Borsa İstanbul'da (BİST) geçen hafta yatırımcıların en çok ilgisini çeken hisse senetleri, hem kazandıranlar hem de kaybettirenler olmak üzere belirlendi. Piyasa dinamiklerinin hızlı değiştiği bu dönemde, hangi hisselerin öne çıktığı ve yatırımcıların nelere dikkat etmesi gerektiği önem taşıyor.

En Çok Kazandıran Hisseler:

• Birinci Sırada: Belirli bir hisse senedi, yatırımcısına en yüksek getiriyi sağladı. Bu hissenin yükselişinde etkili olan faktörler arasında şirket performansı, sektördeki gelişmeler ve genel piyasa koşulları bulunuyor.
• İkinci Sırada: Başka bir hisse senedi, yatırımcısına önemli bir kazanç sağladı. Bu hissenin performansı, şirketin finansal gücü ve yatırımcı güveni ile desteklendi.
• Üçüncü Sırada: Üçüncü bir hisse senedi de yatırımcıların yüzünü güldürdü. Bu hissenin yükselişi, şirketin yenilikçi projeleri ve pazar payını artırma çabalarıyla ilişkilendiriliyor.

En Çok Kaybettiren Hisseler:

• Birinci Sırada: Belirli bir hisse senedi, yatırımcısına en büyük kaybı yaşattı. Bu düşüşün nedenleri arasında şirketle ilgili olumsuz haberler, sektördeki rekabet ve genel ekonomik belirsizlikler yer alıyor.
• İkinci Sırada: Başka bir hisse senedi, yatırımcıların portföylerinde önemli bir düşüşe neden oldu. Bu hissenin performansı, şirketin zayıf finansal sonuçları ve yatırımcıların tedirginliği ile açıklanıyor.
• Üçüncü Sırada: Üçüncü bir hisse senedi de yatırımcıları üzdü. Bu hissenin düşüşü, şirketin yönetimsel sorunları ve piyasadaki güvensizlik ortamı ile bağlantılı.

Yatırımcıların, bu tür dalgalanmalara karşı dikkatli olması ve portföylerini çeşitlendirerek risklerini azaltması büyük önem taşıyor. Ayrıca, şirketlerin finansal durumlarını ve sektördeki gelişmeleri yakından takip etmek, daha bilinçli yatırım kararları alınmasına yardımcı olabilir.

Mahfi Eğilmez, kişisel web sitesinde yayınladığı yazısında Türkiye ekonomisindeki mevcut durumu değerlendirerek, bir kriz yaşanıp yaşanmadığı sorusuna yanıt arıyor. Yazısında, geleneksel kriz tanımlarından yola çıkarak Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu analiz ediyor.

Eğilmez, bir ekonomide krizin genellikle üretimde düşüş, işsizlikte artış, enflasyonun yükselmesi, kur şokları, faiz oranlarının artması ve bankacılık sektöründe sorunlar şeklinde kendini gösterdiğini belirtiyor. Türkiye'nin bu göstergeler açısından farklı sinyaller verdiğini ifade ediyor. Özellikle enflasyonun yüksek seyretmesi ve kurdaki oynaklığın devam etmesi dikkat çekiyor.

Yazıda, Türkiye ekonomisinin yapısal sorunlarına da değiniliyor. Dış borç yükü, cari açık, kamu maliyesindeki dengesizlikler ve yatırım ortamının iyileştirilmesi gerekliliği vurgulanıyor. Eğilmez, bu yapısal sorunların çözülmemesi halinde, ekonominin kırılganlığının devam edeceğini ve kriz riskinin her zaman mevcut olacağını belirtiyor.

Eğilmez, Türkiye'nin yaşadığı durumun klasik bir kriz tanımına tam olarak uymadığını, ancak ekonomik sorunların derinleştiği ve belirsizliklerin arttığı bir dönemden geçildiğini ifade ediyor. Bu nedenle, dikkatli bir ekonomi politikası izlenmesi ve yapısal reformların hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Sonuç olarak, Eğilmez, Türkiye'nin bir kriz içinde olup olmadığı sorusuna kesin bir yanıt vermek yerine, mevcut ekonomik göstergelerin ve yapısal sorunların dikkatle izlenmesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, sürdürülebilir bir büyüme için gerekli adımların atılmasının önemini vurguluyor.

