Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü düşüşle tamamladı. Kapanışta BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 40,51 puan azalarak 10.344,91 puana geriledi. Toplam işlem hacmi 123,2 milyar lira olarak gerçekleşti.

Bankacılık endeksi yüzde 0,24 değer kazanırken, holding endeksi yüzde 0,66 değer kaybetti. Sektör endeksleri arasında en çok kazandıran yüzde 2,59 ile spor, en çok gerileyen ise yüzde 2,56 ile menkul kıymet yatırım ortaklığı oldu.

Analistler, küresel piyasalarda ABD Merkez Bankası'nın (Fed) gelecek dönemde atacağı adımlara ilişkin belirsizlikler ve jeopolitik risklerin etkisiyle karışık bir seyir izlendiğini belirtti. Yarın yurt içinde veri gündeminin sakin olduğunu, yurt dışında ise ABD'de büyüme başta olmak üzere yoğun veri akışının takip edileceğini ifade etti.

Analistler, BIST 100 endeksinde teknik açıdan 10.400 ve 10.500 seviyelerinin direnç, 10.300 ve 10.200 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.

Özetle:

• BIST 100 endeksi günü %0,39 düşüşle tamamladı.
• Toplam işlem hacmi 123,2 milyar TL olarak gerçekleşti.
• Bankacılık endeksi değer kazanırken, holding endeksi değer kaybetti.
• Analistler, küresel belirsizliklerin piyasaları etkilediğini belirtiyor.

Fortuna Sittard Teknik Direktörü Burak Yılmaz, Go Ahead Eagles beraberliği sonrası açıklamalarda bulundu. Yılmaz, 0-0 biten maçın ardından yaptığı değerlendirmede, kaybedilen iki puana üzüldüklerini ifade etti. Maç boyunca ellerinden geleni yaptıklarını ancak sonuca ulaşamadıklarını belirten Yılmaz, taraftarlardan özür diledi.

Burak Yılmaz, maçın genelinde üstün oynayan taraf olduklarını ancak gol yollarında etkili olamadıklarını vurguladı. Rakibin iyi savunma yaptığını ve kendilerine pozisyon vermediğini dile getiren Yılmaz, şunları söyledi:

• "Bugün sahada elimizden geleni yaptık.
• Pozisyonlar ürettik ama değerlendiremedik.
• Rakip de iyi kapandı ve gol atmamıza izin vermedi."

Yılmaz, takımının genel performansından memnun olduğunu ancak sonuçtan dolayı hayal kırıklığı yaşadığını belirtti. Gelecek maçlara odaklanacaklarını ve hatalarından ders çıkaracaklarını söyledi. Taraftarlara destekleri için teşekkür eden Yılmaz, gelecek maçlarda daha iyi sonuçlar alacaklarına söz verdi.

Burak Yılmaz'ın açıklamaları özetle şu şekilde:

1. Kaybedilen iki puan için üzgünüz.
2. Elimizden geleni yaptık ama olmadı.
3. Taraftarlardan özür dileriz.
4. Gelecek maçlara odaklanacağız.

Fortuna Sittard, bu beraberlikle ligdeki puanını artırırken, Burak Yılmaz'ın teknik direktörlük kariyerindeki inişli çıkışlı performans devam ediyor.

CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, engelli bakım merkezlerinde yaşanan şiddet olaylarına dikkat çekerek, 2020'den bu yana en az 13 şiddet olayının yaşandığını ve bu olayların çoğunun cezasız kaldığını ifade etti. Taşcıer, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın konuya ilişkin sessizliğini eleştirdi.

Taşcıer, engelli bakım merkezlerindeki şiddet vakalarının artmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, “Engelli bireylerin korunması ve güvenliğinin sağlanması devletin en temel sorumluluklarından biridir. Ancak, son yıllarda bu sorumluluğun yerine getirilmediği açıkça görülmektedir” dedi.

CHP'li vekil, yaşanan şiddet olaylarının detaylarına ilişkin bilgi vererek, olayların çoğunda sorumluların tespit edilmesine rağmen gerekli cezaların verilmediğini savundu. Taşcıer, “Şiddet uygulayan personelin görevden alınması yeterli değildir. Bu kişilerin yargılanması ve hak ettikleri cezaları almaları gerekmektedir” şeklinde konuştu.

