İran'ın İsrail'e yönelik başlattığı füze saldırıları, Tel Aviv ve diğer İsrail kentlerinde hasara yol açtı.

İran, İsrail'e yönelik geniş çaplı bir füze saldırısı başlattı. Saldırıda kullanılan füzelerin Tel Aviv ve diğer İsrail kentlerinde hasara neden olduğu bildirildi. Saldırının detaylarına ilişkin henüz resmi bir açıklama yapılmadı.
İran'ın bu saldırısı, bölgedeki gerginliği daha da tırmandırırken, İsrail'in nasıl bir karşılık vereceği merak konusu. Saldırının ardından İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) teyakkuza geçti ve hava savunma sistemleri aktif hale getirildi.
İlk belirlemelere göre, füzelerin bazıları hava savunma sistemleri tarafından etkisiz hale getirilirken, bazıları yerleşim yerlerine isabet etti. Tel Aviv'de ve diğer kentlerde hasar meydana geldiği ve yaralıların olduğu belirtiliyor. Ancak, ölü ya da yaralı sayısına ilişkin henüz net bir bilgi bulunmuyor.
Saldırının ardından uluslararası toplumdan kınama mesajları gelmeye başladı. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri, taraflara itidal çağrısında bulundu ve gerginliğin daha da artmaması için diplomatik çabaların yoğunlaştırılması gerektiğini vurguladı.
İran'ın saldırısının ardından İsrail'in vereceği karşılık, bölgedeki dengeleri değiştirebilir. Uluslararası analistler, İsrail'in orantılı bir karşılık vermesi gerektiğini ve gerginliği tırmandıracak adımlardan kaçınması gerektiğini belirtiyor.
Saldırının zamanlaması da dikkat çekici. Bölgede zaten yüksek olan gerginlik, bu saldırıyla birlikte daha da tehlikeli bir boyuta ulaştı. Uluslararası toplumun, bölgedeki barış ve istikrarın sağlanması için daha aktif rol oynaması gerektiği belirtiliyor.
İran tarafından henüz resmi bir açıklama yapılmazken, saldırının nedeni ve amacı hakkında çeşitli spekülasyonlar yapılıyor. Bazı kaynaklar, saldırının Gazze'deki son gelişmelerle ilgili olduğunu iddia ederken, bazıları ise İran'ın bölgedeki nüfuzunu artırma çabası olarak değerlendiriyor.
İsrail Başbakanı'nın yakın zamanda bir açıklama yapması bekleniyor. Açıklamada, saldırıya verilecek karşılığın yanı sıra, uluslararası topluma da çağrıda bulunulması bekleniyor.