Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Avukat Tuba Torun, AKP'nin öğrencilerin barınma sorununu çözmek amacıyla açılan yurtları farklı amaçlarla kullanıma açma hazırlığında olduğunu iddia etti. Torun, bu durumun öğrencilerin barınma imkanlarını olumsuz etkileyeceğini ve öğrencilerin mağduriyet yaşayabileceğini belirtti.

Torun'un açıklamasına göre, AKP'li belediyeler tarafından öğrenci yurdu olarak açılan bazı binaların, farklı kurumlara devredilerek veya farklı amaçlarla kullanılarak işlevsiz hale getirilmesi planlanıyor. Bu durum, özellikle dar gelirli ailelerin çocukları için büyük bir sorun teşkil ediyor. Çünkü bu öğrenciler, özel yurtlarda veya kiralık evlerde kalma imkanına sahip değiller.

CHP'li Torun, bu uygulamaya karşı çıkarak, öğrencilerin barınma hakkının engellenmemesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, AKP'nin bu kararıyla öğrencileri mağdur edeceğini ve barınma sorununu daha da derinleştireceğini savundu. Torun, yetkilileri bu karardan vazgeçmeye ve öğrencilerin barınma sorununa kalıcı çözümler bulmaya çağırdı.

Öğrenci yurtlarının farklı amaçlarla kullanılması veya devredilmesi durumunda, öğrencilerin barınma imkanları azalacak ve bu durum özellikle ekonomik olarak dezavantajlı öğrenciler için büyük bir sorun oluşturacaktır. Bu durumun eğitim hayatlarını olumsuz etkileyebileceği ve fırsat eşitsizliğine yol açabileceği belirtiliyor.

CHP'li yetkililer, konuyu yakından takip edeceklerini ve öğrencilerin mağduriyetini önlemek için gerekli girişimlerde bulunacaklarını ifade ettiler. Ayrıca, diğer siyasi partileri ve sivil toplum kuruluşlarını da bu konuda duyarlı olmaya ve öğrencilerin barınma hakkını savunmaya davet ettiler.

Nureddin Yıldız'ın açıklamalarına karşı yapılan protesto sırasında gözaltına alınan ve ardından tutuklanan Mina'nın annesi, Cumhuriyet'e konuştu. Kızının tutuklanma sürecini ve psikolojik durumunu anlatan anne, Mina'nın unutulmaktan korktuğunu vurguladı.

Anne, Mina'nın aslında hukuk öğrencisi olduğunu ve tamamen barışçıl bir protesto eylemine katıldığını belirtti. Protestonun amacının, Nureddin Yıldız'ın kadınlara yönelik ayrımcı ve gerici söylemlerine dikkat çekmek olduğunu ifade etti. Ancak, eylem sonrasında Mina'nın gözaltına alındığını ve ardından tutuklandığını söyledi.

Mina'nın tutuklanma gerekçesi olarak 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçlaması gösterildi. Anne, bu suçlamanın tamamen absürt olduğunu ve Mina'nın böyle bir niyeti olmadığını savundu. Kızının sadece düşüncelerini ifade etmek istediğini ve şiddete başvurmadığını vurguladı.

Anne, Mina'nın cezaevindeki koşullarının da zorlu olduğunu anlattı. Özellikle genç bir öğrenci için bu durumun travmatik olduğunu belirtti. Mina'nın en büyük korkusunun unutulmak olduğunu ve bu nedenle sesini duyurmak istediklerini dile getirdi. Ayrıca, Mina'nın sağlık sorunları yaşadığını ve gerekli tıbbi yardımı almakta zorlandığını ifade etti.

Anne, kamuoyuna ve yetkililere seslenerek Mina'nın serbest bırakılmasını talep etti. Kızının geleceğinin karartılmaması gerektiğini ve adaletin sağlanması gerektiğini vurguladı. Mina'nın tutukluluğunun hukuki dayanağı olmadığını ve tamamen siyasi bir karar olduğunu savundu.

