Ahu Yağtu, yaz aylarının yaklaşmasıyla birlikte stilini yenileyerek yaza merhaba diyor. Kendi moda anlayışını ve yazlık kombinlerini anlatan Yağtu, rahatlık ve özgünlüğün ön planda olduğu bir gardırop oluşturduğunu belirtiyor.

Yağtu, stilini oluştururken sadece trendlere bağlı kalmadığını, kendi zevkini ve vücut tipini dikkate aldığını vurguluyor. Yaz aylarında hafif ve nefes alabilen kumaşları tercih ettiğini, özellikle pamuklu ve keten parçaların gardırobunda önemli bir yer tuttuğunu ifade ediyor.

Aksesuar seçimlerine de özen gösteren Yağtu, şapka, güneş gözlüğü ve takılarla kombinlerini tamamladığını söylüyor. Özellikle büyük güneş gözlükleri ve doğal taşlardan yapılmış takıların yaz stilinin vazgeçilmezleri arasında olduğunu belirtiyor.

Ahu Yağtu, yaz aylarında seyahat etmeyi ve farklı kültürleri keşfetmeyi sevdiğini, bu nedenle gardırobunda farklı tarzlara uygun parçalar bulundurduğunu da sözlerine ekliyor. Hem şehir hayatında hem de tatilde rahatlıkla kullanabileceği kıyafetler seçmeye özen gösterdiğini ifade ediyor.

Son olarak, Ahu Yağtu, herkesin kendi stilini keşfetmesi ve kendini rahat hissettiği kıyafetleri giymesi gerektiğini vurgulayarak, moda trendlerinin sadece birer ilham kaynağı olduğunu, asıl önemli olanın kişinin kendi tarzını yaratması olduğunu belirtiyor.

Şarkıcı ve oyuncu Ayşen Cevher, babası Hayati Cevher ile arasındaki soyadı sorununu dile getirdi. Ayşen Cevher, babasının soyadını kullanmasına izin vermediğini ifade etti.

Ayşen Cevher, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Babamın soyadını kullanmama izin vermedi. Bu yüzden babamla görüşmüyoruz. Ben Ayşen Cevher olarak doğdum ve bu soyadımı kullanmak istiyorum. Ama o izin vermiyor. Çok kırgınım.”

Sanatçı, babasıyla yaşadığı bu anlaşmazlığın kendisini derinden etkilediğini ve bu durumun aralarındaki ilişkiyi zedelediğini belirtti. Cevher, soyadını kullanma konusundaki ısrarını ve bu konudaki hayal kırıklığını dile getirdi.

Hayati Cevher'in konuyla ilgili henüz bir açıklaması bulunmuyor.

Hollywood yıldızı Leonardo DiCaprio'nun özel hayatını gözlerden uzak tutma stratejileri mercek altına alınıyor. DiCaprio'nun, özellikle ilişkileri söz konusu olduğunda, basına karşı sergilediği dikkatli tutum ve uyguladığı yöntemler detaylandırılıyor.

DiCaprio'nun, ilişkilerini kamuoyundan saklamak için kullandığı yöntemlerin başında, birlikte olduğu kişileri gözlerden uzak mekanlarda ağırlamak ve kameralardan uzak durmaya özen göstermek geliyor. Özel hayatını koruma konusunda oldukça hassas olan DiCaprio, paparazzilerin ve medyanın ilgisini çekmemek için büyük çaba sarf ediyor.

DiCaprio'nun bu stratejisi, sadece ilişkileriyle sınırlı kalmıyor; aynı zamanda sosyal yaşamında ve katıldığı etkinliklerde de kendini gösteriyor. Genellikle kalabalık ve popüler mekanlardan uzak durmayı tercih eden DiCaprio, daha sakin ve özel ortamlarda vakit geçirmeyi tercih ediyor. Bu sayede, özel hayatının detaylarının basına yansımasını engellemeye çalışıyor.

