Ankara'ya hastalık taşıyan köpekleri getiren iki sanığın yargılandığı davanın duruşması, Ankara 72. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada sanıklar ve avukatları hazır bulundu.

Sanıklar, suçlamaları reddederek, köpeklerin sağlık raporlarının sahte olduğunu ve hayvanların gerekli karantina süreçlerinden geçirilmediğini iddia etti. Sanık avukatları, müvekkillerinin beraatini talep etti.

Mahkeme, eksik evrakların tamamlanması ve tanıkların dinlenmesi için duruşmayı 24 Haziran'a erteledi.

İddianamede, sanıkların, yurtdışından getirdikleri köpeklerin sağlık raporlarını sahte olarak düzenledikleri ve hayvanları karantinaya almadan Ankara'ya soktukları belirtiliyor. Sanıklar hakkında 'Hayvan sağlığına aykırı davranışlarda bulunmak' ve 'Resmi belgede sahtecilik' suçlarından dava açıldı.

Dava, hayvan hakları savunucuları tarafından da yakından takip ediliyor. Hayvan hakları örgütleri, sanıkların cezalandırılmasını ve hayvanların korunması için daha etkin önlemler alınmasını talep ediyor.

Papa Franciscus, ölmeden önce kullandığı kişisel aracını Gazze'deki hasta çocukların tedavisine destek olmak amacıyla bağışladı. