Sezen Aksu, Türk pop müziğine damga vuran şarkılarının bulunduğu müzik kataloğunu Warner Chappell Music’e sattı. Yapılan anlaşmanın bedeli 695 milyon TL olarak belirtildi.

Söz konusu satış, Aksu'nun kariyeri boyunca ürettiği yüzlerce şarkının telif haklarını kapsıyor. Bu şarkılar arasında 'Hadi Bakalım', 'Gidiyorum', 'Keskin Bıçak' gibi klasikleşmiş eserler de bulunuyor.

Warner Chappell Music, dünyanın en büyük müzik yayıncılık şirketlerinden biri olarak biliniyor. Şirket, geniş bir yelpazede sanatçının eserlerini bünyesinde barındırıyor ve bu eserlerin dünya çapında kullanım haklarını yönetiyor.

Bu satışla birlikte Sezen Aksu’nun şarkılarının gelecekteki kullanım hakları ve gelirleri Warner Chappell Music tarafından yönetilecek. Anlaşmanın detayları hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Sezen Aksu, Türk pop müziğinin en önemli figürlerinden biri olarak kabul ediliyor. Kariyeri boyunca sayısız hit şarkıya imza atan Aksu, aynı zamanda birçok genç sanatçıya da ilham kaynağı oldu.

Müzik kataloğu satışları son yıllarda dünya genelinde giderek yaygınlaşıyor. Birçok ünlü sanatçı, eserlerinin gelecekteki gelirlerini güvence altına almak amacıyla bu yönteme başvuruyor.

Warner Chappell Music'in bu satın alması, şirketin Türkiye pazarına olan ilgisini ve Sezen Aksu'nun müziğinin evrenselliğini bir kez daha gösteriyor.

İstanbul'un canlı ve renkli atmosferini yansıtan çiçek pazarları, her mevsim farklı güzellikler sunuyor. Yazar, özellikle bahar aylarında canlanan bu pazarlardan aldığı sarı lalelerle başlayan yazısında, çiçeklerin mevsimlere göre değişen anlamlarını ve İstanbul'daki çiçekçilik kültürünü ele alıyor.

Sarı laleler, genellikle umut, neşe ve yeni başlangıçları simgelerken, İstanbul'un tarihi ve kültürel dokusuyla harmanlanmış çiçek pazarları, sadece çiçek alışverişi yapılan yerler olmanın ötesinde, birer sosyalleşme ve keşif mekanı olarak öne çıkıyor.

Yazar, yazısında İstanbul'daki farklı çiçek pazarlarının kendine özgü özelliklerine değiniyor. Örneğin, Kadıköy Çiçek Pazarı, daha çok yerel halkın tercih ettiği, samimi ve sıcak bir atmosfere sahipken, Beşiktaş Çiçek Pazarı, daha merkezi bir konumda bulunmasıyla daha geniş bir ziyaretçi kitlesine hitap ediyor.

Çiçeklerin sadece görsel bir şölen sunmakla kalmayıp, aynı zamanda duygusal bir bağ kurma aracı olduğunu vurgulayan yazar, çiçek almanın ve hediye etmenin insan ilişkilerini güçlendirdiğine inanıyor. Özellikle özel günlerde veya sevdiklerimize sürpriz yapmak istediğimizde çiçeklerin en anlamlı ve zarif seçeneklerden biri olduğunu belirtiyor.

İstanbul'daki çiçek pazarlarının sadece çiçek satışı yapılan yerler olmadığını, aynı zamanda şehrin kültürel ve sosyal hayatının bir parçası olduğunu vurgulayan yazar, okuyucularını bu canlı ve renkli mekanları keşfetmeye davet ediyor. Çiçeklerin dilini öğrenmek, mevsimlere göre değişen anlamlarını keşfetmek ve sevdiklerimize küçük sürprizler yapmak için çiçek pazarlarının ideal bir başlangıç noktası olduğunu belirtiyor.

Şarkıcı ve söz yazarı Sibel Alaş, 1996 yılında çıkardığı 'Adam' adlı şarkısının izinsiz kullanımına ilişkin açtığı davayı kazandı. İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi, Alaş'ı haklı bularak davalı şirketi tazminata mahkum etti.

Dava, bir reklam filminde 'Adam' şarkısının izinsiz kullanılması üzerine açıldı. Alaş, şarkısının mali ve manevi haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle mahkemeye başvurdu. Mahkeme, yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda şarkının reklamda kullanıldığını ve telif haklarının ihlal edildiğini tespit etti.

Mahkeme kararında, davalı şirketin Sibel Alaş'a maddi ve manevi tazminat ödemesine hükmedildi. Maddi tazminat miktarı, şarkının reklamda kullanılmasından elde edilen gelir dikkate alınarak belirlendi. Manevi tazminat ise Alaş'ın yaşadığı üzüntü ve yıpranma göz önünde bulundurularak hesaplandı.

