesini ve yeni ilişkilerin kurulmasını konu alıyor. Sercan Badur'un başarılı performansı ve Irmak karakterinin ilgi çekici özellikleri, dizinin izleyici kitlesi tarafından takdirle karşılanıyor.

Magazin Haberleri

Doğum gününden bir gün önce hayatını kaybetmişti! Ünlü oyuncunun eşinden duygusal paylaşım

Ünlü oyuncu Billur Kalkavan, 15 Ekim 2022 tarihinde, doğum gününden bir gün önce hayatını kaybetmişti. Kanserle mücadele eden Kalkavan'ın vefatı, sanat dünyasında büyük üzüntü yaratmıştı. Eşi Buğra Bahadırlı, Kalkavan'ın doğum günü olan 16 Ekim'de sosyal medya hesabından duygusal bir paylaşım yaptı.

Bahadırlı, paylaşımında Kalkavan ile birlikte çekilmiş fotoğraflarını yayınlayarak, “Doğum günün kutlu olsun sevgilim. Sensiz geçen bir doğum günü daha… Seni çok özlüyorum” ifadelerini kullandı. Bahadırlı'nın bu paylaşımı, Kalkavan'ın sevenlerinden büyük ilgi gördü. Birçok kişi, Bahadırlı'na başsağlığı diledi ve Kalkavan'ı özlemle andı.

Billur Kalkavan, uzun yıllar boyunca birçok dizi, film ve tiyatro oyununda rol almıştı. Özellikle sivri dili ve dobra kişiliğiyle tanınan Kalkavan, magazin dünyasının da sevilen isimlerinden biriydi. Kalkavan'ın ani ölümü, sevenlerini yasa boğmuştu.

Buğra Bahadırlı, eşi Billur Kalkavan'ın vefatından sonra sık sık sosyal medya hesabından Kalkavan ile ilgili paylaşımlar yapıyor. Bahadırlı, Kalkavan'ı özlemle andığını ve onu asla unutmayacağını dile getiriyor.

En son bir haber, güncel haberleri takip etmenin kolay yolu. Sıcak son dakika haberleri, internet haber sitelerinde kaybolma diye haber 7/24 ayağınıza geliyor. En son haber yazıları sitemizde.