Taşcıer, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na çağrıda bulunarak, engelli bakım merkezlerindeki denetimlerin artırılmasını ve şiddet olaylarının önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınmasını talep etti. Ayrıca, şiddet mağduru engelli bireylerin rehabilitasyonu için de özel programlar oluşturulması gerektiğini belirtti.

Son olarak Taşcıer, konunun takipçisi olacaklarını ve engelli bireylerin haklarının korunması için mücadele etmeye devam edeceklerini vurguladı.

Türkiye'de artan enflasyon ve hayat pahalılığı, emekçilerin alım gücünü olumsuz etkiliyor. Sendikalar, bu kayıpları telafi etmek amacıyla işverenlere ek zam taleplerini iletiyor. TÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamları yüksek seyrederken, özellikle gıda ve enerji fiyatlarındaki artışlar, emekçilerin bütçesini zorluyor.

Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, metal işçilerinin ücretlerinin eridiğini belirterek, “Ücretlerimiz sürekli eriyor. Kayıplarımızı telafi edecek bir düzenleme yapılmalı” dedi. Sendika, toplu iş sözleşmelerinde enflasyon farkının yanı sıra refah payı talebinde de bulunacaklarını açıkladı.

DİSK'e bağlı sendikalar da benzer taleplerle harekete geçmeye hazırlanıyor. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, yaptığı açıklamada, “Enflasyonun emekçiler üzerindeki yükünü hafifletmek için ek zam ve vergi düzenlemeleri kaçınılmaz” ifadelerini kullandı. Çerkezoğlu, hükümeti ve işverenleri bu konuda duyarlı olmaya çağırdı.

Türk-İş de konfederasyon olarak üyelerinden gelen talepleri değerlendiriyor. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, yaptığı açıklamada, “Emekçinin alım gücünü korumak için gerekli adımları atacağız. Gerekirse ek zam taleplerimizi işverenlere ileteceğiz” dedi.

Sendikaların ek zam talepleri, işverenler nezdinde nasıl karşılanacağı merak konusu. İşverenler, maliyet artışları ve ekonomik belirsizlikler nedeniyle temkinli yaklaşırken, sendikalar ise emekçilerin geçim sıkıntısının giderek arttığını vurgulayarak kararlı bir duruş sergiliyor.

Ekonomistler, enflasyonun yılın ikinci yarısında da yüksek seyretmeye devam edeceğini öngörürken, sendikaların ek zam taleplerinin karşılanmaması durumunda iş barışının bozulabileceği uyarısında bulunuyor.

Sonuç olarak, emekçinin enflasyon karşısındaki kayıplarını telafi etmek amacıyla sendikaların başlattığı ek zam talepleri, önümüzdeki günlerde Türkiye'nin gündeminde önemli bir yer tutacak gibi görünüyor.

Trabzonspor, Süper Lig'in 32. haftasında sahasında Kasımpaşa ile 0-0 berabere kaldı. Papara Park'ta oynanan karşılaşmada iki takım da gol bulmayı başaramadı. Bu sonuçla Trabzonspor'un puanı 53'e yükselirken, Kasımpaşa ise 46 puana ulaştı.

Maçın ilk yarısı golsüz eşitlikle sonuçlandı. İki takım da organize ataklar geliştirmekte zorlanırken, kaleciler de önemli bir sınav vermedi. İkinci yarıda Trabzonspor, gol için daha istekli görünse de Kasımpaşa savunması başarılı bir performans sergiledi. Bordo-mavililer, Umut Bozok ve Enis Bardhi gibi oyuncularla gol arayışlarına girdi ancak sonuç alamadı.

Kasımpaşa ise kontra ataklarla gol aradı. Özellikle Yasin Özcan'ın uzaktan şutları, Trabzonspor kalesi için tehlike yarattı. Ancak Uğurcan Çakır, bu şutlarda başarılı kurtarışlar yaparak gole izin vermedi.

Maçın son bölümünde Trabzonspor baskısını artırsa da Kasımpaşa savunması direndi ve maç 0-0 sona erdi. Bu sonuçla Trabzonspor, şampiyonluk yarışında yara alırken, Kasımpaşa ise Avrupa kupalarına katılma umutlarını sürdürdü.

Karşılaşmanın ardından Trabzonspor teknik direktörü Abdullah Avcı ve Kasımpaşa teknik direktörü Sami Uğurlu açıklamalarda bulundu. Abdullah Avcı, maçta istedikleri oyunu sergileyemediklerini ve sonuçtan memnun olmadıklarını belirtirken, Sami Uğurlu ise deplasmanda alınan bir puanın önemli olduğunu vurguladı.

