WhatsApp, Kanallar özelliğini dünya genelinde tüm kullanıcıların kullanımına açtı. Bu özellik, kullanıcıların tek yönlü bir yayın yoluyla bilgi paylaşmasına olanak tanıyor. Daha önce sınırlı sayıda kullanıcı tarafından test edilen bu özellik, artık herkesin kullanımına sunulmuş durumda.

Kanallar Nedir?

WhatsApp Kanalları, yöneticilerin metin, fotoğraf, video, çıkartma ve anketler aracılığıyla güncellemeler paylaşabildiği bir yayın aracıdır. Bu özellik, kullanıcıların ilgilendikleri konuları takip etmelerini ve önemli bilgilere anında ulaşmalarını sağlar. Kanallar, kişisel sohbetlerden ayrı bir sekmede yer alır, böylece kullanıcıların gizliliği korunur.

Nasıl Kanal Oluşturulur?

1. WhatsApp'ı açın ve 'Güncellemeler' sekmesine gidin.
2. 'Kanallar' bölümünde '+' simgesine tıklayın ve 'Kanal Oluştur' seçeneğini seçin.
3. WhatsApp'ın yönergelerini izleyerek kanalınızı oluşturun ve özelleştirin.

Kanalları Takip Etme

Kullanıcılar, spor takımlarından yerel yetkililere ve diğer çeşitli kuruluşlara kadar farklı konulardaki kanalları takip edebilirler. Kanalları bulmak için WhatsApp'ın arama özelliğini kullanabilir veya davet bağlantıları aracılığıyla kanallara katılabilirler.

Gizlilik ve Kontrol

WhatsApp, kanal yöneticilerinin ve takipçilerinin gizliliğini korumak için çeşitli önlemler almıştır. Kanal yöneticilerinin telefon numaraları takipçilerle paylaşılmaz ve takipçilerin telefon numaraları da yöneticilere görünmez. Ayrıca, kullanıcılar hangi kanalları takip edecekleri konusunda tam kontrole sahiptir.

2004 yılında gözlemlenen ve şimdiye kadar kaydedilen en parlak gama ışını patlaması olan GRB 031203'ün sırrı, yaklaşık 20 yıl sonra bilim insanları tarafından çözüldü. Bu kozmik olay, alışılmadık derecede parlaklığı ve uzun süren afterglow'u ile dikkat çekmişti.

Yeni araştırmalar, bu patlamanın ardında yatan nedenin, bir nötron yıldızının bir kara delik ile birleşmesi olduğunu ortaya koydu. Bu birleşme sırasında, uzaya altın ve platin gibi ağır elementler saçıldı. Bu keşif, evrende ağır elementlerin nasıl oluştuğuna dair önemli ipuçları sunuyor.

Çalışmanın lideri Profesör Ashley Chrimes şunları söyledi: 'GRB 031203 o kadar parlaktı ki, bu olayın ardında yatan fiziği anlamak için onlarca yıl uğraştık. Sonunda, nötron yıldızı ve kara delik birleşmesinin bu kadar büyük miktarda enerji üretebileceğini ve ağır elementleri uzaya saçabileceğini gösterdik.'

Araştırmacılar, patlamadan yayılan ışığı incelemek için gelişmiş teleskoplar ve bilgisayar modellemeleri kullandı. Elde edilen veriler, patlamanın kimyasal bileşiminin, bir nötron yıldızı ve kara delik birleşmesinde beklenenlere uyduğunu gösterdi.

Bu keşif, gama ışını patlamalarının evrenin en güçlü olaylarından biri olduğunu ve evrenin evrimi üzerinde önemli bir rol oynadığını bir kez daha doğruluyor. Ayrıca, ağır elementlerin kökeni konusundaki bilgilerimizi de derinleştiriyor.

Gelecekteki araştırmalar, benzer gama ışını patlamalarını inceleyerek, bu tür olayların ne kadar yaygın olduğunu ve evrende ağır elementlerin ne kadarını oluşturduğunu anlamaya odaklanacak.

