Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın, Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşlarına yapılan mali katkıların önemli ölçüde azaltılması veya tamamen kesilmesi yönünde bir öneri sunduğu belirtiliyor. Bu öneri, Trump'ın başkanlığı döneminde de gündeme gelmiş ve bazı uygulamalara yansımıştı. Özellikle ABD'nin bazı BM kuruluşlarından çekilmesi veya mali desteklerini askıya alması, uluslararası arenada tartışmalara yol açmıştı.

Trump'ın bu önerisinin gerekçesi olarak, ABD'nin BM bütçesine orantısız bir şekilde yüksek katkı sağladığı ve bu durumun Amerikan vergi mükelleflerine ağır bir yük getirdiği gösteriliyor. Ayrıca, BM'nin bazı politikalarının ve faaliyetlerinin ABD'nin çıkarlarıyla örtüşmediği de iddia ediliyor.

Önerinin detayları henüz tam olarak netleşmemiş olmakla birlikte, hangi BM kuruluşlarının mali destekten mahrum kalabileceği veya hangi oranlarda kesintilere gidilebileceği merak konusu. Bu durum, özellikle insani yardım, kalkınma ve barışı koruma gibi alanlarda faaliyet gösteren BM kuruluşlarını olumsuz etkileyebilir. Birçok uzman, bu tür kesintilerin küresel sorunların çözümüne yönelik uluslararası işbirliğini zayıflatabileceği ve kırılgan bölgelerde istikrarsızlığı artırabileceği uyarısında bulunuyor.

Trump'ın bu önerisi, ABD'nin dış politika stratejilerinde olası bir değişimin işareti olarak da değerlendiriliyor. Tek taraflı yaklaşımların ve uluslararası kuruluşlara yönelik eleştirel tutumun ön plana çıktığı bir döneme girilebileceği yorumları yapılıyor.

İstanbul Başakşehir'in golcü oyuncusu Krzysztof Piatek'in Katar yolunda olduğu belirtiliyor. Anlatılanın Ötesi'nin haberine göre, Katar ekibi Piatek için 10 milyon euro bonservis bedeli ödemeye hazır.

Polonyalı golcü, bu sezon Başakşehir formasıyla Süper Lig'de 35 maça çıktı ve 17 gol, 1 asistlik performans sergiledi. Piatek'in performansı, Avrupa kulüplerinin de dikkatini çekmişti. Ancak Katar ekibinin yaptığı cazip teklif, transferde öne geçmelerini sağladı.

Transferin detayları henüz netleşmese de, Piatek'in menajerinin Katar ekibiyle görüştüğü ve prensipte anlaştığı iddia ediliyor. Başakşehir yönetiminin de 10 milyon euro'luk bonservis bedelini kabul etmeye sıcak baktığı belirtiliyor. Transferin önümüzdeki günlerde resmen açıklanması bekleniyor.

Piatek, daha önce Genoa, Milan, Fiorentina ve Hertha Berlin gibi Avrupa'nın önemli kulüplerinde forma giymişti. Başakşehir'e transfer olmadan önce İtalya Serie A ekiplerinden Salernitana'da kiralık olarak oynamıştı.

Kariyeri boyunca 257 resmi maça çıkan Piatek, 97 gol kaydetti. Polonya Milli Takımı'nda ise 27 maçta 11 gol kaydetmeyi başardı.

• Transfer Bedeli: 10 Milyon Euro (Tahmini)
• Oyuncu: Krzysztof Piatek
• Takım: İstanbul Başakşehir
• Yeni Takım (Muhtemel): Katar Ekibi (Henüz açıklanmadı)

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, ABD Başkanı Franklin Roosevelt'in Sovyetler Birliği'nin İkinci Dünya Savaşı'ndaki zaferdeki rolünü kabul ettiğini ifade etti. Zaharova, Roosevelt'in Sovyet halkının Nazi Almanyası'na karşı zaferdeki hayati rolünü vurgulayan açıklamalarına dikkat çekti.

Zaharova, Roosevelt'in 1941'de Kongre'ye gönderdiği raporda, Sovyetler Birliği'nin Mihver güçlerine karşı verdiği mücadelenin önemine değindiğini belirtti. Raporda, Sovyet ordusunun Nazi ordusunun büyük bir bölümünü yok ettiği ve bunun Müttefikler için hayati bir avantaj sağladığı ifade ediliyor. Zaharova, bu ifadelerin Roosevelt'in Sovyetler Birliği'nin zaferdeki belirleyici rolünü açıkça kabul ettiğini gösterdiğini vurguladı.

Zaharova ayrıca, Roosevelt'in savaş sonrası dünya düzeni vizyonunda Sovyetler Birliği'nin önemli bir ortak olarak görüldüğünü belirtti. Roosevelt'in, Sovyetler Birliği ile işbirliği yaparak kalıcı bir barışın sağlanabileceğine inandığını ifade etti. Ancak Zaharova, daha sonraki ABD yönetimlerinin bu vizyondan uzaklaştığını ve Sovyetler Birliği'ne karşı düşmanca bir politika izlediğini savundu.

