Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Moskova'da bir araya geldi. Görüşmelerin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında Hüseyin, Arap Birliği'nin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Rus-Arap İşbirliği Forumu'na katılım davetini desteklediğini belirtti. Hüseyin, Putin'in bu zirveye katılımının önemine vurgu yaparak, bu türden bir katılımın Arap dünyası ile Rusya arasındaki işbirliğini daha da güçlendireceğine inandıklarını ifade etti.

Hüseyin, 'Arap Birliği adına konuşuyorum, bu daveti destekliyoruz' dedi. Ayrıca, Rusya ile Irak arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi konusuna da değinerek, iki ülke arasındaki ortak çıkarların ve işbirliği alanlarının genişletilmesinin önemini vurguladı. Irak'ın, Rusya ile enerji, ticaret ve güvenlik alanlarında daha yakın işbirliği yapma arzusunda olduğunu belirtti.

Lavrov ise, Rusya'nın Arap Birliği ile ilişkilerini önemsediğini ve Putin'in zirveye katılımının bu ilişkileri daha da ileriye taşıyacağını söyledi. Ayrıca, Irak'la olan ikili ilişkilerin de geliştirilmesine büyük önem verdiklerini ve bu konuda çeşitli projeler üzerinde çalıştıklarını ifade etti.

Görüşmede ayrıca, bölgesel ve uluslararası konular da ele alındı. Özellikle Suriye, Yemen ve Filistin gibi Orta Doğu'daki kriz bölgelerindeki son durum değerlendirildi. Her iki bakan da, bu krizlerin çözümü için diplomatik çabaların artırılması gerektiği konusunda mutabık kaldı.

Özetle, Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin'in Moskova ziyareti, Rusya-Arap ilişkilerinin güçlendirilmesi ve bölgesel sorunlara çözüm bulunması açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

İran Cumhurbaşkanı adayı Mesud Pezeşkiyan, katıldığı bir televizyon programında önemli açıklamalarda bulundu. Pezeşkiyan, ülkesinin karşı karşıya olduğu tehditlere ve bölgesel ilişkilere dair görüşlerini dile getirdi.

Pezeşkiyan, "Hiçbir tehditten korkmuyoruz. Biz kimiz? Biz İranız. Bunu herkesin bilmesi gerekir," ifadelerini kullandı. İran'ın gücünün farkında olduklarını ve bu gücü koruyacaklarını vurguladı.

Ayrıca, İran'ın dış politikasına da değinen Pezeşkiyan, ülkesinin uluslararası arenadaki rolünü ve komşularıyla olan ilişkilerini değerlendirdi. Bölgesel istikrarın önemine dikkat çekerek, İran'ın bu konuda yapıcı bir rol oynamaya hazır olduğunu belirtti.

Seçim kampanyası süresince farklı platformlarda konuşmalar yapan Pezeşkiyan, İran halkının beklentilerini ve taleplerini dikkate alacağını ifade etti. Ülkenin ekonomik ve sosyal sorunlarına çözüm odaklı yaklaşımlar geliştireceğini söyledi.

Pezeşkiyan'ın bu açıklamaları, İran'daki cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde dikkat çekici bir mesaj olarak değerlendiriliyor. Seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte adayların propaganda faaliyetleri yoğunlaşırken, Pezeşkiyan'ın bu sözleri kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.

Fransız siyasetçi Florian Philippot, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron arasında gerçekleşen görüşmeye dair dikkat çekici bir iddia ortaya attı. Philippot, Macron'un bu görüşmede aşağılandığını savundu.

Philippot, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, Macron'un Erdoğan ile yaptığı görüşmeye ilişkin bir görseli paylaşarak, "Macron, Erdoğan tarafından aşağılanıyor. Ve bunlar Avrupa'yı yönetecek kişiler... Kalkın artık!" ifadelerini kullandı. Bu paylaşım, Fransa ve Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilere yeni bir boyut kazandırdı.

Söz konusu iddia, iki ülke arasındaki mevcut gerginlikleri daha da tırmandırabilecek potansiyele sahip. Philippot'nun bu çıkışı, Fransa'daki siyasi arenada geniş yankı uyandırdı ve konuya ilişkin tartışmaları beraberinde getirdi.

Görüşmenin içeriği ve detayları hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmazken, Philippot'nun bu iddiası, kamuoyunda merak uyandırdı. İki liderin görüşmesinde hangi konuların ele alındığı ve Philippot'nun "aşağılama" olarak nitelendirdiği durumun ne olduğu ise henüz netlik kazanmadı.

Bu iddia, Fransa-Türkiye ilişkilerinde yeni bir krizin işareti olarak değerlendirilebilir. Önümüzdeki günlerde konuya ilişkin daha fazla açıklama yapılması ve diplomatik girişimlerde bulunulması bekleniyor.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Hatay'da yaptığı konuşmada, deprem felaketinin ardından devletin tüm imkanlarıyla seferber olduğunu ve hiçbir afetzede vatandaşın mağdur edilmeyeceğini vurguladı. Bakan Kurum, “Tek bir afetzede kardeşimizi açta açıkta bırakmayacağız” ifadelerini kullandı.

