Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2023-2024 eğitim öğretim yılının başlangıç tarihini belirledi. Öğrenci ve veliler, okulların ne zaman açılacağını merakla bekliyordu. İşte MEB'in açıkladığı takvim:

Okullar Ne Zaman Açılıyor?

MEB tarafından yapılan açıklamaya göre, 2023-2024 eğitim öğretim yılı 11 Eylül 2023 Pazartesi günü başlayacak.

2023-2024 Eğitim Öğretim Yılı Takvimi

• Birinci dönem: 11 Eylül 2023 Pazartesi başlayacak ve 19 Ocak 2024 Cuma sona erecek.
• Yarıyıl tatili: 22 Ocak 2024 Pazartesi başlayıp 2 Şubat 2024 Cuma sona erecek.
• İkinci dönem: 5 Şubat 2024 Pazartesi başlayacak ve 14 Haziran 2024 Cuma sona erecek.

Ara Tatiller:

• Birinci dönem ara tatili: 13-17 Kasım 2023 tarihleri arasında yapılacak.
• İkinci dönem ara tatili: 8-12 Nisan 2024 tarihleri arasında yapılacak.

Bu takvim, tüm resmi ve özel okullar için geçerli olacaktır. Öğrenciler ve öğretmenler, belirtilen tarihlerde ders başı yapacaklardır. Milli Eğitim Bakanlığı, yeni eğitim öğretim yılının başarılı geçmesi temennisinde bulundu.

Yaz aylarının vazgeçilmezi olan dondurma, serinletici etkisiyle sıklıkla tercih ediliyor. Ancak dondurma tüketirken yapılan bazı hatalar, sağlık sorunlarına yol açabiliyor. İşte dondurma tüketirken dikkat edilmesi gerekenler:

• Hızlı Tüketim: Dondurmayı çok hızlı tüketmek, beyin damarlarında ani kasılmaya neden olarak baş ağrısına yol açabilir. Bu durum, "dondurma baş ağrısı" olarak bilinir. Dondurmayı yavaşça eriterek tüketmek, bu riski azaltır.
• Aşırı Tüketim: Dondurmanın içeriğindeki şeker ve yağ miktarı yüksek olduğundan, aşırı tüketimi kilo alımına ve kan şekerinin yükselmesine neden olabilir. Özellikle diyabet hastaları ve kilo kontrolü sağlamak isteyenler, dondurma tüketimini sınırlandırmalıdır.
• Yanlış Saklama Koşulları: Dondurmanın eriyip tekrar donması, bakteri üremesi için uygun bir ortam oluşturur. Bu durum, gıda zehirlenmesine yol açabilir. Dondurmayı satın aldıktan sonra hemen buzdolabına koymak ve çözüldükten sonra tekrar dondurmamak önemlidir.
• Son Kullanma Tarihi: Dondurma alırken son kullanma tarihine dikkat etmek gerekir. Tarihi geçmiş dondurmalar, sağlık açısından risk oluşturabilir.
• Açıkta Satılan Dondurmalar: Açıkta satılan ve hijyen koşullarına uygun olmayan dondurmalar, bakteri ve mikrop barındırabilir. Bu tür dondurmalardan kaçınmak, sağlık riskini azaltır. Güvenilir markaların, ambalajlı dondurmaları tercih edilmelidir.
• Laktoz İntoleransı: Laktoz intoleransı olan bireyler, süt içeren dondurmaları tüketirken dikkatli olmalıdır. Laktozsuz dondurma seçenekleri veya sorbe gibi alternatifler tercih edilebilir.
• Diş Sağlığı: Dondurmanın içeriğindeki şeker, diş çürüklerine neden olabilir. Dondurma yedikten sonra dişleri fırçalamak veya ağzı suyla çalkalamak, diş sağlığını korumaya yardımcı olur.

Dondurma tüketirken bu hatalardan kaçınarak, yazın serinlemenin keyfini çıkarabilirsiniz.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, siyasi partilere yönelik gerçekleştirdiği ziyaretler kapsamında, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi'ni (DEM Parti) ziyaret edecek. Bu ziyaret, Kurtulmuş'un Meclis Başkanlığı görevine gelmesinin ardından siyasi partilere yaptığı nezaket ziyaretlerinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Ziyaretin, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) gerçekleşeceği belirtildi. Görüşmede, Meclis'in genel işleyişi, yasama faaliyetleri ve ülkenin gündemindeki önemli konuların ele alınması bekleniyor. Siyasi partiler arasındaki diyalog ve iş birliğinin güçlendirilmesi amacıyla yapılan bu ziyaret, Meclis Başkanı Kurtulmuş'un farklı siyasi görüşlere sahip partilerle bir araya gelerek ortak zemin arayışlarına katkı sağlamayı amaçladığı şeklinde yorumlanıyor.

