Çeçenistan Cumhuriyeti Başkanı Ramazan Kadirov, Telegram hesabından yaptığı açıklamada, Ahmat Özel Kuvvetleri'nin Ukrayna ordusunun Rusya'nın Kursk bölgesine sızma girişimini önlediğini belirtti. Kadirov, askerlerin profesyonel ve koordineli eylemleri sayesinde düşmanın etkisiz hale getirildiğini ifade etti.

Kadirov, paylaşımında şu ifadelere yer verdi: "Kahramanlarımız, düşmanın topraklarımıza girmesine izin vermedi. Ahmat Özel Kuvvetleri, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri'nin Kursk bölgesine sızma girişimini başarıyla engelledi. Askerlerimizin profesyonel ve koordineli eylemleri sayesinde düşman kayıplar vererek geri çekilmek zorunda kaldı."

Açıklamasında, operasyonun detaylarına ilişkin daha fazla bilgi vermeyen Kadirov, Ahmat Özel Kuvvetleri'nin Rusya'nın güvenliğini sağlama konusundaki kararlılığını vurguladı. Ayrıca, askerlere teşekkür ederek başarılarının devamını diledi.

Kadirov, Rusya-Ukrayna savaşı boyunca Çeçen birliklerinin aktif rol oynadığını ve Rus ordusuna destek sağladığını sık sık dile getiriyor. Ahmat Özel Kuvvetleri de bu süreçte çeşitli operasyonlarda yer almıştı.

Kursk bölgesi, Ukrayna sınırına yakınlığı nedeniyle savaşın başından beri zaman zaman gerginliklerin yaşandığı bir bölge olarak biliniyor. Ukrayna ordusu, daha önce de bu bölgeye yönelik çeşitli saldırı girişimlerinde bulunmuştu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in eşi Didem Özel, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu'nu telefonla arayarak desteklerini iletti. Bu görüşme, Dilek İmamoğlu'na yönelik sosyal medya paylaşımları ve eleştirilerin ardından gerçekleşti.

Odatv'nin edindiği bilgilere göre, Didem Özel, Dilek İmamoğlu'na yönelik yapılan eleştirilere karşı duyduğu üzüntüyü dile getirdi ve bu tür haksız saldırılara karşı yanında olduğunu belirtti. Didem Özel, Dilek İmamoğlu'nun çalışmalarını takdir ettiğini ve her zaman destekçisi olduğunu vurguladı.

Dilek İmamoğlu'na yönelik eleştiriler, özellikle sosyal medya üzerinden yoğunlaşmıştı. Bu eleştirilerin bir kısmı, İmamoğlu'nun yaşam tarzı ve bazı etkinliklere katılımı üzerinden yapılmıştı. Didem Özel'in bu telefon görüşmesi, Dilek İmamoğlu'na moral vermek ve yalnız olmadığını hissettirmek amacıyla yapıldı.

Bu destek telefonu, siyasi çevrelerde de dikkatle karşılandı. CHP'li bazı yetkililer, Didem Özel'in bu davranışının, partinin kadın dayanışmasına verdiği önemi gösterdiğini ifade ettiler.

Nazım Hikmet İlkokulu'nda yaşanan bir olay, okul yönetimini ve öğretmenleri tedirgin etti. Haberi yapanların belirttiğine göre, öğretmenler, bu haberi yaparken okulun başına bir ceza gelip gelmeyeceğini düşündüler. Odatv'nin aktardığına göre, okulda yaşanan olayla ilgili detaylar haberde yer alıyor.

Haberde, okulda öğrencilerin yaptığı bir etkinlik ya da bir durumun söz konusu olduğu belirtiliyor. Öğretmenlerin endişesi, bu durumun okul yönetimi tarafından nasıl karşılanacağı ve bunun sonucunda okulun herhangi bir ceza alıp almayacağı üzerine yoğunlaşıyor.

