Demet Evgar, Hürriyet Pazar'a verdiği röportajda kariyerine, yeni projelerine ve hayata dair düşüncelerine değindi. Evgar, tiyatroya olan tutkusunu ve sahnedeki performansına olan güvenini vurgulayarak, “Herkesi getirebilirler karşıma, ben sahnede çok iyiyim” dedi.

Evgar, son dönemde yer aldığı projelerle ilgili olarak, farklı karakterleri canlandırmanın kendisini geliştirdiğini ve her rolün ona yeni bir şeyler öğrettiğini belirtti. Özellikle tiyatro sahnesinde olmanın kendisi için vazgeçilmez olduğunu ve seyirciyle doğrudan iletişim kurmanın önemini vurguladı.

Oyunculuk kariyerinin yanı sıra, kişisel gelişimine de önem verdiğini söyleyen Evgar, sürekli okuyarak, araştırarak ve yeni şeyler öğrenerek kendini yenilediğini ifade etti. Sanatın ve kültürün insan hayatındaki önemine dikkat çeken Evgar, bu alanlarda yapılan çalışmalara destek vermenin gerekliliğini vurguladı.

Evgar, gelecekteki projeleriyle ilgili olarak da heyecanlı olduğunu ve farklı türlerdeki yapımlarda yer almak istediğini belirtti. Özellikle kadın karakterlerin güçlü ve etkileyici bir şekilde temsil edildiği projelerde yer almaktan mutluluk duyacağını ifade etti.

Röportajın bir bölümünde, sosyal sorumluluk projelerine olan ilgisini de dile getiren Evgar, özellikle çocukların ve gençlerin eğitimine yönelik çalışmalara destek verdiğini ve bu tür projelerde yer almaya devam edeceğini söyledi.

Son olarak, hayata karşı pozitif bir bakış açısına sahip olduğunu belirten Evgar, her zaman umutlu olmanın ve hayallerinin peşinden gitmenin önemini vurguladı.

Oyuncu Özge Gürel ve Serkan Çayoğlu, iki yıllık birlikteliklerinin ardından evlendi. Çift, Almanya'da gerçekleşen törenle dünya evine girdi.

Düğün, çiftin yakın çevresinin katılımıyla gerçekleşti. Özge Gürel ve Serkan Çayoğlu, düğün fotoğraflarını sosyal medyada paylaştı. Paylaşımlarına çok sayıda beğeni ve tebrik mesajı geldi.

Çift, Almanya’daki düğünün ardından İtalya'da da bir düğün yapacaklarını duyurdu. İtalya’daki düğünün detayları henüz belli değil. Özge Gürel, gelinliğiyle göz kamaştırırken, Serkan Çayoğlu şıklığıyla dikkat çekti.

Özge Gürel ve Serkan Çayoğlu'nun tanışma hikayesi: Çift, 2014 yılında ‘Kiraz Mevsimi’ dizisinin setinde tanıştı. Arkadaşlıkları zamanla aşka dönüştü.

Çift, evlilik haberini sosyal medya hesaplarından duyurmuştu. Sevenleri, bu mutlu haberi büyük bir sevinçle karşıladı. Özge Gürel ve Serkan Çayoğlu'na mutluluklar dileyen mesajlar yağdı.

Düğüne katılan davetliler arasında ünlü isimler de yer aldı.

• Düğün Yeri: Almanya
• İkinci Düğün: İtalya'da yapılacak
• Tanışma: Kiraz Mevsimi dizisi seti

Çiftin hayranları, İtalya'daki düğün için de sabırsızlıkla bekliyor.

Barbaros Tapan'ın yazısında, toplumun güçlü kadın figürlerini olumsuz bir şekilde yansıtma eğilimi ele alınıyor. Yazar, bu durumun kökeninde yatan nedenleri ve sonuçlarını inceliyor. Tapan, kadınların iş hayatında, siyasette ve sosyal yaşamda başarılı olmaları durumunda, bazı kesimler tarafından kıskançlık ve rekabet duygularıyla yaklaşıldığını belirtiyor.

Yazıda, güçlü kadınların genellikle 'erkeksi', 'agresif' veya 'hırslı' gibi olumsuz sıfatlarla etiketlenmeye çalışıldığı vurgulanıyor. Bu tür etiketlemelerin, kadınların toplumdaki rollerini sınırlandırma ve onları güçsüzleştirme amacı taşıdığı ifade ediliyor. Ayrıca, medyanın da bu tür stereotipleri yaygınlaştırmada önemli bir rol oynadığı belirtiliyor.

