İstanbul'da bir alışveriş merkezinde (AVM) yaşanan izdiham, sosyal medyada gündem oldu. Bir giyim mağazasının indirim haberini duyan vatandaşlar, sabahın erken saatlerinden itibaren AVM önünde uzun kuyruklar oluşturdu.

Mağaza açılır açılmaz içeriye dolan kalabalık, adeta izdihama neden oldu. Saatlerce kuyrukta bekleyenler, içeride indirimli ürünlere ulaşmak için birbirleriyle yarıştı. Mağaza sahibi, yaşanan yoğunluk karşısında şaşkınlığını gizleyemedi.

Görüntülerde, AVM'nin girişinde uzun kuyrukların oluştuğu, mağaza içinde insanların ürünlere ulaşmak için çabaladığı ve zaman zaman tartışmaların yaşandığı görüldü. İndirimli ürünlerden faydalanmak isteyenlerin oluşturduğu kalabalık, AVM'nin diğer mağazalarını da etkiledi.

Sosyal medyada paylaşılan görüntüler, kısa sürede büyük ilgi gördü. Bazı kullanıcılar, yaşanan izdihamı eleştirirken, bazıları ise ekonomik zorluklar nedeniyle insanların indirimlere yöneldiğini savundu.

Olayla ilgili yetkililerden henüz bir açıklama yapılmadı.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), yoğun bir gündemle yeni yasama dönemine devam ediyor. Meclis'in öncelikli konuları arasında ekonomik düzenlemeler, yargı reformu, dış politika gelişmeleri ve iç güvenlik konuları bulunuyor.

Ekonomi Alanındaki Düzenlemeler: Meclis'in gündeminde, enflasyonla mücadele, ekonomik büyümeyi destekleme ve yatırım ortamını iyileştirme amaçlı çeşitli yasa teklifleri bulunuyor. Bu kapsamda vergi düzenlemeleri, teşvik uygulamaları ve finansal piyasaların düzenlenmesine ilişkin çalışmalar yapılıyor.

Yargı Reformu: Yargının işleyişini hızlandırmak, adalete erişimi kolaylaştırmak ve yargı bağımsızlığını güçlendirmek amacıyla kapsamlı bir yargı reformu paketi Meclis'in gündeminde. Bu paket, hakim ve savcıların atanması, terfileri, yargı denetimi ve yargı etiği gibi konularda düzenlemeler içeriyor.

Dış Politika Gelişmeleri: Türkiye'nin dış politika öncelikleri ve bölgesel gelişmeler de Meclis'in gündeminde önemli bir yer tutuyor. Özellikle, Suriye, Doğu Akdeniz, Karadeniz ve Kafkasya'daki gelişmeler yakından takip ediliyor. Bu bölgelerdeki istikrarın sağlanması ve Türkiye'nin çıkarlarının korunması amacıyla Meclis'te çeşitli görüşmeler yapılıyor ve kararlar alınıyor.

İç Güvenlik: Terörle mücadele, organize suçlarla mücadele ve sınır güvenliğinin sağlanması gibi iç güvenlik konuları da Meclis'in öncelikli gündem maddeleri arasında yer alıyor. Bu kapsamda, güvenlik güçlerinin yetkilerinin artırılması, istihbarat faaliyetlerinin güçlendirilmesi ve sınır güvenliğinin sağlanmasına yönelik yasa teklifleri değerlendiriliyor.

TBMM'deki çalışmalar, komisyonlarda ve genel kurulda yoğun bir şekilde devam ediyor. Tüm partilerin katılımıyla, Türkiye'nin geleceği için önemli kararlar alınması hedefleniyor.

Türkiye'de yasa dışı yollarla ülkeye sokulan egzotik hayvanların internet üzerinden satışa sunulduğu ortaya çıktı. Bu satışlarda dikkat çeken ilan notları ise hayvanların ilginç özelliklerini vurguluyor.

Özellikle sosyal medya ve çeşitli online platformlarda yayınlanan ilanlarda, yasa dışı yollarla getirilen maymun, iguana, papağan gibi türlerin alıcı bulmaya çalıştığı görülüyor. İlanlarda hayvanların sağlık durumları, beslenme alışkanlıkları ve diğer özelliklerine dair detaylar yer alıyor. Bazı satıcıların “iştahı yerinde” gibi ifadeler kullandığı, hatta “takas düşünülür” notu eklediği belirlendi.