Türksat heyeti, Suriye ile uydu ve e-devlet alanlarında iş birliği imkanlarını görüşmek üzere Şam'da bir araya geldi. Görüşmelerde, iki ülke arasındaki potansiyel iş birliği alanları ele alındı.

Görüşmelerin temel amacı, uydu teknolojileri ve e-devlet hizmetleri alanında Suriye ile Türkiye arasındaki iş birliğini geliştirmek. Heyetler, bu alanlardaki mevcut durumu değerlendirerek gelecekteki projeler için yol haritası belirlemeye çalıştı.

Ele alınan konular arasında şunlar yer aldı:

• Uydu iletişim altyapısının geliştirilmesi
• E-devlet hizmetlerinin yaygınlaştırılması
• Siber güvenlik iş birliği
• Teknoloji transferi ve eğitim programları

Taraflar, teknik detaylar üzerinde çalışmak ve somut projeler geliştirmek için önümüzdeki dönemde tekrar bir araya gelme konusunda mutabık kaldı. Bu iş birliğinin, iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesine ve teknoloji alanındaki ortak çıkarlara hizmet etmesi bekleniyor.

Görüşmelerde, Türkiye'nin e-devlet alanındaki tecrübesi Suriye tarafına aktarıldı ve Suriye'nin bu alandaki ihtiyaçları değerlendirildi. Ayrıca, uydu teknolojileri konusunda ortak projeler geliştirme ve mevcut altyapıyı iyileştirme imkanları da masaya yatırıldı.

Rigor Mortis mahlasını kullanan ve Türkiye’nin Banksy’si olarak nitelendirilen sokak sanatçısı, çalışmalarında politika ve sanatı harmanlayarak hak, hukuk ve adalet temalarına odaklandığını belirtiyor. Sanatçı, eserlerinin bazen sadece bir saat gibi kısa bir süre duvarda kalabildiğini ifade ediyor.

Sanat hayatına grafiti ile başladığını belirten Rigor Mortis, zamanla stencil tekniğine yöneldiğini ve eserlerinde daha çok toplumsal konulara değinmeye başladığını söylüyor. Özellikle son dönemde artan adaletsizliklere dikkat çekmek amacıyla çalışmalar yaptığını vurguluyor.

Rigor Mortis, eserlerinin genellikle izinsiz olarak kamusal alanlara yapıştırıldığını ve bu nedenle kısa sürede yetkililer tarafından kaldırıldığını belirtiyor. Ancak bu durumun kendisini yıldırmadığını, aksine daha da motive ettiğini ifade ediyor. Sanatçı, amacının insanları düşünmeye sevk etmek ve toplumsal sorunlara karşı farkındalık yaratmak olduğunu söylüyor.

Eserlerinde kullandığı semboller ve imgelerle dikkat çeken Rigor Mortis, genellikle anonim kalmayı tercih ediyor. Kimliğini gizli tutmasının nedenini, sanatının önüne geçmesini engellemek ve daha özgür bir şekilde ifade edebilmek olarak açıklıyor. Sanatçı, gelecekte de aynı çizgide çalışmalarına devam edeceğini ve toplumsal sorunlara dikkat çekmeye devam edeceğini belirtiyor.

Rigor Mortis’in eserleri, sosyal medyada da geniş yankı uyandırıyor. Birçok kişi, sanatçının çalışmalarını destekliyor ve toplumsal konulara duyarlılık gösterdiği için takdir ediyor.

• Sanatçı, hak, hukuk ve adalet temalarına odaklanıyor.
• Eserleri genellikle kısa sürede kaldırılıyor.
• Amacı, toplumsal sorunlara dikkat çekmek.

Angelina Jolie ve Brad Pitt'in kızı Shiloh Jolie-Pitt, dans yeteneğiyle dikkat çekiyor ve profesyonel dans kariyerine adım attı. Shiloh, sahne adı olarak 'Shay Jo'yu kullanmaya başladı.

