Birleşmiş Milletler (BM), İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısının en az 35 bine ulaştığını ve bu sayının en az 15 bininin çocuk olduğunu duyurdu. BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, yaptığı açıklamada, Gazze'deki durumun vahametine dikkat çekerek, uluslararası toplumun acil müdahalesinin şart olduğunu vurguladı.

Türk, İsrail'in saldırılarında sivillerin hedef alınmasının savaş suçu teşkil edebileceğini belirterek, bu tür eylemlerin derhal durdurulması gerektiğini söyledi. Ayrıca, Gazze'ye insani yardım ulaştırılmasının engellenmesinin de kabul edilemez olduğunu ifade etti. BM, Gazze'deki sağlık sisteminin çökmek üzere olduğunu, hastanelerin yetersiz kaynaklarla faaliyet göstermeye çalıştığını ve yaralıların tedavi edilemediğini bildirdi.

Raporda, Gazze'deki altyapının büyük ölçüde hasar gördüğü, su ve elektrik şebekelerinin kullanılamaz hale geldiği belirtildi. BM, uluslararası toplumu Gazze'ye acil insani yardım göndermeye ve İsrail'e saldırıları durdurması için baskı yapmaya çağırdı. Volker Türk, tüm taraflara uluslararası hukuka uymaları ve sivillerin korunması için gerekli önlemleri almaları çağrısında bulundu.

BM'nin raporunda ayrıca, Gazze'deki insani krizin derinleştiği ve insanların temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığı vurgulandı. Birleşmiş Milletler, Gazze'deki durumun daha da kötüleşmesini önlemek için acil ve kalıcı bir ateşkesin sağlanması gerektiğini yineledi.

Özetle: BM, Gazze'de en az 35 bin kişinin öldürüldüğünü, bunların en az 15 bininin çocuk olduğunu açıkladı ve uluslararası toplumu acil müdahaleye çağırdı.

Türkiye'de yaklaşan yerel seçimler öncesinde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) arasındaki olası işbirliği yeniden tartışma konusu oldu. Özellikle İstanbul ve diğer büyük şehirlerdeki seçim sonuçları üzerindeki potansiyel etkisi nedeniyle bu işbirliği büyük önem taşıyor.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in DEM Parti ile diyalog kurma ve işbirliği yapma yönündeki açıklamaları, bazı kesimler tarafından desteklenirken, bazı kesimler tarafından eleştiriliyor. Özellikle geçmişte yaşanan tartışmalar ve farklı ideolojik yaklaşımlar nedeniyle bu işbirliğinin ne kadar mümkün olacağı merak konusu.

DEM Parti'nin ise henüz net bir karar vermediği ve kendi adaylarını çıkarma veya CHP ile belirli bölgelerde işbirliği yapma seçeneklerini değerlendirdiği belirtiliyor. Partinin tabanının beklentileri ve farklı bölgelerdeki yerel dinamikler de bu kararı etkileyen faktörler arasında yer alıyor.

Olası bir işbirliğinin, özellikle büyük şehirlerdeki seçim sonuçlarını etkileyebileceği ve muhalefetin gücünü artırabileceği öngörülüyor. Ancak, bu işbirliğinin seçmen tabanında yaratacağı tepkiler ve farklı siyasi görüşlere sahip seçmenlerin oy tercihleri de belirsizlik taşıyor.

Sonuç olarak, CHP ve DEM Parti arasındaki işbirliği tartışması, yerel seçimler öncesinde siyasi arenanın en önemli gündem maddelerinden biri olmaya devam ediyor. İki partinin alacağı kararlar ve bu kararların seçmen üzerindeki etkileri, seçim sonuçlarını doğrudan etkileyecek gibi görünüyor.

ABD'de hafta sonu art arda yaşanan silahlı saldırılarda çok sayıda kişi hayatını kaybetti ve yaralandı. Teksas eyaletinin Gladewater kasabasında Cumartesi akşamı meydana gelen olayda, bir kişi etrafa ateş açarak 5 kişinin ölümüne neden oldu. Şüpheli, polis tarafından yakalanarak gözaltına alındı.