Son olarak anne, Mina'nın tüm destekçilerine teşekkür etti ve kızının en kısa sürede özgürlüğüne kavuşması umudunu dile getirdi.

Edebiyat dünyasında iki önemli roman, aldıkları ödüllerle dikkat çekiyor. Her iki eser de toplumsal düzeni farklı açılardan sorgulayarak okuyucuyu düşünmeye sevk ediyor.

'Kusursuz' adlı romanıyla 2023 Attilâ İlhan Roman Ödülü'ne değer görülen Faruk Duman, eserinde bir yandan gündelik hayatın sıradanlığına odaklanırken, diğer yandan sisteme yönelik eleştirilerini ustaca işliyor. Duman, romanında okuyucuyu karakterlerin iç dünyasına taşıyarak, bireyin toplum içindeki yerini ve arayışlarını sorgulatıyor.

'Ariyane' adlı romanıyla Duygu Asena Roman Ödülü'nü kazanan Aslı Tohumcu ise, eserinde farklı coğrafyalardan gelen insanların kesişen hayatlarını anlatıyor. Tohumcu, romanında göç, kimlik ve aidiyet gibi temaları işleyerek, toplumsal farklılıkların ve ötekileştirmenin bireyler üzerindeki etkilerini gözler önüne seriyor.

Her iki yazar da ödül törenlerinde yaptıkları konuşmalarda edebiyatın toplumsal sorunlara dikkat çekme ve farkındalık yaratma gücüne vurgu yaptı. Yazarlar, romanlarının okuyucuları düşünmeye teşvik etmesini ve toplumsal değişim için bir kıvılcım olmasını umut ettiklerini belirtti.

Bu iki roman, edebiyatın sadece bir eğlence aracı olmadığını, aynı zamanda toplumsal sorunlara ışık tutan ve okuyucuyu düşünmeye sevk eden bir güç olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.

Mine G. Kırıkkanat, Cumhuriyet gazetesindeki köşe yazısında düşünce ve ifade özgürlüğünün önemine dikkat çekiyor. Yazar, susmanın ve itaat etmenin dayatıldığı bir ortamda, konuşmanın ve eleştirmenin hayati bir gereklilik olduğunu savunuyor.

Kırıkkanat, yazısında, iktidarın farklı seslere tahammülsüzlüğünü ve muhalifleri susturma çabalarını eleştiriyor. Konuşanların 'bizden olmadığı' yönündeki ayrıştırıcı söylemlere karşı çıkarak, gerçek yurtseverliğin ülkenin sorunlarına çözüm aramak ve yanlışları eleştirmekten geçtiğini belirtiyor.

Yazar, düşünce özgürlüğünün kısıtlanmasının toplumun gelişimini engellediğini ve yaratıcılığı körelttiğini vurguluyor. Sadece iktidarın hoşuna giden fikirlerin değil, farklı ve eleştirel düşüncelerin de özgürce ifade edilebilmesi gerektiğini savunuyor.

Kırıkkanat, yazısını, konuşmaktan korkmayan ve düşüncelerini özgürce ifade eden bireylerin oluşturduğu bir toplumun daha güçlü ve demokratik olacağı umuduyla bitiriyor.

İnfaz yasası teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) sunulmaya hazırlanıyor. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) başta olmak üzere muhalefet partileri, söz konusu düzenlemenin 'makyajlanmış bir genel af' olduğunu savunuyor.

Teklifin içeriğine dair henüz resmi bir açıklama yapılmazken, basına yansıyan bilgilere göre, bazı suçlara verilen cezaların infazında indirim öngörülüyor. Bu durum, özellikle adalet ve eşitlik ilkeleri açısından tartışmalara yol açıyor.

