Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde doğum hizmetlerine erişimde eşitsizliklerin arttığı belirtiliyor. Uzmanlar, bölgedeki hastane ve uzman sayısının yetersizliğine dikkat çekiyor.

T24'te yer alan habere göre, bölgedeki illerde yaşayan kadınların doğum hizmetlerine erişimde yaşadığı sorunlar giderek derinleşiyor. Özellikle kırsal kesimlerde yaşayan kadınlar, hastanelere ulaşmakta ve uzman doktor bulmakta büyük zorluklar çekiyor.

Uzmanlar, bu durumun anne ve bebek sağlığı açısından ciddi riskler oluşturduğunu vurguluyor. Yetersiz doğum hizmetleri nedeniyle anne ve bebek ölümlerinde artış yaşanabileceği belirtiliyor. Ayrıca, doğum sonrası bakım hizmetlerinin de yetersiz olması, annelerin iyileşme sürecini olumsuz etkiliyor.

Bölgedeki sağlık kuruluşlarının fiziki koşullarının da yetersiz olduğu ifade ediliyor. Birçok hastanede modern tıbbi cihazların bulunmaması, doğumların daha riskli koşullarda yapılmasına neden oluyor. Uzmanlar, bu sorunların çözümü için bölgeye daha fazla yatırım yapılması gerektiğini vurguluyor.

Çözüm önerileri arasında şunlar yer alıyor:

• Bölgedeki hastane sayısının artırılması
• Uzman doktor ve sağlık personelinin bölgeye atanması
• Sağlık kuruluşlarının fiziki koşullarının iyileştirilmesi
• Anne ve bebek sağlığı konusunda farkındalık oluşturulması

Uzmanlar, bu önlemlerin alınmasıyla bölgedeki doğum hizmetlerine erişimde yaşanan eşitsizliklerin azaltılabileceğini ve anne-bebek sağlığının korunabileceğini belirtiyor.

Haberde ayrıca, bölgedeki kadınların yaşadığı zorluklara dikkat çekilerek, yetkililerin bu konuda daha duyarlı olması gerektiği vurgulanıyor.

Hayatını kaybeden yazar, yönetmen ve eski HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder için bugün saat 17.00'de Gezi Parkı'nda anma düzenlenecek. Anma öncesinde polis, Gezi Parkı çevresinde güvenlik önlemleri aldı.

Taksim Meydanı ve Gezi Parkı çevresine çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Polis ekipleri, Gezi Parkı'na çıkan tüm yolları bariyerlerle kapattı. Ayrıca, parkın çevresinde de yoğun güvenlik önlemleri alındı.

Anmanın yapılması planlanan saat öncesinde, polis ekiplerinin bariyerlerle çevreyi kapatması dikkat çekti. Sırrı Süreyya Önder, bir süredir tedavi gördüğü kanser nedeniyle hayatını kaybetmişti. Önder'in vefatı, sevenleri ve siyaset camiasında büyük üzüntü yaratmıştı.

Önder, sadece bir siyasetçi değil, aynı zamanda bir sinemacı ve yazar olarak da tanınıyordu. Özellikle 'Beynelmilel' filmiyle büyük beğeni toplamıştı. Anma etkinliğine, Önder'in sevenleri, arkadaşları ve siyasetçi birçok ismin katılması bekleniyor.

Polisin aldığı bu önlemler, benzer anma ve protesto etkinliklerinde sıkça görülen uygulamalardan biri olarak değerlendiriliyor. Amaç, etkinliğin güvenli ve düzenli bir şekilde gerçekleşmesini sağlamak.

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un daha önce bahsettiği Süper Lig A.Ş. bünyesinde görev alacak iki isim belli oldu. Bu isimler, Fenerbahçe eski yöneticisi Burak Çağlan Kızılhan ve dünyaca ünlü menajer Jorge Mendes'in ortağı Carlos Miguel Ribeiro Dias'ın (Cadu) olduğu belirtildi.

