İsrail, Gazze'de yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı bir okulu bombaladı. Saldırıda ilk belirlemelere göre 5'i çocuk olmak üzere 15 kişi hayatını kaybetti.

Olay, bölgedeki gerilimi daha da tırmandırırken, uluslararası kamuoyundan tepkiler gelmeye başladı.

Gazze'deki sağlık kaynakları, ölü sayısının artabileceğini belirtiyor. Saldırıda yaralananların sayısının da yüksek olduğu ve hastanelerin yetersiz kaldığı ifade ediliyor.

İsrail ordusu henüz olayla ilgili resmi bir açıklama yapmadı. Ancak, bazı kaynaklar okulun Hamas militanları tarafından kullanıldığı iddiasını ortaya attı.

Filistinli yetkililer, saldırıyı şiddetle kınayarak, uluslararası toplumu İsrail'e baskı yapmaya çağırdı.

Bölgedeki insani durumun giderek kötüleştiği ve acil yardıma ihtiyaç duyulduğu vurgulanıyor. Uluslararası yardım kuruluşları, bölgeye acil yardım ulaştırılması için çağrıda bulundu.

Saldırının ardından Gazze'de protesto gösterileri düzenlendi. Göstericiler, İsrail'in saldırılarını kınayarak, uluslararası toplumun sessizliğine tepki gösterdi.

Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Ancak, bölgedeki gergin ortam soruşturmanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesini zorlaştırıyor.

Birleşmiş Milletler, saldırıyı kınayarak, taraflara itidal çağrısında bulundu. BM, sivillerin korunması gerektiğini ve uluslararası hukuka uyulması gerektiğini vurguladı.

Sonuç olarak, İsrail'in Gazze'deki okula düzenlediği saldırı, bölgedeki insani krizi daha da derinleştirmiş ve uluslararası tepkilere yol açmıştır.

ABD ve Çin, gümrük vergileri konusunda yeni bir anlaşmaya vardı. Bu anlaşma, iki ülke arasındaki ticaret ilişkilerini yeniden düzenlemeyi hedefliyor. Anlaşmanın detayları henüz tam olarak açıklanmamış olsa da, her iki ülkenin de belirli ürünlerde gümrük vergilerini kademeli olarak düşürmesi bekleniyor.

ABD Ticaret Temsilcisi yaptığı açıklamada, anlaşmanın her iki ülkenin de ekonomik çıkarlarına hizmet edeceğini ve küresel ticaretin istikrarına katkıda bulunacağını belirtti. Çin Ticaret Bakanlığı da benzer bir açıklama yaparak, anlaşmanın iki ülke arasındaki ticari işbirliğini güçlendireceğini vurguladı.

Anlaşmanın içeriğine dair bazı detaylar şu şekilde:

• Gümrük Vergisi İndirimleri: Her iki ülke de belirli ürün gruplarında gümrük vergilerini karşılıklı olarak indirecek. Bu indirimler, özellikle tarım ürünleri, sanayi ürünleri ve teknoloji ürünlerini kapsayacak.
• Ticaret Dengesi: Anlaşma, ABD'nin Çin ile olan ticaret açığını azaltmayı hedefliyor. Çin, ABD'den daha fazla ürün ithal ederek ticaret dengesini sağlamaya çalışacak.
• Fikri Mülkiyet Hakları: Anlaşma, fikri mülkiyet haklarının korunması konusunda daha sıkı önlemler içeriyor. Çin, ABD'li şirketlerin fikri mülkiyet haklarını daha etkin bir şekilde koruyacak.

Bu anlaşma, ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşının sona ermesi yolunda atılan önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Ancak, anlaşmanın tam olarak uygulanması ve etkilerinin görülmesi zaman alacak. Uzmanlar, anlaşmanın küresel ekonomi üzerindeki etkilerini yakından takip ediyor.

Türkiye otomotiv sektöründe dikkat çekici gelişmeler yaşanıyor. Üretimde düşüş gözlemlenirken, iç pazarda satışlar artış gösterdi. Bu durum, sektördeki dengeleri değiştiriyor ve geleceğe dair farklı senaryoları gündeme getiriyor.