Sibel Alaş, kararın ardından yaptığı açıklamada, “Sanatçıların haklarının korunması için bu tür davaların açılması ve kazanılması çok önemli. Bu karar, diğer sanatçılar için de emsal teşkil edecektir” dedi. Alaş'ın avukatı ise, kararın telif hakları konusunda farkındalık yaratacağına inandığını belirtti.

Bu dava, Türkiye'de telif hakları ihlallerine karşı açılan ve sonuçlanan önemli davalardan biri olarak kayıtlara geçti.

Oyuncu Demet Özdemir, İtalya'da düzenlenen bir törende 'Yılın Uluslararası Oyuncusu' ödülünü aldı. Özdemir, ödülünü almak üzere Roma'ya gitti.

2024 Uluslararası Roma Film Festivali kapsamında düzenlenen törende ödülünü alan Demet Özdemir, şıklığıyla da dikkat çekti. Tören için derin sırt dekolteli, uzun, siyah, tek omuzlu bir elbise tercih eden Özdemir’in kıyafeti büyük beğeni topladı.

Özdemir, ödül töreninde yaptığı konuşmada, bu anlamlı ödülü almaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve kendisine destek olan herkese teşekkür etti. Kariyerinde önemli bir yere sahip olan bu ödülün, gelecekteki projeleri için kendisine motivasyon sağlayacağını belirtti.

Oyuncunun hayranları, sosyal medyada ödül haberini coşkuyla karşıladı. Demet Özdemir'in başarıları, uluslararası platformda da takdir görmeye devam ediyor.

Oyuncu Bergüzar Korel, üçüncü çocuğu Leyla'nın dünyaya gelmesinin ardından oyunculuğa ara verdiğini ve şu anda kendini tamamen anneliğe adadığını açıkladı. Korel, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla ve verdiği röportajlarla annelik deneyimlerini takipçileriyle paylaşmaya devam ediyor.

Korel, yoğun set programları ve çalışma saatleri nedeniyle çocuklarına yeterince vakit ayıramadığını hissettiği için böyle bir karar aldığını belirtiyor. Şu anda evde çocuklarıyla vakit geçirmekten, onların büyüme süreçlerini yakından takip etmekten büyük mutluluk duyduğunu ifade ediyor.

Bergüzar Korel'in açıklamalarından satır başları:

• "Şu an tam zamanlı anneyim. Leyla doğduktan sonra setlere ara verdim."
• "Çocuklarımla daha fazla vakit geçirmek istiyorum."
• "Annelik benim için çok değerli bir deneyim."

Korel, ilerleyen dönemlerde oyunculuğa geri dönüp dönmeyeceğiyle ilgili net bir açıklama yapmazken, şu anda önceliğinin çocukları olduğunu vurguluyor. Hayranları ise Korel'in bu kararına saygı duyduklarını ve onu ekranlarda yeniden görmeyi umut ettiklerini belirtiyorlar.

Bergüzar Korel, Halit Ergenç ile evli ve Ali, Han ve Leyla adında üç çocuğu bulunuyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna'daki gelişmelerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Putin, bu bağlamda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir görüşme gerçekleştireceğini ifade etti.

Putin'in açıklamaları, Rusya-Ukrayna arasındaki mevcut gerilim ve bu gerilimin bölgesel ve küresel etkileri açısından büyük önem taşıyor. Görüşmenin içeriğine dair henüz detaylı bir bilgi verilmezken, Ukrayna'daki durumun ele alınacağı belirtiliyor.

Görüşmenin olası konuları:

• Ukrayna'daki son durum ve çatışmaların yoğunlaşması
• Bölgedeki insani kriz ve yardımlar
• Türkiye'nin arabuluculuk rolü ve diplomatik girişimler
• Tahıl koridoru anlaşması ve geleceği
• Enerji güvenliği ve iş birliği

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu görüşmede, Rusya ve Ukrayna arasında kalıcı bir ateşkesin sağlanması ve diplomatik çözümlerin bulunması için çaba göstereceği tahmin ediliyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yapacağı görüşme, uluslararası kamuoyu tarafından yakından takip edilecek. Görüşmeden çıkacak sonuçlar, bölgedeki istikrar ve güvenlik açısından kritik bir rol oynayabilir.

Görüşmenin zamanı ve yeri hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Eski ABD Başkanı Donald Trump, Çin ile yürütülen ticaret görüşmelerinde kayda değer ilerleme sağlandığını ifade etti. Trump, bu açıklamasını sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptı. Paylaşımında, Çin'in ABD'ye karşı uyguladığı yüksek tarifeler ve diğer ticaret engellerine rağmen önemli adımlar atıldığını vurguladı.

