Manken Güzide Duran, 2008 yılında evlendiği eşi Adnan Aksoy ile yaşadığı boşanma süreci hakkında ilk kez konuştu. 16 yıllık evliliğin ardından alınan bu karar, çiftin hayranlarını şaşırttı. Güzide Duran, yaptığı açıklamada boşanma sürecinin kendisi ve ailesi için oldukça üzücü geçtiğini ifade etti.

Duran, “Boşanma süreci benim için de çok üzücü. Sonuçta 16 senemi geçirdim. Kolay değil” şeklinde konuştu. Bu açıklama, ünlü mankenin evliliğine ve ayrılık kararına dair duygusal derinliğini ortaya koyuyor.

Çiftin bu kararı almasında etkili olan sebepler hakkında henüz net bir bilgi bulunmamakla birlikte, Güzide Duran’ın açıklamaları sürecin hassasiyetini gözler önüne seriyor. Güzide Duran ve Adnan Aksoy’un bu zorlu süreçte nasıl bir yol izleyeceği merak konusu olmaya devam ediyor.

Güzide Duran, mankenlik kariyerinin yanı sıra sosyal medya paylaşımlarıyla da dikkat çekiyor. Boşanma sürecinde özel hayatına dair detayları kamuoyu ile paylaşmaktan kaçınan Duran, iş hayatına odaklanmaya devam ediyor.

Adnan Aksoy ise konuyla ilgili henüz bir açıklama yapmadı. Çiftin boşanma davasının ne zaman görüleceği ve sürecin nasıl ilerleyeceği ise henüz belirsizliğini koruyor.

Özetle: Güzide Duran, Adnan Aksoy ile boşanma sürecinin kendisi için çok üzücü olduğunu ve 16 yıllık evliliğin ardından bu kararı almanın kolay olmadığını belirtti.

Ünlü çift hakkında bir süredir çıkan boşanma iddiaları, sosyal medya üzerinden yapılan bir paylaşımla son buldu. Çift, beraber çekilmiş bir fotoğraflarını yayınlayarak, birlikteliklerinin devam ettiğini ve aralarındaki aşkın söylentilerden daha büyük olduğunu vurguladı.

Sosyal medyada hızla yayılan boşanma dedikoduları, çiftin hayranlarını endişelendirmişti. Ancak yapılan bu paylaşımla, çiftin ilişkilerinde herhangi bir sorun olmadığı net bir şekilde gösterilmiş oldu.

Çiftin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, “Bizim aşkımız sizin dedikodularınızdan büyük” ifadelerine yer verildi. Bu açıklama, çiftin birlikteliğine olan inancını ve dedikodulara karşı duruşunu ortaya koydu.

Paylaşılan fotoğraf, kısa sürede binlerce beğeni ve yorum aldı. Çiftin hayranları, bu mutlu tablo karşısında sevinçlerini dile getirdi ve destek mesajları yağdırdı.

Boşanma iddialarının kaynağına ilişkin net bir bilgi bulunmazken, çiftin bu iddialara karşı sergilediği tavır, birlikteliklerinin gücünü bir kez daha kanıtlamış oldu. Ünlü çift, sosyal medya üzerinden yaptıkları bu paylaşımla, özel hayatlarına ilişkin çıkan asılsız haberlere karşı net bir duruş sergilemiş oldu.

Çiftin hayranları, bu açıklama sonrası rahat bir nefes alırken, çiftin birlikteliğinin uzun yıllar devam etmesi temennisinde bulundu.

Galatasaray'ın başarılı futbolcusu Kerem Aktürkoğlu, Portekiz'e transfer olacağı iddialarıyla gündeme geldi. Özellikle A Milli Takım formasıyla gösterdiği performans, Portekiz'de büyük yankı uyandırdı.

Portekiz basınında çıkan haberlerde, Kerem Aktürkoğlu'nun performansı övgüyle bahsedilirken, bazı taraftarların bu transfere sıcak bakmadığı görüldü. Sosyal medyada yapılan yorumlarda, oyuncunun istikrarsız performansına dikkat çekilerek, yüksek maliyetli bir transfer olup olmayacağı tartışıldı.