18 yaşına basan Shiloh, dans videolarıyla sosyal medyada geniş kitlelere ulaşıyor. Los Angeles'taki Millennium Dance Complex stüdyosunda dersler alan Shiloh'nun dans yeteneği, ailesi ve hayranları tarafından takdirle karşılanıyor.

Shiloh Jolie-Pitt'in 'Shay Jo' adıyla dans kariyerine başlaması, genç yeteneğin sanat dünyasında kendi yolunu çizme isteğini gösteriyor. Annesi Angelina Jolie ve babası Brad Pitt de kızlarının bu kararını destekliyor.

Shiloh'nun dans videoları, özellikle hip-hop tarzındaki performanslarıyla beğeni topluyor. Genç dansçının enerjisi ve yeteneği, gelecekte adından sıkça söz ettireceğinin sinyallerini veriyor.

Angelina Jolie ve Brad Pitt'in çocukları sık sık magazin gündemine geliyor. Shiloh'nun dans kariyerine başlaması, ailenin sanatla iç içe yaşam tarzını bir kez daha gözler önüne seriyor.

Shiloh Jolie-Pitt'in dans kariyeriyle ilgili bazı önemli noktalar:

• Sahne adı: Shay Jo
• Dans stüdyosu: Millennium Dance Complex (Los Angeles)
• Dans tarzı: Hip-hop
• Ebeveyn desteği: Angelina Jolie ve Brad Pitt

Shiloh'nun gelecekteki projeleri ve dans kariyerindeki gelişmeleri merakla bekleniyor.

Gaziantep'te meydana gelen olayda, 3 çocuk annesi olan 35 yaşındaki Emine Keleş'in annesi H.K. tarafından öldürüldüğü belirlendi. Olay, Şahinbey ilçesi Binevler Mahallesi'nde yaşandı. H.K., kızını av tüfeğiyle vurarak ölümüne neden oldu. Olayın ardından H.K. jandarma ekiplerine teslim oldu.

İddiaya göre, Emine Keleş ile annesi H.K. arasında uzun süredir anlaşmazlık bulunuyordu. Olay günü yaşanan tartışmanın büyümesi üzerine H.K., evde bulunan av tüfeğiyle kızına ateş etti. Emine Keleş olay yerinde hayatını kaybederken, H.K. ise jandarmayı arayarak teslim oldu.

Jandarma ekipleri olayla ilgili soruşturma başlattı. H.K.'nın ilk ifadesinde, kızının kendisine sürekli kötü davrandığını ve tartışmanın bu nedenle çıktığını söylediği öğrenildi. Olay yeri inceleme ekipleri, evde detaylı inceleme yaptı. Emine Keleş'in cenazesi, otopsi için Gaziantep Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı.

Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor. H.K.'nın jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilmesi bekleniyor. Bu üzücü olay, Gaziantep'te büyük yankı uyandırdı. Yakınları ve komşuları, Emine Keleş'in ani ölümüyle büyük üzüntü yaşadı.

Olayın Detayları:

• Olay yeri: Şahinbey ilçesi, Binevler Mahallesi
• Ölen: Emine Keleş (35 yaşında, 3 çocuk annesi)
• Şüpheli: H.K. (Emine Keleş'in annesi)
• Olayın Nedeni: Anne-kız arasındaki anlaşmazlık ve tartışma
• Kullanılan Silah: Av tüfeği

İstanbul'da Ticaret Bakanlığı ekipleri, Ramazan ayı öncesinde artan fiyat şikayetleri üzerine fahiş fiyat denetimleri gerçekleştirdi. Denetimler, özellikle temel gıda ve ihtiyaç maddelerinin satışının yapıldığı marketlerde yoğunlaştı.

Ekipler, ürünlerin etiket fiyatlarını, kasa fiyatlarıyla karşılaştırarak ve alış-veriş faturalarını inceleyerek usulsüzlük olup olmadığını kontrol etti. Fahiş fiyat uygulayan işletmelere cezai işlem uygulanacağı belirtildi.

Denetimlerde, özellikle şu ürünlerde fiyat karşılaştırması yapıldı:

• Temel gıda ürünleri (un, şeker, yağ, süt vb.)
• Sebze ve meyve
• Temizlik ürünleri
• Et ve et ürünleri

Vatandaşlar, yapılan denetimlerden memnuniyet duyduklarını dile getirdi. Ticaret Bakanlığı yetkilileri, denetimlerin aralıksız devam edeceğini ve tüketicilerin haklarını korumak için gerekli tüm önlemlerin alınacağını vurguladı.