Ali Koç, Süper Lig A.Ş. projesinin Türk futbolunun geleceği için büyük önem taşıdığını vurgulamıştı. Bu kapsamda yapılan çalışmalar neticesinde, Kızılhan ve Cadu'nun bu önemli görevlere getirilmesi kararlaştırıldı.

Burak Çağlan Kızılhan, Fenerbahçe'deki yöneticilik döneminde sportif direktörlük görevini de üstlenmişti ve futbol yapılanmasına önemli katkılar sağlamıştı. Carlos Miguel Ribeiro Dias (Cadu) ise, özellikle oyuncu transferleri ve menajerlik alanındaki uluslararası tecrübesiyle tanınıyor.

Bu atamaların, Süper Lig A.Ş.'nin daha profesyonel bir yapıya kavuşmasına ve uluslararası alanda rekabet gücünün artmasına katkı sağlaması bekleniyor. Ali Koç'un bu hamlesi, Türk futbolunda yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendiriliyor.

Süper Lig A.Ş'nin temel amacı, futbolun ekonomik ve sportif anlamda daha iyi yönetilmesi, gelirlerin artırılması ve kulüplerin mali yapılarının güçlendirilmesi olarak belirtiliyor. Bu doğrultuda yapılacak çalışmalarla Türk futbolunun marka değerinin yükseltilmesi hedefleniyor.

İtalyan gazeteci Paolo Bargiggia, Napoli'nin Nijeryalı golcüsü Victor Osimhen'in geleceğiyle ilgili çarpıcı bir iddia ortaya attı. Bargiggia'ya göre, Suudi Arabistan ekiplerinden Al-Hilal, Osimhen için 200 milyon euroluk bir teklif hazırlığında.

Bargiggia, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Al-Hilal'in bu transferi gerçekleştirmek için oldukça istekli olduğunu belirtti. Nijeryalı golcünün menajerinin de bu transfer için Suudi Arabistan'a gittiği iddia ediliyor.

Osimhen'in Napoli ile olan sözleşmesi 2025 yılında sona eriyor. Napoli Başkanı Aurelio De Laurentiis'in oyuncuyu takımda tutmak istediği ancak yüksek bir bonservis bedeli teklif edilmesi halinde transfere onay verebileceği konuşuluyor.

Osimhen, geçtiğimiz sezon Napoli formasıyla Serie A'da şampiyonluk yaşarken, gol krallığını da elde etmişti. Performansıyla Avrupa'nın dev kulüplerinin dikkatini çeken Osimhen'in adı, Paris Saint-Germain ve Manchester United gibi takımlarla da anılıyor.

Al-Hilal'in Osimhen için yapacağı olası teklifin, futbol tarihindeki en yüksek bonservis bedellerinden biri olabileceği belirtiliyor. Transferin gerçekleşmesi halinde, Osimhen'in Cristiano Ronaldo, Neymar ve Karim Benzema gibi yıldızların arasına katılarak Suudi Arabistan Ligi'nde forma giymesi bekleniyor.

Transfer iddialarının ardından Napoli cephesinden henüz resmi bir açıklama gelmedi. Ancak, Osimhen'in geleceğiyle ilgili gelişmelerin önümüzdeki günlerde netleşmesi bekleniyor.

Otomobil fiyatları, Mayıs ayında birçok marka tarafından güncellendi. Sektördeki gelişmeler ve kurdaki hareketlilik, otomobil fiyatlarını etkilemeye devam ediyor. Birçok otomobil markası, Mayıs ayında fiyat listelerini güncelleyerek zam yaptı.

Renault: Renault'un bazı modellerinde %3 ile %7 arasında zam yapıldığı belirtiliyor. Özellikle talep gören modellerde daha yüksek oranlı artışlar görüldü.

Fiat: Fiat'ın bazı modellerinde ise %5'e varan zamlar yansıtıldı. Özellikle baz donanım seviyesindeki araçlarda daha belirgin artışlar gözlemlendi.

