Cannes Film Festivali'nde ödül alan İranlı yönetmen Muhammed Resulof'un özgürlük çağrısı, İran ve Fransa arasında siyasi bir gerginliğe yol açtı.

Cannes Film Festivali'nde ödül kazanan İranlı yönetmen Muhammed Resulof'un yaptığı özgürlük çağrısı, İran ve Fransa arasında diplomatik bir krize neden oldu. Resulof, festivalde 'The Seed of the Sacred Fig' filmiyle Özel Ödül'e layık görülmüştü. Ödül töreninde konuşan yönetmen, İran'daki baskıcı rejimi eleştirerek özgürlük talebinde bulundu.
Bu durum, İranlı yetkililerin tepkisini çekti. İran Kültür Bakanı Muhammed Mehdi Esmaili, Resulof'un sözlerini 'siyasi ve yersiz' olarak nitelendirdi ve Fransa'yı İran'ın iç işlerine karışmakla suçladı. Esmaili, Fransa'nın bu tür eylemlerle İran ile olan ilişkilerini zedelediğini belirtti.
Fransa ise İran'ın suçlamalarını reddetti. Fransız yetkililer, ifade özgürlüğünün önemine vurgu yaparak Resulof'un görüşlerini savunma hakkı olduğunu savundu. Fransa Dışişleri Bakanlığı, İran'a yaptığı açıklamada, 'Fransa, her zaman ifade özgürlüğünü savunmuştur ve savunmaya devam edecektir' ifadelerini kullandı.
Olayın ardından İran ve Fransa arasındaki ilişkilerde gerginlik tırmanırken, uluslararası alanda da yankı uyandırdı. Birçok insan hakları örgütü, Resulof'a destek vererek İran'daki ifade özgürlüğü kısıtlamalarını kınadı.
Muhammed Resulof, daha önce de İran'daki sansür uygulamalarına karşı eleştirel duruşuyla biliniyordu ve bu nedenle ülkesinde çeşitli baskılara maruz kalmıştı. Yönetmenin son filmi de İran'da yasaklanmıştı. Resulof'un Cannes'daki ödülü ve yaptığı konuşma, İran'daki muhalif seslerin uluslararası platformlarda duyurulması açısından önem taşıyor.
Sonuç olarak, Cannes Film Festivali'nde yaşanan bu olay, sanatın ve ifade özgürlüğünün siyasi etkilerini bir kez daha gözler önüne serdi.