Fenerbahçe'nin eski golcüsü Serdar Dursun, sarı-lacivertli takımdaki günleri ve geleceğiyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Dursun, Fenerbahçe'deki kariyerini değerlendirirken, İsmail Kartal'ın teknik direktörlüğünde daha başarılı bir performans sergilediğini ifade etti.

Serdar Dursun, Fenerbahçe'ye transfer sürecini anlatırken, o dönemde Erol Bulut'un kendisini özellikle istediğini belirtti. Bulut'un ayrılmasının ardından göreve gelen Vitor Pereira ile uyum sorunları yaşadığını dile getirdi. Portekizli teknik adamın futbol anlayışının kendisine uygun olmadığını ve bu durumun performansını olumsuz etkilediğini söyledi.

Dursun, İsmail Kartal'ın göreve gelmesiyle birlikte daha fazla forma şansı bulduğunu ve gol katkısı sağladığını vurguladı. Kartal'ın kendisine olan güveninin performansını artırdığını ve takım içindeki motivasyonu yükselttiğini belirtti.

Fenerbahçe'deki geleceğiyle ilgili sorulara ise Dursun, şu an için net bir şey söyleyemeyeceğini ifade etti. Ancak, sarı-lacivertli formayı giymekten her zaman gurur duyduğunu ve takımına katkı sağlamak için elinden geleni yapmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.

Serdar Dursun'un açıklamaları, Fenerbahçe camiasında geniş yankı uyandırdı. Özellikle İsmail Kartal'ın performansı hakkındaki değerlendirmeleri, taraftarlar arasında farklı yorumlara neden oldu.

Eşref Ruyan dizisinin sezon finali, izleyicileri derinden etkileyen olaylarla sona erdi. Eşref ve Seyhan, büyük bir aşkla evlilik hazırlıkları yaparken, beklenmedik bir ölüm her şeyi alt üst etti. Mutlu bir geleceğe doğru adım atan çiftin hayatı, acı bir sürprizle gölgelendi.

Sezon finalinde, Eşref ve Seyhan'ın nikah masasına oturmasına kısa bir süre kala, Seyhan'ın aniden rahatsızlanmasıyla olaylar gelişti. Seyhan, şiddetli bir baş ağrısı ve baş dönmesi şikayetiyle yere yığıldı. Eşref ve yakınları, Seyhan'ı hemen hastaneye kaldırdı. Ancak, tüm müdahalelere rağmen Seyhan kurtarılamadı. Seyhan'ın ölümü, Eşref'i derinden sarstı ve onu adeta yıktı.

Eşref, sevdiği kadının ani kaybıyla büyük bir acı yaşarken, Seyhan'ın ailesi ve yakınları da yasa boğuldu. Dizinin final sahnesi, Eşref'in Seyhan'ın mezarı başında gözyaşları içinde vedalaşmasıyla sona erdi. Bu sahne, izleyicilere duygusal anlar yaşattı.

Dizinin sezon finali, sadece Eşref ve Seyhan'ın aşk hikayesinin trajik sonunu değil, aynı zamanda diğer karakterlerin de hayatlarındaki önemli gelişmeleri gözler önüne serdi. Örneğin, Eşref'in babası ve kardeşleri arasındaki ilişkilerde yaşanan gerilimler, sezon finalinde daha da arttı. Ayrıca, Eşref'in iş hayatındaki rakipleriyle mücadelesi de devam etti.

Eşref Ruyan'ın sezon finali, izleyiciler tarafından büyük ilgiyle karşılandı. Sosyal medyada dizinin finaliyle ilgili birçok yorum yapıldı. İzleyiciler, Seyhan'ın ölümüne üzülürken, Eşref'in yaşadığı acıyı derinden hissetti. Dizinin yeni sezonunda neler olacağı ise merak konusu.

• Seyhan'ın ölümü Eşref'i derinden etkiledi.
• Eşref, Seyhan'ın mezarı başında vedalaştı.
• Diğer karakterlerin hayatlarındaki gelişmeler de dikkat çekti.

ABD'nin Orta Doğu'daki askeri üslerinde yüksek alarm durumuna geçildiği bildirildi. Bu durumun nedeni, İran'ın olası bir misilleme saldırısı düzenleyebileceği yönündeki istihbarat raporları. İran'ın, İsrail'in olası bir saldırısına karşılık olarak ABD üslerini hedef alabileceği belirtiliyor.

