Kars'ın Sarıkamış ilçesinde, bahar havasının ardından yeniden kış şartları etkili oldu. Sabah saatlerinde başlayan kar yağışı, ilçe merkezi ve yüksek kesimleri beyaza bürüdü. Hava sıcaklığı sıfırın altında 2 dereceye kadar düşerken, vatandaşlar ve sürücüler olumsuz hava koşulları nedeniyle zor anlar yaşadı.

Sarıkamış'ta, nisan ayının sonlarına gelinmesine rağmen, beklenmedik kar yağışı ve soğuk hava, bölge halkını şaşırttı. Kar yağışı, özellikle yüksek rakımlı bölgelerde etkili olurken, ulaşımda aksamalara neden oldu. Karayolları ekipleri, yollarda buzlanma ve kar birikintisi oluşmaması için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.

Vatandaşlar, “Nisan ayının sonundayız ve Sarıkamış'ta kar yağıyor. Gerçekten şaşırtıcı bir durum. Sabah uyandığımızda her yer bembeyazdı. Hava çok soğuk, adeta kış geri geldi” şeklinde konuştu. Sürücüler ise, “Yollar kaygan, dikkatli olmak gerekiyor. Özellikle yüksek kesimlerde kar kalınlığı artmış durumda. Yetkililerin gerekli önlemleri almasını bekliyoruz” dedi.

Meteoroloji yetkilileri, bölgede kar yağışının aralıklarla devam edeceğini ve hava sıcaklığının önümüzdeki günlerde de düşük seyredeceğini bildirdi. Yetkililer, vatandaşları ve sürücüleri dikkatli olmaları konusunda uyardı.

• Kar yağışı Sarıkamış'ı beyaza bürüdü.
• Hava sıcaklığı -2 dereceye düştü.
• Vatandaşlar ve sürücüler zor anlar yaşadı.
• Karayolları ekipleri çalışmalarını sürdürüyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, toplamda 51 milyar TL tutarındaki ödemenin bugün hak sahiplerinin hesaplarına aktarılacağını duyurdu. Bakan Işıkhan, açıklamasında, “Sosyal destek ödemelerimizi bugün hesaplara yatırıyoruz. Yaklaşık 2,3 milyon haneye toplamda 51 milyar TL tutarında destek sağlayacağız. Ödemelerin tüm vatandaşlarımız için hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerine yer verdi.

Bakanlığın bu ödemesi, ihtiyaç sahibi vatandaşlara yönelik önemli bir destek olarak değerlendiriliyor. 2,3 milyon haneye yapılacak olan bu ödeme, özellikle ekonomik zorluklar yaşayan ailelerin bütçelerine önemli bir katkı sağlayacak. Bakan Işıkhan'ın açıklaması, vatandaşlar tarafından memnuniyetle karşılandı.

Ödemelerin hangi sosyal destek programları kapsamında yapıldığına dair detaylı bir açıklama yapılmadı. Ancak, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yürütülen çeşitli sosyal yardım programları bulunuyor ve bu ödemelerin bu programlar kapsamında yapılması bekleniyor. Vatandaşlar, ödemelerin hangi program kapsamında yapıldığını ve kendi hesaplarına yatıp yatmadığını e-Devlet üzerinden veya ilgili kurumların internet siteleri üzerinden kontrol edebilirler.

ABD'de, spinal müsküler atrofi (SMA) teşhisi konulan bir yenidoğan bebek, doğumdan kısa bir süre sonra uygulanan gen tedavisiyle sağlığına kavuştu. Bu vaka, bebeklerdeki genetik hastalıkların tedavisinde umut vadeden bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

SMA, motor nöronların kaybıyla karakterize, ilerleyici bir kas hastalığıdır. Genellikle bebeklik veya çocukluk döneminde başlar ve kas güçsüzlüğü, solunum yetmezliği ve ölüm gibi ciddi sonuçlara yol açabilir. SMA'nın farklı tipleri bulunmaktadır ve hastalığın şiddeti tipine göre değişir.