• Önemli Bulgu: GRB 031203'ün bir nötron yıldızı ve kara delik birleşmesi sonucu oluştuğu ve altın, platin gibi ağır elementler saçtığı belirlendi.
• Etkisi: Evrende ağır elementlerin nasıl oluştuğuna dair yeni bilgiler sağladı.
• Gelecek Araştırmalar: Benzer gama ışını patlamalarının incelenmesi planlanıyor.

Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB), Dağıstan'da 30 Ağustos tarihinde bir terör saldırısı planlayan bir kadın teröristi yakaladı. FSB'nin açıklamasına göre, saldırının hedefi Zafer Bayramı kutlamalarıydı. Yakalanan şüphelinin, terör örgütleriyle bağlantılı olduğu ve saldırıyı gerçekleştirmek için gerekli hazırlıkları tamamladığı belirtildi.

FSB yetkilileri, operasyonun detaylarına ilişkin daha fazla bilgi vermedi ancak saldırının önlenmesiyle büyük bir faciadan dönüldüğünü vurguladı. Yakalanan kadın teröristin sorgusu devam ederken, olası bağlantıları ve planın ayrıntıları araştırılıyor. Bu olay, Rusya'da terörle mücadele çalışmalarının ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Dağıstan, geçmişte de çeşitli terör olaylarına sahne olmuş bir bölge. Rusya güvenlik güçleri, bölgede terör örgütlerine karşı operasyonlarını aralıksız sürdürüyor. Bu son olay, güvenlik önlemlerinin artırılması ve istihbarat çalışmalarının yoğunlaştırılması gerektiğini bir kez daha ortaya koydu.

Olayla ilgili soruşturma devam ediyor. Yetkililer, saldırının arkasındaki olası diğer bağlantıları ve motivasyonları ortaya çıkarmak için çalışıyor. Yakalanan teröristin ifadesi, soruşturmanın ilerlemesi açısından büyük önem taşıyor.

İstanbul'da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlamaları sırasında gözaltına alınan 36 kişi, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Şüphelilerin savcılık tarafından ifadelerinin alınmasının ardından mahkemeye çıkarılması bekleniyor.

Gözaltılar, İstanbul'un çeşitli semtlerinde, özellikle Taksim Meydanı'na yürümek isteyen gruplara yönelik polis müdahaleleri sırasında gerçekleşti. Emniyet yetkilileri, gözaltıların yasadışı gösteri ve yürüyüşlere katılma, polise mukavemet ve kamu malına zarar verme gibi suçlamalarla yapıldığını belirtti.

Adliyeye sevk edilen şüphelilerin kimlikleri ve hangi sendika veya sivil toplum kuruluşlarına üye oldukları hakkında henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak, gözaltına alınanlar arasında öğrenci grupları, işçi sendikaları temsilcileri ve çeşitli sol görüşlü örgütlerin üyelerinin bulunduğu tahmin ediliyor.

1 Mayıs kutlamaları öncesinde İstanbul Valiliği, Taksim Meydanı'nın gösteri ve yürüyüşlere kapalı olduğunu duyurmuştu. Bu karara rağmen, çeşitli gruplar Taksim'e yürümek isteyince polis müdahalesi yaşanmış ve çok sayıda kişi gözaltına alınmıştı.

Olayla ilgili soruşturma devam ederken, gözaltına alınanların avukatları, müvekkillerinin temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiğini savunarak serbest bırakılmalarını talep ediyor.

Gözaltı Süreci:

• Gözaltına alınan 36 kişi emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
• Şüphelilerin savcılık tarafından ifadeleri alınacak.
• İfadelerin ardından mahkemeye çıkarılmaları bekleniyor.

Olayın Arka Planı:

1. İstanbul Valiliği, Taksim Meydanı'nı gösterilere kapatmıştı.
2. Gruplar Taksim'e yürümek isteyince polis müdahale etti.
3. Çok sayıda kişi gözaltına alındı.

Çiğdem Sabancı ve Faruk Bilen'in evliliği resmen sona erdi. Boşanma haberinin ardından Çiğdem Sabancı'nın yaptığı kutlama dikkat çekti.