Haberde, Beyaz Saray'ın İsrail'e vereceği desteğin, Tahran'ın atacağı adımları doğrudan etkileyebileceği vurgulanıyor. Eğer ABD, İsrail'e tam destek verirse, İran'ın misilleme eylemlerinin daha geniş kapsamlı ve sert olabileceği ifade ediliyor.

Olası Senaryolar:

• Senaryo 1: Beyaz Saray, İsrail'e koşulsuz destek verirse, İran'ın bölgedeki ABD üslerine yönelik saldırı olasılığı artabilir.
• Senaryo 2: ABD, İsrail'e daha temkinli bir yaklaşım sergilerse, İran'ın misilleme eylemleri daha sınırlı kalabilir.

Haberde ayrıca, bölgedeki gerginliğin tırmanmasının, küresel petrol fiyatları ve enerji piyasaları üzerinde önemli etkileri olabileceği de belirtiliyor. Uzmanlar, olası bir çatışmanın, petrol arzında kesintilere yol açabileceği ve fiyatların hızla yükselebileceği konusunda uyarıyor.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) yetkilileri, bölgedeki durumu yakından takip ettiklerini ve gerekli tüm önlemleri aldıklarını açıkladı. Ancak, İran'ın olası bir saldırısının tam olarak ne zaman ve nasıl gerçekleşeceği konusunda henüz net bir bilgi bulunmuyor.

Bölgedeki gelişmelerin yakından takip edildiği ve diplomatik temasların sürdüğü belirtiliyor.

Eski ABD Başkanı Donald Trump, İran konusunda henüz nihai bir karar vermediğini belirtti. Trump, katıldığı bir programda kendisine yöneltilen İran'la ilgili bir soruya, “Henüz nihai bir karar vermedim. Bakalım ne olacak” şeklinde cevap verdi.

Başkanlığı döneminde İran ile nükleer anlaşmadan çekilen ve Tahran'a yönelik ağır yaptırımlar uygulayan Trump'ın bu açıklaması, ABD'nin gelecekteki İran politikası açısından merak uyandırdı. Trump, görev süresince İran'ı bölgedeki istikrarsızlığın kaynağı olarak görmüş ve ülkeye karşı sert bir tutum sergilemişti.

Trump'ın bu açıklaması, özellikle İsrail ve Suudi Arabistan gibi İran'ın bölgesel rakipleri tarafından yakından takip ediliyor. Bu ülkeler, Trump'ın olası bir başkanlık döneminde İran'a karşı daha sert bir politika izlemesini bekliyor.

Öte yandan, Trump'ın açıklaması, İran'la yeniden müzakerelere başlama ihtimalini de açık bırakıyor. Bazı uzmanlar, Trump'ın pragmatik bir yaklaşımla İran'la yeni bir anlaşma yapmaya çalışabileceğini öne sürüyor.

Sonuç olarak, Trump'ın İran konusundaki nihai kararının ne olacağı belirsizliğini koruyor. Ancak, bu kararın bölgedeki güç dengeleri ve ABD'nin dış politikası üzerinde önemli etkileri olacağı açık.

• Trump'ın açıklaması, ABD'nin gelecekteki İran politikası açısından merak uyandırdı.
• İsrail ve Suudi Arabistan gibi ülkeler, Trump'ın İran'a karşı daha sert bir politika izlemesini bekliyor.
• Trump'ın açıklaması, İran'la yeniden müzakerelere başlama ihtimalini de açık bırakıyor.

Fransız gazetesi Le Monde, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri içerisinde Nazi sembolleri kullanan yüzlerce askerin tespit edildiğini duyurdu. Haberde, bu durumun Ukrayna ordusu içindeki aşırı sağcı grupların varlığını ve etkisini gözler önüne serdiği belirtildi.

Le Monde'un haberine göre, gazeteciler cephe hattında ve Ukrayna ordusunun farklı birliklerinde görev yapan askerlerle görüştü. Bu görüşmelerde, bazı askerlerin üniformalarında veya teçhizatlarında Nazi sembolleri taşıdığı, bazılarının ise Nazi ideolojisine sempati duyduğu belirlendi. Gazete, bu durumun sadece birkaç münferit olay olmadığını, yüzlerce vakayla karşılaşıldığını vurguladı.