Bu durum, hem hayvanların yaşam koşulları hem de biyoçeşitlilik açısından ciddi riskler oluşturuyor. Uzmanlar, yasa dışı hayvan ticaretinin önüne geçilmesi için denetimlerin artırılması ve farkındalık çalışmalarının yapılması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, bu hayvanların doğal ortamlarından koparılması ve uygunsuz koşullarda tutulmasının hayvan haklarına aykırı olduğu vurgulanıyor.

İşte dikkat çeken bazı ilan notları:

• "İştahı yerinde, oyuncu ve sağlıklı bir maymun. Sadece hayvanseverlere verilecektir."
• "Takas düşünülür. Erkek iguana, terraryumu ile birlikte verilecektir."
• "Konuşan papağan, tüm aşıları yapılmıştır. Acil ihtiyaçtan satılıktır."

Yetkililer, yasa dışı hayvan ticaretine karşı operasyonların sürdürüleceğini ve bu tür faaliyetlerde bulunan kişilere gerekli cezai işlemlerin uygulanacağını bildirdi.

Emine Erdoğan, Babalar Günü vesilesiyle sosyal medya hesabı üzerinden bir mesaj yayımladı. Mesajında, babaların çocukları için birer rol model olduğunu vurgulayan Erdoğan, tüm babaların Babalar Günü'nü kutladı.

Erdoğan mesajında, 'Hayat yolculuğumuzda ilk pusulamız olan babalarımız, şefkatleriyle yolumuzu aydınlatan en kıymetli rehberlerimizdir. Onların varlığı, geleceğe umutla bakmamızı sağlar' ifadelerine yer verdi. Ayrıca, babaların çocuklarına aktardığı değerlerin önemine değinen Erdoğan, bu değerlerin toplumun geleceği için ne kadar önemli olduğunu belirtti.

Emine Erdoğan, mesajının devamında Gazze'de yaşanan insanlık dramına dikkat çekerek, 'Bu Babalar Günü’nde yüreğimiz, Gazze’de evlatlarını korumak için tarifsiz acılar yaşayan babalarla birlikte atıyor. Onların direnişi, insanlığın ortak vicdanında yankı buluyor' dedi. Gazze'deki babaların yaşadığı zorluklara ve fedakarlıklara vurgu yaparak, uluslararası toplumu bu konuda duyarlı olmaya çağırdı.

Erdoğan, mesajını şu sözlerle tamamladı: 'Tüm babaların Babalar Günü’nü kutluyor, evlatlarıyla birlikte sağlıklı, mutlu bir ömür geçirmelerini temenni ediyorum.'

Mesaj, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı ve birçok kullanıcı tarafından paylaşıldı. Emine Erdoğan'ın Babalar Günü mesajı, hem babaların önemini vurgulaması hem de Gazze'deki duruma dikkat çekmesiyle takdir topladı.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Ali Bakıri Araghchi, Avrupa Birliği (AB) Dış Politika Yüksek Temsilcisi Yardımcısı Enrique Mora Kallas ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmenin ana gündem maddesi, İran nükleer anlaşması olarak bilinen Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) müzakerelerinin yeniden başlatılması oldu.

İran Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre, Araghchi ve Kallas, nükleer anlaşmanın geleceği ve müzakerelerin yeniden canlandırılması için atılması gereken adımlar hakkında fikir alışverişinde bulundu. Araghchi, İran'ın nükleer programının barışçıl amaçlarla olduğunu ve uluslararasıAtom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile işbirliğine devam etmeye hazır olduklarını vurguladı.

Araghchi, görüşmede şu ifadelere yer verdi:

• Nükleer anlaşmanın tüm taraflarının yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmesi gerektiğini,
• ABD'nin anlaşmadan tek taraflı olarak çekilmesinin ve yaptırımlar uygulamasının kabul edilemez olduğunu,
• İran'ın da anlaşmaya geri dönmek için gerekli adımları atmaya hazır olduğunu belirtti.

