2006 yılında Türkiye Güzeli seçilen ve Miss Universe'te ilk 20'ye giren Zeynep Tokuş, uzun zamandır gözlerden uzak bir yaşam sürüyor. Beyoğlu'nun güzeli olarak tanınan Tokuş, son haliyle dikkat çekiyor.

Zeynep Tokuş'un Kariyeri ve Yaşamı

2006 yılında Türkiye Güzeli seçildikten sonra Miss Universe'te Türkiye'yi temsil eden Zeynep Tokuş, başarılı bir performans sergileyerek ilk 20'ye girdi. Modellik ve oyunculuk kariyerine devam eden Tokuş, bir süre sonra ekranlardan uzaklaşarak farklı bir yaşam tarzı benimsedi. Yoga ve sağlıklı yaşam konularına yönelen Tokuş, bu alanda eğitimler alarak uzmanlaştı.

Son Haliyle Gündemde

Yıllar sonra ortaya çıkan fotoğraflarıyla Zeynep Tokuş, hayranlarını şaşırttı. Değişimiyle dikkat çeken Tokuş'un, sağlıklı yaşam ve yoga ile ilgilenmesi görünümüne olumlu yansımış durumda. Sosyal medyada paylaşılan fotoğrafları, takipçileri tarafından beğeni ve yorum yağmuruna tutuldu.

Zeynep Tokuş, ekranlardan uzak olsa da sağlıklı yaşam ve yoga alanındaki çalışmalarıyla adından söz ettirmeye devam ediyor. Güzelliği ve zarafetiyle hafızalara kazınan Tokuş'un, gelecekteki projeleri merakla bekleniyor.

Deniz kumu, plajlarda vakit geçirirken genellikle farkında olmadığımız, ancak sağlığımız için çeşitli faydalar sunan doğal bir kaynaktır. İşte deniz kumunun göz ardı edilmemesi gereken 3 önemli faydası:

1. Cilt Sağlığına Katkıları: Deniz kumu, doğal bir peeling ajanı olarak işlev görür. Kumun tanecikli yapısı, ciltteki ölü hücrelerin temizlenmesine yardımcı olur. Bu sayede cilt daha pürüzsüz ve canlı bir görünüme kavuşur. Ayrıca, deniz suyunun da cilt üzerindeki olumlu etkileriyle birleştiğinde, egzama ve sedef gibi cilt problemlerinin hafiflemesine yardımcı olabilir. Düzenli olarak deniz kumunda yürümek veya kumla cildi ovmak, kan dolaşımını hızlandırarak cildin daha sağlıklı olmasına katkıda bulunur.
2. Ayak Sağlığını Desteklemesi: Deniz kumunda çıplak ayakla yürümek, ayak sağlığı için oldukça faydalıdır. Kumun yumuşak ve esnek yapısı, ayak tabanındaki kasların ve bağların güçlenmesini sağlar. Bu durum, ayak ağrılarını azaltır ve duruş bozukluklarının önlenmesine yardımcı olur. Ayrıca, ayak tabanındaki sinir uçlarının uyarılması, genel vücut sağlığı üzerinde de olumlu etkiler yaratır. Deniz kumunda yürümek, aynı zamanda ayaklardaki nasır ve sertleşmelerin giderilmesine de yardımcı olabilir.
3. Stresi Azaltıcı Etkisi: Deniz kenarında vakit geçirmek ve deniz kumuna dokunmak, stresi azaltıcı ve rahatlatıcı bir etkiye sahiptir. Kumun sıcaklığı ve dokusu, sinir sistemini yatıştırır ve zihinsel rahatlama sağlar. Deniz suyunun sesi ve manzarası da bu etkiyi güçlendirir. Yapılan araştırmalar, deniz kenarında vakit geçirmenin, stres hormonu olarak bilinen kortizol seviyesini düşürdüğünü ve mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin seviyesini yükselttiğini göstermektedir. Bu nedenle, deniz kumunda vakit geçirmek, ruh sağlığı için de önemli bir katkı sağlar.

Sonuç olarak, deniz kumu sadece plajlarda keyifli vakit geçirme aracı değil, aynı zamanda cilt, ayak ve ruh sağlığı için de önemli faydalar sunan doğal bir kaynaktır. Bu faydaları göz önünde bulundurarak, deniz kenarında geçirdiğiniz zamanı daha bilinçli ve verimli hale getirebilirsiniz.

Eski ABD Başkanı Donald Trump, İran ile İsrail arasındaki tırmanan gerilim üzerine istihbarat brifingi alacak. Bu gelişme, bölgedeki hassas durum ve potansiyel sonuçları hakkında bilgi edinme ihtiyacını gösteriyor.

Trump'ın bu brifingi alması, görevden ayrıldıktan sonra bile ulusal güvenlik konularına olan ilgisini sürdürdüğünü ortaya koyuyor. Brifingin içeriği ve detayları hakkında henüz bir açıklama yapılmadı.