Teklifin olası etkileri:

• Cezaevlerindeki doluluk oranının azaltılması: Teklifin yasalaşması halinde, cezaevlerindeki doluluk oranının azalması bekleniyor.
• Adalet sistemine etkisi: Bazı hukukçular, düzenlemenin adalet sistemine olan güveni zedeleyebileceği görüşünde.
• Toplumsal tepkiler: Teklifin içeriğine ve kapsamına bağlı olarak, toplumun farklı kesimlerinden farklı tepkiler gelebilir.

CHP başta olmak üzere muhalefet partileri, teklifin 'genel af' niteliği taşıdığını ve bazı suçluların cezasız kalmasına yol açabileceğini savunuyor. İktidar partisi ise düzenlemenin ceza adalet sistemini iyileştirmeye yönelik olduğunu belirtiyor.

Teklifin TBMM'de görüşülmesi sırasında, siyasi partiler arasında yoğun tartışmaların yaşanması bekleniyor. Düzenlemenin yasalaşıp yasalaşmayacağı ve içeriğinin nasıl şekilleneceği, önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.

Teklifin içeriğiyle ilgili detaylar henüz kamuoyuyla tam olarak paylaşılmamış olsa da, özellikle bazı suç türlerinde ceza indirimi ve denetimli serbestlik sürelerinde değişiklik gibi düzenlemeler içerdiği belirtiliyor. Bu durum, kamuoyunda farklı yorumlara neden oluyor.

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Fenerbahçe Beko'nun deplasmanda AS Monaco'yu 98-94 mağlup ettiği maçın ardından soyunma odasında büyük bir sevinç yaşadı. Koç, galibiyetin ardından Fenerbahçe armasını öperek, "Yeterli bence" şeklinde konuştu.

EuroLeague'de play-off mücadelesi veren Fenerbahçe Beko, Monaco deplasmanında kritik bir galibiyet elde etti. Maçın ardından soyunma odasına inen Başkan Ali Koç, oyuncular ve teknik ekiple birlikte galibiyet sevincini paylaştı. Görüntülerde Koç'un, Fenerbahçe armasını öptüğü ve bu hareketin yeterli olduğunu belirttiği anlar yer alıyor.

Fenerbahçe Beko, bu galibiyetle EuroLeague'de play-off yolunda önemli bir adım attı. Başkan Ali Koç'un soyunma odasındaki coşkusu, takımın motivasyonunu artırdığı şeklinde yorumlandı.

Maç boyunca büyük bir heyecan yaşayan Ali Koç, maç bitiminde oyuncuları ve teknik heyeti tebrik etti. Fenerbahçe'nin deplasmanda aldığı bu kritik galibiyet, camiada büyük bir sevinç yarattı.

Ali Koç'un armayı öpmesi, sosyal medyada da geniş yankı buldu. Birçok taraftar, Koç'un bu hareketini kulübe olan bağlılığının bir göstergesi olarak yorumladı.

İstanbul'da yaşayan ve Avcılar gişelerini kullanan sürücüler için önemli bir duyuru yapıldı. Avcılar gişeleri, üstyapı onarım ve yenileme çalışmaları sebebiyle 15 Haziran Cumartesi günü itibarıyla trafiğe kapatılacak.

Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yürütülecek olan çalışmaların yaklaşık 20 gün sürmesi planlanıyor. Bu süre zarfında sürücülerin alternatif güzergahları kullanmaları gerekecek.

Gişelerin kapalı olacağı dönemde trafik akışının aksamaması için gerekli tüm önlemlerin alındığı belirtildi. Sürücülerin bu süreçte trafik işaret ve işaretçilerine dikkat etmeleri, ayrıca güzergahlarını önceden planlamaları önem taşıyor.

Çalışmaların tamamlanmasının ardından gişeler yeniden hizmete açılacak ve sürücüler normal güzergahlarını kullanmaya devam edebilecekler. Yetkililer, çalışmaların en kısa sürede tamamlanması için gerekli tüm gayreti göstereceklerini ifade ettiler.

