Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), 2024-2025 futbol sezonunda uygulanacak olan transfer dönemlerinin tarihlerini resmi olarak açıkladı. Futbol kulüpleri, belirlenen bu tarihler arasında transfer işlemlerini gerçekleştirebilecekler.

Buna göre, 2024-2025 sezonu için transfer dönemleri şu şekilde belirlendi:

• 1. Transfer Dönemi: 24 Haziran 2024 tarihinde başlayacak ve 6 Eylül 2024 tarihinde sona erecek.
• 2. Transfer Dönemi: 9 Ocak 2025 tarihinde başlayacak ve 5 Şubat 2025 tarihinde sona erecek.

TFF'nin bu duyurusu, Süper Lig ve diğer profesyonel liglerdeki takımların transfer stratejilerini şekillendirmesi açısından büyük önem taşıyor. Kulüpler, belirlenen tarihler doğrultusunda oyuncu alım ve satım işlemlerini planlayacaklar. Sezon öncesi hazırlıklar ve kadro yapılanmaları bu tarihler dikkate alınarak yapılacak.

Transfer dönemlerinin başlangıç ve bitiş tarihleri, kulüplerin transfer stratejilerini ve oyuncu hareketliliğini doğrudan etkileyecek. Takımlar, belirlenen süreler içerisinde kadrolarını güçlendirmek ve rekabet avantajı elde etmek için yoğun bir çalışma yürütecekler.

Bu tarihler, aynı zamanda futbolcular ve menajerler için de önemli bir referans noktası oluşturuyor. Oyuncular, kariyerlerini şekillendirmek ve uygun kulüpleri bulmak için bu dönemleri yakından takip edecekler. Menajerler ise oyuncularının transfer süreçlerini yönetmek ve kulüplerle görüşmeler yapmak için belirlenen takvime uyacaklar.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İstanbul’da yerel yöneticilerle yaptığı toplantıda, İstanbul’daki deprem riskine dikkat çekerek 600 bin konutun acilen dönüştürülmesi gerektiğini vurguladı. Toplantıda, İstanbul'un depreme hazırlanması için atılması gereken adımlar ve yapılması gereken çalışmalar detaylı bir şekilde ele alındı.

Bakan Kurum, İstanbul'un deprem riski taşıyan bölgelerinde kentsel dönüşüm projelerinin hızlandırılması gerektiğini belirtti. Bu kapsamda, özellikle riskli yapı stokunun yoğun olduğu bölgelerde çalışmaların yoğunlaştırılması ve vatandaşların güvenli konutlara kavuşturulması hedefleniyor.

Toplantıda ayrıca, kentsel dönüşüm projelerinin finansmanı, yasal düzenlemeler ve vatandaşların bilgilendirilmesi gibi konular da görüşüldü. Bakan Kurum, yerel yöneticilerle işbirliği içinde, İstanbul'u depreme karşı daha dirençli hale getirmek için tüm imkanların seferber edileceğini ifade etti.

Bakan Kurum'un açıklamalarından öne çıkanlar:

• İstanbul'da 600 bin konutun acilen dönüştürülmesi gerekiyor.
• Kentsel dönüşüm projeleri hızlandırılacak.
• Riskli bölgelerdeki çalışmalar yoğunlaştırılacak.
• Vatandaşların güvenli konutlara kavuşturulması hedefleniyor.

Bakan Kurum, İstanbul'daki kentsel dönüşüm çalışmalarının sadece bir inşaat faaliyeti olmadığını, aynı zamanda bir can güvenliği meselesi olduğunu vurguladı. Bu nedenle, tüm paydaşların işbirliği içinde hareket etmesi ve çalışmaların titizlikle yürütülmesi gerektiğini belirtti.

Türk pop müziğinin önemli isimlerinden Sezen Aksu, müzik kataloğunu Warner Chappell Music'e sattı. Anlaşma, sanatçının eserlerinin tüm yayın haklarını kapsıyor ve 695 milyon TL (yaklaşık 36 milyon dolar) değerinde.

