Gayrimenkul sahipleri, evlerinin fotoğraflarını yapay zekaya göndererek değer tespitinde bulunuyor ve bu sayede satış veya kiralama süreçlerinde avantaj elde ediyor.

Gayrimenkul sektöründe yapay zeka kullanımı giderek yaygınlaşıyor. Ev sahipleri, konutlarının değerini belirlemek ve potansiyel alıcı veya kiracılara daha çekici hale getirmek için yapay zeka teknolojilerinden faydalanıyor.
Bu sistem, kullanıcıların evlerinin iç ve dış mekan fotoğraflarını yüklemesiyle başlıyor. Yapay zeka, fotoğraflardaki detayları analiz ederek evin büyüklüğü, konumu, kullanılan malzemeler, tadilat durumu ve genel estetik görünümü gibi faktörleri değerlendiriyor. Ardından, benzer özelliklere sahip yakınlardaki emlakların satış ve kiralama verilerini de göz önünde bulundurarak evin piyasa değerini tahmin ediyor.
Bu yöntem, hem satıcılar hem de alıcılar için bir dizi avantaj sunuyor. Satıcılar, evlerinin gerçek değerini öğrenerek daha doğru bir fiyat belirleyebiliyor ve pazarlık sürecinde ellerini güçlendirebiliyorlar. Alıcılar ise, bir evin değerinin piyasa ortalamasıyla uyumlu olup olmadığını kontrol ederek daha bilinçli bir karar verebiliyorlar.
Yapay zeka destekli değerleme sistemleri, geleneksel yöntemlere kıyasla daha hızlı ve objektif sonuçlar sunuyor. İnsan hatalarını en aza indirerek daha güvenilir bir değerlendirme sağlıyor. Ayrıca, farklı açılardan çekilmiş fotoğrafların analizi sayesinde evin potansiyelini daha kapsamlı bir şekilde ortaya koyuyor.
Uzmanlar, yapay zekanın gayrimenkul sektöründeki rolünün giderek artacağını ve gelecekte ev alım-satım süreçlerinin daha verimli ve şeffaf hale gelmesine katkıda bulunacağını öngörüyor.