Türkiye'deki yüksek faiz oranlarına rağmen yabancı yatırımcıların ilgisi düşük seviyede kalmaya devam ediyor. Ekonomistler, faiz artışlarının tek başına yeterli olmadığını ve yapısal reformların gerekliliğini vurguluyor.

Türkiye'de uygulanan yüksek faiz politikasına rağmen, yabancı yatırımcıların ilgisi arzu edilen seviyeye ulaşmadı. Ekonomistler, bu durumun temel nedeninin sadece faiz oranlarının yüksekliği olmadığını, aynı zamanda ülkenin ekonomik ve politik istikrarına ilişkin endişelerden kaynaklandığını belirtiyor.
Yüksek faiz oranları tek başına yeterli değil: Uzmanlar, Türkiye'nin yabancı yatırımcı çekebilmesi için faiz artışlarının yanı sıra, hukuk sisteminde iyileştirmeler, şeffaflığın artırılması ve yapısal reformlar gibi adımların atılması gerektiğini vurguluyor. Aksi takdirde, yüksek faiz oranları kısa vadeli spekülatif sermaye girişlerini teşvik edebilir ancak uzun vadeli ve sürdürülebilir yatırımları çekmekte yetersiz kalabilir.
Risk primi yüksek: Türkiye'nin risk primi (CDS) seviyesi, diğer gelişmekte olan ülkelere kıyasla hala yüksek seviyede seyrediyor. Bu durum, yabancı yatırımcıların Türkiye'ye yatırım yapma konusunda çekinceler yaşamasına neden oluyor. Risk priminin düşürülmesi, ülkenin kredi notunun yükseltilmesi ve yatırım ortamının iyileştirilmesi, yabancı sermaye girişlerini artırmak için kritik önem taşıyor.
Enflasyonla mücadele zorlu geçiyor: Türkiye'de enflasyonun yüksek seyretmesi, yatırımcıların reel getiri beklentilerini olumsuz etkiliyor. Enflasyonla mücadelede kararlılık ve başarı sağlanması, yabancı yatırımcıların güvenini artıracak ve ülkeye sermaye akışını hızlandıracaktır.
Jeopolitik riskler: Türkiye'nin içinde bulunduğu jeopolitik konum, ülkenin yatırım ortamını etkileyen bir diğer faktör. Bölgedeki siyasi istikrarsızlıklar ve güvenlik riskleri, yabancı yatırımcıların Türkiye'ye yatırım yapma konusunda tereddüt yaşamasına neden olabiliyor. Jeopolitik risklerin azaltılması, Türkiye'nin yatırımcılar nezdindeki cazibesini artıracaktır.