Sürücülerin mağduriyet yaşamaması adına, alternatif güzergahlar ve trafik durumu hakkında güncel bilgilerin takip edilmesi öneriliyor. Karayolları Genel Müdürlüğü'nün web sitesi ve sosyal medya hesapları üzerinden duyurular düzenli olarak yapılacak.

Özetle:

• Avcılar gişeleri 15 Haziran'dan itibaren 20 gün süreyle kapalı olacak.
• Kapanma nedeni üstyapı onarım ve yenileme çalışmaları.
• Sürücülerin alternatif yolları kullanması gerekiyor.

Panathinaikos Başantrenörü Ergin Ataman, Yunanistan'da yayın yapan bir radyoya konuk olarak Fenerbahçe Beko hakkında açıklamalarda bulundu. Ataman, Fenerbahçe Beko'nun kendisini görevden almasının ardından yaşanan süreci ve sonrasındaki duygularını dile getirdi.

Ergin Ataman, Fenerbahçe Beko ile yollarının ayrılmasına ilişkin olarak, "Fenerbahçe'den ayrıldıktan sonra çok üzüldüm. Türk halkı da çok üzüldü. Çünkü ortada büyük bir başarı hikayesi vardı. Cumhurbaşkanı da dahil olmak üzere herkes çok üzüldü. Ben de üzüldüm. Ama hayat devam ediyor," dedi.

Ataman, Panathinaikos'a transfer süreciyle ilgili olarak ise, "Panathinaikos'tan teklif gelince çok mutlu oldum. Çünkü Panathinaikos, Avrupa basketbolunun en önemli kulüplerinden biri. Burada olmaktan dolayı çok mutluyum," ifadelerini kullandı.

Fenerbahçe Beko'nun kendisini görevden almasına rağmen, takıma karşı herhangi bir kırgınlığı olmadığını belirten Ataman, "Fenerbahçe'ye karşı hiçbir kırgınlığım yok. Onlar da kendi kararlarını verdiler. Ben de kendi yoluma devam ettim. Basketbolda bu tür şeyler olur," şeklinde konuştu.

Ergin Ataman'ın bu açıklamaları, Türk basketbol kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Ataman'ın Fenerbahçe Beko ile ilgili itirafları, uzun süre konuşulmaya devam edecek gibi görünüyor.

Arda Güler, Real Madrid'den ayrılırken teknik direktör Carlo Ancelotti'ye sosyal medya üzerinden duygusal bir veda mesajı yayınladı. Güler, Ancelotti ile birlikte çekilmiş bir fotoğrafını paylaşarak, İtalyan teknik adama kendisine olan inancı ve destekleri için teşekkür etti.

Güler mesajında, "Hocam, sizinle çalışmak benim için bir onurdu. Bana olan inancınız ve desteğiniz için minnettarım. Sizinle birlikte geçirdiğim her an benim için çok değerliydi. Her şey için teşekkürler!" ifadelerini kullandı. Genç futbolcu, Ancelotti'nin kariyerinde önemli bir figür olduğunu ve ondan çok şey öğrendiğini belirtti.

Arda Güler'in bu vedası, Real Madrid camiasında da yankı uyandırdı. Birçok taraftar, Güler'in Ancelotti'ye olan saygısını ve minnetini takdirle karşıladı. Güler'in gelecekteki kariyerinde başarılar dileğinde bulundular. Arda Güler, Real Madrid'e büyük umutlarla transfer olmuş ancak beklenen süreleri alamamıştı. Buna rağmen, genç oyuncu takım arkadaşları ve teknik heyetle iyi ilişkiler kurmayı başardı.

Carlo Ancelotti de daha önce Arda Güler hakkında olumlu açıklamalarda bulunmuş ve onun yeteneğine inandığını dile getirmişti. Ancelotti, Güler'in gelecekte Real Madrid için önemli bir oyuncu olacağına inandığını ifade etmişti. Arda Güler'in bir sonraki durağı ve kariyer planlaması merakla bekleniyor. Genç oyuncunun, daha fazla forma şansı bulabileceği bir takıma transfer olması bekleniyor.