İran ve İsrail arasındaki gerilim son dönemde giderek artmakta. Her iki ülke de birbirine yönelik çeşitli suçlamalarda bulunuyor ve bölgedeki vekil güçler aracılığıyla dolaylı çatışmalar yaşanıyor. Bu durum, uluslararası toplumun da dikkatle izlediği bir güvenlik sorununa dönüşmüş durumda.

Trump'ın istihbarat brifingi almasının, bölgedeki gelişmelerle ilgili kendi pozisyonunu netleştirmesine ve gelecekteki olası açıklamalarına zemin hazırlamasına yardımcı olabileceği düşünülüyor.

Mardin'de, tarihi yapıların üzerine inşa edilen ve kent siluetini bozan betonarme binaların yıkımına başlandı. Mardin Valiliği koordinasyonunda yürütülen çalışmalar, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan kentin tarihi dokusunu koruma amacını taşıyor. İlk etapta belirlenen yapılar arasında, özellikle tescilli yapıların yakınında bulunan ve görüntü kirliliği oluşturan binalar yer alıyor.

Yıkım çalışmaları, hem yerel halk hem de turizm açısından büyük önem taşıyor. Tarihi Mardin evlerinin ve diğer kültürel mirasın daha iyi görünür hale gelmesi, kentin turizm potansiyelini artıracak. Proje kapsamında, yıkılan binaların yerine, tarihi dokuya uygun restorasyon çalışmaları yapılması planlanıyor. Bu sayede, Mardin'in özgün mimarisi korunarak gelecek nesillere aktarılması hedefleniyor.

Yıkım işlemleri sırasında, çevredeki tarihi yapılar zarar görmemesi için özel önlemler alınıyor. Uzman ekipler, yıkım sürecini titizlikle yönetiyor ve molozların taşınması da aynı özenle gerçekleştiriliyor. Yetkililer, yıkım çalışmalarının planlanan takvime uygun olarak ilerlediğini ve en kısa sürede tamamlanacağını belirtiyor.

Mardin'deki bu önemli proje, diğer tarihi kentlere de örnek teşkil edebilir. Tarihi ve kültürel mirası koruma bilincinin artması, benzer uygulamaların yaygınlaşmasına katkı sağlayabilir. Mardin'in tarihi siluetini yeniden kazanması, Türkiye'nin kültürel zenginliğinin korunması açısından büyük bir adım olarak değerlendiriliyor.

Yıkım çalışmalarının tamamlanmasının ardından, Mardin'in turizm gelirlerinde önemli bir artış yaşanması bekleniyor. Ziyaretçiler, tarihi dokusu korunmuş, daha estetik bir şehirle karşılaşacaklar. Bu durum, yerel ekonomiye de olumlu yansıyacak ve Mardin'in kalkınmasına katkı sağlayacak.

Popüler bir maden suyu markasının ürünlerinde yapılan denetimler sonucunda sağlığa zararlı olduğu tespit edilen maddelere rastlanması, ürünlerin toplatılması ve raflardan kaldırılması kararını gündeme getirdi. Söz konusu markanın ürünlerinde yapılan analizlerde, insan sağlığına zararlı olabilecek düzeyde madde tespit edildiği belirtiliyor. Bu durum, tüketiciler arasında büyük bir endişe yaratırken, ilgili bakanlık ve sağlık kuruluşları harekete geçti.

Konuyla ilgili yapılan açıklamalarda, tespit edilen zararlı maddelerin kaynağı ve türü hakkında detaylı bilgi verilmezken, markanın diğer ürünlerinin de incelemeye alındığı vurgulandı. Tüketicilere, söz konusu markanın ürünlerini tüketmemeleri yönünde uyarılar yapılıyor. Yetkililer, ürünlerin toplatılma sürecinin başlatıldığını ve en kısa sürede raflardan kaldırılacağını bildirdi.

Olayın ardından, sosyal medyada tüketiciler tepkilerini dile getirirken, markadan da henüz resmi bir açıklama gelmedi. Uzmanlar, maden sularının üretim sürecindeki hijyen koşullarının ve kullanılan kaynak suyunun kalitesinin büyük önem taşıdığını belirtiyor. Bu tür olayların tekrarlanmaması için denetimlerin sıklaştırılması ve tüketicilerin bilinçlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Maden suyu sektöründe yaşanan bu gelişme, diğer markaların ürünlerine olan güveni de etkileyebilir. Tüketicilerin, satın aldıkları ürünlerin içeriğini ve üretim koşullarını daha dikkatli incelemesi öneriliyor. Ayrıca, Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı düzenli denetimlerin sonuçlarının takip edilmesi, güvenilir ürün seçimi konusunda önemli bir rol oynayabilir.

Rekabet Kurulu, Vatan Bilgisayar'ın rekabeti ihlal ettiği gerekçesiyle başlattığı soruşturmayı sonuçlandırdı. Kurul, 4 Ocak 2024 tarihli toplantısında aldığı kararla Vatan Bilgisayar'a 21 milyon TL idari para cezası verilmesini kararlaştırdı.

Soruşturma, Vatan Bilgisayar'ın Türkiye genelindeki yeniden satıcılarının yeniden satış fiyatlarını belirlemek suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'u ihlal edip etmediğini tespit etmeye yönelikti.