Chicago'da ise Pazar sabahı saatlerinde bir araçtan açılan ateş sonucu 1 kişi hayatını kaybederken, 9 kişi yaralandı. Olayın nedeni ve failleri henüz belirlenemedi. Polis, saldırıyla ilgili soruşturma başlattı.

Bu saldırılar, ABD'de silahlı şiddetin ne kadar ciddi bir sorun olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Ülkede son yıllarda toplu silahlı saldırı olaylarında artış yaşanıyor. Yetkililer, silah kontrolü konusunda daha sıkı önlemler alınması gerektiğini vurguluyor.

Teksas'taki saldırı: Cumartesi akşamı Gladewater kasabasında meydana geldi. Bir kişi, henüz bilinmeyen bir nedenle etrafa ateş açtı. Olayda 5 kişi hayatını kaybetti. Saldırgan, polis tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

Chicago'daki saldırı: Pazar sabahı saatlerinde gerçekleşti. Bir araçtan açılan ateş sonucu 1 kişi öldü, 9 kişi yaralandı. Yaralılar hastaneye kaldırıldı. Polis, saldırganları yakalamak için çalışmalarını sürdürüyor.

Bu olaylar, ABD'de silahlı şiddetin önlenmesi için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlattı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye genelinde konut satışları azalırken, yabancılara yapılan konut satışları artış gösteriyor. Yabancılara konut satışı son bir yılda %48,1 oranında arttı. Toplam konut satışları içinde yabancılara yapılan satışların payı %5,7 olarak gerçekleşti.

Yabancılara konut satışındaki artışın nedenleri:

• Türkiye'de konut fiyatlarının diğer ülkelere göre daha uygun olması.
• Türk vatandaşlığı elde etme imkanı sunması.
• Türkiye'nin yatırım potansiyeli yüksek bir ülke olarak görülmesi.
• Türk lirasının değer kaybetmesi, yabancı alıcılar için alım gücünü artırması.

En çok konut satışı yapılan iller sırasıyla Antalya, İstanbul ve Mersin oldu. Rusya ve İran vatandaşları, Türkiye'den en çok konut satın alan yabancı uyruklular arasında yer alıyor.

Konut satışlarındaki genel düşüşün nedenleri:

1. Yüksek enflasyon ve artan faiz oranları konut kredisi kullanımını zorlaştırıyor.
2. Konut fiyatlarındaki artış, alıcıların satın alma gücünü düşürüyor.
3. Ekonomik belirsizlikler, yatırımcıların konut alımını ertelemesine neden oluyor.

Uzmanlar, yabancılara konut satışındaki artışın Türkiye ekonomisi için olumlu bir gelişme olduğunu belirtiyorlar. Ancak, genel konut satışlarındaki düşüşün devam etmesi halinde, konut sektöründe sorunlar yaşanabileceği uyarısında bulunuyorlar.

Galatasaray Kulübü Divan Kurulu Üyesi Hakan Bilal Kutlualp, Galatasaray başkanlığına aday olup olmayacağı sorusu üzerine açıklamalarda bulundu. Kutlualp, kulüp binasına yaptığı yürüyüşün ardından yaptığı açıklamada, şu an için başkanlık gibi bir düşüncesi olmadığını belirtti. Kutlualp, Galatasaray'ın içinde bulunduğu durumu değerlendirmek ve çözüm önerileri sunmak amacıyla bu yürüyüşü gerçekleştirdiğini ifade etti.

