İranlı muhalif aktivistler, Batılı ülkelerin Tahran'daki din adamlarına yönelik politikalarını eleştirerek, rejimin sonuna yatırım yapılması gerektiğini vurguladı.

İranlı muhalif aktivistler, Batılı ülkelerin İran rejimine yönelik politikalarına dair eleştirilerini dile getirdiler. Özellikle, Avrupa ve Amerika'daki bazı hükümetlerin Tahran'daki din adamlarına yönelik yaklaşımlarını yetersiz bulduklarını ifade ettiler. Muhalifler, bu ülkelerin İran'daki mevcut rejimin zayıflamasına ve nihai olarak sona ermesine yönelik stratejiler geliştirmesi gerektiğini savunuyorlar.
İran muhalefeti, Batılı ülkelerin İran halkının yanında yer alarak, demokratik değişim sürecini desteklemesi gerektiğini belirtiyor. Bu bağlamda, insan hakları ihlallerine karşı daha sert bir tutum sergilenmesi ve rejim üzerindeki ekonomik baskının artırılması talep ediliyor. Muhalifler, İran rejiminin baskıcı politikalarının sadece ülke içinde değil, bölgede de istikrarsızlığa yol açtığını vurguluyorlar.
Aktivistler, Batılı ülkelerin İran'daki sivil toplum kuruluşları ve insan hakları savunucularıyla daha yakın işbirliği içinde olması gerektiğini de ifade ediyorlar. Bu işbirliğinin, İran halkının sesinin daha güçlü bir şekilde duyurulmasına ve uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmesine yardımcı olacağı düşünülüyor. Ayrıca, İran diasporasının da bu süreçte aktif rol oynaması gerektiği belirtiliyor.
Muhalifler, İran rejiminin sonunun yaklaştığına ve Batılı ülkelerin bu sürece hazırlıklı olması gerektiğine inanıyorlar. Bu nedenle, Batılı hükümetlerin İran'da yaşanacak olası bir rejim değişikliğine yönelik planlar yapması ve demokratik bir geçiş sürecini desteklemesi gerektiği vurgulanıyor.
Sonuç olarak, İran muhalefeti, Batılı ülkelerin İran politikalarında köklü değişiklikler yapması ve rejimin sonuna yatırım yapması çağrısında bulunuyor. Bu çağrı, İran halkının özgürlük ve demokrasi taleplerinin uluslararası alanda daha fazla desteklenmesi gerektiği mesajını içeriyor.