Kallas ise AB'nin nükleer anlaşmanın korunması ve uygulanması için çaba göstermeye devam edeceğini ifade etti. Ayrıca, tüm tarafların yapıcı bir şekilde müzakerelere katılması gerektiğini ve diplomatik çözümün önemini vurguladı.

Görüşmede, müzakerelerin ne zaman ve nerede yeniden başlayacağına dair net bir tarih belirtilmediği aktarıldı. Ancak, tarafların yakın zamanda tekrar bir araya gelerek konuyu daha detaylı görüşme konusunda mutabık kaldığı belirtildi.

Nükleer anlaşma, 2015 yılında İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi (ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Fransa) ve Almanya arasında imzalanmıştı. Anlaşma, İran'ın nükleer programını sınırlandırması karşılığında yaptırımların kaldırılmasını öngörüyordu. Ancak, 2018 yılında ABD Başkanı Donald Trump'ın anlaşmadan çekilmesi ve yaptırımları yeniden uygulamaya koymasıyla anlaşma krize girmişti.

İsrail ve İran arasındaki gerilim tırmanırken, her iki ülkenin de hassas noktaları mercek altına alınıyor. Olası bir çatışma durumunda, nükleer reaktörler, askeri üsler ve limanlar gibi stratejik hedefler büyük önem taşıyor. İran'ın Buşehr Nükleer Santrali ve İsrail'in Dimona Nükleer Araştırma Merkezi, potansiyel hedefler arasında yer alıyor.

İran'ın Hassas Noktaları:

• Nükleer Tesisler: Buşehr Nükleer Santrali, Natanz Uranyum Zenginleştirme Tesisi ve Fordo Yakıt Zenginleştirme Tesisi gibi nükleer tesisler, İran'ın nükleer programının kalbi konumunda.
• Askeri Üsler: Devrim Muhafızları'na ait üsler ve balistik füze depoları, İran'ın askeri gücünün temelini oluşturuyor.
• Limanlar: Bender Abbas ve Hürmüz Boğazı'ndaki limanlar, İran'ın petrol ihracatı ve ticareti için hayati öneme sahip.

İsrail'in Hassas Noktaları:

• Nükleer Tesisler: Dimona Nükleer Araştırma Merkezi, İsrail'in nükleer yeteneklerinin merkezi olarak kabul ediliyor.
• Askeri Üsler: Hava kuvvetleri üsleri ve deniz üsleri, İsrail'in askeri operasyonları için kritik öneme sahip.
• Limanlar: Hayfa ve Aşdod limanları, İsrail'in ticareti ve lojistiği için hayati önem taşıyor.

Bu stratejik noktaların hedef alınması, her iki ülkenin de askeri ve ekonomik kapasitesini ciddi şekilde etkileyebilir. Uluslararası toplum, gerilimi düşürmek ve olası bir çatışmayı önlemek için diplomatik çabalarını sürdürüyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı adayı Mesud Pezeskiyan ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede, Türkiye-İran ilişkileri ve bölgesel gelişmeler başta olmak üzere çeşitli konular ele alındı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Erdoğan, Pezeskiyan'a seçim sürecinde başarılar diledi. Ayrıca, iki ülke arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi ve bölgesel istikrarın sağlanması konularında görüş alışverişinde bulunuldu.

Erdoğan, görüşmede, İsrail'in bölgedeki müzakereleri sabote etme çabalarına dikkat çekerek, uluslararası toplumun bu konuda daha etkin bir rol oynaması gerektiğini vurguladı. Türkiye'nin, Filistin halkının haklı davasını desteklemeye devam edeceğini belirten Erdoğan, adil ve kalıcı bir çözüm için diplomatik çabalara katkı sağlamaya hazır olduklarını ifade etti.

Pezeskiyan da Erdoğan'a teşekkür ederek, Türkiye ile İran arasındaki ilişkilerin önemine değindi. Bölgesel sorunların çözümü için işbirliğinin gerekliliğini vurgulayan Pezeskiyan, Türkiye'nin yapıcı rolünü takdirle karşıladıklarını belirtti.

