2024 yılında iklim değişikliğinin etkisiyle artan orman yangınları, dünya genelinde rekor düzeyde orman kaybına yol açtı. Bu durum, ekosistemler ve biyoçeşitlilik üzerinde ciddi tehditler oluşturuyor.

2024 yılı, iklim değişikliğinin tetiklediği orman yangınları sebebiyle rekor seviyede orman kaybına sahne oldu. Dünya genelinde, özellikle kurak ve sıcak bölgelerde artan yangınlar, ekosistemleri ve biyoçeşitliliği olumsuz etkiledi. Uzmanlar, bu durumun devam etmesi halinde, ormanların karbon yutakları olma özelliğini kaybedebileceği ve iklim değişikliğini daha da hızlandırabileceği konusunda uyarıyor.
Yangınların en çok etkilediği bölgeler arasında Amazon yağmur ormanları, Sibirya ormanları, Avustralya ve Akdeniz havzası bulunuyor. Bu bölgelerde, yüksek sıcaklıklar ve uzun süren kuraklıklar, yangın riskini artırırken, yangınların yayılmasını da kolaylaştırıyor. Orman yangınları sadece ağaçları yok etmekle kalmıyor, aynı zamanda toprak yapısını bozarak, su kaynaklarını kirleterek ve hava kalitesini düşürerek de çevreye zarar veriyor.
Özellikle Akdeniz havzasında, yaz aylarında çıkan orman yangınları, turizm sektörünü de olumsuz etkiliyor. Yangınlar nedeniyle birçok otel ve tatil köyü tahliye edilirken, bölgeye gelen turist sayısı da azalıyor. Bu durum, yerel ekonomiler üzerinde ciddi bir baskı yaratıyor.
Uzmanlar, orman yangınlarının önlenmesi için daha etkili yangınla mücadele stratejileri geliştirilmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, ormanların sürdürülebilir yönetimi, ağaçlandırma çalışmaları ve iklim değişikliğiyle mücadele de büyük önem taşıyor. Bireysel olarak da, yangın riskini azaltmak için ormanlık alanlarda dikkatli olunması ve yangın çıkmasına neden olabilecek davranışlardan kaçınılması gerekiyor.
İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında, sera gazı emisyonlarının azaltılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş de orman yangınlarının önlenmesinde kritik bir rol oynuyor. Ülkelerin bu konuda daha kararlı adımlar atması ve uluslararası işbirliğini güçlendirmesi gerekiyor.