Trump'ın açıklamaları, ABD ve Çin arasındaki ticaret ilişkilerinde bir yumuşama sinyali olarak değerlendirilebilir. Özellikle son yıllarda iki ülke arasında yaşanan ticaret savaşları, küresel ekonomiyi olumsuz etkilemişti. Trump'ın bahsettiği ilerlemelerin, gelecekte daha kapsamlı bir ticaret anlaşmasına zemin hazırlayıp hazırlamayacağı merak konusu.

Trump, görev süresi boyunca Çin'e karşı sert bir tutum sergilemiş ve birçok ürüne ek vergiler getirmişti. Bu durum, Çin'in de misilleme yapmasına ve iki ülke arasındaki ticaret hacminin azalmasına neden olmuştu. Ancak gelinen noktada, Trump'ın açıklamaları, iki tarafın da diyalog yoluyla sorunları çözme arayışında olduğunu gösteriyor.

Trump'ın açıklamalarındaki kilit noktalar:

• Çin ile ticaret görüşmelerinde büyük ilerleme kaydedildi.
• İki ülke arasındaki ticaret ilişkilerinde iyileşme potansiyeli mevcut.
• Gelecekte daha kapsamlı bir ticaret anlaşması olasılığı değerlendiriliyor.

Bu gelişmelerin, küresel piyasalar üzerindeki etkileri yakından takip edilecek. Özellikle yatırımcılar, ABD ve Çin arasındaki ticaret ilişkilerinin seyrine göre pozisyon alacaklardır.

Kütahya'da meydana gelen korkunç olayda, dayısı tarafından öldürülen bir kişi, üzerine beton dökülerek toprağa gömüldü. Olay, ihbar üzerine başlatılan soruşturma sonucunda ortaya çıktı. Edinilen bilgilere göre, şüpheli dayı, cinayeti itiraf etti ve cesedin gömüldüğü yeri gösterdi.

Olay, Kütahya'nın merkeze bağlı bir köyünde yaşandı. İddiaya göre, aralarında husumet bulunan dayı ve yeğen arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine dayı, yeğenini öldürdü ve cesedini evin bahçesine gömdü. Cesedin üzerine beton döken şüpheli, olayı gizlemeye çalıştı.

Kütahya İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, kayıp ihbarı üzerine başlattıkları soruşturma kapsamında, maktulün yakın çevresini takibe aldı. Şüpheli davranışları tespit edilen dayı, sorguya alındı. Sorgu sırasında cinayeti itiraf eden zanlı, cesedin yerini de gösterdi. Olay yerine gelen jandarma ekipleri, beton dökülmüş alanda yaptıkları kazıda cesede ulaştı.

Cumhuriyet savcısının olay yerinde yaptığı incelemenin ardından ceset, otopsi için Kütahya Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Gözaltına alınan dayı, jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

Olayın detayları henüz tam olarak netleşmezken, cinayetin neden işlendiği ve diğer detaylar soruşturma sonucunda aydınlatılacak. Kütahya'da yaşanan bu üzücü olay, bölgede büyük üzüntüye neden oldu.

Bartın'da, kendilerini polis olarak tanıtarak vatandaşları dolandırdığı iddia edilen şüphelilere yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 7 kişiden 5'i tutuklandı. Bartın İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, ihbar üzerine harekete geçerek, şüphelilerin kimliklerini ve adreslerini tespit etti.

Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde yürütülen soruşturma kapsamında, Bartın merkezli olmak üzere Zonguldak ve Karabük illerinde eş zamanlı operasyonlar düzenlendi. Operasyonlarda, çok sayıda dijital materyal ve doküman ele geçirildi. Gözaltına alınan 7 şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

Savcılık sorgusunun ardından mahkemeye çıkarılan şüphelilerden 5'i tutuklanarak cezaevine gönderildi. Diğer 2 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Tutuklanan şüphelilerin, telefonla aradıkları kişilere kendilerini polis olarak tanıtıp, 'adınız FETÖ soruşturmasına karıştı' diyerek para talep ettikleri öğrenildi. Şüphelilerin bu yöntemle çok sayıda kişiyi dolandırdığı tahmin ediliyor. Emniyet yetkilileri, benzer dolandırıcılık olaylarına karşı vatandaşları uyararak, tanımadıkları kişilerden gelen telefonlara itibar etmemelerini istedi.

Soruşturma kapsamında, şüphelilerin dolandırdığı kişilerin tespiti için çalışmaların sürdüğü belirtildi. Ayrıca, şüphelilerin bağlantılı olduğu diğer kişilerin de tespit edilmesine yönelik çalışmaların devam ettiği bildirildi.