Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü %0,25 oranında değer kazanarak 10.791,04 puandan tamamladı. Toplam işlem hacmi 124,7 milyar TL olarak gerçekleşti.

Bankacılık endeksi %0,02 oranında düşerken, holding endeksi %0,58 oranında yükseldi. Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran %2,83 ile spor olurken, en çok gerileyen ise %2,17 ile menkul kıymet yatırım ortaklığı oldu.

Dün 10.763,83 puandan kapanan BIST 100 endeksi, bugün 27,21 puanlık bir artış gösterdi. Endeks, en düşük 10.699,69 puanı ve en yüksek 10.829,83 puanı gördü.

Haberde, yatırımcıların piyasayı yakından takip etmeleri ve uzman görüşlerini dikkate almaları gerektiği vurgulanıyor. Özellikle sektör endekslerindeki farklılıklar ve işlem hacmi, yatırım kararları açısından önem taşıyor.

Özetle:

• BIST 100 endeksi günü %0,25 artışla tamamladı.
• Toplam işlem hacmi 124,7 milyar TL olarak gerçekleşti.
• En çok kazandıran sektör spor, en çok gerileyen menkul kıymet yatırım ortaklığı oldu.

Yatırımcıların piyasa analizlerini takip etmeleri ve bilinçli kararlar vermeleri öneriliyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın yeni tarife açıklamaları, küresel piyasalarda tedirginliğe yol açarak New York borsasının düşüşle açılmasına neden oldu. Açılışta Dow Jones Endeksi %0,5'lik bir düşüşle 34.396,24 puana gerilerken, S&P 500 Endeksi %0,6 düşüşle 4.428,21 puandan işlem gördü. Nasdaq Bileşik Endeksi ise %0,9 azalarak 13.648,23 puana indi.

Trump'ın özellikle Çin'e yönelik olası yeni tarifeler uygulama sinyali vermesi, yatırımcılar arasında ticaret savaşlarının yeniden alevlenebileceği endişesini artırdı. Bu durum, özellikle teknoloji hisseleri başta olmak üzere birçok sektörde satış baskısına yol açtı. Analistler, Trump'ın bu türden açıklamalarının piyasalarda belirsizlik yarattığını ve yatırımcıların risk iştahını azalttığını belirtiyor.

Özellikle uluslararası ticaret politikaları konusundaki bu tür gelişmelerin, küresel ekonomik büyüme üzerinde olumsuz etkileri olabileceği ve şirketlerin karlılıklarını azaltabileceği vurgulanıyor. Piyasaların, Trump'ın açıklamalarına nasıl tepki vereceği ve önümüzdeki günlerde atılacak adımların yakından takip edileceği ifade ediliyor.

Bununla birlikte, bazı uzmanlar, piyasalardaki bu düşüşlerin kısa vadeli olabileceğini ve ekonomik temellerin hala sağlam olduğunu savunuyor. Ancak, siyasi risklerin artması durumunda, piyasalarda daha derin ve uzun süreli düzeltmelerin yaşanabileceği de göz ardı edilmemeli.

Yatırımcıların, bu türden belirsizlik dönemlerinde daha dikkatli olmaları ve portföylerini çeşitlendirerek risklerini azaltmaları öneriliyor. Ayrıca, piyasaları etkileyebilecek diğer faktörlerin de (enflasyon verileri, faiz oranları, jeopolitik gelişmeler vb.) yakından izlenmesi gerektiği belirtiliyor.

Eski ABD Başkanı Donald Trump, siyasi geleceğine dair önemli bir açıklama yaparak, merakla beklenen kararını önümüzdeki iki hafta içinde açıklayacağını belirtti. Trump, Iowa'da katıldığı bir etkinlikte yaptığı konuşmada, kararının ne yönde olacağına dair net bir ipucu vermedi. Ancak, açıklamayı yapacağı zaman dilimini belirtmesi, siyasi çevrelerde büyük bir heyecan yarattı.

Trump'ın bu açıklaması, özellikle 2024 ABD Başkanlık seçimleri öncesinde büyük önem taşıyor. Trump'ın aday olup olmayacağına dair spekülasyonlar uzun süredir devam ederken, bu açıklama beklentileri daha da artırdı. Destekçileri, Trump'ın yeniden aday olmasını ve ülkeyi yeniden yönetmesini umut ederken, karşıtları ise bu durumun Amerikan demokrasisi için bir tehdit oluşturduğunu savunuyor.

