Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günün ilk yarısında düşüş gösterdi. Endeks, yüzde 0,46 oranında değer kaybederek 10.489,89 puana indi.

Saat 13.00 itibarıyla toplam işlem hacmi 24,8 milyar lira olarak kaydedildi. Bankacılık endeksi yüzde 0,68 düşerken, holding endeksi ise yüzde 0,16 oranında yükseliş gösterdi.

Sektörler arasında en fazla kazandıran yüzde 1,43 ile menkul kıymet yatırım ortaklığı olurken, en çok gerileyen ise yüzde 1,76 ile spor oldu.

Dün, BIST 100 endeksi 10.538,28 puan ile kapanış yapmıştı. Günün ilk yarısında 48,39 puanlık bir düşüş yaşandı.

Analistler, küresel piyasalarda ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz indirimlerine başlama zamanlamasına ilişkin belirsizliklerin etkisiyle temkinli bir havanın hakim olduğunu belirtiyorlar. Öğleden sonra ABD'de açıklanacak olan verilerin piyasaların yönü üzerinde etkili olabileceği vurgulanıyor. Teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.400 ve 10.300 seviyelerinin destek, 10.600 ve 10.700 puanlarının ise direnç noktaları olarak izleneceği ifade ediliyor.

Sakarya'da meydana gelen olayda, bir belediyenin açık alana atık dökerek çevre kirliliğine yol açması üzerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü harekete geçti. Yapılan incelemeler sonucunda, söz konusu belediyeye 2872 Sayılı Çevre Kanunu'na muhalefetten dolayı 18 milyon lira idari para cezası uygulandı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın denetimleri neticesinde tespit edilen bu ihlal, çevreye duyarlı yönetim anlayışının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bakanlık yetkilileri, çevre kirliliğine neden olan her türlü faaliyete karşı sıfır tolerans politikası izleyeceklerini ve bu tür ihlallerin önüne geçmek için denetimlerin aralıksız devam edeceğini vurguladı.

Bu olay, belediyelerin atık yönetimi konusundaki sorumluluklarını yerine getirmesinin ve çevreyi koruma bilinciyle hareket etmesinin ne kadar kritik olduğunu göstermektedir. Çevre cezalarının caydırıcı etkisiyle, benzer ihlallerin yaşanmasının önüne geçilmesi hedefleniyor. Yetkililer, tüm belediyeleri atık yönetimi konusunda daha dikkatli olmaya ve çevreye duyarlı uygulamaları hayata geçirmeye davet etti.

Sakarya'da yaşanan bu olay, Türkiye'deki çevre sorunlarına dikkat çekerek, sürdürülebilir bir çevre için atılması gereken adımların önemini vurgulamaktadır. Çevre bilincinin artırılması ve çevreye zarar veren faaliyetlere karşı etkin mücadele, gelecek nesillere temiz ve sağlıklı bir çevre bırakmak için elzemdir.

Muğla'nın Datça ilçesinde meydana gelen 6 büyüklüğündeki deprem, bölgede paniğe neden oldu. Depremin ardından uzmanlar, olası bir 'deprem fırtınası'na karşı dikkatli olunması gerektiği konusunda uyarılarda bulundu.

Deprem Fırtınası Uyarısı: Uzmanlar, art arda meydana gelebilecek orta ve yüksek şiddetli depremlerin, bölgedeki fay hatlarında bir 'deprem fırtınası'nı tetikleyebileceğini belirtiyor. Bu durumun, hasarlı binaların yıkılmasına ve yeni can kayıplarına yol açabileceği vurgulanıyor.

Vatandaşlara Çağrı: Deprem sonrası yetkililer, vatandaşlara sakin olmaları ve hasarlı binalardan uzak durmaları çağrısında bulundu. Ayrıca, artçı sarsıntılara karşı hazırlıklı olunması ve gerekli önlemlerin alınması gerektiği ifade edildi.

Bölgedeki Durum: Depremin ardından Datça ve çevresinde bazı binalarda hasar meydana geldiği bildirildi. Arama kurtarma ekipleri, olası bir olumsuzluğa karşı teyakkuz halinde bulunuyor. Yetkililer, hasar tespit çalışmalarına hızla başlandığını ve gerekli yardımların yapılacağını açıkladı.

