Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Sovyetler Birliği döneminde Ukrayna'nın bağımsızlık imajının oluşturulmasının nedenlerini değerlendirdi. Putin'e göre, bu imajın temel amacı, Komünist Partisi'nin ulusal elitlerini cezbetmek ve Sovyet sistemine entegre etmekti.

Putin, Sovyetler Birliği'nin kuruluş yıllarında, özellikle Ukrayna'da, milliyetçilik akımlarının güçlenmeye başladığını ve bu durumun merkezi hükümet için bir tehdit oluşturduğunu belirtti. Bu nedenle, Sovyet yönetimi, Ukrayna'ya belirli bir özerklik ve kültürel bağımsızlık tanıyarak, yerel elitlerin desteğini kazanmayı hedefledi. Bu politika, Ukrayna'nın dilini, kültürünü ve tarihini koruma ve geliştirme yönünde adımlar içeriyordu. Ancak Putin'e göre, bu adımlar aslında Sovyet ideolojisini yaymak ve Ukrayna'yı Sovyet sistemine bağlamak için bir araçtı.

Putin ayrıca, Sovyet döneminde Ukrayna'nın ekonomik olarak da desteklendiğini ve bu durumun Ukrayna'nın Sovyetler Birliği içindeki konumunu güçlendirdiğini ifade etti. Ancak bu ekonomik destek, Ukrayna'nın Sovyet ekonomisine bağımlılığını da artırdı. Putin, Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından Ukrayna'nın bu bağımlılıktan kurtulmakta zorlandığını ve bunun da günümüzdeki sorunların temelini oluşturduğunu savundu.

Özetle, Putin'in açıklamalarına göre, Sovyetler Birliği'nde bağımsız Ukrayna imajı, tamamen pragmatik bir yaklaşımla, Komünist Partisi'nin ulusal elitleri etkileme ve Sovyet sistemine entegre etme amacına hizmet etmiştir. Bu durum, Ukrayna'nın Sovyetler Birliği içindeki konumunu ve Sovyet sonrası dönemdeki gelişimini derinden etkilemiştir.

İran Dışişleri Bakanı Vekili Ali Bakıri, Rusya'nın başkenti Moskova'da temaslarda bulundu. Bakıri, BRICS Dışişleri Bakanları Toplantısı'na katılmak üzere Moskova'ya geldi.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, İran Dışişleri Bakan Vekili Ali Bakıri ile Rus mevkidaşı Sergey Lavrov arasında bir görüşme planlandığını duyurdu. Görüşmede ikili ilişkilerin yanı sıra bölgesel ve uluslararası konuların ele alınması bekleniyor.

Bakıri'nin Moskova ziyareti, İran ile Rusya arasındaki stratejik ortaklığın ve işbirliğinin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. İki ülke, özellikle enerji, ticaret ve güvenlik alanlarında yakın işbirliği içinde bulunuyor.

BRICS Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda, küresel ekonomik ve siyasi gelişmelerin yanı sıra BRICS ülkeleri arasındaki işbirliği imkanları da görüşülecek. İran'ın BRICS üyeliği de toplantıda ele alınacak konular arasında yer alıyor.

İran, BRICS üyeliği ile ekonomik ve siyasi etkisini artırmayı hedefliyor. Rusya ise İran'ın BRICS üyeliğini destekliyor.

Ali Bakıri'nin Moskova'daki temasları ve BRICS toplantısına katılımı, bölgesel ve uluslararası gelişmeler açısından yakından takip ediliyor.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, İran'ın nükleer enerji geliştirme stratejisini kendisinin belirlemesi gerektiğini ifade etti. Zaharova, Tahran'ın bu konudaki kararlarını kendisinin alması gerektiğini vurguladı.

Zaharova, düzenlediği basın toplantısında, İran'ın nükleer programına ilişkin bir soruya cevap verirken, "İran, nükleer enerji alanındaki gelişim stratejisini bağımsız olarak belirlemelidir. Bu, İran'ın egemenlik hakkıdır ve bu konudaki kararları kendileri vermelidir," dedi. Bu açıklama, Rusya'nın İran'ın nükleer programı konusundaki tutumunu yansıtmakta ve ülkenin kendi enerji politikalarını belirleme özgürlüğüne vurgu yapmaktadır.