Trump'ın Iowa'daki etkinliği, aynı zamanda Cumhuriyetçi Parti içindeki diğer potansiyel aday adaylarının da yakından takip ettiği bir platform oldu. Trump'ın kararı, partinin gelecekteki stratejileri ve aday belirleme süreci üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir.

Trump'ın açıklamasına ilişkin bazı önemli noktalar:

• Kararın iki hafta içinde açıklanacak olması.
• 2024 ABD Başkanlık seçimleri öncesinde yapılması.
• Cumhuriyetçi Parti içindeki potansiyel etkileri.

Önümüzdeki iki hafta, Amerikan siyaseti için kritik bir dönem olacak gibi görünüyor. Trump'ın kararı, ülkenin geleceği üzerinde derin izler bırakabilecek bir potansiyele sahip.

Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF), küresel borçlardaki son durumu değerlendiren bir rapor yayınladı. Raporda, dünya genelindeki borç miktarlarında yaşanan değişimler ve borcu en çok artan ve azalan ülkeler sıralandı. Türkiye de bu listede yer aldı.

IIF'nin raporuna göre, küresel borç stoku 2023'ün ilk çeyreğinde 305 trilyon dolar seviyesine ulaşarak rekor kırdı. Bu durum, özellikle gelişmekte olan ülkeler açısından önemli riskler barındırıyor. Borçlardaki bu artışın temel nedenleri arasında, küresel enflasyonla mücadele kapsamında uygulanan sıkı para politikaları ve faiz oranlarındaki yükselişler gösteriliyor.

Raporda dikkat çeken bir diğer nokta ise, borcu en çok artan ülkeler arasında Türkiye'nin de bulunması. Türkiye'nin borç yükündeki artışın nedenleri arasında, yüksek enflasyon, kur dalgalanmaları ve dış finansmana olan bağımlılık yer alıyor. Hükümetin aldığı önlemler ve uyguladığı politikalar yakından takip edilirken, borç yükünün sürdürülebilirliği konusundaki endişeler devam ediyor.

IIF'nin raporunda ayrıca, borcu azalan ülkeler de belirtildi. Bu ülkeler genellikle, disiplinli maliye politikaları uygulayan ve ekonomik büyüme kaydeden ülkeler olarak öne çıkıyor. Borç yükünü azaltmak için yapısal reformlar yapılması ve dış finansman kaynaklarının çeşitlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Küresel borçlardaki bu gelişmelerin, Türkiye ekonomisi üzerindeki etkileri yakından izleniyor. Uzmanlar, borç yükünün azaltılması ve ekonomik istikrarın sağlanması için kapsamlı bir strateji uygulanması gerektiğini belirtiyor.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın hayata geçirdiği yeni uygulama ile vatandaşlar, telefon ve internet tarifelerini e-Devlet üzerinden karşılaştırabilecek. Bu sayede, farklı operatörlerin sunduğu tarifeler arasında fiyat ve içerik karşılaştırması yaparak kendileri için en uygun olanı seçebilecekler.

Söz konusu hizmet, e-Devlet Kapısı üzerinden 'Elektronik Haberleşme Tarifeleri Karşılaştırma' başlığı altında sunuluyor. Uygulamaya erişim sağlayan kullanıcılar, öncelikle kendi kullanım alışkanlıklarına uygun olacak şekilde arama kriterlerini belirleyebiliyor. Bu kriterler arasında internet hızı, konuşma süresi, SMS adedi gibi parametreler yer alıyor.

Arama kriterlerinin belirlenmesinin ardından sistem, kullanıcının girdiği bilgilere göre farklı operatörlerin tarifelerini listeliyor. Listelenen tarifelerde, tarife fiyatı, içerdiği internet miktarı, konuşma süresi ve SMS adedi gibi bilgiler detaylı olarak görülebiliyor. Böylece vatandaşlar, ihtiyaçlarına en uygun tarifeyi kolayca tespit edebiliyor.

Uygulamanın amacı, tüketicilerin daha bilinçli seçimler yapmasına yardımcı olmak ve operatörler arasındaki rekabeti artırarak daha uygun fiyatlı tarifelerin sunulmasını teşvik etmek. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı yetkilileri, uygulamanın sürekli olarak güncellenerek daha kapsamlı hale getirileceğini belirtiyor.

Bu yeni hizmet sayesinde, telefon ve internet kullanıcıları, abonelik sözleşmelerini yenilemeden veya yeni bir hat almadan önce e-Devlet üzerinden tarifeleri karşılaştırarak bütçelerine en uygun seçeneği belirleme imkanına sahip olacaklar.