Bu satış, Türkiye müzik endüstrisi için önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Sezen Aksu'nun onlarca yıllık kariyeri boyunca oluşturduğu geniş repertuvar, Türk pop müziğinin temel taşlarından biri olarak kabul ediliyor. Sanatçının şarkıları, farklı nesiller tarafından sevilerek dinleniyor ve birçok sanatçıya ilham kaynağı oluyor.

Warner Chappell Music, dünyanın önde gelen müzik yayıncılık şirketlerinden biri. Şirket, birçok ünlü sanatçının eserlerinin yayın haklarını elinde bulunduruyor. Bu anlaşma ile Warner Chappell Music, Sezen Aksu'nun eserlerini dünya çapında daha geniş kitlelere ulaştırmayı hedefliyor.

Satışın Detayları:

• Sezen Aksu'nun müzik kataloğu, Warner Chappell Music'e 695 milyon TL'ye satıldı.
• Anlaşma, sanatçının tüm yayın haklarını kapsıyor.
• Warner Chappell Music, Sezen Aksu'nun eserlerini dünya çapında tanıtmayı planlıyor.

Sezen Aksu Kimdir?

Sezen Aksu, 1970'li yıllardan itibaren Türk pop müziğine damgasını vuran bir şarkıcı, söz yazarı ve besteci. Aksu, kariyeri boyunca birçok hit şarkıya imza attı ve Türk pop müziğinin gelişimine önemli katkılarda bulundu. Sanatçı, aynı zamanda birçok genç yeteneğin keşfedilmesine ve desteklenmesine de öncülük etti.

Çin Devlet Başkanı Şi Jinping ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, video konferans aracılığıyla bir araya gelerek ikili ilişkileri ve küresel meseleleri ele aldılar. Görüşmede, iki lider, dış güçlerin müdahalesine karşı ortak duruş sergileme ve uluslararası alanda işbirliğini güçlendirme konusunda mutabık kaldı.

Şi Jinping, görüşmede, Çin-Rus ilişkilerinin yüksek düzeyde geliştiğini ve iki ülkenin birbirine stratejik destek sağladığını ifade etti. Ayrıca, uluslararası arenada tek taraflı eylemlere ve 'zorbalığa' karşı birlikte mücadele etme çağrısında bulundu. Putin de benzer şekilde, Rusya ve Çin'in uluslararası ilişkilerde daha adil ve dengeli bir düzenin kurulması için birlikte çalıştığını vurguladı.

İki lider, ekonomik işbirliğini de ele alarak, enerji, altyapı ve teknoloji gibi alanlarda ortak projelerin önemine değindi. Ayrıca, BRICS ve Şanghay İşbirliği Örgütü gibi platformlarda işbirliğini artırma konusunda anlaştılar.

Görüşmede, Ukrayna krizi ve diğer bölgesel sorunlar da gündeme geldi. Şi ve Putin, krizlerin diyalog ve müzakere yoluyla çözülmesi gerektiğini vurgulayarak, uluslararası hukuka ve Birleşmiş Milletler'in rolüne saygı gösterilmesi gerektiğini ifade ettiler.

Çin ve Rusya arasındaki bu yakınlaşma, Batı'da özellikle ABD'de yakından takip ediliyor. Bazı analistler, bu işbirliğinin, ABD'nin küresel hegemonyasına karşı bir denge unsuru oluşturabileceğini belirtiyor.

Özetle:

• Çin ve Rusya liderleri, video konferansla görüştü.
• 'Zorbalığa' karşı birlikte durma mesajı verildi.
• Ekonomik ve stratejik işbirliği vurgulandı.
• Uluslararası sorunların çözümünde diyalog çağrısı yapıldı.

Nedim Şener, Habertürk’teki köşe yazısında, “Ben Osmanlı çocuğuyum” ifadesinin, geçmişte benzer amaçlarla kullanılmış provokatif bir söylem olduğunu belirtiyor.

