Sosyal medya paylaşımları nedeniyle pasaport alamayan veya pasaportu iptal edilen kişilerin sayısında artış yaşanıyor. Özellikle Gazze paylaşımları bu duruma neden olabiliyor.

Son dönemde, sosyal medya paylaşımları nedeniyle pasaport başvurusunda sorun yaşayan veya mevcut pasaportları iptal edilen kişilerin sayısında belirgin bir artış gözlemleniyor. Bu durumun temelinde, bazı paylaşımların 'devletin güvenliğine karşı faaliyet' olarak değerlendirilmesi yatıyor. Özellikle Gazze'ye destek içerikli paylaşımlar yapanlar, bu tür uygulamalarla karşı karşıya kalabiliyor.
Avukat Kerem Donat, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, pasaport verilmemesi veya iptal edilmesinin hukuki dayanağının 5682 sayılı Pasaport Kanunu'nun 22. maddesi olduğunu belirtiyor. Bu madde, kişilerin devletin güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna dair kuvvetli şüphe olması halinde pasaport verilmemesi veya mevcut pasaportların iptal edilmesini öngörüyor. Ancak Donat, bu maddenin yorumlanmasının keyfi uygulamalara yol açabileceğine dikkat çekiyor. Özellikle sosyal medya paylaşımlarının bu kapsamda değerlendirilmesinin, ifade özgürlüğüne aykırı olabileceği vurgulanıyor.
Mağduriyet yaşayan vatandaşlar, genellikle kendilerine tebliğ edilen bir gerekçe olmaksızın pasaport başvurularının reddedildiğini veya pasaportlarının iptal edildiğini ifade ediyorlar. Bu durum, kişilerin seyahat özgürlüğünü kısıtladığı gibi, hukuki belirsizliklere de neden oluyor. Avukat Donat, bu tür durumlarda idare mahkemelerine başvurulabileceğini ve kararın iptali için dava açılabileceğini belirtiyor. Ancak, yargılama süreçlerinin uzunluğu ve belirsizliği, mağduriyetlerin devam etmesine neden olabiliyor.
Sonuç olarak, sosyal medya paylaşımları nedeniyle pasaport engeliyle karşılaşan kişilerin sayısındaki artış, hem hukuki tartışmaları beraberinde getiriyor hem de ifade özgürlüğü konusundaki hassasiyeti artırıyor. Özellikle Gazze paylaşımlarının bu tür uygulamalara neden olması, konunun siyasi boyutunu da gözler önüne seriyor.