Zaharova'nın açıklamaları, İran'ın nükleer programı ile ilgili uluslararası arenadaki tartışmaların sürdüğü bir dönemde geldi. Özellikle Batılı ülkeler, İran'ın nükleer faaliyetlerinin şeffaflığı ve barışçıl amaçlarla sınırlı kalması konusunda endişelerini dile getiriyorlar. Ancak Rusya, İran'ın bu konudaki haklarına saygı duyulması gerektiğini savunuyor.

İran, nükleer programının tamamen barışçıl amaçlara yönelik olduğunu ve enerji ihtiyaçlarını karşılamak için geliştirildiğini belirtiyor. Ülke, nükleer silah üretme gibi bir niyetinin olmadığını da sıklıkla vurguluyor. Ancak, uluslararası toplumun bazı kesimleri, İran'ın nükleer faaliyetlerinin yakından izlenmesi gerektiği konusunda ısrarcı.

Zaharova'nın açıklamaları, Rusya'nın İran ile olan yakın ilişkilerini ve enerji alanındaki işbirliğini de gözler önüne seriyor. Rusya, İran'ın nükleer enerji alanındaki gelişimine destek vermeye devam edeceğini ve bu konudaki işbirliğinin süreceğini belirtiyor.

Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Vasiliy Nebenzya, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde yaptığı konuşmada, ABD'nin İran'a yönelik saldırılarını değerlendirdi. Nebenzya, bu saldırıların bölgede yeni bir çatışma dalgası başlatabileceği uyarısında bulundu.

Nebenzya, "ABD, İran'a yönelik saldırılarıyla Pandora'nın kutusunu açtı. Bu eylemler, bölgedeki gerginliği tırmandırarak daha geniş çaplı bir çatışmaya yol açabilir," ifadelerini kullandı. Ayrıca, ABD'nin bu tür adımlarının uluslararası hukuku ihlal ettiğini ve bölgesel istikrarı baltaladığını vurguladı.

Rus temsilci, "ABD'nin bu tür tek taraflı eylemleri kabul edilemez. Uluslararası toplumun, bu tür provokatif adımlara karşı durması gerekmektedir," dedi. Nebenzya, tüm tarafları itidale davet ederek, diplomatik çözümlerin öncelikli olması gerektiğini belirtti.

Nebenzya, konuşmasının devamında, İran'ın nükleer programı konusundaki endişelere de değindi. "İran'ın nükleer programı konusundaki endişelerimizi dile getiriyoruz, ancak bu endişeler, askeri müdahale için bir gerekçe olamaz," şeklinde konuştu. Diplomatik yollarla çözüm bulunmasının önemine işaret etti.

Son olarak Nebenzya, Birleşmiş Milletler'in bu konuda daha aktif bir rol oynaması gerektiğini belirterek, uluslararası toplumun bölgedeki barışı koruma sorumluluğunu vurguladı. "BM Güvenlik Konseyi, bölgedeki gerginliği azaltmak ve kalıcı bir çözüm bulmak için gerekli adımları atmalıdır," diyerek sözlerini tamamladı.

Rusya'nın Viyana'daki Daimi Temsilcisi Mihail Ulyanov, ABD'nin nükleer silahların yayılmasını önleme rejimine darbe vurduğunu ifade etti. Ulyanov, bu durumun, Ukrayna kriziyle ilgili jeopolitik gerilimlerin tırmanması ve Rusya ile Batı arasındaki ilişkilerin bozulması bağlamında yaşandığını vurguladı.

Ulyanov'a göre, ABD'nin bu adımı, nükleer silahların kontrolü ve yayılmasının önlenmesi konusunda uluslararası işbirliğini zayıflatma potansiyeli taşıyor. Bu durum, özellikle Orta Doğu ve Asya gibi bölgelerde nükleer silahlanma yarışını tetikleyebilir. Ayrıca, Ulyanov, ABD'nin tutumunun, diğer ülkeleri de benzer adımlar atmaya teşvik edebileceği uyarısında bulundu.