Şener, yazısında bu tür ifadelerin Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ilkelerine ve Atatürk’e yönelik bir meydan okuma niteliği taşıdığını vurguluyor. Bu türden yaklaşımların, Türkiye’nin birliğini ve beraberliğini hedef aldığını ifade ediyor.

Yazar, geçmişte de benzer söylemlerle toplumu ayrıştırmaya yönelik girişimlerin olduğunu ve bu tür provokasyonlara karşı dikkatli olunması gerektiğini belirtiyor. “Ben Osmanlı çocuğuyum” ifadesinin de bu bağlamda değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor.

Şener, bu tür söylemlerin siyasi manipülasyon aracı olarak kullanıldığını ve toplumda gerginlik yaratmayı amaçladığını ifade ediyor. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının, bu tür provokasyonlara karşı bilinçli olması gerektiğini vurguluyor.

Son olarak, yazar bu tür söylemlerin Türkiye'nin geleceği açısından tehlikeli olduğunu ve bu tür provokasyonlara karşı ortak bir duruş sergilenmesi gerektiğini belirtiyor. Bu tür söylemlerin, ülkenin birlik ve beraberliğine zarar verme potansiyeli taşıdığını ifade ediyor.

Fenerbahçe'de yeni sezon öncesinde büyük bir revizyon bekleniyor. Performans düşüklüğü, yüksek maliyet ve kadro şişkinliği gibi nedenlerle birçok oyuncuyla yolların ayrılacağı belirtiliyor. Sportif direktörlüğe getirilen Mario Branco'nun raporu doğrultusunda hareket edilecek ve teknik direktörün de onayıyla ayrılıklar netleşecek.

Gidilecek Oyuncular:

• Performansı Beklentileri Karşılamayanlar: Özellikle kiralık sözleşmeleri sona eren ve bonservisi bulunan bazı isimlerle devam edilmeyecek.
• Yüksek Maliyetli Oyuncular: Bütçe dengesi gözetilerek, maliyeti yüksek ve katkısı az olan oyuncularla yollar ayrılacak.
• Kadro Şişkinliği: Mevcut kadrodaki oyuncu sayısı azaltılarak daha dengeli bir yapı oluşturulacak.

Muhtemel Ayrılıklar:

• Kiralık Sözleşmesi Bitenler: Miguel Crespo, Leonardo Bonucci, Rade Krunic, Çağlar Söyüncü ve Serdar Dursun gibi isimlerin kiralık sözleşmeleri sona erdi. Bu oyuncuların birçoğuyla yolların ayrılması bekleniyor. Özellikle Çağlar Söyüncü'nün Atletico Madrid'e dönmesi kesinleşti. Diğer oyuncuların durumu ise yapılacak değerlendirmeler sonucunda netleşecek.
• Bonservisiyle Gönderilecekler: Performansından memnun kalınmayan veya yüksek maliyeti nedeniyle Samet Akaydin, Luan Peres, Ryan Kent, Miha Zajc, Joshua King ve Bartuğ Elmaz gibi isimlerle de yolların ayrılabileceği konuşuluyor. Bu oyunculara gelecek teklifler değerlendirilecek.
• Sözleşmesi Bitmek Üzere Olanlar: Mert Hakan Yandaş ve İrfan Can Eğribayat'ın sözleşmeleri sona eriyor. Bu oyuncularla yeni sözleşme imzalanıp imzalanmayacağı henüz belirsiz. Yapılacak görüşmeler sonucunda karara varılacak.

Fenerbahçe'nin bu operasyonla hem kadrosunu gençleştirmesi hem de bütçesini rahatlatması hedefleniyor. Yeni transferlerle takıma taze kan getirilerek daha rekabetçi bir takım oluşturulması amaçlanıyor.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, seçim güvenliği ve teknolojik gelişmelerin seçim sonuçlarına etkisi üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Özel, yapay zeka ve deepfake teknolojilerinin seçim süreçlerini manipüle etme potansiyeline dikkat çekerek, Türkiye'nin bir 'dijital darbe' evresiyle karşı karşıya olduğunu belirtti.