İşte sosyal medyada yapılan bazı yorumlar:

• 'Kerem Aktürkoğlu yetenekli ancak istikrarsız. Portekiz Ligi için yeterli mi?'
• 'Galatasaray'dan sürekli oyuncu alıyoruz. Artık yeter!'
• 'Kerem'in hızı ve tekniği iyi ancak karar verme yeteneği zayıf.'

Haberlerde, Kerem Aktürkoğlu'nun transfermarkt değeri de belirtilerek, olası bir transferin kulübe maliyeti hakkında da değerlendirmeler yapıldı. Oyuncunun geleceğiyle ilgili gelişmelerin önümüzdeki günlerde netleşmesi bekleniyor.

Kerem Aktürkoğlu'nun adı daha önce da farklı Avrupa kulüpleriyle de anılmıştı. Oyuncunun Galatasaray ile olan sözleşmesi devam ederken, kulübün transfer politikası ve oyuncunun kariyer planlaması bu transferde belirleyici olacak gibi görünüyor.

Sonuç olarak, Kerem Aktürkoğlu'nun Portekiz'e transfer olacağı iddiaları futbol dünyasında ve özellikle sosyal medyada geniş bir tartışma yaratmış durumda. Taraftarların tepkileri ve basında çıkan haberler, bu transferin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği konusunda merak uyandırıyor.

Antalya'da yaşayan 37 yaşındaki Mehmet Biricik ve eşi, tüp bebek yöntemiyle ilk çocukları Efe'yi kucaklarına aldıktan iki yıl sonra, dondurulmuş embriyodan olan ikiz kardeşi Ege'ye de kavuşmanın mutluluğunu yaşıyor. Ege bebek, 2 yıl boyunca -196 derecede dondurulmuş halde bekledikten sonra dünyaya geldi.

Mehmet Biricik, ilk çocukları Efe'nin tüp bebek yöntemiyle dünyaya geldiğini ve bu süreçte bazı embriyolarının dondurulduğunu belirtti. İki yıl sonra ikinci bir çocuk sahibi olmak istediklerinde dondurulmuş embriyoları kullanmaya karar verdiler.

Ege bebek, dondurulmuş embriyo transferiyle dünyaya geldi. Aile, Efe ve Ege'nin sağlıklı bir şekilde büyümelerini dilediklerini ifade etti.

Tüp bebek uzmanları, dondurulmuş embriyo transferinin başarılı bir yöntem olduğunu ve sağlıklı bebeklerin dünyaya gelmesine olanak sağladığını vurguluyor. Bu yöntem, özellikle ilk denemede başarı sağlanamaması veya ilerleyen dönemlerde ikinci bir çocuk sahibi olmak isteyen çiftler için önemli bir seçenek sunuyor.

Ege bebeğin hikayesi, dondurulmuş embriyo transferinin potansiyelini ve ailelere sunduğu umudu gösteren güzel bir örnek teşkil ediyor.

Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, yeni sezon hazırlıkları kapsamında takımıyla yaptığı antrenmanlarda henüz ideal bir ilk 11 oluşturamadı. Portekizli teknik adamın, denediği farklı 11'lerden hiçbirini beğenmeyerek sürekli değişikliklere gittiği belirtildi.

Mourinho'nun bu tutumu, takım içindeki rekabeti artırırken, oyuncuların form durumlarını yakından takip etmesine de olanak sağlıyor. Her oyuncunun şans bulabileceği bir ortam yaratmaya çalışan Mourinho, henüz kafasındaki ideal kadroyu belirleyememiş görünüyor.

Yeni transferler ve mevcut oyuncuların performanslarını değerlendiren Mourinho, taktiksel varyasyonlar üzerinde de duruyor. Farklı oyun sistemlerini deneyerek, takımın farklı senaryolara hazırlıklı olmasını hedefliyor. Hazırlık maçlarında da farklı kadrolar deneyerek, oyuncuların uyumunu ve performansını görme fırsatı bulacak.