Rekabet Kurulu'nun yaptığı değerlendirmeler sonucunda, Vatan Bilgisayar'ın söz konusu kanunu ihlal ettiğine kanaat getirildi. Bu nedenle, şirkete 21.008.309,67 TL idari para cezası uygulanmasına karar verildi. Karar, Rekabet Kurumu'nun resmi internet sitesinde de duyuruldu.

Rekabet Kurulu'nun Karar Gerekçesi:

• Vatan Bilgisayar'ın yeniden satıcılarının fiyatlarını belirleyerek rekabeti kısıtladığı.
• 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un ilgili maddesinin ihlal edildiği.

Rekabet Kurulu'nun bu kararı, elektronik perakende sektöründe rekabetin korunması açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

İran'da bir askerî üssün hedef alınmasıyla ilgili gelişmeler yaşanıyor. İsrail, bu saldırıyı bir savaş suçu olarak değerlendirdi. Saldırının hedefi ve sorumluluğu hakkında henüz net bir açıklama yapılmadı.

Olayın ardından bölgedeki gerilim tırmanırken, uluslararası kamuoyu gelişmeleri yakından takip ediyor. Saldırının kim tarafından düzenlendiği ve arkasındaki motivasyonlar henüz belirsizliğini koruyor. İsrail'in 'savaş suçu' açıklaması, olayın ciddiyetini ve potansiyel sonuçlarını vurguluyor.

Saldırının ardından İran'dan henüz resmi bir açıklama gelmedi. Ancak, İran medyasında yer alan haberlerde, saldırının ülkenin güvenliğine yönelik bir tehdit olarak algılandığı belirtiliyor. Bölgedeki diğer ülkeler de olayla ilgili endişelerini dile getirdi.

Olayla ilgili bazı önemli noktalar:

• Saldırının hedefi bir İran askerî üssüydü.
• İsrail, saldırıyı 'savaş suçu' olarak nitelendirdi.
• Saldırının sorumluluğunu henüz üstlenen olmadı.
• Bölgede gerilim tırmanıyor.
• Uluslararası kamuoyu gelişmeleri yakından takip ediyor.

Olayın detayları ve sonuçları önümüzdeki günlerde daha netlik kazanacak. Bölgedeki istikrarı etkileyebilecek bu saldırı, uluslararası ilişkiler açısından da önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeki (İBB) yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanan ve aralarında İBB çalışanı Ogün Soytekin'in de bulunduğu 4 kişi tahliye edildi. Soruşturma, İBB'nin bazı ihalelerinde usulsüzlük yapıldığı iddiaları üzerine başlatılmıştı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, İBB'de görevli bazı kişilerin, görevlerini kötüye kullanarak ihalelerde usulsüzlük yaptıkları ve kamuyu zarara uğrattıkları iddia edilmişti. Bu iddialar üzerine başlatılan operasyon kapsamında çok sayıda kişi gözaltına alınmış ve bazıları tutuklanmıştı.

Tahliye kararı, şüphelilerin avukatlarının itirazı üzerine verildi. Avukatlar, müvekkillerinin suçsuz olduğunu ve tutukluluk hallerinin devamı için bir neden bulunmadığını savunmuşlardı. Mahkeme, avukatların itirazını kabul ederek şüphelilerin tahliyesine karar verdi.

Tahliye edilen diğer isimler hakkında henüz detaylı bilgi verilmedi. Soruşturmanın devam ettiği ve yeni gelişmelerin yaşanabileceği belirtildi.

Soruşturmanın Detayları:

• Soruşturma, İBB'nin bazı ihalelerinde usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla başlatıldı.
• İddiaya göre, İBB'de görevli bazı kişiler ihalelerde usulsüzlük yaparak kamuyu zarara uğrattı.
• Soruşturma kapsamında çok sayıda kişi gözaltına alındı ve bazıları tutuklandı.
• Aralarında İBB çalışanı Ogün Soytekin'in de bulunduğu 4 kişi tahliye edildi.

Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü düşüşle tamamladı. Endeks, önceki kapanışa göre 49,01 puan azalarak ve %0,47 değer kaybederek 10.353,28 puana geriledi. Toplam işlem hacmi 124,7 milyar lira olarak gerçekleşti.

Bankacılık endeksi %1,28 yükselirken, holding endeksi %0,64 değer kaybetti. Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran bankacılık, en çok gerileyen ise %2,45 ile menkul kıymet yatırım ortaklığı oldu.

Analistler, küresel piyasalarda ABD Merkez Bankası'nın (Fed) gelecek dönemde atacağı adımlara ilişkin belirsizliklerin etkisiyle karışık bir seyir izlendiğini belirtti. Yarın yurt içinde veri gündeminin sakin olacağını, yurt dışında ise ABD'de büyüme başta olmak üzere çeşitli makroekonomik verilerin takip edileceğini ifade ettiler.

Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 10.400 ve 10.500 seviyelerinin direnç, 10.300 ve 10.200 puanın ise destek konumunda olduğunu kaydetti.