Zaharova'nın açıklamaları, Rusya'nın İkinci Dünya Savaşı'ndaki rolünü ve katkılarını vurgulama çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor. Rusya, Batı'yı savaşın sonuçlarını çarpıtmakla ve Sovyetler Birliği'nin rolünü küçümsemekle suçluyor.

Türkiye'nin fındık ihracatından elde ettiği gelir, ülke ekonomisi için önemli bir kaynak olmaya devam ediyor. Fındık, Türkiye'nin en önemli tarım ürünlerinden biri olarak öne çıkıyor ve dünya fındık üretiminde lider konumda bulunuyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, fındık ihracatından elde edilen gelir son yıllarda milyarlarca doları buluyor. Bu gelir, özellikle Karadeniz Bölgesi'ndeki üreticiler için hayati önem taşıyor. Fındık üretimi ve ticareti, bölge ekonomisinin can damarı niteliğinde.

Fındık sektöründe yaşanan gelişmeler, üreticileri yakından ilgilendiriyor. Fındık fiyatlarındaki dalgalanmalar, rekolte tahminleri ve devlet destekleri gibi faktörler, sektörün geleceğini şekillendiriyor. Üreticiler, daha verimli üretim teknikleri ve kaliteli ürün elde etme konusunda sürekli çaba gösteriyor.

Türkiye'nin fındık ihracatındaki başarısı, kalite standartlarına uyum ve sürdürülebilir üretim uygulamaları sayesinde devam ediyor. Ancak, iklim değişikliği ve hastalıklar gibi riskler, fındık üretimini tehdit ediyor. Bu nedenle, sektördeki tüm paydaşların işbirliği içinde hareket etmesi ve çözüm odaklı yaklaşımlar geliştirmesi gerekiyor.

Fındık sektörünün geleceği için, Ar-Ge çalışmalarına yatırım yapılması ve yeni pazarlara açılması büyük önem taşıyor. Ayrıca, üreticilerin örgütlenmesi ve kooperatifler aracılığıyla güçlenmesi, sektörün rekabet gücünü artıracaktır.

İnterpol tarafından kırmızı bültenle aranan ve farklı suçlardan aranan iki şüpheli, Türkiye'de yakalandı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Azerbaycan tarafından 'nitelikli dolandırıcılık' suçundan kırmızı bültenle aranan Elnur I. isimli şahsın İstanbul'da olduğunu tespit etti. Yapılan operasyonla şüpheli yakalanarak gözaltına alındı.

Antalya'da ise, yine İnterpol tarafından 'uyuşturucu madde kaçakçılığı' suçundan kırmızı bültenle aranan Vahid B., düzenlenen operasyon sonucu yakalandı.

Her iki şüpheli de emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Interpol tarafından aranan şahısların yakalanması, uluslararası işbirliğinin önemini bir kez daha vurguladı.

Aile ve Gençlik Fonu, yeni evlenecek çiftlere faizsiz kredi desteği sağlamak amacıyla kuruldu. Fona yapılan başvuruların sayısı 100 bine ulaştı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yürütülen proje, gençlerin evlilik hayallerini gerçekleştirmelerine destek olmayı hedefliyor.

Fonun temel amacı, gençlerin ekonomik olarak desteklenerek evlilik kurumunun güçlendirilmesidir. Başvurular, belirlenen kriterlere göre değerlendiriliyor ve uygun bulunan çiftlere faizsiz kredi imkanı sunuluyor. Kredinin geri ödeme koşulları da çiftlerin ekonomik durumlarına göre belirleniyor.

Fonun başvuru süreci online olarak yürütülüyor. Başvurular, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın internet sitesi üzerinden yapılıyor. Başvuru için gerekli belgeler ve şartlar da aynı sitede detaylı olarak açıklanıyor.

Başvuru şartları genel olarak şu şekilde:

• Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak,
• Evlilik tarihinin başvuru tarihinden itibaren en geç 6 ay içinde olması,
• Çiftlerin her ikisinin de belirli bir yaş aralığında olması (yaş aralığı başvuru kılavuzunda belirtiliyor),
• Belirli bir gelir düzeyinin altında olmak.

Aile ve Gençlik Fonu'nun, gençlerin evlilik kararlarını kolaylaştırması ve aile kurumunu desteklemesi bekleniyor. Projenin, ilerleyen dönemlerde daha da geliştirilerek daha fazla çifte ulaşması hedefleniyor.

Ankara'da şiddetli sağanak yağış sele neden oldu. Olayda bir itfaiye aracı sel sularına kapılarak sürüklendi. Ankara'da öğleden sonra başlayan ve etkisini artıran sağanak yağış, özellikle Etimesgut ve Sincan ilçelerinde hayatı olumsuz etkiledi. Cadde ve sokaklar göle dönerken, birçok araç sel suları altında kaldı.

