DEVA Partisi kurucularından ve akademisyen Metin Gürcan, 'devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme' suçundan 16 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ankara 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada karar açıklandı.

Metin Gürcan Kimdir?

Metin Gürcan, DEVA Partisi'nin kurucularından olup, aynı zamanda bir akademisyen ve güvenlik uzmanıdır. Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) görev yapmış ve çeşitli üniversitelerde dersler vermiştir. Güvenlik politikaları, terörizm ve istihbarat konularında çalışmaları bulunmaktadır.

Davanın Gelişimi

• Metin Gürcan, hakkında başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınmış ve tutuklanmıştı.
• İddianamede, Gürcan'ın devletin gizli kalması gereken bilgilerini casusluk amacıyla temin ettiği iddia edildi.
• Yargılama sürecinde Gürcan, suçlamaları reddetti ve savunma yaptı.

Mahkeme Kararı

Ankara 26. Ağır Ceza Mahkemesi, Metin Gürcan'ı 'devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme' suçundan suçlu bularak 16 yıl 8 ay hapis cezasına hükmetti.

Kararın ardından Gürcan'ın avukatlarının temyiz yoluna başvurması bekleniyor.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), emekli maaşlarının Kurban Bayramı öncesinde erken yatırılıp yatırılmayacağına dair bir açıklama yaptı. Milyonlarca emekli, maaş ödeme tarihlerini ve olası bir öne çekme durumunu merak ediyor.

Henüz SGK tarafından resmi bir açıklama yapılmamış olmakla birlikte, emekli maaşlarının bayram öncesinde ödenmesine yönelik beklentiler yüksek. Geçtiğimiz yıllarda benzer uygulamalar yapılmıştı. Emekli maaşlarının normalde her ayın 17'si ile 26'sı arasında ödendiği belirtiliyor. Ancak, Kurban Bayramı'nın 16 Haziran'da başlayacak olması nedeniyle, maaşların bu tarihten önce hesaplara yatırılması bekleniyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın konuya ilişkin bir düzenleme yapması ve SGK'nın da bu düzenlemeye uygun olarak ödeme takvimini açıklaması bekleniyor. Emeklilerin maaşlarını bayram öncesinde alabilmeleri için ilgili kurumların çalışmaları devam ediyor.

Emekli maaşlarının erken ödenmesi durumunda, SGK'nın resmi internet sitesi ve diğer iletişim kanalları üzerinden duyuru yapması bekleniyor. Emeklilerin bu duyuruları takip etmeleri önem taşıyor. Ayrıca, bankaların da kendi müşterilerine yönelik bilgilendirme yapması olasıdır.

Emekli maaşlarının erken ödenmesi beklentisi, emeklilerin bayram öncesi ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri açısından büyük önem taşıyor. Bu nedenle, SGK'nın yapacağı açıklama merakla bekleniyor.

ATV ekranlarında yayınlanan 'Kim Milyoner Olmak İster' yarışmasının sunuculuğunu üstlenen Oktay Kaynarca, bir yarışmacının elenmesi üzerine verdiği tepkiyle gündeme geldi. Yarışmacı, soruyu yanlış cevaplayarak elendikten sonra Kaynarca'nın sözleri sosyal medyada farklı yorumlara neden oldu.

Yarışmada, bir tarih sorusuna yanlış yanıt veren yarışmacı, büyük ödülü kaçırdı. Ekrana yansıyan görüntülerde yarışmacının üzüntüsü belirgin bir şekilde görüldü. Oktay Kaynarca ise yarışmacının bu durumuna beklenmedik bir şekilde karşılık verdi. Kaynarca'nın, 'Üzülmeyin, hayat devam ediyor' şeklindeki sözleri, bazı izleyiciler tarafından motivasyon verici bulunurken, bazıları tarafından ise samimiyetsiz olarak değerlendirildi.

Sosyal medya platformlarında, Kaynarca'nın bu yorumu üzerine çeşitli tartışmalar yaşandı. Kimi kullanıcılar, sunucunun yarışmacıyı teselli etme çabasını takdir ederken, kimi kullanıcılar ise Kaynarca'nın tavrının yarışmacının hayal kırıklığını daha da artırdığını savundu. Yarışmanın bu bölümü, sosyal medyada en çok konuşulan konular arasına girdi.