Çiğdem Sabancı, avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamada, Faruk Bilen ile anlaşmalı olarak boşandıklarını duyurdu. Açıklamada, evliliğin saygı ve anlayış çerçevesinde sona erdiği belirtildi.

Boşanmanın ardından Çiğdem Sabancı, arkadaşlarıyla birlikte bir araya gelerek kutlama yaptı. Kutlamada çekilen ve sosyal medyada paylaşılan bir videoda, Sabancı ve arkadaşlarının 'Çav Bella' şarkısını söylediği görüldü.

Çiğdem Sabancı kimdir? Çiğdem Sabancı, iş insanı ve hayırsever kimliğiyle tanınmaktadır. Sabancı Holding'in önemli hissedarlarından biridir. Aynı zamanda çeşitli sivil toplum kuruluşlarında da aktif rol oynamaktadır.

Faruk Bilen kimdir? Faruk Bilen, iş insanı ve yöneticidir. Farklı sektörlerde çeşitli şirketlerde üst düzey yöneticilik görevlerinde bulunmuştur.

Çiğdem Sabancı'nın boşanma sonrası yaptığı kutlama sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Birçok kullanıcı, Sabancı'ya destek mesajları gönderdi.

Ekonomik belirsizliklerin artması ve yüksek enflasyon, turizm sektörünü ve özellikle otelcilik alanını olumsuz etkiliyor. Otel devleri de bu durumdan nasibini alırken, sektör temsilcileri karamsar bir tablo çiziyor.

Artan Maliyetler ve Azalan Karlılık:

• Otel işletmecileri, girdi maliyetlerindeki sürekli artıştan şikayetçi. Özellikle enerji, personel ve gıda fiyatlarındaki yükseliş, karlılık oranlarını düşürüyor.
• Yüksek enflasyon nedeniyle tüketicilerin harcama alışkanlıkları değişirken, turizm harcamalarında da kısıtlamalar yaşanıyor.

Beklentiler ve Tahminler:

• Sektör temsilcileri, önümüzdeki dönemde otel doluluk oranlarında düşüş bekliyor. Özellikle iş seyahatlerinde ve kongre turizminde azalma öngörülüyor.
• Bazı otel grupları, maliyetleri düşürmek amacıyla personel sayısında azaltmaya gidebileceğini belirtiyor.

Alternatif Senaryolar:

1. Turizmde çeşitliliğin artırılması ve farklı pazarlara yönelinmesi, sektörün krizi aşmasında önemli bir rol oynayabilir.
2. Devletin turizm sektörüne yönelik destek paketleri açıklaması, otel işletmelerinin finansal yükünü hafifletebilir.

Sonuç olarak, ekonomik belirsizliklerin devam etmesi halinde otelcilik sektöründe daha da zorlu bir dönem yaşanması bekleniyor. Sektörün ayakta kalabilmesi için maliyet yönetimi, pazarlama stratejileri ve devlet desteği büyük önem taşıyor.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Diyarbakır'da yaptığı açıklamada Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin dış ticaret verilerini değerlendirdi. Bakan Bolat, bölgenin ihracat ve ithalat performansını detaylı bir şekilde ele aldı.

Bakan Bolat'ın açıklamalarına göre, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin ihracatında ve ithalatında belirli değişimler gözlemlendi. Bölgenin genel ticaret hacmi ve dış ticaret dengesi hakkında bilgi veren Bolat, hükümetin bölgeye yönelik ticaret politikalarını ve desteklerini vurguladı. Ayrıca, bölgedeki işletmelerin rekabet gücünü artırmaya yönelik stratejiler hakkında da değerlendirmelerde bulundu.

Açıklamada, bölgedeki ihracatın sektörel dağılımı ve başlıca ihracat pazarları hakkında detaylı bilgiler yer aldı. İthalat kalemleri ve kaynak ülkeler de belirtildi. Bakan Bolat, bölgedeki ticaretin geliştirilmesi için yapılabilecek potansiyel işbirliklerine dikkat çekti.