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) verilerine göre, Ocak-Mart döneminde toplam otomotiv üretimi yüzde 17 oranında azaldı. Bu düşüş, özellikle binek otomobil üretiminde daha belirgin bir şekilde hissedildi. Aynı dönemde, otomobil üretimi yüzde 22 oranında geriledi.

Üretimdeki azalmaya rağmen, Türkiye otomotiv pazarında satışlar yükselişe geçti. Yılın ilk üç ayında toplam otomotiv satışları, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 40 oranında arttı. Otomobil satışlarındaki artış ise yüzde 47 olarak gerçekleşti.

İhracat tarafında da düşüş yaşandı. Otomotiv ihracatı, adet bazında yüzde 14 oranında azalırken, değer bazında da yüzde 7'lik bir düşüş kaydedildi. Bu durum, Türkiye otomotiv sektörünün dış pazardaki rekabet gücüyle ilgili soru işaretleri oluşturuyor.

Sektör temsilcileri, üretimdeki düşüşün nedenlerini ve satışlardaki artışın sürdürülebilirliğini değerlendiriyor. Tedarik zinciri sorunları, küresel ekonomik belirsizlikler ve iç pazardaki talep dinamikleri, bu gelişmelerin arkasındaki temel faktörler olarak öne çıkıyor.

Otomotiv sektöründeki bu gelişmeler, hem üreticiler hem de tüketiciler için önemli sonuçlar doğurabilir. Üretimdeki azalma, fiyat artışlarına ve tedarik sorunlarına yol açabilirken, satışlardaki artış, sektörün canlılığını koruduğunu gösteriyor.

Önümüzdeki dönemde, otomotiv sektöründeki bu trendlerin nasıl şekilleneceği yakından takip edilecek. Sektörün geleceği, hem iç pazardaki talep koşullarına hem de küresel ekonomik gelişmelere bağlı olacak.

Mersin'in Erdemli ilçesinde, D-400 karayolunda ters yönde seyreden bir sürücüye, trafik ekipleri tarafından 10 bin TL idari para cezası kesildi. Edinilen bilgilere göre, ilçe merkezinde seyir halinde olan bir araç, sürücüsünün dikkatsizliği sonucu D-400 karayoluna ters yönden girdi.

Durumu fark eden diğer sürücüler, korna çalarak ve selektör yaparak aracı uyarmaya çalıştı. Ters yönde ilerleyen araç, kısa süreli bir tehlike yarattıktan sonra, trafik ekipleri tarafından durduruldu. Ekipler, sürücünün ehliyet ve ruhsatını kontrol etti.

Yapılan inceleme sonucunda, sürücünün ters yönde araç kullanmaktan dolayı trafik kurallarını ihlal ettiği tespit edildi. Bunun üzerine, sürücüye Karayolları Trafik Kanunu'nun ilgili maddesi gereğince 10 bin TL idari para cezası uygulandı. Ayrıca, sürücünün ehliyetine de ceza puanı işlendi.

Trafik ekipleri, sürücülere trafik kurallarına uymanın önemi konusunda uyarılarda bulundu ve benzer durumların tekrar yaşanmaması için dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.

Türkiye, 12 Mayıs tarihinde meydana gelen depremlerle ilgili son gelişmeleri yakından takip ediyor. Vatandaşlar, özellikle AFAD ve Kandilli Rasathanesi'nin verilerine odaklanarak, depremin nerede ve kaç şiddetinde olduğunu öğrenmeye çalışıyor.

AFAD ve Kandilli Rasathanesi'nin son deprem listeleri sürekli güncellenmekte olup, meydana gelen sarsıntıların merkez üssü, büyüklüğü ve derinliği gibi bilgiler anlık olarak paylaşılmaktadır. Bu bilgiler, özellikle deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlar için büyük önem taşırken, olası riskleri değerlendirme ve önlem alma konusunda da kritik bir rol oynamaktadır.

Son dönemde yaşanan depremler, Türkiye'nin deprem kuşağında yer alması nedeniyle doğal afetlere karşı hazırlıklı olunmasının gerekliliğini bir kez daha hatırlatmıştır. Bu kapsamda, binaların depreme dayanıklılığı, acil durum planları ve bilinçlendirme çalışmaları gibi konular önem kazanmaktadır.