DEM Parti yetkilileri ile yapılacak görüşmede, partinin Meclis'teki çalışmaları, çözüm önerileri ve öncelikleri hakkında bilgi alışverişinde bulunulması öngörülüyor. Ayrıca, Kürt meselesi, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi konuların da gündeme gelmesi bekleniyor. Ziyaretin, Türkiye'nin siyasi atmosferine olumlu katkı sağlaması ve farklı görüşlerin Meclis çatısı altında tartışılmasına olanak tanıması hedefleniyor.

Numan Kurtulmuş'un bu ziyareti, siyasi partiler arasındaki ilişkilerin normalleşmesine ve Meclis'in daha etkin bir şekilde çalışmasına katkıda bulunabilir. Tarafların yapıcı bir diyalog içerisinde olması, ülkenin sorunlarının çözümüne yönelik ortak adımlar atılmasına zemin hazırlayabilir.

Fenerbahçe'den ayrılan Sırp futbolcu Dusan Tadic, sosyal medya hesabı üzerinden veda mesajı yayımladı. Tecrübeli oyuncu, sarı-lacivertli taraftarlara hitaben duygusal bir mesaj yayınlayarak kulübe ve şehre veda etti.

Tadic mesajında şu ifadelere yer verdi:

'Sevgili Fenerbahçe Ailesi,

Hepinize veda etme zamanı geldi. Fenerbahçe gibi büyük bir kulüpte forma giymek benim için onurdu. Sarı-lacivertli forma altında ter dökmek, bu tutkulu taraftarın önünde oynamak hayatımın unutulmaz anıları arasında yer alacak.

Buraya geldiğim ilk günden itibaren bana ve aileme gösterdiğiniz sevgi ve destek için minnettarım. Her zaman kalbimde özel bir yere sahip olacaksınız. Takım arkadaşlarıma, teknik ekibe, kulüp çalışanlarına ve yönetime de teşekkür ederim. Hep birlikte büyük bir aile olduk.

Fenerbahçe'ye gelecekteki başarıları için en içten dileklerimi sunuyorum. Umarım en kısa zamanda hak ettiğiniz şampiyonluklara ulaşırsınız. İstanbul, her zaman kalbimde yaşayacak güzel bir şehir olarak kalacak.

Sonsuz sevgilerimle,

Dusan Tadic'

Bu veda mesajı, Tadic'in Fenerbahçe kariyerinin sona erdiğini resmen ilan ederken, taraftarlar sosyal medyada duygusal yorumlar yaparak Tadic'e veda etti ve teşekkürlerini iletti.

Tadic, Fenerbahçe formasıyla çıktığı maçlarda sergilediği performansla taraftarların beğenisini kazanmış ve takımın önemli oyuncularından biri olmuştu.

Eski Çatalca Müftüsü İbrahim Halil Demir'in, CHP Grup Başkanı Özgür Özel'i hedef alan tehdit içerikli sözlerinin ardından ödüllendirilerek daha iyi bir göreve atandığı iddiaları gündeme geldi. Sözcü'de yer alan habere göre, Demir'in bu ifadeleri kamuoyunda tepkiyle karşılanmıştı.

İddialara göre, İbrahim Halil Demir, Özgür Özel'i tehdit eden açıklamalarının ardından terfi ettirilerek daha yüksek bir pozisyona getirildi. Bu durum, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu tür davranışlara karşı tutumu konusunda soru işaretleri yarattı. Özgür Özel'e yönelik tehdit içeren ifadelerin ardından Demir'in ödüllendirilmesi, kamuoyunda geniş yankı buldu ve tartışmalara neden oldu.

Konuyla ilgili olarak Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak, iddiaların doğruluğu halinde, bu durumun kurumun itibarını zedeleyebileceği ve kamuoyunda güvensizlik yaratabileceği belirtiliyor. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu konuda nasıl bir açıklama yapacağı ve nasıl bir tutum sergileyeceği merakla bekleniyor.