Alınması Gereken Önlemler: Uzmanlar, deprem fırtınası olasılığına karşı şu önlemlerin alınmasını öneriyor:

• Hasarlı binalardan uzak durulmalı.
• Artçı sarsıntılara karşı hazırlıklı olunmalı.
• Bölgedeki yetkililerin uyarıları dikkate alınmalı.
• Panik yapmaktan kaçınılmalı.

Şarkıcı Cenk Eren, sağlık sorunlarına karşı aldığı önlemlerle gündeme geldi. Eren, ailesinde kalp rahatsızlıkları geçmişi bulunması ve yaşadığı bazı belirtiler üzerine doktoruna başvurdu. Yapılan tetkikler sonucunda Eren'in kalp krizi riski taşıdığı belirlendi.

Doktorların tavsiyesi üzerine Cenk Eren, olası bir kalp krizine karşı tedbir amaçlı olarak ICD (Implatable Cardioverter Defibrillator) olarak adlandırılan şok cihazı taktırdı. Bu cihaz, kalbin ritminde bir bozukluk tespit ettiğinde otomatik olarak devreye girerek, kalbe elektrik şoku vererek normal ritmine dönmesini sağlıyor.

Cenk Eren, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, 'Sağlığım benim için her şeyden önemli. Ailemde kalp rahatsızlıkları sıkça görüldüğü için bu konuda hassasım. Doktorlarımın tavsiyesiyle bu cihazı taktırdım. Şimdi kendimi daha güvende hissediyorum' dedi. Eren, hayranlarına da sağlıklarına dikkat etmeleri ve düzenli olarak kontrolden geçmeleri çağrısında bulundu.

Şok cihazının takılmasının ardından normal yaşantısına dönen Cenk Eren, sahne çalışmalarına da devam ediyor. Eren, sevenlerine müzikle dolu bir yaz geçireceğinin müjdesini verdi.

ICD (Implatable Cardioverter Defibrillator) Nedir?

ICD, kalp ritmindeki tehlikeli bozuklukları algılayıp, gerektiğinde şok vererek veya daha hafif uyarılarla kalbin normal ritmine dönmesini sağlayan bir cihazdır. Kalp yetmezliği, kalp kası hastalıkları veya doğuştan gelen kalp rahatsızlıkları gibi durumlarda, ani kalp durması riskini azaltmak amacıyla kullanılır.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'deki belediye yönetimlerinin mevcut durumu ve geleceği hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, yerel yönetimlerde etkinliği artırmak ve karşılaşılan sorunlara çözüm üretmek amacıyla yeni bir belediye yönetim statüsüne ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

Konuşmasında, mevcut belediye yönetim anlayışının yetersizliklerine değinen Cumhurbaşkanı, özellikle büyük şehirlerde karşılaşılan trafik, altyapı, çevre ve sosyal hizmetler gibi sorunların çözümünde daha etkili ve koordineli bir yaklaşımın gerekliliğini vurguladı. Bu bağlamda, belediyelerin yetki ve sorumluluklarının yeniden tanımlanması, kaynak kullanımında şeffaflığın sağlanması ve vatandaş odaklı hizmet anlayışının benimsenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Erdoğan, yeni belediye yönetim statüsünün, yerel yönetimlerin karar alma süreçlerinde daha katılımcı ve demokratik bir yapıya kavuşturulmasını hedeflediğini ifade etti. Bu kapsamda, sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve vatandaşların yerel yönetim politikalarına daha aktif bir şekilde dahil olmasının önemine dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı, AK Parti'nin yerel yönetimler alanındaki tecrübesi ve birikiminin, yeni yönetim modelinin oluşturulmasında önemli bir rol oynayacağını belirterek, parti teşkilatlarına bu konuda gerekli çalışmaların yapılması talimatını verdi. Ayrıca, belediye başkanları ve meclis üyelerinin, vatandaşların beklentilerini en iyi şekilde karşılayacak projeler üretmeleri ve uygulamaları gerektiğini vurguladı.

Erdoğan'ın açıklamaları, yerel yönetimlerde reform niteliğinde bir değişim sürecinin başlayabileceğine işaret ediyor. Yeni belediye yönetim statüsünün içeriği ve uygulama detayları önümüzdeki dönemde netleşmesi bekleniyor.