Kutlualp'in açıklamalarından öne çıkan noktalar şunlardır:

• Başkanlık Adaylığı: Şu an için başkan adaylığı gibi bir durumunun olmadığını, ancak Galatasaray'ın geleceği için her türlü sorumluluğu almaya hazır olduğunu vurguladı.
• Yürüyüşün Amacı: Galatasaray'ın mevcut durumuna dikkat çekmek ve çözüm önerileri sunmak amacıyla bu yürüyüşü gerçekleştirdiğini belirtti.
• Camianın Durumu: Galatasaray camiasının birlik ve beraberlik içinde olması gerektiğini, ayrıştırıcı değil birleştirici bir yaklaşım sergilenmesi gerektiğini ifade etti.
• Projeler ve Vizyon: Galatasaray'ı daha iyi bir geleceğe taşıyacak projeleri ve vizyonu olduğunu, bunları camia ile paylaşmaya hazır olduğunu dile getirdi.

Kutlualp, Galatasaray'ın menfaatleri doğrultusunda hareket etmeye devam edeceğini ve kulübe katkı sağlamak için elinden geleni yapacağını sözlerine ekledi.

Yürüyüşün ardından yapılan bu açıklama, Galatasaray camiasında merak uyandıran başkanlık adaylığı konusuna açıklık getirirken, Kutlualp'in kulübün geleceği için aktif rol oynamaya devam edeceği mesajını verdi.

Galatasaray yönetimi, teknik direktör Okan Buruk'un mevcut sözleşmesini yenileyerek maaşında önemli bir iyileştirme yapma kararı aldı. Sarı-kırmızılı kulüp, başarılı teknik adamın ücretini artırarak yeni bir sözleşme teklif etti.

Okan Buruk'un mevcut sözleşmesiyle aldığı ücret ve yeni sözleşme şartları hakkında net rakamlar belirtilmemiştir. Ancak yapılan zammın önemli bir oranda olduğu ifade edilmektedir.

Galatasaray'ın Okan Buruk ile yeni sözleşme imzalaması, teknik direktöre duyulan güvenin ve şampiyonluk hedefinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Buruk'un liderliğinde takımın başarısının devamlılığı hedefleniyor.

Yeni sözleşmenin detayları ve resmi açıklamanın ne zaman yapılacağı henüz netleşmiş değil. Galatasaray yönetiminin önümüzdeki günlerde konuyla ilgili bir açıklama yapması bekleniyor.

Özetle: Galatasaray, teknik direktör Okan Buruk'un maaşına önemli bir zam yaparak yeni sözleşme teklif etti. Sözleşmenin detayları henüz açıklanmadı.

Gezi Parkı eylemlerinin 12. yılı nedeniyle İstanbul'da çeşitli anma etkinlikleri düzenlendi. Vatandaşlar, eylemlerin sembol yerlerinden biri olan Mis Sokak'ta toplandı. Eylemlerde hayatını kaybedenler anıldı ve Gezi direnişinin önemi vurgulandı.

Mis Sokak'ta toplanan kalabalık, Gezi Parkı eylemlerinde yaşamını yitirenlerin isimlerini okuyarak anma gerçekleştirdi. Ayrıca, eylemler sırasında yaşanan olaylara dair çeşitli pankartlar ve dövizler taşındı. Yapılan konuşmalarda, Gezi ruhunun yaşatılması ve dayanışmanın sürdürülmesi gerektiği ifade edildi.

Eylemciler, Gezi Parkı'nın yeniden düzenlenmesi ve parkın halka açık kalması taleplerini yineledi. Gezi Parkı eylemlerinin Türkiye tarihinde önemli bir dönüm noktası olduğu ve demokratik hakların savunulması açısından büyük bir anlam taşıdığı belirtildi.

Anma etkinliği sırasında polis güvenlik önlemleri aldı. Çevrede geniş güvenlik önlemleri alınırken, herhangi bir olumsuzluk yaşanmadı. Vatandaşlar, olaysız bir şekilde dağıldı.

Gezi Parkı eylemleri, 2013 yılında İstanbul'da başlamış ve Türkiye geneline yayılarak büyük bir toplumsal harekete dönüşmüştü. Eylemler, hükümetin Gezi Parkı'nı yeniden düzenleme planlarına karşı başlamış, ancak kısa sürede farklı toplumsal kesimlerin katılımıyla daha geniş bir protesto hareketine dönüşmüştü.