Öte yandan, CHP cephesinden de konuya ilişkin tepkiler geldi. Özgür Özel'e yönelik tehditlerin kabul edilemez olduğu ve bu tür davranışların cezasız kalmaması gerektiği vurgulandı. CHP'li yetkililer, Diyanet İşleri Başkanlığı'nı konuyla ilgili gerekli adımları atmaya çağırdı.

İbrahim Halil Demir'in tehdit içeren sözleri ve ardından ödüllendirilerek terfi ettirildiği iddiaları, kamuoyunda geniş bir tartışma zemini oluşturdu. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın konuyla ilgili yapacağı açıklama ve alacağı tutum, meselenin seyrini belirleyecektir.

İnsanların gün içindeki enerji seviyeleri ve istekleri farklılık gösterir. Bu nedenle, birinden bir şey istemek veya önemli bir konuda iletişim kurmak için doğru zamanı seçmek önemlidir. Uzmanlar, bu konuda dikkat edilmesi gereken saat aralıklarını ve nedenlerini açıklıyor.

Sabah Saatleri (08:00 - 10:00): Bu saatler genellikle insanların en zinde ve enerjik olduğu zaman dilimidir. Uyku düzeninin ardından dinlenmiş olan bireyler, yeni güne başlama motivasyonuyla daha açık ve yapıcı olabilirler. Bu nedenle, önemli bir talepte bulunmak veya bir konuyu görüşmek için ideal bir zaman olabilir.

Öğle Sonrası (13:00 - 15:00): Öğle yemeğinin ardından yaşanan hafif bir düşüşe rağmen, bu saatler de verimli olabilir. Sabahın yoğunluğunun ardından insanlar biraz daha rahatlamış ve daha esnek olabilirler. Özellikle yaratıcılık gerektiren konuları görüşmek veya fikir alışverişinde bulunmak için uygun bir zaman dilimi olabilir.

Akşamüstü (16:00 - 18:00): Günün sonuna yaklaşırken, insanlar genellikle işlerini tamamlamaya ve günü kapatmaya odaklanır. Bu nedenle, bu saatlerde talepte bulunmak veya bir konuyu başlatmak yerine, daha çok sonuç odaklı görüşmeler yapmak veya tamamlanması gereken işleri takip etmek daha etkili olabilir.

Uzmanlar, bu saat aralıklarının genel bir çerçeve sunduğunu ve her bireyin kendi bioritminin farklı olabileceğini belirtiyor. Bu nedenle, iletişim kuracağınız kişinin özelliklerini ve alışkanlıklarını göz önünde bulundurarak en uygun zamanı seçmek önemlidir. Ayrıca, talebinizin aciliyeti ve önemi de zamanlama konusunda belirleyici olabilir.

• Unutmayın: Herkesin bioritmi farklıdır.
• İpucu: Talebinizin aciliyetini göz önünde bulundurun.
• Öneri: İletişim kuracağınız kişinin alışkanlıklarını gözlemleyin.

Doğru zamanlama, iletişiminizin başarısını artırabilir ve istediğiniz sonucu elde etmenize yardımcı olabilir.

Günümüzde tükettiğimiz meyve ve sebzelerdeki pestisit kalıntıları, sağlığımız için önemli bir tehdit oluşturuyor. Bu nedenle, pestisitler hakkında bilgi sahibi olmak ve bu kalıntılardan nasıl kurtulabileceğimizi öğrenmek büyük önem taşıyor. İşte pestisitlerle ilgili en çok merak edilen 12 soru ve cevabı:

