Diyanet İşleri Başkanlığı'na (DİB) 'dini yayınların incelenmesi' ve 'uygun olmayan eserlerin imhası' yetkisi verilmesi, ilahiyatçılardan sert tepki gördü. İlahiyatçılar, bu yetkinin tarikat ve bazı grupların denetlenmesi için de kullanılıp kullanılmayacağını sorguladı.

Diyanet İşleri Başkanlığı'na (DİB) verilen 'dini yayınların incelenmesi' ve 'uygun olmayan eserlerin imhası' yetkisi, ilahiyat çevrelerinde büyük tartışma yarattı. Birçok ilahiyatçı, bu yetkinin sınırlarının belirsizliğine dikkat çekerek, uygulamanın keyfiliğe yol açabileceği endişesini dile getirdi.
Prof. Dr. Mustafa Öztürk, söz konusu düzenlemeyi eleştirerek, DİB'in bu yetkiyi kullanarak hangi kriterlere göre 'uygun' veya 'uygunsuz' olduğuna karar vereceğini sorguladı. Öztürk, bu durumun düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtlayabileceği uyarısında bulundu.
Doç. Dr. İlyas Üzüm ise, DİB'in bu yetkiyi kullanırken farklı dini yorumları nasıl değerlendireceğini merak ettiğini ifade etti. Üzüm, Alevilik gibi farklı inanç gruplarına ait yayınların da bu denetim kapsamına girip girmeyeceği sorusunu gündeme getirdi.
İlahiyatçılar ayrıca, bu yetkinin tarikatlar ve bazı dini grupların yayınlarını denetlemek için kullanılıp kullanılmayacağını da sorguluyor. Bu konuda net bir açıklama yapılmaması, kamuoyunda soru işaretlerinin artmasına neden oluyor.
Söz konusu düzenleme, DİB'in yetki alanını genişletirken, beraberinde birçok tartışmayı da getirdi. İlahiyatçılar, uygulamanın şeffaf ve objektif kriterlere dayanması gerektiğinin altını çiziyor.
Bu durum, laiklik ilkesi ve inanç özgürlüğü açısından da önemli bir tartışma zemini oluşturuyor. DİB'in bu yetkiyi nasıl kullanacağı ve hangi sınırlara uyacağı, önümüzdeki günlerde yakından takip edilecek.