Hyundai: Hyundai de fiyat listesini güncelleyen markalar arasında yer alıyor. Bazı modellerde %4 ila %6 oranında fiyat artışı yapıldı.

Volkswagen: Volkswagen'in de bazı modellerinde %2 ile %5 arasında fiyat artışları yaşandı. Özellikle Golf ve Passat modellerinde zamlar dikkat çekti.

Diğer Markalar: Diğer markalarda da benzer şekilde fiyat artışları görülüyor. Otomobil fiyatlarındaki bu artışların, döviz kurlarındaki yükseliş ve enflasyonist baskılardan kaynaklandığı belirtiliyor. Tüketicilerin otomobil alım gücünün azalması, sektördeki rekabeti de etkiliyor.

Otomobil fiyatlarındaki bu artışların ne kadar süreceği ve gelecekteki fiyatların nasıl seyredeceği merak konusu olmaya devam ediyor.

Meteoroloji uzmanları, Türkiye'nin yeniden sıcak hava dalgasının etkisine gireceği konusunda uyarılarda bulunuyor. Özellikle İstanbul'da yaşayanlar, yüksek sıcaklıkların geri dönüşüne hazırlanmalı. Uzmanlar, belirli tarihlerde rekor sıcaklıkların görülebileceğini ve bu durumun günlük yaşamı olumsuz etkileyebileceğini vurguluyor.

İstanbul'da beklenen sıcaklık artışının, özellikle kronik rahatsızlığı olanlar, yaşlılar ve çocuklar için risk oluşturabileceği belirtiliyor. Bu nedenle, uzmanlar, öğle saatlerinde dışarı çıkılmaması, bol sıvı tüketilmesi ve güneşin zararlı etkilerinden korunmak için şapka ve güneş gözlüğü gibi önlemler alınması gerektiği konusunda uyarıyor.

Sıcak hava dalgasının etkili olacağı tarihlerde, enerji tüketiminde de artış yaşanması bekleniyor. Klimaların yoğun kullanımı, elektrik şebekesinde aşırı yüklenmelere neden olabilir. Yetkililer, enerji tasarrufu konusunda vatandaşları bilinçli olmaya davet ediyor.

Alınması Gereken Önlemler:

• Öğle saatlerinde dışarı çıkmaktan kaçının.
• Bol sıvı tüketin.
• Şapka ve güneş gözlüğü kullanın.
• Hafif ve bol giysiler tercih edin.
• Kronik rahatsızlığı olanlar doktorlarına danışın.

Meteoroloji uzmanları, sıcak hava dalgasının etkisinin birkaç gün sürebileceğini ve ardından sıcaklıkların mevsim normallerine döneceğini öngörüyor. Ancak, bu süre zarfında dikkatli olunması ve gerekli önlemlerin alınması büyük önem taşıyor.

Bartın'da polis ekipleri, şüpheli bir şahsı takibe aldı. Takip sırasında şüpheli, polisten kaçmaya başladı. Yaşanan kovalamaca, şüphelinin bir bataklığa girmesiyle farklı bir boyut kazandı.

Polis ekipleri, bataklığa giren şüpheliyi yakalamak için yoğun çaba sarf etti. Bataklık alanda ilerlemekte güçlük çeken şüpheli, kısa süre sonra polis ekipleri tarafından yakalandı.

Şüpheli gözaltına alındı

Bataklıktan çıkarılan şüpheli, sağlık kontrolünden geçirilmek üzere Bartın Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Buradaki işlemlerinin ardından şüpheli, ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Yetkililer, bu tür olayların önüne geçmek için çalışmaların aralıksız devam edeceğini belirtti. Halkın huzur ve güvenliğini sağlamak amacıyla, suç ve suçlularla mücadeleye kararlılıkla devam edileceği vurgulandı.