Görüşmede, ayrıca, ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi, ticaret hacminin artırılması ve enerji alanındaki işbirliği gibi konular da ele alındı. İki lider, önümüzdeki dönemde çeşitli düzeylerde temasların sürdürülmesi konusunda mutabık kaldı.

Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İran Cumhurbaşkanı adayı Pezeskiyan arasındaki telefon görüşmesi, ikili ilişkilerin ve bölgesel işbirliğinin geliştirilmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Umman, ABD ile İran arasındaki nükleer görüşmelere ev sahipliği yapmaktan vazgeçtiğini duyurdu. Pazar günü yapılması planlanan görüşmelerin gerçekleşmeyeceği belirtildi. Bu karar, Umman'ın arabuluculuk çabalarına rağmen geldi.

Umman'ın bu kararı almasındaki nedenler henüz netlik kazanmamışken, bölgesel ve uluslararası arenada bu gelişmenin yankıları merakla bekleniyor. Görüşmelerin ertelenmesi veya iptal edilmesi, nükleer anlaşmazlığın çözümüne yönelik diplomatik çabalarda bir aksama olarak değerlendiriliyor.

ABD ve İran arasındaki nükleer müzakereler, uzun süredir devam eden bir süreç. Umman, bu süreçte önemli bir arabulucu rolü üstlenmişti. Ancak, son gelişmeler, müzakerelerin geleceği hakkında belirsizlik yaratıyor.

İran ile Batılı ülkeler arasındaki nükleer anlaşma, 2015 yılında imzalanmıştı. Ancak, ABD'nin 2018'de anlaşmadan çekilmesiyle süreç yeniden çıkmaza girmişti. O tarihten bu yana, taraflar arasında gerilimler artmış ve nükleer program konusundaki endişeler yeniden yükselmişti.

Umman'ın arabuluculuk rolünden çekilmesi, nükleer müzakerelerin geleceği açısından kritik bir dönemeç olabilir. Tarafların nasıl bir yol izleyeceği ve diplomatik çabaların yeniden canlandırılıp canlandırılmayacağı önümüzdeki günlerde netleşecek.

Özetle: Umman, ABD-İran nükleer görüşmelerine ev sahipliği yapmaktan vazgeçti. Görüşmelerin Pazar günü gerçekleşmeyeceği açıklandı. Bu durum, nükleer müzakerelerin geleceği hakkında soru işaretleri yarattı.

Eski ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında gerçekleşen 50 dakikalık bir telefon görüşmesi yapıldı. Görüşmede, Rusya'nın İran ile yaşanan krizde arabuluculuk rolü üstlenme olasılığı ele alındı.

Görüşmenin detaylarına dair henüz resmi bir açıklama yapılmazken, Kremlin kaynaklarından sızan bilgilere göre, Putin, Trump'a İran ile ABD arasındaki gerginliğin tırmanmasının bölgedeki istikrarı tehdit ettiğini ve Rusya'nın bu konuda yapıcı bir rol üstlenmeye hazır olduğunu iletti. Trump'ın bu teklife nasıl yanıt verdiği ise henüz bilinmiyor.

Görüşmede ayrıca, Ukrayna'daki son durum ve ikili ilişkilerin geliştirilmesi gibi konuların da gündeme geldiği belirtiliyor. İki liderin, gelecekte yüz yüze bir görüşme yapma konusunda da mutabık kaldıkları ifade ediliyor.

Rusya'nın İran krizinde arabuluculuk rolü üstlenme girişimi, uluslararası arenada dikkatle takip ediliyor. Bu adımın, bölgedeki gerginliğin azaltılmasına katkı sağlayıp sağlamayacağı merak konusu.

Trump ve Putin arasındaki bu görüşme, iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceği açısından da önemli bir sinyal olarak değerlendiriliyor. Özellikle Trump'ın görevden ayrılmasının ardından iki ülke arasındaki ilişkilerde bir soğuma yaşanmıştı. Bu görüşmenin, ilişkilerin yeniden normalleşmesine katkı sağlayabileceği umuluyor.

• Görüşme 50 dakika sürdü.
• Rusya, İran krizinde arabuluculuk teklif etti.
• Ukrayna ve ikili ilişkiler de ele alındı.
• Yüz yüze görüşme planlanıyor.