Konuşmasında, deprem bölgesindeki yeniden yapılanma çalışmalarına değinen Kurum, kalıcı konutların inşasının hızla devam ettiğini ve vatandaşların güvenli yuvalarına kavuşması için gece gündüz çalıştıklarını belirtti. Bakan Kurum, depremzedelerin barınma, gıda, sağlık ve eğitim gibi temel ihtiyaçlarının karşılanması için de çeşitli destek programlarının uygulandığını söyledi.

Bakan Kurum ayrıca, deprem bölgesindeki enkaz kaldırma çalışmalarının da titizlikle yürütüldüğünü ve çevre sağlığının korunmasına büyük önem verildiğini ifade etti. Asbest ve diğer tehlikeli maddelerin bertarafı konusunda uzman ekiplerin görevlendirildiğini ve gerekli tüm önlemlerin alındığını belirtti.

Konuşmasının devamında, Bakan Kurum, depremzede vatandaşların psikolojik olarak da desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Bu kapsamda, psikologlar ve sosyal hizmet uzmanlarından oluşan ekiplerin sahada aktif olarak çalıştığını ve travma sonrası destek hizmetleri sunduğunu ifade etti.

Bakan Kurum, Hatay'ın yeniden ayağa kaldırılması için tüm paydaşlarla işbirliği içinde çalıştıklarını ve bölgenin eski canlılığına kavuşması için her türlü gayreti gösterdiklerini sözlerine ekledi.

Fransız nükleer yakıt şirketi Orano, Nijer'deki faaliyetlerini sonlandırma kararı aldı. Şirket, ülkede bulunan varlıklarının satılması ihtimalini değerlendiriyor. Bu karar, Nijer'de yaşanan askeri darbe ve Fransa ile Nijer arasındaki ilişkilerde meydana gelen gerginliklerin ardından geldi.

Orano, Nijer'de uranyum madenciliği faaliyetleri yürütüyordu ve bu faaliyetler Fransa'nın nükleer enerji üretimi için kritik öneme sahipti. Şirketin Nijer'den çekilmesi, Fransa'nın uranyum tedarik zincirinde aksamalara neden olabilir. Ancak Orano yetkilileri, alternatif tedarik kaynakları üzerinde çalıştıklarını ve Fransa'nın nükleer enerji üretiminin etkilenmeyeceğini belirtiyor.

Nijer'deki askeri yönetim, Fransa'nın ülkedeki askeri varlığına son verilmesini ve ekonomik ilişkilerin yeniden düzenlenmesini talep etmişti. Bu taleplerin karşılanmaması üzerine Fransa ile Nijer arasındaki gerginlik tırmanmış ve Orano'nun çekilme kararı almasında etkili olmuştur.

Orano'nun Nijer'deki varlıklarının satışı için potansiyel alıcılar arasında Çinli ve Rus şirketlerin olduğu belirtiliyor. Bu durum, Batı Afrika'da nüfuz mücadelesinin arttığı bir dönemde yaşanıyor. Nijer'deki gelişmelerin bölgedeki diğer ülkelerle olan ilişkileri de etkileyebileceği öngörülüyor.

Şirketin Nijer'den çekilme süreci ve varlıklarının satışı ile ilgili detayların önümüzdeki aylarda netleşmesi bekleniyor.

Finlandiya'da meydana gelen helikopter kazasında 5 kişi hayatını kaybetti. Ülkenin başkenti Helsinki'nin kuzeyinde yer alan Nurmijärvi bölgesinde, iki helikopterin havada çarpışması sonucu трагедия yaşandı.

Polis yetkilileri, kazanın nedenini belirlemek için soruşturma başlattı. Olay yerine çok sayıda kurtarma ekibi sevk edildi. İlk belirlemelere göre, kazada her iki helikopterde bulunan toplam 5 kişi yaşamını yitirdi.

Kazanın meydana geldiği bölge, özelikle hafta sonları helikopter turları ve eğitim uçuşları için sıklıkla kullanılıyor. Yetkililer, kazanın neden meydana geldiği konusunda henüz net bir açıklama yapmadı. Soruşturma kapsamında, helikopterlerin kara kutuları incelenecek ve görgü tanıklarının ifadelerine başvurulacak.

Finlandiya Ulaştırma Güvenliği Kurumu (OTKES) de olayla ilgili inceleme başlattı. OTKES'ten yapılan açıklamada, kazanın nedenlerinin en kısa sürede tespit edilmesi için tüm imkanların seferber edildiği belirtildi.

Kazanın ardından bölgede yaşayanlar büyük üzüntü yaşadı. Nurmijärvi Belediye Başkanı, hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı diledi ve belediye olarak her türlü desteği vermeye hazır olduklarını ifade etti.

Olayla ilgili gelişmeler yakından takip ediliyor.