1. Pestisit nedir ve neden kullanılır? Pestisitler, tarım ürünlerini zararlı organizmalardan korumak amacıyla kullanılan kimyasal maddelerdir. Verimi artırmak ve ürünleri hastalıklardan korumak için yaygın olarak kullanılırlar.
2. Pestisitlerin insan sağlığına etkileri nelerdir? Pestisitlere uzun süre maruz kalmak, çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Bunlar arasında sinir sistemi bozuklukları, hormonal dengesizlikler, kanser ve üreme sorunları yer alabilir. Özellikle çocuklar ve hamile kadınlar daha fazla risk altındadır.
3. Organik tarım ürünleri pestisit içerir mi? Organik tarım, sentetik pestisitlerin kullanımını yasaklar. Ancak, organik ürünlerde de doğal kaynaklı bazı pestisitler kullanılabilir. Bu nedenle, 'pestisitsiz' demek yerine 'daha az pestisitli' demek daha doğru olur.
4. Pestisit kalıntılarını temizlemek için hangi yöntemler kullanılabilir? Meyve ve sebzelerdeki pestisit kalıntılarını azaltmak için çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Bunlar arasında bol suyla yıkama, sirkeli suda bekletme, karbonatlı suda bekletme ve kabuklarını soyma yer alır.
5. Hangi meyve ve sebzelerde daha fazla pestisit bulunur? Bazı meyve ve sebzeler, yetiştirme koşulları ve yapıları gereği daha fazla pestisit kalıntısı içerebilir. Çilek, ıspanak, nektarin, elma, üzüm, şeftali, kiraz, armut, domates, kereviz ve patates bu ürünler arasında sayılabilir.
6. Pestisit kalıntılarını azaltmak için yıkama suyu nasıl hazırlanmalıdır? Yıkama suyuna sirke veya karbonat eklemek, pestisitlerin uzaklaştırılmasına yardımcı olabilir. Bir litre suya bir yemek kaşığı sirke veya karbonat ekleyerek hazırlayacağınız solüsyonla meyve ve sebzelerinizi yıkayabilirsiniz.
7. Kabukları soyulan meyve ve sebzelerde pestisit kalıntısı riski azalır mı? Evet, kabukları soyulan meyve ve sebzelerde pestisit kalıntısı riski önemli ölçüde azalır. Ancak, kabuklarında da önemli vitamin ve mineraller bulunduğu için mümkünse kabuklu tüketmek daha faydalıdır.
8. Pestisit kullanımını azaltmak için neler yapılabilir? Tüketiciler olarak organik ürünleri tercih ederek ve yerel üreticilerden alışveriş yaparak pestisit kullanımının azaltılmasına katkıda bulunabiliriz. Ayrıca, kendi bahçemizde sebze yetiştirerek de pestisitlerden uzak durabiliriz.
9. Pestisit zehirlenmesi belirtileri nelerdir? Pestisit zehirlenmesi belirtileri arasında baş ağrısı, baş dönmesi, mide bulantısı, kusma, karın ağrısı, kas seğirmesi ve solunum güçlüğü yer alabilir. Bu belirtiler görüldüğünde derhal tıbbi yardım alınmalıdır.
10. Pestisitler sadece tarım ürünlerinde mi bulunur? Hayır, pestisitler sadece tarım ürünlerinde değil, evlerde kullanılan böcek ilaçlarında, bahçe ürünlerinde ve bazı kozmetik ürünlerde de bulunabilir. Bu nedenle, bu ürünleri kullanırken dikkatli olmak ve talimatlara uygun hareket etmek önemlidir.
11. Pestisitler çevreye nasıl zarar verir? Pestisitler, su kaynaklarını kirleterek, toprak yapısını bozarak ve faydalı böcekleri öldürerek çevreye zarar verebilir. Bu nedenle, pestisit kullanımının kontrol altında tutulması ve çevre dostu alternatiflerin tercih edilmesi büyük önem taşır.
12. Pestisitler hakkında daha fazla bilgiye nereden ulaşılabilir? Pestisitler hakkında daha fazla bilgiye Tarım ve Orman Bakanlığı'nın web sitesinden, üniversitelerin ziraat fakültelerinden ve konuyla ilgili bilimsel yayınlardan ulaşılabilir.

Ahmet Hakan, CHP'deki genel merkez ve Kılıçdaroğlu destekçileri arasındaki tartışmaları ele alıyor. Hakan, seçim sonrası yaşanan başarısızlığın ardından başlayan 'değişim' taleplerini ve bu taleplerin parti içinde yarattığı gerilimi değerlendiriyor.

Hakan'a göre, genel merkezciler, seçim sonuçlarının sorumluluğunu Kılıçdaroğlu'nun liderlik tarzına ve seçim stratejisine yüklüyorlar. Onlara göre, Kılıçdaroğlu'nun sürekli değişen söylemleri ve ittifak politikaları seçmeni yeterince motive etmedi ve partinin oy kaybetmesine neden oldu.