Trabzonspor, gelecek hafta deplasmanda Atakaş Hatayspor ile karşılaşacak. Kasımpaşa ise sahasında TÜMOSAN Konyaspor'u konuk edecek.

Sağlık hizmetlerinde yeni bir dönem başlıyor: Tele-sağlık. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili ve Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Sevda Erdan Kılıç, tele-sağlık uygulamalarının sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştıracağını ve sağlık sistemine önemli katkılar sağlayacağını belirtti.

Tele-sağlık nedir? Tele-sağlık, bilgi ve iletişim teknolojileri kullanılarak sağlık hizmetlerinin uzaktan sunulmasıdır. Bu uygulamalar, doktor ve hastanın fiziksel olarak aynı yerde bulunmasını gerektirmeyen muayene, danışmanlık, takip ve eğitim gibi hizmetleri içerir.

Dr. Kılıç, tele-sağlığın özellikle kırsal bölgelerde yaşayanlar, yaşlılar, engelliler ve kronik hastalığı olanlar için büyük bir kolaylık sağlayacağını vurguladı. Ayrıca, tele-sağlık sayesinde sağlık hizmetlerinin maliyetinin düşürülebileceğini ve sağlık personelinin iş yükünün hafifletilebileceğini ifade etti.

Tele-sağlık uygulamaları, pandemi döneminde önemini daha da artırmıştır. Bu dönemde, birçok sağlık kuruluşu tele-sağlık hizmetleri sunarak hastaların sağlık hizmetlerine erişimini sağlamıştır. Tele-sağlık uygulamalarının yaygınlaşmasıyla birlikte, sağlık hizmetlerinin daha erişilebilir, uygun maliyetli ve etkili hale gelmesi beklenmektedir.

Tele-sağlığın avantajları:

• Sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırır.
• Sağlık hizmetlerinin maliyetini düşürür.
• Sağlık personelinin iş yükünü hafifletir.
• Kırsal bölgelerde yaşayanlar, yaşlılar, engelliler ve kronik hastalığı olanlar için büyük bir kolaylık sağlar.

Dr. Kılıç, tele-sağlık uygulamalarının başarılı bir şekilde uygulanabilmesi için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması ve altyapı eksikliklerinin giderilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, sağlık personelinin tele-sağlık konusunda eğitilmesi ve hastaların bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın açıkladığı 2024 yılı Ocak-Şubat dönemi bütçe gerçekleşmeleri, bütçe açığının önemli ölçüde arttığını gösteriyor. Geçen yılın aynı döneminde 113 milyar TL olan bütçe açığı, bu yılın aynı döneminde 716 milyar TL'ye yükseldi.

Merkezi yönetim bütçe gelirleri, Ocak-Şubat döneminde 2023'e göre yüzde 108,7 artarak 1 trilyon 146 milyar 98 milyon TL oldu. Aynı dönemde bütçe giderleri ise yüzde 164,6 oranında artışla 1 trilyon 862 milyar 98 milyon TL olarak gerçekleşti.

Vergi gelirleri, 2023'ün aynı dönemine göre yüzde 100,8 artarak 959 milyar 280 milyon TL olarak kaydedildi.

Ocak-Şubat döneminde faiz giderleri ise yüzde 299,3 artışla 303 milyar 272 milyon TL'ye ulaştı.

Şubat ayında bütçe açığı 341 milyar 202 milyon TL olarak gerçekleşti. Bütçe gelirleri 626 milyar 29 milyon TL, bütçe giderleri ise 967 milyar 231 milyon TL oldu. Vergi gelirleri ise 521 milyar 797 milyon TL olarak gerçekleşti.

Faiz giderleri Şubat ayında 153 milyar 254 milyon TL olarak gerçekleşti.

Küresel ısınmanın etkisiyle polen alerjileri artık tüm yıla yayılabiliyor. Eskiden belirli mevsimlerde görülen polen alerjisi, iklim değişikliği nedeniyle yıl boyunca devam edebiliyor. Bu durum, alerjik bünyeye sahip bireylerin yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor.