Fahiş fiyat uygulandığı tespit edilen işletmelere, ürün başına yüksek miktarda para cezası kesilebileceği ifade edildi. Ayrıca, tekrarı halinde işletmelerin faaliyetlerinin durdurulabileceği de belirtildi.

Amaç, Ramazan ayı öncesinde vatandaşların uygun fiyatlarla alışveriş yapabilmesini sağlamak ve fırsatçıların önüne geçmektir.

Denetimler sadece marketlerle sınırlı kalmayıp, pazar yerleri ve diğer perakende satış noktalarında da gerçekleştiriliyor.

İstanbul Avcılar Belediyesinde polis ekipleri tarafından arama yapıldı. Arama nedenine dair henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Sabah saatlerinde başlayan arama çalışmaları, belediye binasının çeşitli departmanlarında yoğunlaştı. Polis ekiplerinin, belediyedeki evrakları ve bilgisayar kayıtlarını incelediği belirtildi.

Aramanın içeriği ve hangi konularla ilgili olduğu hakkında henüz net bir bilgi bulunmuyor. Ancak, bazı kaynaklar aramanın belediyedeki bazı ihaleler ve projelerle ilgili olabileceğini iddia ediyor. Konuyla ilgili resmi bir açıklama yapılması bekleniyor.

Belediye yetkilileri, arama süresince polise gerekli tüm kolaylığı sağladıklarını ve işbirliği içinde olduklarını ifade etti. Arama çalışmalarının ne kadar süreceği ve sonuçlarının ne olacağı ise henüz belirsizliğini koruyor.

Arama haberinin duyulmasının ardından, belediye binası önünde hareketlilik yaşandı. Vatandaşlar ve basın mensupları, gelişmeler hakkında bilgi almak için belediye önünde beklemeye başladı.

Aramanın detayları ve sonuçları hakkında ilerleyen saatlerde daha fazla bilginin kamuoyuyla paylaşılması bekleniyor.

Ümit Yenişehirlioğlu'nun yazısında, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) 1972 yılındaki kurultayında yaşanan İsmet İnönü ve Bülent Ecevit arasındaki liderlik mücadelesi ele alınıyor. Kurultayın, Ecevit'in genel sekreterliğe adaylığını koymasıyla başlayan süreçte, parti içinde büyük bir ayrışmaya neden olduğu belirtiliyor.

İnönü'nün, Ecevit'in adaylığına karşı çıktığı ve bu durumun parti içinde derin bir krize yol açtığı vurgulanıyor. Kurultayda yaşanan gerginlikler ve usulsüzlük iddiaları nedeniyle, durumun Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) taşınma ihtimalinin dahi belirdiği ifade ediliyor.

Yazıda, Ecevit'in yükselen popülaritesi ve 'ortanın solu' politikasıyla partide yeni bir hareket başlattığı, buna karşılık İnönü'nün geleneksel CHP çizgisini koruma çabası içinde olduğu anlatılıyor. Kurultay sürecinde yaşanan tartışmalar, oylamalar ve itirazlar detaylı bir şekilde aktarılıyor.

Sonuç olarak, Ecevit'in genel sekreter seçilmesiyle İnönü'nün genel başkanlıktan istifa ettiği ve bu durumun CHP tarihinde bir dönüm noktası olduğu belirtiliyor. Bu kurultayın, partinin geleceği üzerinde önemli etkileri olduğu ve Ecevit'in liderliğinde CHP'nin yeni bir döneme girdiği ifade ediliyor.

Özetle:

• 1972 CHP Kurultayı'nda İnönü ve Ecevit arasında liderlik yarışı yaşandı.
• Ecevit'in genel sekreter adaylığı parti içinde krize neden oldu.
• Kurultaydaki usulsüzlük iddiaları AYM'ye gitme tehlikesi yarattı.
• Ecevit'in seçilmesiyle İnönü istifa etti ve CHP yeni bir döneme girdi.