Kılıçdaroğlu'nu destekleyenler ise, seçimlerdeki başarısızlığın tek sorumlusunun Kılıçdaroğlu olmadığını savunuyorlar. Onlara göre, seçim sonuçlarında ekonomik krizin, medyanın baskısının ve muhalefetin yetersizliğinin de payı var. Ayrıca, Kılıçdaroğlu'nun uzun yıllardır partiyi ayakta tuttuğunu ve bu süreçte önemli başarılar elde ettiğini belirtiyorlar.

Hakan, bu tartışmaların sonucunda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun olası adaylığının gündeme geldiğini ifade ediyor. İmamoğlu'nun genç ve dinamik bir lider olarak partiye yeni bir soluk getirebileceği düşünülüyor. Ancak, İmamoğlu'nun adaylığı, parti içinde farklı tepkilere neden olabilir ve yeni bir ayrışmaya yol açabilir.

Sonuç olarak, Hakan, CHP'deki bu tartışmaların partinin geleceği açısından kritik bir öneme sahip olduğunu belirtiyor. Partinin, seçim sonuçlarından ders çıkararak ve kendi içindeki sorunları çözerek daha güçlü bir şekilde yoluna devam etmesi gerektiğini vurguluyor.

Uzmanlar, hukuki süreçlerde sıklıkla karşılaşılan 'bilmiyordum' savunmasının neden her zaman geçerli olmadığını ve bazı eylemlerin ciddi hukuki sonuçlar doğurabileceğini vurguluyor. Hukuk sisteminde, kanunların herkes tarafından bilinmesi gerektiği ilkesi esas alınır. Bu nedenle, bir kişinin bir eylemi gerçekleştirirken ilgili yasanın varlığından haberdar olmaması, cezai sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.

Ceza Hukukunda Mazeret Olarak 'Bilgisizlik'

Ceza hukukunda, 'kanunu bilmemek mazeret sayılmaz' ilkesi geçerlidir. Ancak, bu ilkenin istisnaları da bulunmaktadır. Eğer bir kişi, elinden gelen tüm çabayı göstermesine rağmen bir kanunu öğrenememişse, bu durum bazı hallerde mazeret olarak kabul edilebilir. Ancak, bu durumun ispatı oldukça zordur ve mahkeme tarafından titizlikle değerlendirilir.

Hangi Eylemler Büyük Cezalara Yol Açabilir?

• Bilişim Suçları: İnternet üzerinden işlenen hakaret, tehdit, dolandırıcılık gibi suçlar ciddi cezalara yol açabilir.
• Trafik Suçları: Alkollü araç kullanmak, aşırı hız yapmak, trafik kurallarını ihlal etmek gibi eylemler hem para cezası hem de hapis cezası ile sonuçlanabilir.
• Çevre Suçları: Çevreye zarar veren atıkların usulsüz şekilde bertarafı, doğal kaynakların tahribi gibi eylemler yüksek para cezaları ve hapis cezaları ile cezalandırılabilir.
• Vergi Kaçakçılığı: Vergi beyanında bulunmamak, sahte fatura kullanmak gibi eylemler ciddi mali yaptırımlara ve hapis cezasına neden olabilir.

'Bilmiyordum' Savunmasının Kabul Görmeme Nedenleri

1. Kanunların Erişilebilirliği: Günümüzde kanunlar, resmi gazeteler ve internet aracılığıyla kolayca erişilebilir durumdadır. Bu nedenle, bir kişinin bir kanunu bilmediğini iddia etmesi genellikle kabul görmez.
2. Hukuki Danışmanlık İmkanı: Herkesin bir avukata danışma ve hukuki bilgi alma imkanı bulunmaktadır. Bu nedenle, bir kişinin bir eylemin hukuki sonuçlarını bilmediğini iddia etmesi zayıf bir savunma olarak değerlendirilir.
3. Kamu Yararı: Hukuk sisteminin temel amacı, toplumun düzenini sağlamaktır. Eğer herkes 'bilmiyordum' savunması ile ceza almaktan kurtulabilseydi, hukuk sisteminin etkinliği ortadan kalkardı.

Sonuç olarak, hukuki süreçlerde 'bilmiyordum' savunması genellikle kabul görmemektedir. Bu nedenle, vatandaşların hak ve yükümlülüklerini bilmesi, yasalara uygun davranması ve şüpheli durumlarda hukuki yardım alması büyük önem taşımaktadır.