Özel, bu tür manipülasyonların sadece Türkiye'ye özgü olmadığını, dünyada da benzer örneklerin görüldüğünü ifade etti. Seçim güvenliğinin sağlanması için tüm siyasi partilerin ve yetkililerin işbirliği yapması gerektiğini vurguladı.

CHP lideri, seçim sonuçlarının şeffaf ve güvenilir bir şekilde belirlenmesinin demokrasinin temel unsurlarından biri olduğunu söyledi. Teknolojinin kötüye kullanılmasının önüne geçmek için yasal düzenlemelerin yapılması ve kamuoyunun bilinçlendirilmesi gerektiğini ekledi.

Özel, ayrıca, seçim günü sandık güvenliğinin yanı sıra, seçim öncesi ve sonrası süreçlerde de dikkatli olunması gerektiğini belirtti. Sosyal medya ve diğer dijital platformlarda yayılan dezenformasyona karşı mücadele etmenin önemine değindi.

CHP olarak, seçim güvenliğini sağlamak için gerekli tüm önlemleri alacaklarını ve bu konuda kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceklerini vurguladı. Özel, tüm vatandaşları seçim sürecine aktif olarak katılmaya ve oy kullanmaya davet etti.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'e yönelik bir suikast planı, bir otopark görevlisinin dikkati sayesinde engellendi. Olay, Önder'in aracının park edildiği otoparkta meydana geldi.

Otopark görevlisinin şüphesi: Otopark görevlisi, Önder'in aracının altına yerleştirilmiş şüpheli bir cisim fark etti. Durumu hemen polise bildirdi.

Bomba düzeneği: Olay yerine gelen bomba imha uzmanları, cismin bir bomba düzeneği olduğunu tespit etti. Düzenek, etkisiz hale getirildi.

Soruşturma başlatıldı: Polis, olayla ilgili geniş çaplı bir soruşturma başlattı. Suikast planının arkasındaki kişi veya kişilerin tespit edilmesine çalışılıyor.

Sırrı Süreyya Önder'in açıklaması: Sırrı Süreyya Önder, konuyla ilgili henüz bir açıklama yapmadı.

Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

İsrail güçleri, Doğu Kudüs'te Filistinli öğrencilere eğitim veren altı Birleşmiş Milletler okulunu kapattı. Bu okulların kapatılma nedeni henüz resmi olarak açıklanmadı. Ancak, İsrail makamlarının bu adımı, bölgedeki gerginliği daha da artırabileceği belirtiliyor.

Birleşmiş Milletler, konuyla ilgili henüz resmi bir açıklama yapmadı. Ancak, BM yetkililerinin, İsrail makamları ile görüşerek okulların yeniden açılması için girişimlerde bulunduğu bildirildi. Okulların kapatılması, yüzlerce Filistinli öğrencinin eğitimine ara vermesine neden oldu.

Doğu Kudüs, İsrail ile Filistin arasındaki anlaşmazlıkların merkezinde yer alıyor. İsrail, 1967'deki Altı Gün Savaşı'ndan bu yana Doğu Kudüs'ü işgal altında tutuyor ve kenti başkenti olarak görüyor. Filistinliler ise Doğu Kudüs'ü gelecekteki devletlerinin başkenti olarak talep ediyor.

Uluslararası toplumun büyük bir bölümü, İsrail'in Doğu Kudüs'teki işgalini yasa dışı olarak kabul ediyor. Bölgedeki gerginlik, zaman zaman şiddetli çatışmalara dönüşebiliyor.

Kapatılan okulların isimleri ve bulundukları yerler hakkında henüz detaylı bilgi verilmedi. Ancak, bu okulların genellikle Doğu Kudüs'ün farklı bölgelerinde yer aldığı biliniyor. Okulların ne zaman yeniden açılacağı da belirsizliğini koruyor.

Bu durum, bölgedeki eğitim koşullarının zorluğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Filistinli öğrenciler, sık sık İsrail'in engellemeleriyle karşı karşıya kalıyor ve eğitimlerine devam etmekte güçlük çekiyor.