DiCaprio'nun gazetecilere karşı uyguladığı bu yöntemler, onun özel hayatını koruma konusundaki kararlılığını ve medyanın ilgisinden kaçınma çabasını açıkça ortaya koyuyor. Bu durum, diğer ünlülerin de benzer stratejiler izlemesine ilham kaynağı oluyor.

Özetle, Leonardo DiCaprio'nun özel hayatını koruma stratejileri, basına karşı dikkatli bir duruş sergilemek, gözlerden uzak mekanları tercih etmek ve kameralardan uzak durmaya özen göstermek üzerine kurulu. Bu yöntemler, onun özel hayatının gizliliğini korumasına yardımcı oluyor ve diğer ünlüler için de örnek teşkil ediyor.

Bilecik 3. Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimliği tarafından verilen ilanda, 2024/221 Esas sayılı dosya üzerinden davalı Köksal Erdem’e dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilemediği belirtilmektedir. Davalı Köksal Erdem'in, ilan tarihinden itibaren iki hafta içinde davaya cevap dilekçesi sunması gerektiği, aksi takdirde davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların inkar edilmiş sayılacağı vurgulanmaktadır.

Mahkeme, duruşma gününün 18/09/2024 günü saat 10:20 olarak belirlendiğini ilan etmiştir. Davalı Köksal Erdem’in belirtilen gün ve saatte mahkemede hazır bulunması veya kendisini bir vekil ile temsil ettirmesi gerektiği ifade edilmektedir.

İlgili ilan metninde şu ifadeler yer almaktadır:

• Dava Dosyası: 2024/221 Esas
• Mahkeme: Bilecik 3. Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimliği
• Davalı: Köksal Erdem
• Duruşma Günü: 18/09/2024, Saat 10:20
• Tebligat Konusu: Dava dilekçesi ve duruşma günü
• Sonuç: İlan tarihinden itibaren iki hafta içinde cevap dilekçesi sunulmaması halinde davacının iddialarının inkar edilmiş sayılacağı

Bu ilan, davalı Köksal Erdem'e yasal süreçlerin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi amacıyla yapılmaktadır.

Kanal D, Türk televizyonculuğunun önemli isimlerinden Erkan Yolaç'ın vefatı üzerine bir saygı duruşu niteliğinde özel bir yayın gerçekleştirdi. Erkan Yolaç'ın anısını yaşatmak ve televizyon dünyasına katkılarını onurlandırmak amacıyla, 'Kuzeyin Oğlu Volkan Konak' programının tekrar bölümü yayın akışına alındı.

Kanal D'nin bu anlamlı kararı, Erkan Yolaç'ın sevenleri ve televizyon izleyicileri tarafından takdirle karşılandı. Program, Yolaç'ın vefatının ardından sanatçının kariyerine ve kişiliğine bir saygı niteliği taşıyor.

Erkan Yolaç, uzun yıllar boyunca Türk televizyonculuğuna damga vurmuş, kendine özgü sunumu ve kültürel birikimiyle tanınmıştı. 'Evet-Hayır' yarışmasıyla hafızalara kazınan Yolaç, aynı zamanda birçok ünlü sanatçının yetişmesine de katkıda bulunmuştu. Kanal D'nin bu özel yayını, Yolaç'ın anısını canlı tutmayı ve gelecek nesillere aktarmayı amaçlıyor.

Volkan Konak'ın sunduğu 'Kuzeyin Oğlu' programı, Erkan Yolaç'ın anısına ithafen yayınlanarak, sevilen sanatçının unutulmaz performansları ve keyifli sohbetleriyle izleyicilere duygusal anlar yaşattı.

Kanal D'nin bu anlamlı jesti, Türk televizyonculuğunun önemli isimlerine gösterilen vefanın bir örneği olarak kayıtlara geçti.

Avrupa Birliği (AB), ABD ile devam eden ticaret müzakerelerinde anlaşmaya varılamaması durumunda ticari misilleme önlemleri almaya hazırlanıyor. Avrupa Komisyonu, olası bir anlaşmazlık durumunda kullanılabilecek çeşitli araçları değerlendiriyor.