Öğretmenlerin bu konudaki hassasiyeti, okulun itibarını koruma ve öğrencilerin eğitimini olumsuz etkileyecek herhangi bir durumdan kaçınma çabası olarak değerlendiriliyor. Haber, okulda yaşanan olayın ne olduğuna dair net bir bilgi vermemekle birlikte, öğretmenlerin ve okul yönetiminin bu konudaki dikkatli tutumunu vurguluyor.

Haberin detayları, okulda yaşanan olayın içeriği, öğretmenlerin endişelerinin kaynağı ve okul yönetiminin bu konudaki olası tepkileri gibi konuları daha ayrıntılı bir şekilde ele alıyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), terör örgütü PKK mensuplarına yönelik operasyonlarını sürdürürken, aynı zamanda örgüt üyelerine yönelik bilgilendirme faaliyetlerine de devam ediyor. Bu kapsamda, güvenlik güçleri tarafından PKK'lıların bulunduğu bölgelere havadan broşürler atıldı. Broşürlerde, PKK'nın gerçek yüzü ve örgütün gençleri nasıl kandırdığı anlatılıyor.

Broşürlerde, terör örgütünün elebaşlarının lüks içinde yaşarken, gençlerin ise çatışmalarda hayatlarını kaybettiği vurgulanıyor. Ayrıca, örgütten ayrılmak isteyenlere devletin sağladığı imkanlar hakkında bilgi veriliyor ve pişman olanların adalete teslim olmaları çağrısında bulunuluyor.

Broşürlerde yer alan mesajlardan bazıları şunlar:

• "İhaneti bırak, hayata tutun."
• "PKK, gençleri ölüme sürüklüyor."
• "Örgütün elebaşları lüks içinde yaşıyor, siz ise çatışmalarda ölüyorsunuz."
• "Devlet, örgütten ayrılmak isteyenlere yardım ediyor."
• "Pişman olanlar, adalete teslim olsun."

TSK'nın bu bilgilendirme faaliyetleriyle, terör örgütü PKK'nın propaganda faaliyetlerinin önüne geçilmesi ve örgüt üyelerinin örgütten ayrılmalarının teşvik edilmesi amaçlanıyor. Bölgedeki operasyonlar ve ikna çalışmaları neticesinde, son dönemde örgütten ayrılanların sayısında artış olduğu belirtiliyor.

Bu tür faaliyetler, terörle mücadelede sadece askeri yöntemlerin değil, aynı zamanda psikolojik harekatın da önemli bir rol oynadığını gösteriyor. TSK, bu tür bilgilendirme çalışmalarıyla, örgüt üyelerinin bilinçlenmesini ve örgütten ayrılmalarını sağlayarak, terörle mücadeleye katkıda bulunmayı hedefliyor.

OdaTV'de yayımlanan bir tarif, muzlu ketçapın nasıl yapıldığını ve ne ile tüketilebileceğini anlatıyor. Denenmemiş bir lezzet olarak tanıtılan muzlu ketçap, farklı tatlar arayanların ilgisini çekiyor.

Muzlu Ketçap Tarifi:

• Malzemeler: Olgun muz, domates salçası, elma sirkesi, esmer şeker, sarımsak, soğan, zencefil, kırmızı biber, karanfil, tarçın, tuz, karabiber.
• Yapılışı: Muzlar ezilir, diğer malzemelerle karıştırılır ve kısık ateşte pişirilir. Blenderdan geçirildikten sonra kıvam alana kadar kaynatılır.

Muzlu ketçapın ne ile yenebileceği konusunda öneriler sunuluyor. Hamburgerlerden patates kızartmasına, sandviçlerden ızgara etlere kadar birçok farklı yiyecekle tüketilebileceği belirtiliyor. Tatlı ve tuzlunun uyumunu arayanlar için farklı bir alternatif oluşturduğu vurgulanıyor.

Tarifte, muzlu ketçapın özellikle vegan ve vejetaryen beslenenler için de uygun bir seçenek olabileceği belirtiliyor. Ayrıca, ev yapımı ketçap alternatifi olarak sağlıklı bir seçenek olduğu da ifade ediliyor.