Yarışmanın ilerleyen bölümlerinde Kaynarca'nın diğer yarışmacılarla olan etkileşimleri de dikkat çekti. Özellikle başarılı performans sergileyen yarışmacıları tebrik eden ve onlara destek veren Kaynarca, samimi tavırlarıyla beğeni topladı. Ancak, elenen yarışmacıya verdiği ilk tepki, programın genel atmosferi üzerinde hala etkisini sürdürüyor.

Özetle, 'Kim Milyoner Olmak İster' yarışmasında yaşanan bu olay, sunucu-yarışmacı ilişkisi ve televizyon programlarının sosyal medya üzerindeki etkileri üzerine önemli bir tartışma başlattı.

Türkiye'de son 10 yılda yaşanan kira artışları, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileriyle incelendiğinde çarpıcı sonuçlar ortaya koymaktadır. Konut kiralarındaki değişim oranları, özellikle büyük şehirlerde yaşayan vatandaşlar için önemli bir geçim sıkıntısı kaynağı haline gelmiştir.

TÜİK'in verilerine göre, Türkiye genelinde konut kiraları son 10 yılda yüzde 1000'in üzerinde bir artış göstermiştir. Bu artış, özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde daha da belirginleşmektedir. Kira artışlarının nedenleri arasında nüfus artışı, konut arzındaki yetersizlik, inşaat maliyetlerindeki yükseliş ve ekonomik belirsizlikler sayılabilir.

Kira artışlarının en çok etkilediği kesimler, düşük ve orta gelirli vatandaşlardır. Özellikle asgari ücretle geçinen veya emekli maaşı alan vatandaşlar, gelirlerinin büyük bir bölümünü kiraya ayırmak zorunda kalmaktadırlar. Bu durum, geçim sıkıntısını artırmakta ve sosyal eşitsizliği derinleştirmektedir.

Son yıllarda hükümet tarafından kira artışlarını sınırlamaya yönelik bazı düzenlemeler yapılmıştır. Ancak, bu düzenlemelerin piyasadaki kira artışlarını tam olarak engellemekte yetersiz kaldığı görülmektedir. Kira artışlarının kontrol altına alınabilmesi için, konut arzının artırılması, inşaat maliyetlerinin düşürülmesi ve ekonomik istikrarın sağlanması gibi daha kapsamlı politikaların uygulanması gerekmektedir.

Özetle, Türkiye'de son 10 yılda yaşanan kira artışları, vatandaşlar için ciddi bir sorun teşkil etmektedir ve bu sorunun çözümü için kalıcı çözümler üretilmesi elzemdir.

Şarkıcı Zeynep Bastık, Malatya'da düzenlenen bir etkinlikte 2025 Kayısı Güzeli seçildi. Etkinlikte sahne alan Bastık, hayranlarına unutulmaz bir gece yaşattı.

Zeynep Bastık, sahnede yaptığı konuşmada, Malatya'nın ve kayısının kendisi için çok özel bir yere sahip olduğunu belirtti. Kayısının sadece bir meyve olmadığını, aynı zamanda bir kültür ve yaşam biçimi olduğunu vurguladı.

Bastık, “Burada, bu güzel şehirde, bu anlamlı unvanı almak benim için büyük bir onur. Kayısı, Malatya için olduğu kadar Türkiye için de çok değerli bir ürün. Umarım hep birlikte kayısımızı en iyi şekilde tanıtır ve değerini artırırız” dedi.

Etkinlikte Zeynep Bastık'a kayısı hediye edildi ve yöresel kıyafetler giydirildi. Bastık, hayranlarıyla bol bol fotoğraf çektirdi.

2025 Kayısı Güzeli seçilmesiyle ilgili duygularını dile getiren Bastık, bu unvanı layıkıyla taşıyacağını ve Malatya'yı her platformda temsil edeceğini söyledi.

