İran'ın İsrail'e yönelik saldırılarının mali boyutları ve İsrail'in savunma sistemlerine yaptığı harcamalar değerlendiriliyor.

İran'ın İsrail'e yönelik gerçekleştirdiği saldırıların İsrail'e olan maliyeti merak konusu oldu. Saldırının detayları ve İsrail'in savunma sistemlerine yaptığı yatırımlar, maliyetin boyutunu anlamak için önem taşıyor.
İsrail'in hava savunma sistemleri, özellikle Demir Kubbe, Arrow ve Davut Sapanı gibi sistemler, İran'dan gelen tehditleri bertaraf etmede önemli bir rol oynadı. Bu sistemlerin her birinin maliyeti oldukça yüksek. Demir Kubbe'nin tek bir füze atışının maliyeti on binlerce doları bulabiliyor. Arrow ve Davut Sapanı gibi daha gelişmiş sistemlerin maliyeti ise çok daha yüksek.
Saldırı sırasında İsrail'in bu savunma sistemlerini aktif olarak kullanması, ciddi bir mali yük getirdi. Füze savunma sistemlerinin yanı sıra, saldırıya karşılık vermek için kullanılan savaş uçakları ve diğer askeri teçhizat da maliyeti artıran unsurlar arasında yer aldı.
Saldırının İsrail ekonomisine olan dolaylı etkileri de göz ardı edilmemeli. Saldırı nedeniyle yaşanan panik, iş gücü kaybı ve olası hasarlar ekonomik aktiviteyi olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, İsrail'in turizm gelirlerinde de düşüş yaşanabilir.
İsrail'in savunma bütçesi zaten oldukça yüksek. Ancak bu tür saldırılar, savunma harcamalarının daha da artmasına neden olabilir. İsrail'in savunma stratejileri ve bütçe planlamaları, bu tür tehditlere karşı koyabilecek şekilde yeniden düzenlenebilir.
Sonuç olarak, İran'ın İsrail'e yönelik saldırısının maliyeti, sadece kullanılan füze ve mühimmatın bedeliyle sınırlı değil. Savunma sistemlerinin maliyeti, ekonomik kayıplar ve gelecekteki savunma harcamalarındaki artış gibi faktörler de hesaba katıldığında, toplam maliyetin oldukça yüksek olduğu söylenebilir.