Muzlu ketçap, alışılmışın dışında bir lezzet deneyimi sunmayı hedefliyor. Farklı aromaları bir araya getirerek, ketçap severlere yeni bir tat alternatifi sunuyor.

Türkiye'de yaşanan ekonomik zorluklar ve artan pahalılık, vatandaşların geçim sıkıntısını artırırken, sosyal yardım alan hane sayısında da önemli yükselişlere neden oldu. Özellikle bazı büyükşehirlerdeki artışlar dikkat çekiyor.

Sosyal yardım alan hane sayısındaki rekor artışlar en çok İstanbul, Ankara ve İzmir'de gözlemlendi. Bu üç büyükşehirde, geçim sıkıntısı çeken ve sosyal yardıma muhtaç hale gelen aile sayısında belirgin bir artış yaşandı.

İstanbul: İstanbul'da sosyal yardım alan hane sayısında son bir yılda %25'lik bir artış kaydedildi. Özellikle işsizlik ve düşük gelirli ailelerin sayısındaki artış, bu yükselişte etkili oldu.

Ankara: Ankara'da ise sosyal yardım alan hane sayısı %20 oranında arttı. Başkentte yaşayan emekliler ve dar gelirli memur aileleri, artan enflasyon karşısında geçim sıkıntısı çekmekte ve sosyal yardıma başvurmak zorunda kalmaktadır.

İzmir: İzmir'de de durum farklı değil. Sosyal yardım alan hane sayısı %18 artış gösterdi. Özellikle turizm sektöründeki dalgalanmalar ve mevsimlik işlerdeki belirsizlikler, İzmir'de yaşayan birçok aileyi olumsuz etkilemektedir.

Bu üç büyükşehirdeki sosyal yardım alan hane sayısındaki artış, Türkiye'deki ekonomik durumun vahametini gözler önüne seriyor. Uzmanlar, artan enflasyon ve işsizlik oranlarının, sosyal yardım taleplerini daha da artırabileceği konusunda uyarıyor.

Hükümetin, bu artışa yönelik ne gibi önlemler alacağı ve sosyal yardım politikalarını nasıl güncelleyeceği merak konusu.

Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın Süper Lig'deki 2023-2024 sezonu performansları, ilk ve ikinci yarılar bazında karşılaştırıldığında dikkat çekici farklılıklar ortaya çıkıyor.

Fenerbahçe, genel olarak ikinci yarılarda daha etkili bir performans sergilerken, Beşiktaş ise ilk yarılarda daha başarılı bir görüntü çiziyor.

İki takımın da gol istatistikleri, bu durumu destekler nitelikte. Fenerbahçe, attığı gollerin büyük bir bölümünü ikinci yarılarda kaydederken, Beşiktaş'ın gol yükünün önemli bir kısmı ilk yarıda geliyor.

Savunma istatistiklerinde de benzer bir tablo gözlemleniyor. Fenerbahçe, kalesinde gördüğü gollerin birçoğunu ilk yarılarda yerken, Beşiktaş'ın savunması ikinci yarılarda daha fazla zorlanıyor.

Bu durumun nedenleri arasında, takımların taktiksel yaklaşımları, oyuncu değişiklikleri ve fiziksel kondisyon gibi faktörler yer alabilir. Teknik direktörlerin devre arası hamleleri ve oyuncu değişiklikleri, takımların performansını önemli ölçüde etkileyebiliyor.

Fenerbahçe'nin ikinci yarılardaki yükselişinde, oyuncu değişikliklerinin ve taktiksel revizyonların büyük rolü olduğu düşünülüyor. Beşiktaş'ın ilk yarıdaki etkili oyununun ise, takımın başlangıç kadrosunun uyumu ve motivasyonu ile ilgili olduğu değerlendiriliyor.