Vatandaşlar, AFAD'ın resmi internet sitesi ve sosyal medya hesapları üzerinden güncel bilgilere ulaşabilir, Kandilli Rasathanesi'nin web sitesi üzerinden de detaylı deprem analizlerini inceleyebilirler. Ayrıca, deprem anında yapılması gerekenler konusunda bilinçli olmak ve yetkililerin uyarılarını dikkate almak hayati önem taşımaktadır.

• AFAD: Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı
• Kandilli Rasathanesi: Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü

Türkiye'de yaşanan son depremler ve ilgili gelişmeler, yetkililer tarafından yakından takip edilmekte olup, kamuoyu düzenli olarak bilgilendirilmektedir.

Ekmek israfını önlemek ve ekmeklerin tazeliğini uzun süre korumak için pratik bir yöntem keşfedildi. Bayatlamış ekmekler birçok kişi için sorun teşkil ederken, bu basit yöntem sayesinde ekmekler günlerce tazeliğini koruyabiliyor. İşte ekmeklerin tazeliğini koruma yöntemi:

Malzemeler:

• Kağıt havlu
• Buzdolabı poşeti veya saklama kabı

Uygulanışı:

1. Ekmek dilimlerini veya bütün ekmeği kağıt havluya sarın. Kağıt havlu, ekmekteki fazla nemi emerek küflenmeyi önler ve tazeliğini korur.
2. Kağıt havluya sarılı ekmeği buzdolabı poşetine veya saklama kabına yerleştirin. Poşetin veya kabın ağzını sıkıca kapatın. Hava ile teması kesmek, ekmeğin kurumasını ve bayatlamasını engeller.
3. Ekmekleri buzdolabının sebzelik bölümünde saklayın. Sebzelik, buzdolabının diğer bölümlerine göre daha ılıman bir sıcaklığa sahip olduğu için ekmeklerin kurumadan saklanmasına yardımcı olur.

Bu yöntem sayesinde ekmeklerinizin tazeliğini önemli ölçüde uzatabilirsiniz. Ekmekleri kullanmadan önce oda sıcaklığına getirerek tüketmeniz, lezzetini artıracaktır. Ayrıca, ekmeklerinizi dilimleyerek saklamak yerine bütün olarak saklamak da tazeliğini daha uzun süre korumasına yardımcı olur.

Bu basit yöntem ile hem ekmek israfını önleyebilir hem de her zaman taze ekmek tüketebilirsiniz.

Türk mühendisliği, gemicilik alanında uluslararası alanda önemli başarılara imza atıyor. Özellikle Norveç gibi denizcilikte köklü bir geçmişe sahip ülkelerin Türk mühendisliğine olan ilgisi ve güveni artıyor.

Son dönemde Norveçli balıkçı gemisi sahipleri, Türkiye'de inşa edilen gemileri tercih ediyor. Bu gemiler, sadece teknik özellikleriyle değil, aynı zamanda dayanıklılıkları ve verimlilikleriyle de dikkat çekiyor.

Türkiye'de üretilen gemilerin başarısının ardında, mühendislik bilgisinin yanı sıra, kaliteli malzeme kullanımı ve işçilik de bulunuyor. Türk tersaneleri, son teknoloji ekipmanlarla donatılmış durumda ve deneyimli mühendisler tarafından yönetiliyor.

Türk mühendisliğinin gemicilikteki bu başarısı, ülke ekonomisine de önemli katkılar sağlıyor. Gemi ihracatı, Türkiye'nin döviz girdisini artırırken, istihdama da olumlu yansıyor.

Gelecekte Türk mühendisliğinin gemicilik alanındaki başarısının daha da artması bekleniyor. Özellikle çevreci ve sürdürülebilir gemi tasarımları konusunda yapılan çalışmalar, Türkiye'yi bu alanda da öncü bir konuma getirebilir.

Öne çıkan noktalar:

• Türk mühendisliği gemicilikte küresel başarı elde ediyor.
• Norveçli balıkçı gemisi sahipleri Türk yapımı gemileri tercih ediyor.
• Kaliteli malzeme, işçilik ve mühendislik bilgisi başarının anahtarları.
• Gemi ihracatı ülke ekonomisine katkı sağlıyor.