Ulyanov'un açıklamaları şu noktaları içeriyor:

• ABD'nin nükleer silahların yayılmasını önleme rejimine zarar verdiği
• Uluslararası işbirliğinin zayıflamasının nükleer silahlanma yarışını tetikleyebileceği
• Diğer ülkelerin de benzer adımlar atabileceği uyarısı

Rusya, uzun zamandır ABD'yi nükleer silahların yayılmasını önleme konusunda yeterli çaba göstermemekle suçluyor. Moskova, Washington'ın bazı ülkelerle yaptığı nükleer enerji anlaşmalarının, bu ülkelerin nükleer silah geliştirme potansiyelini artırdığını savunuyor. Bu durum, Rusya ve ABD arasındaki stratejik güvensizliği daha da derinleştiriyor.

Ulyanov, uluslararası toplumu, nükleer silahların yayılmasını önleme rejimini güçlendirmek için daha fazla çaba göstermeye çağırdı. Ayrıca, tüm ülkelerin bu konudaki sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.

İstanbul'da bir markette meydana gelen hırsızlık olayı güvenlik kameralarına yansıdı. Olay, marketin et reyonunda gerçekleşti. Görüntülerde, iki şüphelinin markete girerek et reyonuna yöneldiği görülüyor.

Şüphelilerden biri, et ürünlerini poşetlere doldururken, diğeri ise etrafı gözetliyor. Daha sonra mangal malzemeleri de alan şahıslar, hiçbir şey ödemeden marketten ayrılıyor. Durumu fark eden market çalışanları, güvenlik kamerası görüntülerini inceledikten sonra polise haber verdi.

Polis ekipleri, güvenlik kamerası kayıtlarından şüphelilerin kimliklerini tespit etmeye çalışıyor. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Hırsızlık anı saniye saniye güvenlik kameralarına yansıdı.

Güvenlik kamerası görüntülerinde şüphelilerin rahat tavırları dikkat çekiyor. Et ve mangal malzemelerini çaldıktan sonra marketten sakin bir şekilde ayrılıyorlar. Polis, şüphelilerin yakalanması için çalışmalarını sürdürüyor.

Olayın Özeti:

• İstanbul'da bir markette et ve mangal hırsızlığı yaşandı.
• İki şüpheli, et reyonundan ürünleri çalarak marketten ayrıldı.
• Hırsızlık anı güvenlik kameralarına yansıdı.
• Polis, şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı.

Bahar Candan, ablası Nihal Candan'ın tutuklanmasının ardından sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımla gündeme geldi. Candan, ablası için helva kavururken çektiği videoyu takipçileriyle paylaştı. Bu paylaşım, kısa sürede sosyal medyada büyük ilgi gördü ve tartışmalara yol açtı.

Nihal Candan ve Bahar Candan kardeşler, özellikle televizyon programlarındaki renkli kişilikleriyle tanınıyor. Nihal Candan'ın tutuklanması, magazin dünyasında geniş yankı uyandırmıştı. Bahar Candan'ın bu süreçte ablasına destek olmak amacıyla yaptığı paylaşımlar, sosyal medyanın gündemine oturmaya devam ediyor.

Helva kavurma videosu, bazı kullanıcılar tarafından desteklenirken, bazıları tarafından da eleştirildi. Paylaşımın zamanlaması ve şekli, farklı yorumlara neden oldu. Bahar Candan'ın bu türden dikkat çekici paylaşımları, daha önce de çokça konuşulmuştu.

Sosyal medya kullanıcıları, Candan'ın paylaşımına çeşitli yorumlar yaptı. Bazı kullanıcılar, 'Ablana destek olman güzel' şeklinde yorumlar yaparken, bazıları ise 'Bu şekilde destek olunmaz' şeklinde eleştirilerde bulundu. Bahar Candan'ın bu paylaşımı, sosyal medyanın en çok konuşulan konularından biri haline geldi.