AB yetkilileri, ABD'nin uygulamaya koyduğu ve AB şirketlerini olumsuz etkileyen ticaret politikalarına karşı hazırlıklı olmak istiyor. Müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanması halinde, AB'nin Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kuralları çerçevesinde ABD'ye karşı çeşitli ticari yaptırımlar uygulama seçeneği bulunuyor. Bu yaptırımlar, ABD'den ithal edilen ürünlere ek vergiler getirilmesi şeklinde olabilir.

Müzakerelerin Kilit Noktaları:

• Çelik ve alüminyum tarifeleri
• Yeşil teknolojilere yönelik sübvansiyonlar
• Dijital hizmet vergisi

AB, ABD'nin çelik ve alüminyum ürünlerine uyguladığı tarifelerin kaldırılmasını ve yeşil teknolojilere sağladığı sübvansiyonların DTÖ kurallarına uygun hale getirilmesini talep ediyor. Ayrıca, bazı Avrupa ülkelerinin uyguladığı dijital hizmet vergisi konusunda da ABD ile bir anlaşmazlık yaşanıyor.

Avrupa Komisyonu, müzakerelerin olumlu sonuçlanması için çaba göstermeye devam ediyor. Ancak, bir anlaşmaya varılamaması durumunda AB'nin çıkarlarını korumak için gerekli tüm önlemleri almaya hazır olduğu belirtiliyor.

Olası bir ticari misilleme durumunda, AB'nin ABD'den ithal ettiği çeşitli ürünlere ek vergiler uygulaması bekleniyor. Bu durum, her iki taraf için de ekonomik sonuçlar doğurabilir.

Ticari Misilleme Senaryoları:

1. ABD'den ithal edilen belirli ürünlere ek vergiler uygulanması.
2. DTÖ nezdinde ABD aleyhine dava açılması.
3. Diğer ticaret ortaklarıyla işbirliği yaparak ABD'ye karşı ortak bir duruş sergilenmesi.

AB, ABD ile adil ve dengeli bir ticaret ilişkisi kurmayı hedefliyor. Ancak, çıkarlarının korunması gerektiği durumlarda gerekli adımları atmaktan çekinmeyeceği mesajını veriyor.

Ukrayna parlamentosu, ABD ile stratejik minerallerin çıkarılması ve işlenmesine yönelik önemli bir anlaşmayı oybirliğiyle onayladı. Bu anlaşma, Ukrayna'nın ekonomik kalkınmasını desteklemeyi ve ABD ile olan stratejik ortaklığını derinleştirmeyi amaçlamaktadır.

Anlaşma, Ukrayna'daki stratejik maden yataklarının geliştirilmesi için ABD'li şirketlerin yatırım yapmasını kolaylaştıracak. Bu madenler arasında lityum, titanyum, nadir toprak elementleri ve diğer kritik mineraller bulunmaktadır. Bu mineraller, modern teknolojiler, yenilenebilir enerji sistemleri ve savunma sanayileri için hayati öneme sahiptir.

Ukrayna hükümeti, bu anlaşmanın ülkeye önemli miktarda doğrudan yabancı yatırım çekmesini ve yeni iş olanakları yaratmasını beklemektedir. Ayrıca, Ukrayna'nın madencilik sektöründeki teknik bilgi ve becerilerinin geliştirilmesine katkıda bulunması beklenmektedir. Anlaşma, her iki ülkenin de ekonomik çıkarlarına hizmet edecek şekilde tasarlanmıştır.

ABD hükümeti de bu anlaşmaya büyük önem vermektedir. Anlaşma, ABD'nin kritik mineral tedarik zincirlerini çeşitlendirmesine ve Çin gibi rakiplerine olan bağımlılığını azaltmasına yardımcı olacaktır. Ayrıca, Ukrayna'nın ekonomik olarak güçlenmesi, ülkenin istikrarına ve Avrupa'nın güvenliğine katkıda bulunacaktır.