Gen tedavisi, SMA'nın altında yatan genetik kusuru hedef alarak hastalığın ilerlemesini durdurmayı veya semptomları hafifletmeyi amaçlar. Bu tedavide, eksik veya hatalı olan SMN1 geni yerine çalışan bir kopya verilerek motor nöronların fonksiyonu desteklenir.

Bu özel vakada, bebeğe doğumdan hemen sonra gen tedavisi uygulandı. Tedavinin ardından bebekte belirgin bir iyileşme gözlendi. Kas güçsüzlüğü azalırken, motor becerileri gelişti. Doktorlar, erken teşhis ve tedavinin bu başarılı sonuçta önemli bir rol oynadığını vurguluyor.

Gen tedavisi, SMA gibi genetik hastalıkların tedavisinde önemli bir potansiyele sahip olsa da, her hasta için uygun olmayabilir. Tedavinin etkinliği ve güvenliği, hastanın yaşına, hastalığın tipine ve genel sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, gen tedavisi kararı alınmadan önce dikkatli bir değerlendirme yapılması ve uzman bir doktorla görüşülmesi önemlidir.

Bu başarılı vaka, genetik hastalıkların tedavisinde yeni umutlar doğururken, erken teşhisin ve uygun tedavinin önemini bir kez daha vurguluyor.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Teknofest Ankara'da yaptığı açıklamada Milli Uzay Programı'nın ikinci aşamasının başladığını duyurdu. Bakan Kacır, Türkiye'nin uzay alanındaki vizyonunu ve hedeflerini vurgulayarak, bu yeni dönemde atılacak adımları detaylandırdı.

Kacır, Türkiye'nin uzay yarışında geri kalmaması için kararlı adımlar atıldığını belirterek, "Türk mühendislerimizin ve bilim insanlarımızın azmiyle uzay alanında önemli başarılar elde edeceğimize inanıyoruz." dedi. Milli Uzay Programı'nın ilk aşamasında elde edilen deneyim ve kazanımların, ikinci aşama için önemli bir zemin oluşturduğunu ifade etti.

Programın ikinci aşamasında odaklanılacak başlıca hedefler arasında şunlar yer alıyor:

• Yerli uydu geliştirme çalışmalarının hızlandırılması: Türkiye'nin haberleşme, gözlem ve bilimsel araştırma ihtiyaçlarını karşılayacak yerli uyduların geliştirilmesi hedefleniyor.
• Uzay teknolojileri alanında Ar-Ge faaliyetlerinin desteklenmesi: Üniversiteler, araştırma kurumları ve özel sektör işbirliğiyle uzay teknolojileri alanındaki Ar-Ge projelerine destek sağlanacak.
• Uluslararası işbirliklerinin geliştirilmesi: Uzay alanında deneyimli ülkelerle işbirliği yapılarak bilgi ve teknoloji transferi sağlanacak.
• Uzay farkındalığının artırılması: Genç nesillerin uzaya olan ilgisini artırmak amacıyla eğitim programları ve etkinlikler düzenlenecek.

Bakan Kacır, Milli Uzay Programı'nın sadece bir bilimsel proje olmadığını, aynı zamanda Türkiye'nin ekonomik ve stratejik bağımsızlığı için de kritik bir öneme sahip olduğunu vurguladı. "Uzay alanındaki yatırımlarımız, geleceğimizin inşası için atılan önemli bir adımdır." şeklinde konuştu.

Teknofest Ankara'da sergilenen uzay teknolojileri projeleri de Bakan Kacır tarafından yakından incelendi. Genç mühendislerin ve bilim insanlarının geliştirdiği projelerden övgüyle bahseden Kacır, "Türkiye'nin uzay geleceği bu gençlerin ellerinde şekillenecek." dedi.

Sosyal medyada yayılan ve Dark Market Mines (DMM) davasında 12 yıl ceza alan bir şahsın 9 ay hapis yatıp serbest kalacağına dair iddiaların asılsız olduğu açıklandı. Bu türden yanıltıcı bilgilerin yayılması, kamuoyunda yanlış algılamalara neden olmaktadır.