İstanbul Arnavutköy'de bulunan Sıddık Camii'nin minaresi, meydana gelen depremde hasar gördü. Hasar tespitinin ardından minarenin sökülmesine karar verildi. Cami çevresinde güvenlik önlemleri alındıktan sonra, minarenin kontrollü bir şekilde sökülme işlemine başlandı. Söküm çalışmaları sırasında drone ile havadan görüntüler alındı.

Minarenin sökülme çalışmaları sırasında herhangi bir olumsuz durum yaşanmaması için ekipler titizlikle çalıştı. Çevredeki vatandaşlar da çalışmaları merakla takip etti. Söküm işleminin tamamlanmasının ardından, cami yetkilileri minarenin en kısa sürede yeniden yapılacağını belirtti.

Arnavutköy Belediyesi yetkilileri, hasarın giderilmesi ve caminin ibadete açılması için gerekli tüm desteği vereceklerini ifade etti. Caminin minaresinin sökülmesi, bölgedeki vatandaşlar arasında üzüntüye neden oldu. Ancak, can güvenliği açısından bu işlemin gerekli olduğu vurgulandı.

Cami yetkilileri, minarenin en kısa sürede yeniden inşa edileceğini ve caminin eski ihtişamına kavuşacağını belirtti. Söküm çalışmalarının tamamlanmasının ardından, enkaz kaldırma çalışmalarına başlandı. Hasarlı minarenin yerine yenisi yapılana kadar cami cemaati, caminin diğer bölümlerinde ibadetlerini sürdürecek.

Olayla ilgili soruşturma başlatıldı ve hasarın nedenleri araştırılıyor. Yetkililer, benzer durumların yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınacağını belirtti.

Japonların meyve ve sebzelerdeki pestisitleri temizleme yöntemleri, sağlıklı beslenme açısından büyük önem taşıyor. Pestisitler, tarım ürünlerini zararlılardan korumak için kullanılan kimyasal maddelerdir ancak insan sağlığına zararlı olabilirler. Bu nedenle, meyve ve sebzeleri tüketmeden önce pestisitlerden arındırmak önemlidir.

Japonların bu konudaki hassasiyeti ve uyguladıkları yöntemler dikkat çekiyor:

• Karbonatlı Su Yöntemi: Bir miktar karbonatı suyla karıştırıp, meyve ve sebzeleri bu suda bekleterek pestisitlerin temizlenmesine yardımcı oluyorlar. Karbonat, pestisitlerin çözülmesine ve yüzeye çıkmasına yardımcı olur.
• Sirke ile Yıkama: Elma sirkesi veya beyaz sirke de pestisitleri temizlemek için kullanılıyor. Bir kabın içine su ve biraz sirke eklenerek meyve ve sebzeler bu suda bekletiliyor. Sirke, doğal bir temizleyici olarak pestisitlerin uzaklaştırılmasına yardımcı olur.
• Bol Su ile Yıkama: Meyve ve sebzeleri bol su altında iyice yıkamak, yüzeydeki pestisitlerin büyük ölçüde temizlenmesini sağlar. Özellikle kabuklu meyve ve sebzelerde bu yöntem önemlidir.
• Soyma Yöntemi: Bazı durumlarda, meyve ve sebzelerin kabukları soyularak pestisitlerden arındırılması tercih ediliyor. Ancak bu yöntemde, kabukta bulunan vitamin ve liflerin kaybı da göz önünde bulundurulmalıdır.

Bu yöntemler, meyve ve sebzelerdeki pestisit kalıntılarını azaltmaya yardımcı olarak daha sağlıklı bir tüketim imkanı sunar. Özellikle organik olmayan ürünlerde bu yöntemlerin uygulanması tavsiye edilir.

Ek olarak dikkat edilmesi gerekenler:

• Meyve ve sebzeleri yıkadıktan sonra mutlaka durulayın.
• Mümkünse organik ürünleri tercih edin.
• Meyve ve sebzeleri mevsiminde tüketmeye özen gösterin.