Astrolojiye göre, bazı burçlar doğaları gereği daha şüpheci ve sorgulayıcıdır. Bu burçlar, her duyduklarına hemen inanmak yerine, kanıt ve mantık ararlar. İşte sorgulamadan hiçbir şeye inanmayan 4 burç:

• Başak: Detaycı ve analitik zekalarıyla bilinen Başaklar, her şeyi ince eleyip sık dokurlar. Kusursuzluğa olan düşkünlükleri, onları sürekli sorgulamaya iter. Herhangi bir konuda karar vermeden önce tüm olasılıkları değerlendirir ve en mantıklı olanı seçmeye çalışırlar.
• Akrep: Derin duyguları ve gizemli yapılarıyla tanınan Akrepler, insanlara kolay kolay güvenmezler. Sezgileri güçlü olsa da, her zaman bir şüphe payı bırakırlar. Bir şeylerin doğruluğundan emin olmak için derinlemesine araştırma yapmaktan çekinmezler.
• Oğlak: Disiplinli ve sorumluluk sahibi Oğlaklar, gerçekçi yaklaşımlarıyla bilinirler. Hayalperestlikten uzak, ayakları yere basan bir tavır sergilerler. Bu nedenle, her duyduklarına şüpheyle yaklaşır ve somut kanıtlar görmek isterler.
• Kova: Özgürlüğüne düşkün ve bağımsız Kova burçları, geleneklere ve otoriteye karşı sorgulayıcı bir tavır sergilerler. Farklı düşüncelere açık olsalar da, her şeyi kendi mantık süzgeçlerinden geçirirler. Eleştirel bakış açıları, onları sürekli yeni şeyler öğrenmeye ve keşfetmeye teşvik eder.

Bu burçlar, şüpheci yaklaşımları sayesinde hayatlarında daha bilinçli kararlar alırlar. Ancak, bazen aşırı şüphecilikleri, ilişkilerinde ve sosyal hayatlarında sorunlara yol açabilir. Bu nedenle, dengeyi bulmak ve her zaman açık fikirli olmak önemlidir.

OpenAI, başlangıçta kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olarak kurulmuştu. Ancak, daha sonra kâr amacı güden bir yapıya dönüştü. Şimdi ise bu kararından geri dönerek yeniden kâr amacı gütmeyen bir yapıya geçme kararı aldı.

Bu karar, OpenAI'ın misyonunu daha iyi yerine getirmesine yardımcı olacak. Kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olarak OpenAI, yapay zeka teknolojisini insanlığın yararına kullanmaya odaklanabilecek.

OpenAI'ın bu kararı, yapay zeka alanında büyük yankı uyandırdı. Birçok uzman, bu kararın yapay zeka teknolojisinin gelişimini olumlu yönde etkileyeceğine inanıyor.

OpenAI'ın kâr amacı gütmeyen bir yapıya dönme kararı, şirketin geleceği için önemli bir adım. Bu karar, OpenAI'ın yapay zeka alanındaki liderliğini pekiştirmesine ve insanlığın yararına daha fazla katkıda bulunmasına yardımcı olacak.

OpenAI'ın bu kararının ardındaki nedenlerden biri, şirketin yapay zeka teknolojisinin potansiyel risklerini azaltmaya odaklanmak istemesi. Kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olarak OpenAI, yapay zeka teknolojisinin kötüye kullanılmasını engellemek için daha fazla çaba gösterebilecek.

Ayrıca, OpenAI'ın bu kararı, şirketin yapay zeka teknolojisini daha geniş bir kitleye ulaştırmasına yardımcı olacak. Kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olarak OpenAI, yapay zeka teknolojisini daha uygun fiyatlarla sunabilecek ve daha fazla insanın bu teknolojiden yararlanmasını sağlayabilecek.

Sonuç olarak, OpenAI'ın kâr amacı gütmeyen bir yapıya dönme kararı, hem şirket hem de yapay zeka alanı için olumlu bir gelişme. Bu karar, OpenAI'ın misyonunu daha iyi yerine getirmesine, yapay zeka teknolojisinin potansiyel risklerini azaltmasına ve yapay zeka teknolojisini daha geniş bir kitleye ulaştırmasına yardımcı olacak.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla duygusal anlar yaşadığını belirtti. İmamoğlu, İBB'nin hayata geçirdiği projelerden birinin, kendisinde yarattığı etkiyi takipçileriyle paylaştı.

