Adana'da meydana gelen olayda, 3 aylık olduğu belirtilen bir bebek, evde uyuduğu sırada burnundan kan gelmesi üzerine yaşamını yitirdi. Bebeğin ani ve şüpheli ölümü, ailesini ve yakınlarını yasa boğdu. Olayla ilgili detaylı bir soruşturma başlatıldı.

Edinilen bilgilere göre, bebek, ailesiyle birlikte yaşadığı evde uyurken aniden rahatsızlandı. Burnundan kan geldiğini fark eden aile, derhal 112 Acil Çağrı Merkezi'ni arayarak yardım istedi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı ilk müdahalenin ardından bebek, ambulansla en yakın hastaneye kaldırıldı.

Hastanede doktorların tüm müdahalelerine rağmen, bebek kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Bebeğin ölüm nedeni henüz belirlenemezken, Adli Tıp Kurumu'na gönderilen cenazesi üzerinde otopsi yapılmasına karar verildi. Otopsi sonucunda bebeğin ölüm nedeninin netleşmesi bekleniyor.

Olayla ilgili soruşturma başlatan polis ekipleri, bebeğin ailesinin ifadesini aldı. Soruşturma kapsamında, bebeğin daha önceden herhangi bir sağlık sorunu olup olmadığı, ailesinin yaşadığı ortam ve diğer detaylar da inceleniyor. Bebeğin şüpheli ölümüyle ilgili tüm ihtimaller değerlendiriliyor.

Bu üzücü olay, bebek ölümlerinin nedenleri ve önlenmesi konusunda bir kez daha dikkatleri üzerine çekti. Uzmanlar, bebeklerin uyku düzeni, beslenmesi ve genel sağlık durumlarının düzenli olarak takip edilmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, ani bebek ölümlerini önlemek için alınabilecek tedbirler hakkında ailelerin bilinçlendirilmesinin önemine dikkat çekiyorlar.

Ankara-İstanbul yolunun önemli bir bölümü, üstyapı çalışmaları sebebiyle 5 gün süreyle araç trafiğine kapatılacak. Sürücülerin bu durumdan etkilenmemesi için alternatif güzergahlar belirlendi.

Yapılan açıklamaya göre, çalışmalar 22 Haziran Cumartesi günü başlayacak ve 26 Haziran Çarşamba günü tamamlanacak. Bu süre zarfında, söz konusu yol kesimi İstanbul istikametine tamamen kapalı olacak.

Ulaşım Ankara yönünden çift taraflı olarak sağlanacak. Yetkililer, sürücülerin seyahat planlarını bu doğrultuda yapmaları ve alternatif güzergahları kullanmaları konusunda uyarıda bulundu.

Çalışmaların amacı, yolun üstyapısını güçlendirmek ve sürüş güvenliğini artırmaktır. Bu kapsamda, yol zemininin yenilenmesi, asfaltlama ve işaretleme gibi işlemler gerçekleştirilecek.

Sürücülerin mağduriyet yaşamaması için, çalışmalar süresince trafik işaret ve işaretçilerine uyulması, hız sınırlarına dikkat edilmesi ve takip mesafesinin korunması önem taşıyor. Yetkililer, çalışmaların en kısa sürede tamamlanması için gerekli tüm önlemlerin alındığını ve sürücülerin anlayışını beklediklerini ifade etti.

Ankara istikametinden İstanbul yönüne gidecek olan sürücülerin, alternatif güzergahları takip etmeleri veya seyahatlerini ertelemeleri tavsiye ediliyor. Yolun kapalı olduğu süre boyunca, trafik yoğunluğunun artması ve gecikmeler yaşanması bekleniyor.

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Türkiye genelinde 31 bin adet afet toplanma alanı belirledi. Bu alanlar, herhangi bir afet durumunda vatandaşların güvenli bir şekilde toplanabileceği ve yardım alabileceği yerler olarak hizmet verecek. AFAD'ın belirlediği bu toplanma alanlarına ulaşım ve sorgulama işlemleri e-Devlet Kapısı üzerinden kolayca yapılabiliyor.