Etkinlik, Zeynep Bastık'ın konseriyle sona erdi. Konserde sevilen şarkılarını seslendiren Bastık, Malatyalı hayranlarına teşekkür etti.

Dr. Sam Parnia'nın yaptığı araştırmalar, ölümün korkutucu bir deneyim olup olmadığı sorusuna yeni bir bakış açısı getiriyor. Parnia, doğal ölümün aslında huzurlu ve rahatlatıcı olabileceğini iddia ediyor. Araştırmalar, ölüm sürecinde insanların genellikle acı veya ıstırap yaşamadığını, aksine bir tür sükunet ve rahatlama hissettiğini gösteriyor.

Parnia'nın çalışmalarında, kalp durması sonucu klinik ölüm yaşamış ve daha sonra hayata döndürülmüş kişilerin deneyimleri inceleniyor. Bu kişilerin anlattıklarına göre, ölüm anında korku yerine genellikle bir huzur ve dinginlik hali yaşanıyor. Bazıları, parlak bir ışık gördüklerini veya sevdikleriyle karşılaştıklarını belirtiyor.

Araştırmalar, ölüm anında beyinde endorfin ve serotonin gibi doğal ağrı kesici ve mutluluk verici hormonların salgılandığını gösteriyor. Bu hormonlar, kişinin acı hissetmesini engelleyerek ölüm sürecini daha katlanılabilir hale getiriyor olabilir.

Dr. Parnia, ölümün bir son olmadığını, aksine bir geçiş süreci olduğunu savunuyor. Ona göre, ölümden sonra bilincin devam edip etmediği henüz tam olarak bilinmese de, ölüm anının kendisi genellikle korkulacak bir şey değil. Doğal ölümün, vücudun yavaş yavaş kapanması ve bilincin de bu sürece uyum sağlamasıyla gerçekleştiği düşünülüyor.

Bu araştırmalar, ölüm korkusunu azaltmaya ve ölümle ilgili daha olumlu bir bakış açısı geliştirmeye yardımcı olabilir. Ölümün kaçınılmaz bir gerçek olduğunu kabul ederek ve ölüm anının genellikle huzurlu olduğunu bilerek, insanlar hayatlarını daha anlamlı ve dolu dolu yaşayabilirler.

• Ölüm anında genellikle acı hissedilmez.
• Beyinde mutluluk verici hormonlar salgılanır.
• Kişi huzur ve dinginlik hisseder.

1. Kalp durması sonucu klinik ölüm yaşayan kişilerin deneyimleri inceleniyor.
2. Ölüm anında parlak bir ışık görülebilir.
3. Sevdiklerinizle karşılaşabilirsiniz.

Bülent Emin Yarar ve Yetkin Dikinciler, Frankfurt Kitap Fuarı'nda oyunculuk üzerine konuştu. İki deneyimli oyuncu, oyunculuk mesleğinin incelikleri ve kendi deneyimlerini dinleyicilerle paylaştı.

Söyleşide, bir karakteri canlandırmanın gereklilikleri üzerinde duruldu. Yarar ve Dikinciler, bir karakteri canlandırırken o karakterin deneyimlerini birebir yaşamaya gerek olmadığını, önemli olanın karakterin iç dünyasını anlamak ve bunu seyirciye aktarabilmek olduğunu vurguladı. Bülent Emin Yarar, "Ölen birini oynayacaksak illa ölümü deneyimlemiş olmamız gerekmiyor, içimizde var," diyerek bu konudaki düşüncesini ifade etti.

Yetkin Dikinciler ise, oyunculuğun bir empati kurma sanatı olduğunu belirterek, farklı karakterlerin duygularını ve düşüncelerini anlamanın önemine değindi. Oyuncular, genç oyuncu adaylarına kendilerini sürekli geliştirmeleri, farklı kaynaklardan beslenmeleri ve insanı anlamaya çalışmaları tavsiyesinde bulundu.

Söyleşi, dinleyicilerin sorularıyla devam etti. Yarar ve Dikinciler, soruları samimiyetle yanıtlayarak oyunculuk mesleğine dair merak edilenleri aydınlattı. Söyleşi sonunda, dinleyiciler oyuncularla fotoğraf çektirme fırsatı buldu.