Sonuç olarak, Fenerbahçe ve Beşiktaş'ın Süper Lig'deki performanslarının ilk ve ikinci yarı istatistikleri, takımların oyun stratejileri ve oyuncu performansları hakkında önemli ipuçları sunuyor.

Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından iptal edilen 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) hükümleri, TBMM'ye sunulan üç ayrı torba yasa teklifiyle tekrar Meclis gündemine taşınıyor. Toplamda 80 maddeden oluşan bu teklifler, çeşitli düzenlemeler içeriyor.

Tekliflerde yer alan düzenlemelerden bazıları şunlar:

• Bazı kamu kurum ve kuruluşlarının teşkilat yapılarında değişiklikler öngörülüyor.
• Personel atama ve görevlendirme usullerine dair yeni hükümler getiriliyor.
• Ekonomik ve mali düzenlemeler yapılıyor.
• Bazı kanunlarda değişiklikler yapılarak, çeşitli alanlarda yeni düzenlemeler getiriliyor.

AYM'nin iptal gerekçeleri dikkate alınarak hazırlanan tekliflerin, Meclis komisyonlarında görüşüldükten sonra Genel Kurul'a sunulması bekleniyor. Tekliflerin yasalaşması halinde, iptal edilen KHK hükümlerine benzer düzenlemeler yeniden yürürlüğe girecek.

Muhalefet partileri, söz konusu düzenlemelere tepki göstererek, KHK ile yapılan değişikliklerin Meclis iradesi dışında gerçekleştirildiğini ve bu durumun Anayasa'ya aykırı olduğunu savunuyor. Tekliflerin yasalaşması durumunda, AYM'ye tekrar başvurabileceklerini belirtiyorlar.

İktidar partisi ise, düzenlemelerin kamu hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesi amacıyla yapıldığını ve Anayasa'ya uygun olduğunu savunuyor.

Söz konusu torba yasa tekliflerinin Meclis'teki görüşmeleri ve yasalaşma süreci yakından takip ediliyor.

Tarım ve Orman Şurası tamamlandı ve sonuç bildirgesi açıklandı. Şura'da, gençlerin tarıma teşvik edilmesi amacıyla sigorta prim desteği önerisi gündeme geldi. Bu kapsamda, genç çiftçilerin desteklenmesi ve tarımda sürdürülebilirliğin sağlanması hedefleniyor.

Şura'da ele alınan diğer önemli konular şunlardı:

• Tarım arazilerinin etkin kullanımı: Tarım arazilerinin amaç dışı kullanımının önlenmesi ve mevcut arazilerin daha verimli kullanılması için stratejiler geliştirildi.
• Sürdürülebilir tarım uygulamaları: Çevreye duyarlı ve doğal kaynakları koruyan tarım tekniklerinin yaygınlaştırılması üzerinde duruldu.
• Su kaynaklarının yönetimi: Kuraklık riskine karşı su kaynaklarının etkin ve verimli kullanılması için planlamalar yapıldı.
• Hayvancılığın desteklenmesi: Hayvancılık sektörünün geliştirilmesi ve hayvan sağlığının korunması için alınacak önlemler belirlendi.

Şura'da ayrıca, tarım teknolojilerinin kullanımının artırılması, çiftçilerin eğitimi ve örgütlenmesi gibi konular da detaylı olarak tartışıldı. Tarım ve Orman Bakanlığı, şura sonuçlarını dikkate alarak yeni politika ve projeler geliştirecek.

Gençlerin tarıma yönlendirilmesi amacıyla sunulan sigorta prim desteği önerisi, kırsal kalkınma ve istihdamın artırılması açısından büyük önem taşıyor. Bu destekle, gençlerin tarım sektörüne ilgisinin artırılması ve sektörün geleceğinin güvence altına alınması amaçlanıyor.

Şura'da alınan kararların hayata geçirilmesiyle, Türk tarımının daha rekabetçi, sürdürülebilir ve verimli bir yapıya kavuşması hedefleniyor.