Kars'ta etkili olan kar yağışı, yaylalarda bulunan besicileri olumsuz etkiledi. Hazırlıksız yakalanan besiciler, hayvanlarını alarak köylerine dönmek zorunda kaldı. Sabah saatlerinde başlayan ve etkisini arttıran kar yağışı, yüksek kesimlerdeki otlakları beyaza bürüdü.

Kar yağışı nedeniyle hayvanlarını otlatmakta zorlanan besiciler, çareyi köylerine geri dönmekte buldu. Yaylada bulunan hayvanlarını toplayan besiciler, uzun ve zorlu bir yolculuğun ardından köylerine ulaştı. Besiciler, kar yağışının bu kadar erken başlamasına şaşırdıklarını ve hazırlıksız yakalandıklarını ifade ettiler.

Besicilerden biri, "Sabah kalktığımızda her yer bembeyazdı. Hayvanları otlatmak imkansız hale geldi. Biz de hayvanlarımızı alıp köye dönmek zorunda kaldık. Bu mevsimde kar beklemiyorduk, hazırlıksız yakalandık." dedi. Bir diğer besici ise, "Yol boyunca çok zorlandık. Kar kalınlığı yer yer 20 santimi geçiyordu. Hayvanlar da yürümekte zorlandı. Neyse ki sağ salim köye ulaşmayı başardık." şeklinde konuştu.

Bölgede kar yağışının aralıklarla devam etmesi bekleniyor. Meteoroloji yetkilileri, yüksek kesimlerde yaşayan vatandaşları dikkatli olmaları konusunda uyardı.

Türkiye'nin en zengin illeri, genellikle sanayi, ticaret ve hizmet sektörlerinin gelişmiş olduğu büyük şehirlerdir. Bu iller, kişi başına düşen gelir, vergi gelirleri ve ihracat gibi ekonomik göstergelerle belirlenmektedir. İşte Türkiye'nin en zengin illeri:

• İstanbul: Türkiye'nin finans merkezi olan İstanbul, en yüksek gelir düzeyine sahip ilidir. Sanayi, ticaret, turizm ve hizmet sektörleri İstanbul ekonomisinin temelini oluşturur.
• Ankara: Başkent Ankara, kamu sektörünün yanı sıra, sanayi ve ticaret alanlarında da önemli bir yere sahiptir. Savunma sanayi, otomotiv ve gıda sektörü Ankara ekonomisine katkı sağlar.
• İzmir: Ege Bölgesi'nin en büyük şehri olan İzmir, sanayi, tarım ve turizmde gelişmiştir. Liman kenti olması, ticaretin gelişmesine olanak tanır.
• Kocaeli: Sanayi kenti olan Kocaeli, özellikle otomotiv, petrokimya ve metal sanayilerinde öne çıkar. Türkiye'nin en büyük sanayi kuruluşlarına ev sahipliği yapar.
• Bursa: Otomotiv, tekstil ve gıda sanayilerinde önemli bir merkez olan Bursa, aynı zamanda turizm potansiyeliyle de dikkat çeker.
• Antalya: Turizm gelirleriyle öne çıkan Antalya, tarım sektöründe de önemli bir yere sahiptir. Seracılık ve meyve yetiştiriciliği Antalya ekonomisine katkı sağlar.
• Gaziantep: Sanayi ve ticaretin geliştiği Gaziantep, özellikle tekstil, gıda ve makine sanayilerinde öne çıkar. Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin önemli bir ticaret merkezidir.

Bu iller, Türkiye ekonomisinin lokomotifleri olup, istihdam ve gelir yaratma konusunda önemli roller üstlenirler. Ekonomik gelişmeler ve yatırımlar, bu illerin refah düzeyini artırmaya devam etmektedir.

Deprem fırtınası, bir bölgede belirli bir süre içindeNormalden çok daha sık meydana gelen depremlerdir. Bu durum, tek bir büyük depremin ardından gelen artçı sarsıntılardan farklıdır. Deprem fırtınasında, büyüklükleri benzer olan çok sayıda deprem meydana gelir ve bu depremlerin odak noktaları genellikle birbirine yakındır.