Tapan, toplumun bu tür önyargılarından arınması ve kadınların başarılarını desteklemesi gerektiğini savunuyor. Kadınların güçlenmesinin, toplumun genel refahına katkı sağlayacağını ve daha eşitlikçi bir ortam yaratacağını vurguluyor. Yazar, erkeklerin de bu süreçte aktif rol alması ve kadınların önündeki engelleri kaldırmak için çaba göstermesi gerektiğini belirtiyor.

Yazıda ayrıca, güçlü kadınların birbirlerine destek olmasının ve rol model olarak genç nesillere ilham vermesinin önemi vurgulanıyor. Kadınların dayanışma içinde hareket etmesi, toplumdaki olumsuz algıları kırmaya ve kadınların güçlenmesine yardımcı olacaktır.

Sonuç olarak, Barbaros Tapan, toplumun güçlü kadınlara karşı olan önyargılarını sorgulamaya ve kadınların başarılarını kutlamaya davet ediyor. Daha eşitlikçi ve adil bir toplum için, kadınların güçlenmesinin desteklenmesi gerektiğinin altını çiziyor.

Muazzez Ersoy, sahne ve günlük yaşamı arasındaki dengeyi anlattı. Assolist olarak sahnedeki duruşu ile Kasımpaşalı kimliği arasındaki farklara değindi. Ersoy, sahne hayatında titiz ve özenli olduğunu, ancak günlük yaşamında daha rahat ve doğal olduğunu belirtti.

Sanatçı, Kasımpaşa'da büyüdüğü günleri ve o dönemki yaşam tarzını unutmadığını, hala o kültürü içinde taşıdığını ifade etti. Ersoy, sahneye çıkarken büyük bir hazırlık süreci geçirdiğini, kostümlerinden makyajına kadar her detayın önemli olduğunu vurguladı. Ancak günlük hayatta daha sade ve mütevazı bir yaşam sürdüğünü dile getirdi.

Ersoy, müzik kariyerindeki başarısının sırrını, dinleyicileriyle kurduğu samimi bağa bağladı. Şarkılarını söylerken duygularını en içten şekilde ifade etmeye çalıştığını ve bu sayede dinleyicilerin kalbine dokunabildiğini söyledi. Ayrıca, Türk Sanat Müziği'ne olan tutkusunu ve bu müziği gelecek nesillere aktarma misyonunu da vurguladı.

Muazzez Ersoy, röportajında, sahne ve özel yaşamı arasındaki dengeyi korurken, her iki kimliğini de aynı değerde tuttuğunu gösterdi. Sanatçı, hem assolist kimliğiyle müzik dünyasında önemli bir yere sahip olmayı başarmış, hem de Kasımpaşalı kimliğiyle mütevazı ve samimi bir yaşam sürdürmüştür.

Ünlü oyuncu Pınar Deniz, spor sonrası Nişantaşı'nda bir markette görüntülendi. Düzenli spor yaptığı bilinen Deniz, fit ve sağlıklı görünümüyle dikkat çekti. Spor kıyafetleriyle objektiflere yansıyan oyuncu, market içerisinde günlük ihtiyaçlarını karşılarken görüntülendi.

Kameralara gülümseyerek poz veren Pınar Deniz, muhabirlerin sorularını yanıtlamaktan kaçındı. Hızlıca alışverişini tamamlayan oyuncu, daha sonra Nişantaşı sokaklarında yürüyerek gözden kayboldu. Pınar Deniz'in spor sonrası rahat tavırları ve doğal güzelliği dikkatlerden kaçmadı.

Pınar Deniz'in hayranları, sosyal medyada oyuncunun fotoğraflarını paylaşarak, onun sağlıklı yaşam tarzına olan övgülerini dile getirdi. Deniz'in yoğun temposuna rağmen sporu aksatmaması ve sağlıklı beslenmeye özen göstermesi, takipçileri tarafından takdirle karşılanıyor.

euronews'in haberine göre, Rus casuslarının Portekiz vatandaşlığını nasıl elde ettiği sorusu gündemde. Portekiz, Avrupa Birliği ve Schengen bölgesine erişim sağlayan bir ülke olarak, casuslar için cazip bir hedef haline gelmiş durumda.