Fenerbahçe taraftarları ise Mourinho'nun bu titiz yaklaşımından memnun. Sosyal medyada yapılan yorumlarda, Mourinho'nun her detayı düşünen ve mükemmeliyetçi yapısıyla takıma katkı sağlayacağı belirtiliyor. Yeni sezon öncesinde beklentiler yüksek tutulurken, Mourinho'nun ideal 11'ini ne zaman belirleyeceği merak konusu.

Takımın kamp çalışmaları devam ederken, Mourinho'nun oyuncularla birebir görüşmeler yaptığı ve taktiksel direktifler verdiği de gelen bilgiler arasında. Fenerbahçe'nin yeni sezonda nasıl bir performans sergileyeceği, Mourinho'nun yapacağı tercihlerle şekillenecek.

Eski ABD Başkanı Donald Trump, ABD-Çin ticaret ilişkilerinin geleceğine dair önemli bir sinyal vererek, vergi indirimlerine gidebileceğini belirtti. Bu açıklama, Trump'ın yeniden başkanlık yarışına hazırlandığı bir dönemde, Çin ile potansiyel müzakereler öncesinde dikkat çekici bir stratejik hamle olarak değerlendiriliyor.

Trump, başkanlığı döneminde Çin'e karşı uyguladığı sert ticaret politikalarıyla biliniyor. Gümrük vergileri ve ticaret kısıtlamaları, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerde gerginliğe neden olmuştu. Ancak, Trump'ın son açıklamaları, müzakere masasına oturulması halinde daha ılımlı bir yaklaşım sergileyebileceğine işaret ediyor.

Vergi indirimleri, Amerikan şirketlerinin Çin'deki faaliyetlerini kolaylaştırabilir ve iki ülke arasındaki ticaret hacmini artırabilir. Ancak, bu adımın aynı zamanda ABD'deki bazı sektörler üzerinde rekabet baskısı yaratabileceği de belirtiliyor.

Trump'ın bu açıklaması, Çin tarafından nasıl karşılanacağı merak konusu. Çinli yetkililerin, Trump'ın olası vergi indirimleri karşılığında ne tür tavizler bekleyeceği konusunda dikkatli bir değerlendirme yapması bekleniyor.

ABD-Çin ilişkileri, küresel ekonomi ve siyaset üzerinde büyük bir etkiye sahip. İki ülke arasındaki herhangi bir anlaşmazlık veya işbirliği, dünya ticaretini, yatırımlarını ve jeopolitik dengeleri doğrudan etkileyebilir. Bu nedenle, Trump'ın vergi indirimi sinyali, uluslararası arenada yakından takip ediliyor.

Özetle, Donald Trump'ın vergi indirimi olasılığı, ABD-Çin ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Ancak, bu adımın ne tür sonuçlar doğuracağı, müzakerelerin seyrine ve iki tarafın karşılıklı tavizlerine bağlı olacak.

Bilim insanları, özçekim fotoğraflarını kullanarak kişilerin biyolojik yaşını tahmin edebilen bir yapay zeka (AI) aracı geliştirdi. Bu yeni araç, bireylerin sağlık durumlarını değerlendirmede ve yaşlanma süreçlerini anlamada önemli bir adım olarak görülüyor.

Araştırmacılar, yapay zeka modelini eğitmek için geniş bir veri seti kullandılar. Bu veri seti, farklı yaş gruplarından, etnik kökenlerden ve cinsiyetlerden insanların özçekim fotoğraflarını içeriyordu. Model, fotoğraflardaki yüz özellikleri, cilt dokusu ve kırışıklıklar gibi çeşitli görsel ipuçlarını analiz ederek biyolojik yaşı tahmin etmeyi öğrendi.

Yapay zeka aracının potansiyel kullanım alanları oldukça geniş. Örneğin, bireyler bu aracı kullanarak yaşam tarzı seçimlerinin (beslenme, egzersiz, uyku vb.) biyolojik yaşları üzerindeki etkisini gözlemleyebilirler. Ayrıca, doktorlar bu aracı hastalarının sağlık risklerini değerlendirmede ve kişiselleştirilmiş tedavi planları oluşturmada kullanabilirler.