İstanbul merkezli 5 ilde gerçekleştirilen operasyonun beşinci dalgasında gözaltına alınan 21 şüpheli, sağlık kontrolünden geçirildi. Şüpheliler, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilecek.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Antalya'da eş zamanlı operasyonlar düzenlendi. Operasyonun hedefinde, belirli bir suç örgütüyle bağlantılı olduğu iddia edilen kişiler bulunuyor.

Gözaltına alınan şüpheliler, sağlık kontrolü için Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne getirildi. Burada yapılan sağlık kontrollerinin ardından, şüpheliler İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Emniyetteki ifade işlemlerinin tamamlanmasının ardından, şüphelilerin adliyeye sevk edilmesi bekleniyor.

Operasyonla ilgili detaylı bilgi henüz paylaşılmazken, soruşturmanın devam ettiği ve yeni gözaltıların olabileceği belirtildi. Emniyet yetkilileri, operasyonun amacının suç örgütlerinin faaliyetlerini deşifre etmek ve örgüt üyelerini adalete teslim etmek olduğunu vurguladı.

Soruşturmanın hangi suçlamaları kapsadığına dair henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak, basında yer alan bilgilere göre, şüphelilerin dolandırıcılık, tehdit ve şantaj gibi suçlardan yargılanabileceği iddia ediliyor.

Gelişmeler takip ediliyor ve konuyla ilgili yeni bilgiler geldikçe kamuoyu bilgilendirilecektir.

Fenerbahçe Teknik Direktörü José Mourinho, yaklaşan sezon öncesinde hangi oyuncularla yollarını ayıracağını bildiğini ifade etti. Mourinho'nun bu açıklaması, takımın gelecekteki yapılanması ve transfer stratejileri hakkında önemli ipuçları veriyor.

Mourinho'nun ayrılacak oyuncularla ilgili net ifadeleri, kadroda köklü değişikliklerin olabileceğine işaret ediyor. Bu durum, hem mevcut oyuncular hem de potansiyel transferler açısından belirsizlik yaratırken, takım içindeki rekabeti de artırabilir. Mourinho'nun kararları, oyuncuların performansları, taktiksel uyumları ve maliyetleri gibi çeşitli faktörlere dayanıyor.

Takımdan ayrılacak oyuncuların kimler olduğu henüz kamuoyuna açıklanmadı. Ancak, spor çevrelerinde ve taraftarlar arasında çeşitli spekülasyonlar dolaşıyor. Performans düşüklüğü yaşayan, sakatlık sorunları olan veya yüksek maliyetli oyuncuların gönderilebileceği tahmin ediliyor.

Mourinho'nun bu kararları, Fenerbahçe'nin önümüzdeki sezonki hedeflerine ulaşmasında kritik bir rol oynayacak. Takımın yeniden yapılanması, doğru transferlerin yapılması ve mevcut oyuncuların en iyi şekilde değerlendirilmesi, şampiyonluk yarışında belirleyici olacak.

Fenerbahçe yönetiminin de Mourinho'nun kararlarına destek vermesi bekleniyor. Transfer bütçesi, oyuncu satışlarından elde edilecek gelirler ve sponsorluk anlaşmaları gibi faktörler, transfer stratejilerini doğrudan etkileyecek.

Önümüzdeki günlerde, ayrılacak oyuncuların isimlerinin netleşmesi ve yeni transferlerin duyurulması bekleniyor. Fenerbahçe taraftarları, takımlarının geleceğiyle ilgili gelişmeleri yakından takip ediyor.

Sonuç olarak, José Mourinho'nun ayrılacak oyuncuları belirlemesi, Fenerbahçe'de yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendirilebilir. Takımın yeniden yapılanması, şampiyonluk hedefine ulaşmak için atılan önemli bir adım olarak görülüyor.