İran ve İsrail, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde karşılıklı suçlamalarda bulundu. İran'ın Suriye'deki konsolosluğuna yönelik saldırı ve sonrasındaki gelişmeler gerilimi tırmandırdı.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, İran ve İsrail arasındaki gerginliğin tırmanması üzerine toplandı. Toplantıda her iki ülke de birbirine yönelik sert suçlamalarda bulundu.
İran, İsrail'in Şam'daki konsolosluk binasına düzenlediği saldırıyı şiddetle kınayarak, bu saldırının uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu savundu. İran temsilcisi, İsrail'in bu eyleminin cezasız kalmaması gerektiğini vurguladı ve Güvenlik Konseyi'ni harekete geçmeye çağırdı.
İsrail ise, İran'ın bölgedeki istikrarsızlaştırıcı faaliyetlerine dikkat çekerek, ülkenin teröre destek verdiğini ve nükleer silah geliştirme çabaları içinde olduğunu iddia etti. İsrail temsilcisi, İran'ın bu faaliyetlerine karşı kendilerini savunma hakları olduğunu belirtti.
ABD'nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Robert Wood, İran'ın Şam'daki diplomatik misyonuna yönelik saldırıyı kınadıklarını belirterek, bölgedeki gerginliğin azaltılması çağrısında bulundu. Wood, ABD'nin İsrail'in güvenliğine olan bağlılığını yineledi.
Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia, İsrail'in saldırısının kabul edilemez olduğunu ve uluslararası hukukun ihlali anlamına geldiğini söyledi. Nebenzia, Güvenlik Konseyi'nin bu duruma sessiz kalmaması gerektiğini vurguladı.
Toplantıda diğer Güvenlik Konseyi üyeleri de benzer şekilde itidal çağrısında bulundu ve diplomatik çözüm yollarının aranması gerektiğini ifade etti. Gerginliğin daha da tırmanmasının önlenmesi için uluslararası toplumun ortak çaba göstermesi gerektiği vurgulandı.
Sonuç olarak, BM Güvenlik Konseyi'ndeki toplantı, İran ve İsrail arasındaki derin ayrılıkları ve bölgedeki kırılgan durumu bir kez daha gözler önüne serdi. Taraflar arasındaki suçlamalar ve yeminler havada uçuşurken, gerginliğin azaltılması ve kalıcı bir çözüm bulunması için diplomatik çabaların sürdürülmesi gerektiği konusunda genel bir mutabakat sağlandı.