İtfaiye ekipleri, su baskınlarına müdahale etmek için seferber oldu. Ancak, bir itfaiye aracı, görev sırasında sel sularına kapılarak sürüklendi. Olay yerine çok sayıda kurtarma ekibi sevk edildi. İtfaiye erlerinin kurtarılma çalışmaları devam ediyor.

Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) ve ilçe belediyeleri, selin etkilerini azaltmak ve vatandaşların yardımına koşmak için çalışmalarını sürdürüyor. ABB Başkanı Mansur Yavaş, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, tüm ekiplerin sahada olduğunu ve vatandaşların mağduriyetini gidermek için ellerinden geleni yaptıklarını belirtti.

Sincan ve Etimesgut başta olmak üzere, Ankara'nın birçok bölgesinde su baskınları yaşandı. Birçok ev ve iş yeri sular altında kalırken, araçlar hasar gördü. Yetkililer, vatandaşları sel riskine karşı dikkatli olmaları konusunda uyardı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Ankara'da sağanak yağışların devam edeceğini ve sel riskinin sürdüğünü bildirdi.

Sel felaketinin ardından Ankara'da hasar tespit çalışmaları başlatıldı. Yetkililer, selden etkilenen vatandaşlara gerekli yardımların yapılacağını açıkladı.

Gazeteci Ayşemden Akın, Halil Falyalı'nın hayatta olduğu iddiasını konu alan bir yazı dizisi yayınlamasının ardından ölüm tehditleri aldığını duyurdu. Akın, Kıbrıs'ta öldürülen Halil Falyalı'nın aslında ölmediği ve farklı bir kimlikle hayatına devam ettiği yönündeki iddiaları araştırdığı yazı dizisi nedeniyle tehdit edildiğini belirtti.

Akın'ın avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamaya göre, gazeteci Akın'a yönelik tehditler, yazı dizisinin yayınlanmasının ardından yoğunlaştı. Akın, bu tehditlerin kaynağının Halil Falyalı'nın yakın çevresi olduğunu düşündüğünü ifade etti.

Yazı dizisinde, Halil Falyalı'nın ölümünden sonra ortaya atılan çeşitli komplo teorileri ve iddialar ele alınıyordu. Bu iddialar arasında Falyalı'nın aslında öldürülmediği, estetik operasyon geçirerek kimliğini değiştirdiği ve yurt dışında yaşamaya başladığı gibi spekülasyonlar yer alıyordu. Ayşemden Akın, bu iddiaların gerçekliğini araştırmak için Kıbrıs'ta çeşitli kaynaklarla görüştüğünü ve elde ettiği bilgileri yazı dizisinde paylaştığını belirtti.

Akın'ın avukatı, müvekkiline yönelik tehditlerle ilgili olarak suç duyurusunda bulunduklarını ve konuyla ilgili soruşturma başlatıldığını açıkladı. Avukat, tehditlerin ciddiyetine dikkat çekerek, Akın'ın güvenliğinin sağlanması için gerekli tüm önlemlerin alınmasını talep etti.

Ayşemden Akın'ın yaptığı açıklamada, gazetecilik görevini yerine getirirken karşılaştığı bu tür tehditlerin kendisini yıldırmayacağını ve gerçeklerin ortaya çıkarılması için çalışmalarına devam edeceğini vurguladı.

Olayla ilgili gelişmeler yakından takip ediliyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 31 Mart yerel seçimleri sonrasında yaşanan tartışmaları ve mazbata sürecini detaylı bir şekilde anlatan bir video yayınladı. Video, '19 Mart Darbesi Nasıl Yapıldı?' başlığıyla kamuoyuna sunuldu. İmamoğlu, seçim sonuçlarının ardından yaşanan hukuki süreçleri ve Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) kararlarını eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirdi.

Videoda, seçim gecesi yaşanan veri akışı kesintisi, oy sayım sürecindeki usulsüzlük iddiaları ve AK Parti'nin itirazları gibi konulara değiniliyor. İmamoğlu, bu süreçte yaşananların demokrasiye ve milli iradeye yönelik bir darbe girişimi olduğunu savunuyor. Ayrıca, YSK'nin seçimleri iptal etme kararının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ve siyasi baskılar sonucu alındığını iddia ediyor.

İmamoğlu'nun yayınladığı video, 31 Mart seçimlerinin ardından yaşanan tartışmaları yeniden gündeme taşıdı. Videoda, seçim sürecinde yaşanan olayların kronolojik bir sıralaması sunulurken, İmamoğlu'nun bu süreçteki açıklamaları ve tepkileri de yer alıyor. Video, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı ve farklı görüşleri savunan kişiler arasında tartışmalara yol açtı.

İBB Başkanı İmamoğlu, videoyu yayınlama amacının kamuoyunu bilgilendirmek ve yaşananların gerçek yüzünü ortaya çıkarmak olduğunu belirtti. Seçim sürecinde yaşananların şeffaf bir şekilde anlatılması gerektiğini vurgulayan İmamoğlu, demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün korunması gerektiğini ifade etti.