İran ve İsrail arasındaki gerilim tırmanmaya devam ederken, bölgedeki son gelişmeler ve olası senaryolar merakla takip ediliyor. ABD'nin tutumu ve orduların alarm durumuna geçmesi, savaşın seyrini etkileyebilecek önemli faktörler olarak öne çıkıyor.

İran ile İsrail arasındaki gerilim son günlerde giderek artarken, bölgedeki askeri hareketlilik ve diplomatik girişimler dikkatle izleniyor. İran'ın Suriye'deki hedeflere yönelik saldırıları ve İsrail'in buna karşılık vermesiyle tırmanan olaylar, topyekün bir savaş endişesini beraberinde getiriyor.
ABD'nin bölgedeki rolü ise belirsizliğini koruyor. ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin, İsrail'e tam destek verdiği ancak doğrudan bir savaşa girme konusunda çekinceleri olduğu belirtiliyor. Bazı uzmanlar, ABD'nin İran'ın nükleer programına müdahale etmesi durumunda savaşın kaçınılmaz olacağını savunuyor.
Bölgedeki ordular ise alarma geçmiş durumda. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), hava savunma sistemlerini güçlendirirken, İran Devrim Muhafızları da füze ve insansız hava aracı (İHA) sistemlerini teyakkuza geçirdi.
Olası Senaryolar:
- Sınırlı Çatışma: İran ve İsrail arasındaki gerilimin, belirli hedeflere yönelik saldırılarla sınırlı kalması ve topyekün bir savaşa dönüşmemesi.
- Vekalet Savaşları: İran'ın bölgedeki müttefikleri (Hizbullah, Hamas vb.) aracılığıyla İsrail'e saldırması ve savaşın dolaylı yollardan yürütülmesi.
- Topyekün Savaş: İran ve İsrail'in doğrudan karşı karşıya gelmesi ve bölgedeki diğer ülkelerin de savaşa dahil olması.
Uluslararası toplum, tarafları itidale davet ederek gerilimin düşürülmesi çağrısında bulunuyor. Ancak, mevcut durumda savaş riskinin yüksek olduğu ve bölgedeki istikrarın her an bozulabileceği değerlendiriliyor.
Haberde ayrıca, olası bir savaş durumunda Türkiye'nin nasıl bir pozisyon alacağına dair farklı görüşler de yer alıyor. Bazı uzmanlar, Türkiye'nin tarafsız kalması gerektiğini savunurken, bazıları ise Türkiye'nin bölgedeki çıkarlarını korumak için aktif bir rol oynaması gerektiğini belirtiyor.