İddiaların kaynağı ve dayanağı belirsizliğini korurken, yetkililerden henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Sosyal medya platformlarında hızla yayılan bu türden haberlerin doğruluğu teyit edilmeden paylaşılması, dezenformasyona zemin hazırlayabilir.

Hukuk uzmanları, ceza infaz süreçlerinin karmaşıklığına dikkat çekerek, her hükümlünün durumunun farklılık gösterebileceğini belirtiyorlar. Ceza süreleri, suçun niteliği, hükümlünün iyi hali ve diğer yasal düzenlemeler gibi birçok faktöre bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Bu türden hassas konularda kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Resmi kaynaklardan yapılan açıklamaların takip edilmesi ve doğruluğu teyit edilmemiş bilgilere itibar edilmemesi gerekmektedir. Sosyal medya kullanıcılarının da bu konuda daha dikkatli ve sorumluluk sahibi davranmaları beklenmektedir.

Sonuç olarak, DMM davasında ceza alan bir kişinin 9 ay sonra serbest kalacağına dair iddiaların gerçek dışı olduğu ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik olduğu vurgulanmaktadır. Yetkililerden gelecek açıklamalar beklenirken, vatandaşların bu türden spekülasyonlara itibar etmemesi önem arz etmektedir.

Türkiye piyasalarından yabancı yatırımcı çıkışı devam ediyor. 19 Mart'tan bu yana yabancı yatırımcıların gerçekleştirdiği toplam çıkış 9,6 milyar dolar olarak kaydedildi.

Hisse senedi piyasası, en fazla çıkışın yaşandığı alan oldu. Yabancı yatırımcılar, hisse senedi piyasasından 5,4 milyar dolarlık net satış gerçekleştirdi. Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) piyasasından ise 3,6 milyar dolarlık çıkış yaşandı.

Şirket borçlanma senetlerinde (ŞBS) yaşanan çıkış ise 600 milyon dolar olarak belirlendi.

Yabancı yatırımcıların Türkiye piyasalarındaki hareketleri yakından izleniyor. Bu çıkışların nedenleri arasında, Türkiye'nin ekonomik politikaları, enflasyon, kur dalgalanmaları ve jeopolitik riskler gibi faktörler gösteriliyor. Yabancı yatırımcıların Türkiye piyasalarına olan ilgisinin azalması, Türk lirasının değer kaybetmesine ve piyasalarda oynaklığın artmasına neden olabiliyor.

Uzmanlar, yabancı yatırımcıların geri dönmesi için Türkiye'nin ekonomik istikrarı sağlaması, enflasyonu düşürmesi ve yatırım ortamını iyileştirmesi gerektiğini vurguluyor.

Galatasaray, Süper Lig'de şampiyonluk yarışında kritik bir dönemece giriyor. Takım, yaklaşan karşılaşmaya yoğun bir şekilde hazırlanıyor. Teknik direktör ve oyuncular, maçın öneminin farkında olarak galibiyet için motive durumda.

Sarı-kırmızılı ekip, antrenmanlarını Florya Metin Oktay Tesisleri'nde gerçekleştiriyor. Taktiksel çalışmaların yanı sıra, oyuncuların fiziksel ve mental olarak da hazır olması hedefleniyor. Teknik heyet, rakibin güçlü ve zayıf yönlerini analiz ederek buna uygun bir oyun planı oluşturmaya çalışıyor.

Taraftarlar da şampiyonluk yolunda takımlarına büyük destek veriyor. Maç günü tribünlerin tamamen dolması ve coşkulu bir atmosfer yaratılması bekleniyor. Galatasaray yönetimi, taraftarların desteğinin takım üzerinde olumlu bir etki yaratacağına inanıyor.

Galatasaray'ın hedefi, sahadan galibiyetle ayrılarak şampiyonluk yolunda önemli bir adım atmak. Oyuncular, taraftarların beklentilerini karşılamak ve camiaya bir şampiyonluk daha yaşatmak için ellerinden geleni yapacaklarını belirtiyor.