Afet Toplanma Alanı Sorgulama Nasıl Yapılır?

Vatandaşlar, kendilerine en yakın afet toplanma alanlarını öğrenmek için aşağıdaki adımları izleyebilirler:

1. e-Devlet Kapısı'na T.C. kimlik numaraları ve şifreleri ile giriş yapın.
2. Arama bölümüne "Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı" veya "AFAD" yazın.
3. Çıkan sonuçlar arasından "Afet Toplanma Alanı Sorgulama" hizmetini seçin.
4. Açılan sayfada ikamet ettiğiniz ili ve ilçeyi seçerek size en yakın toplanma alanlarını harita üzerinde görüntüleyebilirsiniz.

Ayrıca, e-devlet üzerinden toplanma alanlarının yanı sıra, afet öncesinde, sırasında ve sonrasında yapılması gerekenler hakkında da bilgilere ulaşılabilir. AFAD, vatandaşların afet bilincini artırmak ve hazırlıklı olmalarını sağlamak amacıyla çeşitli eğitimler ve bilgilendirme faaliyetleri yürütmektedir.

AFAD tarafından yapılan açıklamada, toplanma alanlarının belirlenmesinde nüfus yoğunluğu, ulaşım imkanları, alanın büyüklüğü ve güvenliği gibi kriterlerin dikkate alındığı belirtildi. Toplanma alanları, afet durumunda temel ihtiyaçların karşılanabileceği ve yardım ekiplerinin ulaşabileceği şekilde düzenlenmiştir.

Bodrum'da meydana gelen lüks tekne yangını büyük yankı uyandırdı. Yalıkavak açıklarında demirli bulunan ve henüz kimliği belirlenemeyen bir kişiye ait olduğu öğrenilen lüks motoryatta çıkan yangın, kısa sürede büyüyerek tüm tekneyi sardı.

Olay yerine sevk edilen sahil güvenlik ekipleri ve itfaiye ekipleri yangına müdahale etti. Uzun uğraşlar sonucunda yangın kontrol altına alınırken, tekne kullanılamaz hale geldi.

Yangının çıkış nedeni henüz belirlenemezken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı. İlk belirlemelere göre yangının elektrik kontağından kaynaklanmış olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor.

Teknenin sahibinin ünlü iş adamı olduğu tespit edildi. Yapılan araştırmalar sonucunda teknenin, Türkiye'nin önde gelen iş adamlarından birine ait olduğu ortaya çıktı. İş adamının kimliği henüz kamuoyuyla paylaşılmadı.

Yangınla ilgili gelişmeler yakından takip edilirken, soruşturmanın derinleştirileceği ve yangının kesin nedeninin belirlenmesi için çalışmaların sürdürüleceği belirtildi.

Tekne yangını, Bodrum'da büyük üzüntüye yol açarken, benzer olayların yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınması gerektiği vurgulandı.

Yangın sonrası teknede büyük çapta maddi hasar meydana geldi. Teknenin değerinin milyonlarca lira olduğu tahmin ediliyor.

Türkiye'de yaygın olarak kullanılan ve zaman zaman tartışmalara yol açan 'gavur' kelimesinin anlamı ve kullanımının doğru olup olmadığı irdeleniyor. Kelimenin kökeni ve tarihsel süreçteki anlam değişimleri ele alınıyor.

Yazıda, 'gavur' kelimesinin İslam inancına göre farklı dinlere mensup olanları ifade etmek için kullanıldığı belirtiliyor. Ancak kelimenin kullanım şekli ve bağlamına göre farklı anlamlar taşıyabileceği vurgulanıyor. Bazı kesimler tarafından aşağılayıcı ve ötekileştirici bir ifade olarak algılanırken, bazıları için sadece dini bir tanımlama olduğu ifade ediliyor.

Kelimenin kökeni: Farsça “gâvur” kelimesinden geldiği ve “inanmayan” anlamına geldiği belirtiliyor. Zamanla Türkçeye yerleşerek farklı anlam katmanları kazanmıştır.