Deprem Fırtınasının Nedenleri: Deprem fırtınalarının kesin nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte, bazı teoriler bulunmaktadır. Bunlardan biri, yer altı sularının fay hatları üzerindeki basıncı değiştirmesi ve bu durumun depremleri tetiklemesidir. Bir diğer teori ise, tektonik plakaların hareketleri sonucu oluşan gerilmelerin, fay hatlarında birikerek bir dizi depremi tetiklemesidir.

Deprem Fırtınası Büyük Depremin Habercisi Mi?: Deprem fırtınaları her zaman büyük bir depremin habercisi olmayabilir. Ancak, bazı durumlarda büyük depremlerin öncesinde deprem fırtınaları görülebilir. Bu nedenle, deprem fırtınalarının yaşandığı bölgelerde dikkatli olmak ve gerekli önlemleri almak önemlidir.

Deprem Fırtınası Ne Zaman Tehlike Oluşturur?: Deprem fırtınası, meydana gelen depremlerin büyüklüğüne ve sıklığına bağlı olarak tehlike oluşturabilir. Özellikle, yerleşim yerlerine yakın bölgelerde meydana gelen büyük depremler, can ve mal kaybına neden olabilir. Ayrıca, deprem fırtınaları heyelan, tsunami gibi diğer doğal afetleri de tetikleyebilir.

Türkiye'de Deprem Fırtınası Nerede Görülüyor?: Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olduğu için, farklı bölgelerinde deprem fırtınaları görülebilir. Özellikle, Kuzey Anadolu Fay Hattı, Doğu Anadolu Fay Hattı ve Batı Anadolu Fay Hattı gibi aktif fay hatlarının bulunduğu bölgelerde deprem fırtınası riski daha yüksektir. Geçmişte, Ege Bölgesi ve Marmara Bölgesi gibi bölgelerde deprem fırtınaları yaşanmıştır.

Alınması Gereken Önlemler: Deprem fırtınası riskine karşı alınması gereken bazı önlemler bulunmaktadır. Bunlar arasında, binaların depreme dayanıklı hale getirilmesi, deprem çantası hazırlanması, deprem anında yapılması gerekenlerin bilinmesi ve düzenli olarak deprem tatbikatları yapılması yer alır.

Deprem fırtınaları hakkında daha fazla bilgi edinmek ve güncel gelişmeleri takip etmek için yetkililerin açıklamalarını ve bilimsel araştırmaları izlemek önemlidir.

Bu haber fotoğraf galerisi, Yörük kültürünün canlı ve renkli yaşam tarzını gözler önüne seriyor. Yörükler, geleneksel olarak göçebe veya yarı göçebe bir yaşam süren, hayvancılıkla geçinen topluluklardır. Kendi özgün kültürlerini ve geleneklerini günümüze kadar korumayı başarmışlardır.

Fotoğraflarda, Yörüklerin giyim tarzları, el sanatları, konaklama biçimleri ve günlük yaşamlarından kesitler yer alıyor. Özellikle kadınların giydiği renkli şalvarlar, işlemeli yelekler ve başörtüleri dikkat çekiyor. Yörük kilimleri ve halıları da el sanatlarının önemli bir parçasını oluşturuyor.

Yörükler, genellikle Toros Dağları ve Ege Bölgesi'nde yaşamlarını sürdürürler. Hayvancılıkla uğraşmanın yanı sıra, tarım ve zanaatkarlık da yaparlar. Misafirperverlikleri ve dayanışma ruhları ile bilinirler. Kültürel zenginlikleri ve geleneksel yaşam tarzları, Türkiye'nin kültürel mirasının önemli bir parçasını oluşturmaktadır.

Fotoğraf galerisinde, Yörüklerin doğayla iç içe yaşamları, hayvan sürüleriyle yaptıkları göçler ve yaylalardaki yaşamları da görülüyor. Bu fotoğraflar, Yörük kültürünün sadece bir yaşam tarzı değil, aynı zamanda bir sanat ve bir felsefe olduğunu da ortaya koyuyor.

Yörük kültürünün korunması ve gelecek nesillere aktarılması büyük önem taşımaktadır. Bu tür fotoğraf galerileri, Yörük kültürünü tanıtmak ve bu konuda farkındalık yaratmak için önemli bir araçtır.