Haberde ayrıca, Ukrayna hükümetinin ve ordusunun bu tür sembollerin kullanımını yasakladığı belirtilmesine rağmen, uygulamada bu yasağın yeterince etkili olmadığı ifade edildi. Le Monde, Ukrayna ordusundaki bazı komutanların bu tür sembollere göz yumduğu veya önemsemediği yönünde iddiaların bulunduğunu da aktardı.

Gazetenin haberinde dikkat çekilen bir diğer nokta ise, bu durumun Ukrayna'nın Batılı müttefikleri nezdinde yarattığı rahatsızlık. Bazı Batılı ülkelerin, Ukrayna'ya askeri yardım sağlarken bu tür grupların varlığı konusunda endişe duyduğu ve bu durumu yakından takip ettiği belirtiliyor.

Le Monde'un haberi, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri içindeki aşırı sağcı unsurların varlığına dair tartışmaları yeniden alevlendirecek gibi görünüyor.

Galatasaray, forma sırt sponsorluğu için araç kiralama şirketi SIXT rent a car ile 3 sezonluk bir anlaşma imzaladı. Bu anlaşma sayesinde kulüp, toplamda 400 milyon TL gelir elde edecek.

Sponsorluk anlaşmasının detaylarına göre, SIXT rent a car markası, Galatasaray futbol A takımı formalarının sırt kısmında yer alacak. Anlaşma, 2023-2024 sezonundan başlayarak 2025-2026 sezonunun sonuna kadar geçerli olacak.

Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Dursun Özbek, bu anlaşmanın kulübün mali yapısına önemli bir katkı sağlayacağını belirtti. Özbek, SIXT rent a car gibi uluslararası bir markayla işbirliği yapmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi.

SIXT rent a car Türkiye CEO'su ise, Galatasaray gibi büyük bir kulübe sponsor olmaktan gurur duyduklarını ifade etti. Bu sponsorluğun, markalarının Türkiye'deki bilinirliğini artıracağını ve Galatasaray taraftarlarıyla güçlü bir bağ kurmalarına yardımcı olacağını söyledi.

Bu anlaşma, Galatasaray'ın son dönemde yaptığı en önemli sponsorluk anlaşmalarından biri olarak öne çıkıyor. Kulüp, bu gelirle birlikte mali açıdan rahatlayarak, transfer çalışmalarına daha fazla kaynak ayırabilecek.

Anlaşmanın Türk futboluna da olumlu yansımaları bekleniyor. Galatasaray'ın bu başarısı, diğer kulüpleri de sponsorluk anlaşmaları yapmaya teşvik edebilir.

ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, tarife artışlarının bu yıl fiyatları yükseltebileceği uyarısında bulundu. Powell, Senato Bankacılık Komitesi'nde yaptığı sunumda, ekonomik görünüm ve para politikası hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Powell, enflasyonun Fed'in %2'lik hedefinin üzerinde seyrettiğini ve iş gücü piyasasının hala güçlü olduğunu belirtti. Ancak, tarife artışlarının enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturabileceğini ve bunun da para politikasını sıkılaştırma ihtiyacını artırabileceğini ifade etti.

Powell, faiz oranlarının düşürülmesinin zamanlaması konusunda aceleci davranmayacaklarını ve ekonomik verileri yakından izleyeceklerini vurguladı. Enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde %2'ye gerilediğine dair daha fazla kanıt görmek istediklerini söyledi.

Konuşmasında, ABD ekonomisinin genel olarak iyi durumda olduğunu ve büyümenin devam ettiğini belirten Powell, tüketici harcamalarının güçlü olduğunu ve işletme yatırımlarının da toparlanmaya başladığını söyledi. Ancak, küresel ekonomideki yavaşlama ve jeopolitik risklerin de ekonomik görünüm üzerinde aşağı yönlü riskler oluşturduğunu ifade etti.

Powell'ın açıklamaları, Fed'in faiz indirimlerine başlamadan önce enflasyonun düşüş trendini teyit etmek istediği ve bu konuda temkinli bir yaklaşım sergileyeceği şeklinde yorumlandı. Piyasalar, Powell'ın açıklamalarının ardından faiz indirim beklentilerini biraz azalttı.