İmamoğlu'nun paylaşımında, İBB tarafından yürütülen bir sosyal sorumluluk projesi olan 'İstanbul Halk Ekmek' büfelerinin sayısının artırılması ve modernizasyonu yer alıyor. Özellikle dar gelirli vatandaşların uygun fiyatlı ekmeğe erişimini kolaylaştırmayı amaçlayan bu proje, İmamoğlu'nun ifadelerine göre, kendisini derinden etkilemiş durumda.

Başkan İmamoğlu, paylaşımında şu ifadelere yer verdi: 'İstanbul Halk Ekmek büfelerimizin sayısını artırıp, modern hale getirirken, ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın ekmeğe erişimini kolaylaştırmak beni çok duygulandırıyor. Bu projede emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ederim.'

İmamoğlu'nun bu paylaşımı, kısa sürede sosyal medyada büyük ilgi gördü. Birçok kullanıcı, İBB'nin bu tür sosyal projelerini takdirle karşıladığını belirtirken, bazı kullanıcılar da projelerin daha da yaygınlaştırılması gerektiği yönünde görüş bildirdi.

İstanbul Halk Ekmek büfelerinin modernizasyonu ve sayısının artırılması projesi, İBB'nin sosyal belediyecilik anlayışının bir parçası olarak görülüyor. Proje ile hem vatandaşların temel bir ihtiyacı olan ekmeğe uygun fiyatlarla ulaşması hedefleniyor, hem de büfelerin daha modern ve hijyenik koşullarda hizmet vermesi amaçlanıyor.

İBB'nin bu ve benzeri projeleri, İstanbul'da yaşayan dar gelirli vatandaşların yaşam kalitesini artırmaya yönelik önemli adımlar olarak değerlendiriliyor.

Küresel ısınmanın yalnızca doğayı değil, insan zihnini de olumsuz etkilediği belirtiliyor. Araştırmalar, artan sıcaklıkların ve aşırı hava olaylarının bireylerin psikolojik sağlığını derinden etkilediğini gösteriyor.

Sıcaklık ve Agresif Davranışlar: Sıcaklık arttıkça şiddet olaylarının ve agresif davranışların da arttığı gözlemleniyor. Yapılan çalışmalar, sıcak havalarda insanların daha gergin ve tahammülsüz olduğunu ortaya koyuyor. Bu durum, özellikle sosyoekonomik olarak dezavantajlı bölgelerde yaşayanları daha fazla etkiliyor.

Doğal Afetlerin Travmatik Etkileri: Sel, deprem, yangın gibi doğal afetler, bireylerde travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), anksiyete ve depresyon gibi ciddi psikolojik sorunlara yol açabiliyor. Afetzedeler, kayıplarının yanı sıra geleceğe dair belirsizlikler nedeniyle de büyük bir stres altında kalıyor.

Çocuklar ve Gençler Daha Savunmasız: İklim değişikliğinin psikolojik etkileri özellikle çocuklar ve gençler üzerinde daha belirgin. Gelecek kaygısı, çevre sorunlarına duyarlılık ve ebeveynlerin stresinden etkilenme gibi faktörler, gençlerin ruh sağlığını olumsuz etkiliyor.

İklim Kaygısı (Climate Anxiety): İklim değişikliğiyle ilgili sürekli haberler ve geleceğe dair endişeler, 'iklim kaygısı' olarak adlandırılan bir duruma yol açabiliyor. Bu durum, bireylerde çaresizlik, umutsuzluk ve öfke gibi duygulara neden olabiliyor.

Ruh Sağlığı Hizmetlerine Erişim: İklim değişikliğinin psikolojik etkileriyle başa çıkmak için ruh sağlığı hizmetlerine erişimin kolaylaştırılması büyük önem taşıyor. Özellikle afet bölgelerinde ve risk altındaki gruplara yönelik psikolojik destek programlarının yaygınlaştırılması gerekiyor.

Bireysel ve Toplumsal Çözümler: İklim değişikliğiyle mücadele etmek ve etkilerini azaltmak için bireysel ve toplumsal düzeyde adımlar atılması gerekiyor. Sürdürülebilir yaşam tarzı seçimleri, enerji tasarrufu, toplu taşıma kullanımı gibi önlemler, hem çevreye duyarlı olmayı sağlıyor hem de bireylerin psikolojik iyi oluşuna katkıda bulunuyor.