Bakan Bolat, bölgedeki iş insanlarıyla bir araya gelerek, onların sorunlarını ve taleplerini dinledi. Ayrıca, ticaretin kolaylaştırılması ve bürokratik engellerin azaltılması konusunda yapılabilecek çalışmalar hakkında görüş alışverişinde bulundu. Diyarbakır'daki toplantıda, bölgenin ekonomik kalkınmasına katkı sağlayacak projeler ve yatırımlar da gündeme geldi.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Diyarbakır'daki temasları sırasında, bölgenin dış ticaret potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için hükümetin kararlılığını vurguladı ve bu yönde atılacak adımları detaylı bir şekilde anlattı.

İspanya doğumlu Maria Branyas Morera, 117 yaşında dünyanın en yaşlı insanı unvanını alarak Guinness Rekorlar Kitabı'na girdi. Bu unvan, daha önce dünyanın en yaşlı insanı olan Fransız rahibe Lucile Randon'un 118 yaşında hayatını kaybetmesiyle Maria Branyas Morera'ya geçti.

1907'de San Francisco'da doğan ve İspanya'ya göç eden Morera, uzun yaşamının sırrını basit ama etkili bir yaklaşımla açıklıyor. Morera, uzun yaşamının sırrını 'düzenli, iyi, huzurlu bir yaşam, aile ve arkadaşlarla iyi ilişkiler, doğayla temas, duygusal istikrar, endişelenmemek, pişman olmamak ve pozitif olmak' şeklinde özetliyor.

Morera, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla da dikkat çekiyor. Kendisini 'çok yaşlı, ama hiç aptal olmayan' olarak tanımlayan Morera, uzun yaşamı boyunca birçok olay yaşadığını ve deneyimlediğini belirtiyor. Twitter hesabını bir yakınının yardımıyla kullanan Morera, düşüncelerini ve deneyimlerini takipçileriyle paylaşıyor.

Morera'nın sağlıklı ve uzun yaşam tarzı, birçok kişi için ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Ailesiyle kurduğu güçlü bağlar, pozitif yaşam felsefesi ve düzenli yaşam alışkanlıkları, onun uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmesinde önemli rol oynuyor.

Guinness Rekorlar Kitabı'na girmesiyle dünya çapında tanınan Maria Branyas Morera, uzun yaşamın sırrını merak edenlere basit ama etkili bir mesaj veriyor: Huzurlu yaşayın, sevdiklerinizle iyi ilişkiler kurun ve pozitif kalın.

Türkiye'de CEO maaşları, ekonomik krizlere rağmen artış göstermeye devam ediyor. Üst düzey yöneticilerin gelirleri, çalışan maaşlarına oranla daha hızlı yükseliyor. Bu durum, gelir adaletsizliği tartışmalarını da beraberinde getiriyor.

Özellikle büyük şirketlerdeki CEO'ların maaşları dikkat çekiyor. Şirketlerin karlılıkları ve büyüklükleri, CEO maaşlarını doğrudan etkiliyor. Ancak bazı durumlarda, şirketin performansı düşük olsa bile CEO maaşlarının yüksek seviyelerde kalması eleştirilere neden oluyor.

Maaş artışlarının nedenleri arasında, yöneticilerin şirketlere kattığı değer, sorumlulukları ve piyasa koşulları gösteriliyor. Ayrıca, uluslararası şirketlerde çalışan CEO'ların maaşları, döviz kurlarındaki artıştan da etkileniyor.

Konuyla ilgili uzmanlar, CEO maaşlarının şeffaf bir şekilde belirlenmesi ve şirket performansıyla uyumlu olması gerektiğini vurguluyor. Aksi takdirde, çalışan motivasyonunun düşebileceği ve şirketin uzun vadeli başarısının olumsuz etkilenebileceği belirtiliyor.

• CEO maaşları ekonomik krizlere rağmen artıyor.
• Büyük şirketlerdeki CEO maaşları dikkat çekiyor.
• Maaş artışlarının nedenleri arasında şirket performansı, sorumluluklar ve piyasa koşulları yer alıyor.
• Uzmanlar, CEO maaşlarının şeffaf ve şirket performansıyla uyumlu olması gerektiğini vurguluyor.