Olayın ardından Bahar Candan'dan herhangi bir açıklama gelmedi. Ancak, paylaşımın sosyal medyada yarattığı etki hala devam ediyor. Nihal Candan'ın tutukluluk süreci ve Bahar Candan'ın sosyal medya paylaşımları, magazin gündemini meşgul etmeye devam edecek gibi görünüyor.

İsrail ordusunun (IDF) Refah'a yönelik operasyonlarının bu hafta sona erebileceği belirtiliyor. Savunma kaynaklarına göre, Hamas'ın Refah Tugayı'nın dağıtılmasıyla birlikte operasyonun yoğun aşaması tamamlanacak. IDF, Refah'ta Hamas'a ait tünelleri ve diğer altyapıyı imha etmeye odaklanmış durumda.

İsrail ordusunun Kanal 12'ye verdiği bilgilere göre, operasyonların sona ermesiyle birlikte Gazze Şeridi'ndeki birliklerin sayısı azaltılacak. Şu anda bölgede bulunan 3 tugayın tamamı veya bir kısmı geri çekilebilir. Geri çekilen askerlerin yerini, Gazze ile Mısır arasındaki sınır hattı olan Philadelphi Koridoru'nun kontrolü için daha az sayıda askeri güç alacak.

Operasyonun bitiş tarihiyle ilgili çelişkili açıklamalar mevcut. Bazı kaynaklar operasyonun iki hafta içinde tamamlanabileceğini belirtirken, diğerleri IDF'nin Hamas'ın askeri kapasitesini tamamen yok etme hedefi doğrultusunda hareket ettiğini ve bu durumun operasyonun süresini uzatabileceğini ifade ediyor. İsrail ordusu, Hamas'ın hala binlerce savaşçısının bulunduğunu ve örgütün yeniden yapılanma çabaları içinde olduğunu değerlendiriyor.

Haberde ayrıca, ABD Başkanı Joe Biden'ın İsrail'e yaptığı silah sevkiyatını durdurma tehdidine rağmen, İsrail'in Refah'a yönelik operasyonlarına devam ettiği vurgulanıyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ülkesinin gerekli mühimmatı sağlamak için her şeyi yapacağını belirtmişti.

Özetle, İsrail'in Refah'a yönelik operasyonlarının bu hafta sona erebileceği, ancak Hamas'ın askeri kapasitesinin tamamen yok edilmesi hedefiyle operasyonların uzayabileceği belirtiliyor. Bölgedeki askeri varlığın azaltılması ve Philadelphi Koridoru'nun kontrolünün sağlanması planlanıyor.

Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) üyesi ülkeler arasında önemli iş birliği anlaşmaları imzalandı. Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkiye ve Özbekistan'ın katılımıyla gerçekleşen toplantıda, enerji, ekonomi ve kültürel alanlarda çeşitli mutabakatlara varıldı.

Ekonomik İş Birliği: Üye ülkeler arasındaki ticaret hacminin artırılması ve gümrük işlemlerinin kolaylaştırılması amacıyla çeşitli protokoller imzalandı. Özellikle KOBİ'lerin desteklenmesi ve yatırım ortamının iyileştirilmesi konularında ortak projeler geliştirilmesi kararlaştırıldı.

Enerji Alanındaki Anlaşmalar: Enerji güvenliğinin sağlanması ve enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi amacıyla önemli adımlar atıldı. Trans-Hazar Doğal Gaz Boru Hattı projesinin hızlandırılması ve yenilenebilir enerji kaynakları konusunda iş birliğinin artırılması hedefleniyor.

Kültürel ve Sosyal Projeler: Türk kültürünün korunması ve tanıtılması amacıyla ortak projeler hayata geçirilecek. Öğrenci değişim programları, kültürel festivaller ve ortak tarihi araştırmalar gibi faaliyetlerle üye ülkeler arasındaki bağların güçlendirilmesi amaçlanıyor.

Toplantıda ayrıca, TDT'nin kurumsal yapısının güçlendirilmesi ve uluslararası alandaki etkinliğinin artırılması konuları da ele alındı. Gelecek dönemde yapılması planlanan zirveler ve forumlar hakkında da görüş alışverişinde bulunuldu.