Güney Afrika'daki yasa dışı altın madenlerinde çocukların cinsel istismara maruz kaldığı ve bu durumun yaygın olduğu bildiriliyor.

Güney Afrika'da yasa dışı altın madenlerinde çalışan çocukların cinsel istismara maruz kaldığına dair ciddi iddialar ortaya atıldı. Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin raporuna göre, bu madenlerde çalışan çocuklar, hayatta kalmak ve altın elde etmek umuduyla cinsel istismara boyun eğmek zorunda kalıyor.
Raporda, çocukların kaçak maden ocaklarına altın bulma umuduyla getirildiği, ancak burada insan kaçakçılarının ve suç örgütlerinin ağına düştüğü belirtiliyor. Bu örgütler, çocukları zorla çalıştırıyor ve cinsel istismarda bulunuyor. Çocukların çoğu, yoksul ve savunmasız ailelerden geliyor ve daha iyi bir yaşam umuduyla bu madenlere yönlendiriliyor.
BM yetkilileri, Güney Afrika hükümetine çağrıda bulunarak, kaçak madenlerdeki çocuk işçiliğinin ve cinsel istismarın önüne geçilmesi için acil önlemler alınmasını istedi. Ayrıca, bu tür suçlara karışanların yakalanarak adalete teslim edilmesi gerektiği vurgulandı. Sivil toplum kuruluşları da bölgede çocukların korunması için daha fazla çalışma yapılması gerektiğini belirtiyor.
Güney Afrika, zengin altın yataklarına sahip olmasına rağmen, yasa dışı madencilik faaliyetleri ülke ekonomisine zarar veriyor ve sosyal sorunlara yol açıyor. Kaçak madenlerde çalışanların çoğu, sağlıksız koşullarda ve güvenlik önlemleri olmadan çalışıyor. Bu durum, sık sık kazalara ve ölümlere neden oluyor.
Cinsel istismara maruz kalan çocuklar, genellikle travma sonrası stres bozukluğu, depresyon ve diğer psikolojik sorunlar yaşıyor. Bu çocukların rehabilitasyonu ve topluma yeniden kazandırılması için uzun vadeli destek programlarına ihtiyaç duyuluyor. BM ve sivil toplum kuruluşları, bu konuda Güney Afrika hükümetine destek vermeye hazır olduklarını ifade ediyor.
Raporda ayrıca, bölgedeki yoksulluğun ve eşitsizliğin çocuk işçiliğini ve cinsel istismarı körüklediği belirtiliyor. Bu nedenle, uzun vadeli çözümler için ekonomik kalkınma ve eğitim imkanlarının artırılması gerektiği vurgulanıyor.