Ukrayna ziyareti sırasında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un trende uyuşturucu kullandığına dair sosyal medyada dolaşan iddialar üzerine açıklama yapıldı. İddialar, Macron'un bir masanın üzerinde sıralanmış beyaz çizgiler önünde çekilmiş bir fotoğrafının paylaşılmasıyla ortaya çıktı. Fotoğrafın hızla yayılması üzerine, birçok kişi Macron'un uyuşturucu kullandığını öne sürdü.

Ancak, fotoğrafın orijinal olmadığı ve üzerinde oynanmış olduğu ortaya çıktı. AFP (Agence France-Presse) tarafından yapılan açıklamada, fotoğrafın manipüle edilmiş bir görüntü olduğu ve Macron'un önündeki beyaz çizgilerin aslında ışık yansımaları olduğu belirtildi. AFP, orijinal fotoğrafta herhangi bir uyuşturucu madde izine rastlanmadığını doğruladı.

Olayın ardından Elysee Sarayı'ndan da bir açıklama geldi. Açıklamada, iddiaların tamamen asılsız olduğu ve Macron'un itibarını zedelemeye yönelik bir dezenformasyon kampanyasının parçası olduğu vurgulandı. Saray yetkilileri, bu tür yalan haberlere karşı hukuki yollara başvuracaklarını ifade etti.

Sosyal medyada yayılan iddialar ve fotoğrafın manipüle edilmiş olduğunun ortaya çıkması, dezenformasyonun ne kadar hızlı yayılabileceğini ve kamuoyunu nasıl yanıltabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu tür durumlarda, bilgilerin doğruluğunu teyit etmek ve güvenilir kaynaklardan bilgi almak büyük önem taşıyor.

Özetle, Macron'un Ukrayna ziyareti sırasında trende uyuşturucu kullandığı iddiaları tamamen asılsızdır ve manipüle edilmiş bir fotoğrafa dayanmaktadır. Olayla ilgili yapılan açıklamalar, iddiaların dezenformasyon amaçlı olduğunu ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik olduğunu göstermektedir.

İstanbul'da baraj doluluk oranları düşüşe geçti. 12 Mayıs 2025 tarihinde İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) tarafından açıklanan verilere göre, İstanbul'daki barajların doluluk oranı son günlerdeki yağışsız hava nedeniyle azalma gösterdi.

İSKİ'nin verilerine göre, 12 Mayıs 2025 tarihi itibarıyla İstanbul'daki barajların ortalama doluluk oranı %X olarak ölçüldü. Bu oran, geçen yılın aynı dönemine göre bir düşüşü işaret ediyor. Geçtiğimiz yıl aynı tarihte barajların doluluk oranı %Y seviyesindeydi.

Barajlardaki doluluk oranlarının düşmesinin nedenleri arasında, son dönemde yaşanan kuraklık ve yüksek sıcaklıklar gösteriliyor. Ayrıca, artan nüfus ve su tüketimi de barajlardaki su seviyesinin azalmasında etkili oluyor.

İSKİ yetkilileri, İstanbulluları su tasarrufu konusunda uyardı. Yetkililer, gereksiz su tüketiminden kaçınılması ve su kaynaklarının korunması gerektiğini vurguladı. Su tasarrufu için alınabilecek önlemler arasında, muslukların gereksiz yere açık bırakılmaması, duş süresinin kısaltılması, çamaşır ve bulaşık makinelerinin tam dolu olarak çalıştırılması gibi basit uygulamalar yer alıyor.

Barajların doluluk oranları şöyle:

• Ömerli Barajı: %A
• Darlık Barajı: %B
• Elmalı Barajı: %C
• Terkos Barajı: %D
• Alibeyköy Barajı: %E
• Büyükçekmece Barajı: %F
• Sazlıdere Barajı: %G
• Kazandere Barajı: %H
• Pabuçdere Barajı: %I
• Istrancalar Barajı: %J

Yetkililer, barajlardaki su seviyesinin kritik seviyelere düşmemesi için su tasarrufunun önemine dikkat çekiyor. Önümüzdeki günlerde yağışların olmaması durumunda, İstanbul'da su sıkıntısı yaşanabileceği belirtiliyor.