2000 yılında UEFA Kupası'nı kazanan Galatasaray'ın efsane kadrosu, unutulmaz bir buluşma gerçekleştirdi. Aradan geçen yıllara rağmen bağlarını koparmayan futbolcular, bir araya gelerek o günleri yad etti.

Buluşmaya katılan isimler arasında teknik direktör Fatih Terim, kaptan Bülent Korkmaz, kaleci Claudio Taffarel, Gheorghe Hagi, Ergün Penbe, Ümit Davala, Suat Kaya, Hasan Şaş, Hakan Ünsal, Emre Belözoğlu, Okan Buruk, Arif Erdem, Mehmet Yozgatlı ve Mbo Mpenza yer aldı. Futbolcular, o dönemdeki anılarını paylaştılar ve birbirlerine olan sevgilerini dile getirdiler.

Galatasaray, 2000 yılında Avrupa futbol tarihine adını altın harflerle yazdırmıştı. Teknik direktör Fatih Terim yönetimindeki takım, UEFA Kupası finalinde İngiliz devi Arsenal'i penaltılarla mağlup ederek kupayı müzesine götürmüştü. Bu zafer, bir Türk takımının Avrupa'daki en büyük başarısı olarak tarihe geçti.

Efsane kadronun buluşması, Galatasaray taraftarları arasında büyük bir heyecan yarattı. Sosyal medyada yapılan paylaşımlarda, taraftarlar o günleri özlemle andıklarını ve bu futbolculara olan minnetlerini dile getirdiler.

Bu özel buluşma, Galatasaray tarihine damga vuran futbolcuların arasındaki sarsılmaz bağı ve UEFA Kupası zaferinin unutulmazlığını bir kez daha gözler önüne serdi.

Bir tiyatro oyununda Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'a yönelik istifa tepkisi sosyal medyada geniş yankı buldu. Oyun sırasında geçen bir diyalogda, karakterlerden birinin Ali Koç'un adını anarak istifasını istemesi üzerine salondan alkış sesleri yükseldi.

Oyunun hangi tiyatroya ait olduğu veya ne zaman sahnelendiği gibi detaylar haberde belirtilmemektedir. Ancak, sosyal medyada paylaşılan video kaydı, tiyatro sahnesinde bir oyuncunun, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'a yönelik doğrudan istifa çağrısında bulunduğu anları içermektedir.

Bu çağrıya seyircilerin alkışlarla karşılık vermesi, Fenerbahçe taraftarları arasındaki mevcut memnuniyetsizliğin bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Ali Koç'un başkanlığı döneminde Fenerbahçe'nin sportif başarı anlamında beklentileri karşılayamaması, taraftarlar arasında zaman zaman eleştirilere neden olmuştu. Tiyatro oyunundaki bu olay, söz konusu eleştirilerin farklı bir platformda dile getirilmesi olarak yorumlanabilir.

Sosyal medyada hızla yayılan video, farklı görüşleri de beraberinde getirdi. Kimi kullanıcılar tiyatro oyununun bu şekilde siyasi veya sportif bir mesaj içermesini eleştirirken, bazıları da taraftarların duygularını ifade etme biçimi olarak değerlendirdi. Olayın ardından Ali Koç veya Fenerbahçe kulübünden herhangi bir resmi açıklama yapılmadı.

Özetle:

• Bir tiyatro oyununda Ali Koç'a istifa çağrısı yapıldı.
• Seyirciler bu çağrıyı alkışlarla destekledi.
• Olay sosyal medyada geniş yankı buldu.
• Fenerbahçe kulübünden henüz bir açıklama gelmedi.

Kahramanmaraş'ta 4 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından yapılan açıklamaya göre, deprem saat 01:53'te gerçekleşti. Depremin merkez üssü Onikişubat ilçesi olarak belirlendi.

Depremin derinliği 7 kilometre olarak ölçüldü. İlk belirlemelere göre herhangi bir can veya mal kaybı yaşanmadı. Ancak, çevre illerden de hissedilen deprem, vatandaşlar arasında kısa süreli paniğe neden oldu.

AFAD, deprem sonrası bölgede tarama çalışmalarına başladı. Şu ana kadar olumsuz bir durum tespit edilmediği belirtildi. Yetkililer, vatandaşları tedbirli olmaya ve resmi açıklamaları takip etmeye çağırdı.

Kahramanmaraş, Türkiye'nin deprem kuşağında yer almaktadır. Bu nedenle, bölgede sık sık depremler meydana gelmektedir. Son olarak 6 Şubat'ta meydana gelen büyük depremler, Kahramanmaraş ve çevre illerde büyük yıkıma neden olmuştu.

AFAD, bölgedeki sismik hareketliliği yakından takip etmektedir. Vatandaşların herhangi bir panik durumunda 112 Acil Çağrı Merkezi'ni aramaları önemle duyurulur.

Önemli Bilgiler:

• Depremin büyüklüğü: 4
• Merkez üssü: Onikişubat, Kahramanmaraş
• Derinlik: 7 kilometre
• Saat: 01:53