Takımda herhangi bir sakat veya cezalı oyuncu bulunmuyor. Bu durum, teknik direktörün elini güçlendiriyor ve sahaya en iyi 11'i sürme imkanı tanıyor. Galatasaray, tam kadro olarak sahaya çıkacak ve galibiyet için mücadele edecek.

Maçın biletleri satışa çıktı ve kısa sürede tükendi. Bu durum, taraftarların maça olan ilgisini ve takımına olan bağlılığını gösteriyor. Galatasaray, taraftarının desteğiyle şampiyonluk hedefine ulaşmak istiyor.

Karşılaşma öncesinde futbol yorumcuları da değerlendirmelerde bulunuyor. Yorumcular, maçın zorlu geçeceğini ancak Galatasaray'ın avantajlı olduğunu belirtiyor. Sarı-kırmızılı takımın, tecrübesi ve kaliteli oyuncu kadrosuyla galibiyete yakın olduğu ifade ediliyor.

Odatv'nin gündeme getirdiği haberde, kamuoyunda 'İhale Kralı' olarak bilinen Selman Reşitoğlu'nun Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile olan yakınlığı ve fotoğrafları konu ediliyor. Haber, Reşitoğlu'nun geçmişte aldığı ihaleler ve bu ihalelerle ilgili tartışmaları hatırlatıyor.

Odatv, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) üzerinden Cumhurbaşkanlığı'na şu soruları yöneltti:

• Selman Reşitoğlu’nun Mehmet Şimşek ile olan fotoğrafları hakkında bilginiz var mıdır?
• Selman Reşitoğlu’nun kamu ihalelerindeki rolü ve Mehmet Şimşek ile olan ilişkisi hakkında bir inceleme başlatılmış mıdır?
• Bakan Mehmet Şimşek’in Selman Reşitoğlu ile olan yakınlığı, kamuoyu nezdinde etik bir sorun teşkil ediyor mu? Bu konuda bir değerlendirme yapılmış mıdır?

Hazine ve Maliye Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı tarafından verilen cevapta, söz konusu soruların 'basın yoluyla yapılan haber ve yorumlara ilişkin olduğu, bu nedenle bilgi edinme kapsamında değerlendirilemeyeceği' belirtildi. Cevapta ayrıca, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun ilgili maddeleri hatırlatılarak, haber ve yorumlara ilişkin soruların kanun kapsamında olmadığı vurgulandı.

Haberde, Selman Reşitoğlu'nun geçmişte aldığı bazı ihalelere de değiniliyor. Özellikle Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin eski başkanı Melih Gökçek döneminde alınan ihaleler ve bu ihalelerle ilgili iddialar hatırlatılıyor.

Harika Avcı'nın bir televizyon programındaki yorumları, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı ve büyük tepkilere neden oldu. Avcı'nın sözleri, özellikle belirli bir kesimi hedef alması nedeniyle eleştirildi.

Sosyal medya kullanıcıları, Harika Avcı'nın ifadelerine sert tepki göstererek, yorumların ayrımcı ve ötekileştirici olduğunu savundu. Birçok kullanıcı, Avcı'nın bu tür söylemlerinin toplumu ayrıştırmaya yönelik olduğunu belirterek, kamuoyundan özür dilemeye davet etti.

Tepkilerde öne çıkan noktalar:

• Yorumların ayrımcı ve ötekileştirici bulunması
• Toplumu ayrıştırmaya yönelik olduğu eleştirisi
• Kamuoyundan özür dileme çağrıları
• Sosyal medyada #HarikaAvcı etiketiyle yapılan paylaşımlar

Olayın ardından Harika Avcı'dan henüz bir açıklama gelmedi. Ancak sosyal medyadaki tepkilerin giderek artması, konunun daha da büyüyeceğine işaret ediyor.

Kullanıcılar, bu tür söylemlerin medya platformlarında yer bulmaması gerektiğini vurgulayarak, sorumluluk sahibi yayıncılık ilkelerine uyulması çağrısında bulundu.