Alerji belirtileri nelerdir? Polen alerjisinin belirtileri arasında burun akıntısı, hapşırma, gözlerde sulanma ve kaşıntı, öksürük ve nefes darlığı yer alıyor. Bu belirtiler, kişinin günlük aktivitelerini sürdürmesini zorlaştırabiliyor.

Polen alerjisinden korunma yolları:

• Polen yoğunluğunun yüksek olduğu saatlerde (özellikle sabah saatlerinde) dışarı çıkmaktan kaçınmak.
• Dışarıda bulunulduğu süre boyunca güneş gözlüğü ve maske kullanmak.
• Eve gelindiğinde kıyafetleri değiştirmek ve duş almak.
• Ev ve araba pencerelerini kapalı tutmak.
• Polen filtreli klima kullanmak.

Polen alerjisi nasıl tedavi edilir? Polen alerjisinin tedavisinde farklı yöntemler uygulanabiliyor. Bunlar arasında antihistaminikler, burun spreyleri ve alerji aşıları (immünoterapi) bulunuyor. Antihistaminikler, alerji belirtilerini hafifletmeye yardımcı olurken, burun spreyleri burun tıkanıklığını gidermeye yardımcı oluyor. Alerji aşıları ise vücudun alerjene karşı toleransını artırarak uzun vadeli bir çözüm sunabiliyor. Ancak alerji aşısı tedavisi uzun sürebilir ve düzenli takip gerektirir.

Uzmanlar, polen alerjisi belirtileri gösteren kişilerin mutlaka bir alerji uzmanına başvurmasını öneriyor. Erken teşhis ve doğru tedavi yöntemleriyle alerji belirtileri kontrol altına alınabilir ve yaşam kalitesi artırılabilir.

Küresel ısınmanın polen alerjileri üzerindeki etkisi göz önüne alındığında, bu konuda farkındalık yaratmak ve gerekli önlemleri almak büyük önem taşıyor.

Pirinç, dünya genelinde yaygın olarak tüketilen bir besin maddesidir. Ancak, pirinç türleri arasındaki farklılıklar ve bunların sağlık üzerindeki etkileri sıklıkla tartışma konusu olmaktadır. Özellikle kahverengi, beyaz ve siyah pirinç arasındaki besin değerleri ve sağlık faydaları, tüketicilerin sağlıklı tercihler yapma arayışında önemli bir rol oynamaktadır.

Beyaz Pirinç: En çok tüketilen pirinç türlerinden biridir. İşlenmiş bir tahıl olduğu için kabuk ve kepek tabakaları çıkarılır. Bu işlem, pirincin daha hızlı pişmesini ve daha uzun süre dayanmasını sağlar. Ancak, bu işlem sırasında lif, vitamin ve mineral kaybı yaşanır. Beyaz pirinç, glisemik indeksi yüksek bir besindir, bu da kan şekerini hızla yükseltebileceği anlamına gelir.

Kahverengi Pirinç: Beyaz pirince göre daha az işlenmiştir. Kabuk ve kepek tabakaları korunur, bu da lif, vitamin ve mineral içeriğinin daha yüksek olmasını sağlar. Kahverengi pirinç, magnezyum, selenyum ve B vitaminleri açısından zengindir. Ayrıca, glisemik indeksi beyaz pirince göre daha düşüktür, bu da kan şekerini daha dengeli bir şekilde etkiler.

Siyah Pirinç: Mor veya siyah renkte olan bu pirinç türü, antioksidanlar açısından zengindir. Özellikle antosiyaninler içerir, bu da hücre hasarını önlemeye ve kronik hastalık riskini azaltmaya yardımcı olabilir. Siyah pirinç ayrıca lif, demir ve E vitamini içerir.

Uzmanlar, sağlıklı bir beslenme düzeni için pirinç tüketiminde çeşitliliğe gidilmesini ve işlenmemiş veya az işlenmiş pirinç türlerinin tercih edilmesini önermektedir. Kahverengi ve siyah pirinç, beyaz pirince göre daha fazla besin değeri sunduğu için daha sağlıklı bir seçenek olabilir. Ancak, porsiyon kontrolüne dikkat etmek ve pirinci dengeli bir öğün içinde tüketmek önemlidir.

Sonuç olarak, pirinç seçimi kişisel tercihlere ve sağlık hedeflerine bağlıdır. Besin değerleri ve sağlık etkileri göz önünde bulundurularak yapılan bilinçli bir tercih, sağlıklı bir yaşam tarzına katkıda bulunabilir.