Kullanım Alanları: Günümüzde kelime, dini bir terim olmaktan ziyade, bazen hakaret veya aşağılama amacıyla kullanılabiliyor. Bu durum, kelimenin kullanımının hassasiyet gerektirdiğini gösteriyor.

Yazıda, dilin toplumsal etkileşimdeki rolüne dikkat çekilerek, kelimelerin kullanımında özenli olunması gerektiği vurgulanıyor. 'Gavur' kelimesinin de bu bağlamda değerlendirilmesi gerektiği belirtiliyor. Kelimenin, özellikle farklı inanç grupları arasındaki ilişkilerde dikkatli kullanılması gerektiği ve ötekileştirici bir dil kullanımından kaçınılması gerektiği ifade ediliyor.

Sonuç olarak, 'gavur' kelimesinin anlamı ve kullanımının tartışmalı olduğu, kelimenin bağlamına ve kullanım amacına göre farklı anlamlar taşıyabileceği belirtiliyor. Dilin, toplumsal barışı destekleyici bir araç olarak kullanılması gerektiği ve kelimelerin seçiminde özenli olunması gerektiği vurgulanıyor.

Kurukahveci Mehmet Efendi, 1871 yılında Mehmet Efendi tarafından İstanbul'da kurulmuştur. Mehmet Efendi, o dönemde çiğ kahve çekirdeklerini kavurup öğüterek müşterilerine taze kahve sunmaya başlamış ve bu yenilik kısa sürede büyük ilgi görmüştür.

Şirket, Mehmet Efendi'nin ölümünden sonra oğulları tarafından yönetilmeye devam etmiştir. Onların vizyonuyla Kurukahveci Mehmet Efendi, Türkiye'nin dört bir yanına ve dünyaya yayılarak bir marka haline gelmiştir. Günümüzde şirket, Mehmet Efendi'nin torunlarının torunları tarafından, yani beşinci kuşak tarafından yönetilmektedir.

Kurukahveci Mehmet Efendi, geleneksel üretim yöntemlerine bağlı kalarak, en kaliteli kahve çekirdeklerini özenle seçmekte ve özel olarak kavurmaktadır. Kahveler, tazeliğini koruması için özel ambalajlarda sunulmaktadır. Şirket, sadece kahve üretimiyle değil, aynı zamanda kahve kültürünün yaygınlaşmasına da katkıda bulunmaktadır.

Kurukahveci Mehmet Efendi'nin başarısının sırrı, kuşaktan kuşağa aktarılan bilgi birikimi, kaliteye verdiği önem ve müşteri memnuniyetine odaklanmasıdır. Şirket, gelecekte de aynı değerlere bağlı kalarak, Türkiye'nin ve dünyanın en sevilen kahve markalarından biri olmaya devam etmeyi hedeflemektedir.

Kurukahveci Mehmet Efendi'nin Misyonu:

• Türk kahvesi kültürünü yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak.
• En kaliteli kahve çekirdeklerini kullanarak, müşterilerine eşsiz bir lezzet deneyimi sunmak.
• Müşteri memnuniyetini her zaman ön planda tutmak.
• Çalışanlarına değer vermek ve gelişimlerine katkıda bulunmak.

Kurukahveci Mehmet Efendi'nin Vizyonu:

1. Türkiye'nin ve dünyanın en sevilen kahve markası olmak.
2. Sektörde öncü ve yenilikçi olmak.
3. Sürdürülebilir bir büyüme sağlamak.

CHP, hükümetin ekonomi politikalarına yönelik sert eleştirilerde bulundu. Yapılan açıklamada, Türkiye'de ekonomik krizin derinleştiği ve her gün ortalama 325 esnafın iş yerini kapatmak zorunda kaldığı belirtildi.