Özetle, Powell, tarife artışlarının enflasyon üzerindeki potansiyel etkisine dikkat çekerek, Fed'in para politikası kararlarında veri odaklı ve temkinli bir yaklaşım izleyeceğini vurguladı.

19 Haziran 2025 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan çeşitli kararlar ve düzenlemeler bulunmaktadır. Bu kararlar, farklı kurum ve kuruluşları ilgilendiren çeşitli konuları kapsamaktadır.

Resmi Gazete'de yayımlanan kararlar arasında Cumhurbaşkanlığı kararları, yönetmelikler, tebliğler ve diğer düzenleyici işlemler yer almaktadır. Bu kararlar, genellikle devletin işleyişi, ekonomik düzenlemeler, sosyal politikalar ve diğer kamu hizmetleri ile ilgilidir.

Cumhurbaşkanlığı Kararları: Cumhurbaşkanlığı kararları, devletin genel politikalarını ve stratejik hedeflerini belirleyen önemli düzenlemelerdir. Bu kararlar, genellikle ülkenin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimini etkileyen büyük projeler ve politikalar hakkında alınır.

Yönetmelikler: Yönetmelikler, kanunların uygulanmasını sağlamak amacıyla çıkarılan düzenleyici işlemlerdir. Çeşitli bakanlıklar ve kamu kurumları tarafından yayımlanan yönetmelikler, ilgili kanunların daha ayrıntılı bir şekilde uygulanmasını ve belirli alanlardaki faaliyetlerin düzenlenmesini sağlar.

Tebliğler: Tebliğler, genellikle belirli bir konuda bilgilendirme veya açıklama yapmak amacıyla yayımlanan düzenleyici işlemlerdir. Bakanlıklar veya diğer kamu kurumları tarafından yayımlanan tebliğler, ilgili konularda kamuoyunu bilgilendirmeyi ve uygulamalara açıklık getirmeyi amaçlar.

Resmi Gazete'de yayımlanan bu kararlar, ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından titizlikle incelenerek uygulanır. Bu kararlar, ülkenin genel hukuk düzeninin bir parçası olup, vatandaşların ve kurumların hak ve yükümlülüklerini belirler.

Özetle, 19 Haziran 2025 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan kararlar, Türkiye Cumhuriyeti'nin hukuk sisteminin ve kamu yönetiminin işleyişi için önemli bir role sahiptir.

İsrailli piyanist ve orkestra şefi David Greilsammer, T24'e verdiği röportajda, İsrail'deki askerlik deneyimini ve bunun müzik hayatına etkilerini anlattı. Greilsammer, askerliğin geleceğini bilmesine rağmen yine de kendisi için korkunç bir şok olduğunu ifade etti.

Greilsammer, İsrail'de gençlerin 18 yaşında zorunlu askerlik görevine başladığını ve kendisinin de bu süreçten geçtiğini belirtti. Askerlik yapmanın, özellikle bir müzisyen için, büyük bir zorluk olduğunu vurguladı. Askerlik hizmeti boyunca müzikten uzak kalmanın ve sanatsal gelişimini durdurmanın kendisi için çok yıpratıcı olduğunu dile getirdi.

Askerlik deneyiminin, hayatına farklı bir bakış açısı kazandırdığını ve daha sonraki sanatsal çalışmalarında etkili olduğunu da sözlerine ekledi. Greilsammer, askerlikte yaşadığı zorlukların, müzik yapma arzusunu daha da güçlendirdiğini ve sanata olan bağlılığını pekiştirdiğini ifade etti.

Röportajda Greilsammer, askerlik görevinin, bireylerin özgürlüğünü kısıtladığını ve yaratıcılıklarını engelleyebileceğini savundu. Ancak, bu deneyimin aynı zamanda insanı olgunlaştırdığını ve hayata farklı bir perspektifle bakmasını sağladığını da belirtti.

Son olarak Greilsammer, genç müzisyenlere, zorluklar karşısında yılmamalarını ve sanata olan tutkularını her zaman korumalarını tavsiye etti. Müzik yapmanın, dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için güçlü bir araç olduğunu vurguladı.