Vatandaşlık elde etme yöntemleri:

• Sahte belgeler: Casuslar, genellikle sahte doğum belgeleri veya kimliklerle Portekiz vatandaşlığına başvuruyor. Bu belgeler, genellikle Portekiz'in eski sömürgelerinden elde ediliyor.
• Evlilik yoluyla: Portekizli vatandaşlarla yapılan sahte evlilikler de vatandaşlık elde etme yöntemlerinden biri. Bu evlilikler genellikle para karşılığında yapılıyor.
• Yatırım yoluyla: Portekiz'inGolden Vize programı da casuslar için bir fırsat sunuyor. Bu program sayesinde, ülkeye yatırım yapan yabancılar vatandaşlık elde edebiliyor.

Olayın Portekiz'deki yankıları:

Bu durum, Portekiz'de büyük bir endişe yaratmış durumda. Hükümet, vatandaşlık başvurularını daha sıkı bir şekilde incelemeye başladı ve sahte belgelerle vatandaşlık alan kişilerin tespit edilmesi için çalışmalar yürütüyor. Ayrıca, Golden Vize programının da güvenlik açıkları nedeniyle yeniden düzenlenmesi gündemde.

Portekiz istihbarat servisleri, Rus casuslarının faaliyetlerini yakından takip ediyor ve ülkenin güvenliğini sağlamak için gerekli önlemleri almaya çalışıyor.

Bu haber, Rus istihbaratının Avrupa Birliği üyesi ülkelerdeki faaliyetlerinin ne kadar karmaşık ve çeşitli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

İsviçre merkezli havayolu şirketi SWISS, pilot eksikliği nedeniyle uçuşlarını iptal etmek zorunda kaldı. Şirket, yaşanan bu durumun sadece kendilerine özgü olmadığını, Avrupa genelinde daha geniş bir sorunun işareti olabileceğini belirtiyor. Özellikle Kovid-19 pandemisi sonrası havacılık sektöründe yaşanan toparlanma, talepteki ani artış ve buna bağlı olarak artan iş yükü, pilot açığını tetikleyen faktörler arasında gösteriliyor.

SWISS'in iptal ettiği uçuşlar genellikle Avrupa içi kısa ve orta mesafeli seferler. Bu durum, özellikle yaz aylarında seyahat planları yapan yolcuları olumsuz etkiliyor. Havayolu şirketi, yolcularına alternatif uçuşlar sunmaya ve mağduriyetleri en aza indirmeye çalıştığını belirtiyor.

Pilot açığının temel nedenleri arasında, emekli olan pilot sayısındaki artış ve yeni pilot yetiştirme süreçlerinin uzunluğu yer alıyor. Ayrıca, pandemi döneminde birçok pilotun işten çıkarılması veya ücretsiz izne ayrılması, sektördeki deneyimli personel sayısını azaltmış durumda. Bu durum, havacılık şirketlerinin hızlı bir şekilde toparlanmasını zorlaştırıyor.

Avrupa'daki diğer havayolu şirketleri de benzer sorunlarla karşı karşıya. Özellikle düşük maliyetli havayolu şirketleri, pilot açığını kapatmak için çeşitli çözümler arıyor. Bu çözümler arasında, pilot maaşlarını artırmak, çalışma koşullarını iyileştirmek ve pilot yetiştirme programlarına yatırım yapmak bulunuyor.

Uzmanlar, pilot açığının önümüzdeki yıllarda da devam edebileceği uyarısında bulunuyor. Bu durumun, havayolu şirketlerinin karlılığını olumsuz etkilemesinin yanı sıra, yolcular için de daha yüksek bilet fiyatları ve daha az uçuş seçeneği anlamına gelebileceği belirtiliyor. Havacılık sektörünün, bu sorunu çözmek için uzun vadeli stratejiler geliştirmesi ve pilot yetiştirme süreçlerini hızlandırması gerektiği vurgulanıyor.

Özetle:

• SWISS, pilot açığı nedeniyle uçuşlarını iptal ediyor.
• Avrupa genelinde benzer sorunlar yaşanıyor.
• Pandemi sonrası artan talep ve iş yükü pilot açığını tetikliyor.
• Emeklilikler ve yeni pilot yetiştirme süreçlerinin uzunluğu da etkili.
• Havayolu şirketleri çözüm arayışında.