CHP'nin ekonomi kurmayları, mevcut ekonomik durumun sürdürülebilir olmadığını ve acil önlemler alınması gerektiğini vurguladı. Açıklamada, esnafın yaşadığı zorlukların ülke ekonomisinin genel durumunu yansıttığı ifade edildi. Ayrıca, hükümetin uyguladığı politikaların küçük işletmeleri desteklemek yerine daha da zor durumda bıraktığı iddia edildi.

CHP yetkilileri, ekonomik göstergelerin kötüleştiğine dikkat çekerek, enflasyonun yükselmesinin ve Türk lirasının değer kaybetmesinin esnafı olumsuz etkilediğini söyledi. Esnafın girdi maliyetlerinin arttığı, satışlarının düştüğü ve borçlarını ödemekte zorlandığı belirtildi.

Hükümetin ekonomi politikalarını eleştiren CHP, alternatif çözüm önerileri sundu. Bu öneriler arasında, küçük işletmelere yönelik vergi indirimleri, kredi kolaylıkları ve destek programları yer alıyor. CHP, ekonomik krizin aşılması için daha kapsayıcı ve sürdürülebilir politikaların uygulanması gerektiğini savunuyor.

Son olarak açıklamada, esnafın sorunlarının çözümü için CHP'nin her türlü desteği vermeye hazır olduğu vurgulandı ve hükümetin bu konuda daha duyarlı davranması gerektiği ifade edildi.

29. İstanbul Tiyatro Festivali, 18 Mayıs - 5 Haziran 2024 tarihleri arasında tiyatroseverlerle buluşacak. İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen festivalin programından ilk oyunlar belli oldu ve biletler satışa çıktı.

Festivalde sahnelenecek ilk oyunlar arasında Berkun Oya’nın yazıp yönettiği, DasDas tarafından sahnelenen “Kuşlar” yer alıyor. Oyun, 18-19 Mayıs tarihlerinde Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde izlenebilecek.

Szymon Adamczak’ın yazıp yönettiği Polonya Nowy Teatr yapımı “Lalka” da festival kapsamında sahnelenecek. Oyun, BAE Systems sponsorluğunda 25-26 Mayıs tarihlerinde Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Tiyatro Salonu’nda seyirciyle buluşacak.

Festival programında yer alan bir diğer yapım ise Katie Mitchell’in yönettiği, İngiliz Royal Court Theatre prodüksiyonu “When We Have Sufficiently Tortured Each Other”. Martin Crimp’in yazdığı oyun, 31 Mayıs ile 1 Haziran tarihlerinde Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde sahnelenecek.

Festivalin biletleri, Passo üzerinden satın alınabilir.

Porto ile Palmeiras arasında oynanan hazırlık maçı golsüz beraberlikle sonuçlandı. Karşılaşma boyunca iki takım da gol atmayı başaramadı.

Portekiz'in Porto takımı ile Brezilya'nın Palmeiras takımı arasındaki mücadele, her iki takım için de yeni sezon öncesinde bir hazırlık niteliği taşıyordu. Maç boyunca takımlar, taktiklerini deneme ve oyuncularını görme fırsatı buldular. Ancak, skor tabelası değişmedi ve maç 0-0 sona erdi.

Maçta her iki takımın da zaman zaman etkili ataklar geliştirdiği görüldü. Özellikle orta saha mücadelesinin yoğun olduğu karşılaşmada, savunmalar da dikkatliydi. Kaleciler de başarılı kurtarışlara imza atarak gol yollarını kapattılar.

Bu sonuçla birlikte Porto ve Palmeiras, yeni sezon öncesindeki hazırlıklarına devam edecekler. Takımlar, eksiklerini görme ve bunları giderme fırsatı bulacaklar.

Hazırlık maçları, takımlar için gerçek bir sınav niteliği taşır. Bu maçlar sayesinde teknik direktörler, oyuncuların performansını değerlendirme ve taktiksel ayarlamalar yapma imkanı bulurlar. Ayrıca, yeni transferler de takıma adaptasyon sürecini hızlandırabilirler.

Porto ve Palmeiras arasındaki maç, dostça bir atmosferde geçti. Maç sonunda oyuncular birbirlerini tebrik ettiler ve başarılar dilediler.