Araştırmacılar, yapay zeka aracının henüz geliştirme aşamasında olduğunu ve daha fazla veriyle eğitilmesi gerektiğini belirtiyorlar. Ancak, ilk sonuçlar oldukça umut verici ve bu teknolojinin gelecekte sağlık hizmetlerinde önemli bir rol oynayabileceğine işaret ediyor.

Yapay zeka aracının potansiyel faydaları:

• Bireylerin sağlık durumlarını daha iyi anlamalarına yardımcı olmak.
• Yaşam tarzı seçimlerinin yaşlanma üzerindeki etkisini göstermek.
• Doktorların hastalık risklerini değerlendirmesine ve kişiselleştirilmiş tedavi planları oluşturmasına yardımcı olmak.

Geliştirilmesi gereken alanlar:

1. Modelin daha fazla veriyle eğitilmesi.
2. Farklı etnik kökenlerden ve yaş gruplarından insanların dahil edilmesi.
3. Modelin doğruluğunun ve güvenilirliğinin artırılması.

Sovyetler Birliği döneminde fırlatılan ve kontrolden çıkan bir uzay aracı, Mayıs 2025'te Dünya'ya düşme riski taşıyor. Euronews'in haberine göre, uzay aracının düşüşü sırasında Türkiye de potansiyel çarpışma rotası üzerinde yer alıyor.

Roscosmos'a ait Kosmos-2361 askeri istihbarat uydusunun bir parçası olan bu uzay aracı, 9 Mayıs 2025 tarihinde atmosfere girerek düşecek. Uzmanlar, düşüş zamanının ve yerinin kesin olarak tahmin edilemediğini belirtiyorlar. Uzay aracının atmosfere girdikten sonra parçalanması ve bazı parçalarının yeryüzüne ulaşması bekleniyor.

Uzay araçlarının atmosfere kontrolsüz bir şekilde girişi, her zaman bir risk oluşturmaktadır. Bu tür durumlarda, enkaz parçalarının yerleşim yerlerine düşme olasılığı bulunmaktadır. Türkiye'nin de bu düşüş rotası üzerinde bulunması, yetkililerin ve halkın dikkatli olması gerektiği anlamına geliyor.

Uzay çöpleri, dünya yörüngesinde dönen ve artık işlevsel olmayan insan yapımı nesnelerdir. Bu çöpler, aktif uydulara ve uzay araçlarına zarar verebilir ve uzay yolculuklarını tehlikeye atabilir. Uzay çöplerinin artması, gelecekte benzer olayların yaşanma olasılığını da artırıyor.

Yetkililer, uzay aracının düşüşüyle ilgili gelişmeleri yakından takip ediyor ve gerekli önlemleri almaya hazırlanıyor. Halkın da bu konuda bilinçli olması ve yetkililerin açıklamalarını takip etmesi önem taşıyor.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 31 Mart yerel seçimlerinin ardından Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine seçilen Ahmet Türk'ü telefonla arayarak tebrik etti.

Bu görüşme, yerel seçimlerin ardından siyasi arenada dikkat çeken bir gelişme olarak kayda geçti. Bahçeli'nin bu jesti, farklı siyasi görüşlere sahip partiler arasında diyalog ve nezaket ilişkilerinin sürdürülmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Ahmet Türk, 31 Mart seçimlerinde Mardin'de %55,85 oy oranıyla birinci gelerek Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmişti. AK Parti adayı Abdullah Erin ise %27,89 oy almıştı.

Devlet Bahçeli'nin Ahmet Türk'ü tebrik etmesi, siyasi kulislerde farklı yorumlara neden oldu. Bazı yorumcular bu adımı, MHP'nin yerel seçim sonuçlarına saygı duyduğunu ve demokratik sürece olan bağlılığını gösterme çabası olarak değerlendirirken, bazıları ise gelecekteki olası siyasi iş birliklerinin bir sinyali olarak yorumladı.

Bu tebrik telefonu, Türk siyasetinde farklı partiler arasındaki ilişkilerin seyrini etkileyebilecek bir gelişme olarak takip ediliyor.