Anlaşmanın onaylanması, Ukrayna ve ABD arasındaki güçlü işbirliğinin bir göstergesi olarak değerlendirilmektedir. Her iki ülke de, ekonomik, siyasi ve güvenlik alanlarında ortak çıkarlar doğrultusunda birlikte çalışmaya devam etme kararlılığındadır.

Anlaşmanın temel hedefleri şunlardır:

• Ukrayna'daki stratejik maden yataklarının geliştirilmesi
• ABD'li şirketlerin yatırım yapmasının kolaylaştırılması
• Yeni iş olanaklarının yaratılması
• Ukrayna'nın madencilik sektöründeki teknik bilgi ve becerilerinin geliştirilmesi
• ABD'nin kritik mineral tedarik zincirlerinin çeşitlendirilmesi

Vatikan'da yeni papayı seçmek üzere toplanan kardinaller, ilk oylamada bir sonuç elde edemedi. Sistine Şapeli'nde yapılan oylamada hiçbir adayın gerekli çoğunluğu sağlayamadığı belirtildi. Sabah saatlerinde başlayan ve gizlilik içinde yürütülen oylamanın ardından, öğleden sonra yeni bir oylama daha yapılması planlanıyor.

Katolik Kilisesi'nin yeni liderini belirlemek için bir araya gelen kardinallerin, dünya genelindeki Katoliklerin beklentilerini karşılayacak bir ismi seçmek için titizlikle çalıştıkları ifade ediliyor. Seçim süreci, kardinallerin dualar eşliğinde şapele girmesiyle başladı. Oylama sonuçları, geleneksel olarak şapel bacasından çıkan dumanla duyuruluyor. İlk oylamada sonuç alınamaması nedeniyle bacadan siyah duman yükseldi.

Öğleden sonra yapılacak ikinci oylamada da sonuç alınamaması durumunda, seçim süreci birkaç gün daha devam edebilir. Kardinaller, her gün sabah ve öğleden sonra olmak üzere birden fazla oylama yapacak. Bir adayın seçilebilmesi için, oyların üçte ikisini alması gerekiyor.

Seçim Süreci:

• Kardinaller, Sistine Şapeli'nde toplanır.
• Gizli oylama yapılır.
• Hiçbir aday gerekli çoğunluğu sağlayamazsa, oylama tekrarlanır.
• Seçim süreci, bir papa seçilene kadar devam eder.

Yeni papanın seçilmesiyle birlikte, Katolik Kilisesi'nin geleceğine yön verecek önemli kararlar alınması bekleniyor.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkan Yardımcısı Özgür Çelik'in de aralarında bulunduğu 26 il ve ilçe yöneticisi hakkında iddianame hazırladı. İddianamede, yöneticilerin sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek, 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama' suçundan 1 yıl 6 aydan 15 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edildi.

İddianamede, şüphelilerin sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlarla, farklı toplumsal kesimleri hedef aldıkları ve ayrımcılık yaptıkları iddia edildi. Savcılık, paylaşımların kamu düzenini bozmaya yönelik olduğunu ve toplumda infial yaratabileceğini savundu.

Özgür Çelik’in yanı sıra, iddianamede adı geçen diğer CHP'li yöneticilerin de benzer suçlamalarla yargılanması isteniyor. İddianamenin kabul edilmesi halinde, 26 CHP'li yönetici önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkacak.

Söz konusu soruşturma, bazı sosyal medya kullanıcılarının şikayetleri üzerine başlatılmıştı. Şikayetlerde, CHP'li yöneticilerin paylaşımlarının nefret söylemi içerdiği ve toplumda ayrışmaya neden olduğu belirtilmişti.

CHP cephesinden ise henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak bazı parti yetkilileri, soruşturmanın siyasi amaçlı olduğunu ve ifade özgürlüğüne yönelik bir baskı olduğunu savundu.

İddianamenin detayları ve yargılama sürecinin nasıl ilerleyeceği merakla bekleniyor.