Frankfurt Kitap Fuarı'ndaki bu söyleşi, oyunculuk mesleğine ilgi duyanlar için önemli bir etkinlik oldu. Bülent Emin Yarar ve Yetkin Dikinciler'in deneyimleri ve düşünceleri, dinleyicilere ilham verdi.

Piyanist Fazıl Say, 53. İstanbul Müzik Festivali kapsamında Camerata Salzburg ile bir konser verecek. Konser, festivalin önemli etkinliklerinden biri olarak öne çıkıyor.

Konserde, Wolfgang Amadeus Mozart'ın eserleri ağırlıklı olarak seslendirilecek. Fazıl Say, Mozart'ın piyano konçertolarından birini Camerata Salzburg eşliğinde yorumlayacak.

Festival programında ayrıca oda müziği konserleri, orkestra dinletileri ve çeşitli dinletiler yer alıyor. Festival, İstanbul'un çeşitli mekanlarında gerçekleşecek.

Fazıl Say'ın Camerata Salzburg ile vereceği konser, müzikseverler tarafından büyük bir ilgiyle bekleniyor. Konser, hem Say'ın virtüözlüğünü hem de Camerata Salzburg'un müzikal yeteneğini sergileyecek.

53. İstanbul Müzik Festivali, zengin içeriği ve dünyaca ünlü sanatçıları ağırlamasıyla dikkat çekiyor. Festival, klasik müzik tutkunları için kaçırılmaması gereken bir etkinlik olarak değerlendiriliyor.

Festivalde genç yeteneklere de yer verilecek. Çeşitli yarışmalarda dereceye giren genç müzisyenler, festival kapsamında sahne alma fırsatı bulacak.

İstanbul Müzik Festivali, her yıl olduğu gibi bu yıl da şehrin kültürel hayatına önemli bir katkı sağlayacak.

Konser biletleri, festivalin resmi internet sitesi ve çeşitli satış noktalarından temin edilebilecek.

DİSK Araştırma Merkezi (DİSK-AR), emekli bayram ikramiyelerindeki kaybı ortaya koyan bir rapor yayımladı. Rapora göre, 2018 yılında uygulamaya konulan emekli bayram ikramiyesi, başlangıçta asgari ücretin yüzde 95'ine denk gelirken, günümüzde bu oran yüzde 37'ye kadar gerilemiştir. Bu durum, emeklilerin ikramiyelerinde ciddi bir kayıp yaşandığını göstermektedir.

Raporda, 2018'den bu yana emekli ikramiyesindeki reel kaybın 50 bin lirayı aştığı belirtilmektedir. Hesaplamalara göre, emeklilere ilk olarak verilen 1000 TL'lik ikramiye, o dönemdeki asgari ücretin önemli bir bölümünü karşılarken, enflasyon ve diğer ekonomik faktörler nedeniyle bu değer zamanla azalmıştır. 2024 yılı itibarıyla ikramiyelerin satın alma gücündeki düşüş, emeklilerin ekonomik durumunu olumsuz etkilemektedir.

DİSK-AR'ın raporunda dikkat çekilen bir diğer nokta ise, emekli aylıklarının da asgari ücretin altında kalmaya başlamasıdır. Birçok emekli, geçimini sürdürebilmek için ek gelir kaynaklarına ihtiyaç duymaktadır. Bayram ikramiyesindeki bu erime, emeklilerin yaşadığı ekonomik zorlukları daha da derinleştirmektedir.

Raporda, emekli ikramiyelerinin günümüz koşullarına uygun hale getirilmesi ve emeklilerin yaşam standartlarının yükseltilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiği vurgulanmaktadır. Ayrıca, emekli aylıklarının da asgari ücret düzeyine çıkarılması veya üzerine çıkarılması gerektiği belirtilmektedir. Aksi takdirde, emeklilerin ekonomik sıkıntılarının devam edeceği ve sosyal adaletin sağlanmasının zorlaşacağı ifade edilmektedir.