Suudi Arabistan yetkilileri, hac mevsimi öncesinde izinsiz hacı adaylarına yönelik kontrollerini sıkılaştırdı. Yapılan açıklamaya göre, 2024 hac dönemi öncesinde yaklaşık 270 bin izinsiz hacı adayının Mekke'ye girişi engellendi.

Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre, bu kişilerin Mekke'ye girişini engellemek amacıyla çeşitli kontrol noktaları oluşturuldu ve teknolojik sistemler kullanıldı. Amaç, yalnızca resmi izinleri olan hacı adaylarının ibadetlerini güvenli ve düzenli bir şekilde yerine getirmelerini sağlamak.

Yetkililer, izinsiz hacı girişiminde bulunan kişilere yönelik cezai işlemlerin uygulanacağını da duyurdu. Bu cezalar, para cezalarından sınır dışı edilmeye kadar çeşitli yaptırımları içerebiliyor. Suudi Arabistan hükümeti, hac organizasyonlarının düzenli ve güvenli bir şekilde yürütülmesi için bu tür önlemlerin alınmasının zorunlu olduğunu vurguluyor.

Bu yılki hac dönemi, sıcak hava koşulları altında gerçekleşeceği için yetkililer, hacı adaylarını sağlık konusunda dikkatli olmaları yönünde uyarıyor. Özellikle yaşlı ve kronik rahatsızlıkları olan hacı adaylarının, güneşin en yoğun olduğu saatlerde dışarı çıkmamaları ve bol sıvı tüketmeleri tavsiye ediliyor.

Suudi Arabistan, her yıl milyonlarca Müslüman'ı ağırlayan kutsal topraklarda, hac ibadetinin sorunsuz bir şekilde yerine getirilmesi için çeşitli güvenlik ve sağlık önlemleri alıyor. Bu önlemler, hacı adaylarının güvenliğini sağlamanın yanı sıra, ibadetlerini huzur içinde gerçekleştirmelerine de olanak tanıyor.

Alınan önlemlerin temel amacı; hacı adaylarının güvenliğini ve sağlığını korumak, ibadetlerini düzenli bir şekilde yapmalarını sağlamaktır. İzinsiz hac girişimleri, bu düzeni bozarak hem izinsiz kişilerin hem de diğer hacı adaylarının güvenliğini riske atabilir.

İklim aktivisti Greta Thunberg, Gazze'ye giderek Refah'taki insani krize dikkat çekmeyi ve Filistin halkıyla dayanışma göstermeyi planladığını duyurdu. Thunberg, Gazze'ye yapacağı ziyaretin amacını, bölgedeki insanların yaşadığı zorluklara dikkat çekmek ve uluslararası toplumu harekete geçmeye teşvik etmek olarak açıkladı.

Thunberg, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Gazze'deki durumun vahametini görmezden gelemeyiz. İnsanlık onurunu korumak için elimizden geleni yapmalıyız. Denemeyi bıraktığımızda insanlığımızı kaybederiz" ifadelerini kullandı. Ayrıca, dünyanın dört bir yanındaki gençleri Gazze'deki insanların yanında olmaya ve seslerini duyurmaya çağırdı.

Ziyaretin detaylarına ilişkin henüz net bir bilgi verilmezken, Thunberg'in Gazze'de çeşitli sivil toplum kuruluşları ve yerel yetkililerle görüşmeler yapması bekleniyor. Amacının, bölgedeki insani yardım çalışmalarına destek vermek ve farkındalık yaratmak olduğu belirtiliyor.

Thunberg'in bu ziyareti, uluslararası kamuoyunun dikkatini Gazze'ye çekme potansiyeli taşıyor. Daha önce de iklim değişikliği konusunda yaptığı çalışmalarla dünya çapında tanınan Thunberg'in, Filistin meselesine yönelik bu adımı, farklı kesimlerden destek ve eleştiri alması bekleniyor.

Greta Thunberg'in Gazze ziyareti, bölgedeki insani krizin çözümüne katkı sağlayıp sağlamayacağı ve uluslararası toplumun bu konudaki tutumunu nasıl etkileyeceği merak konusu olmaya devam ediyor.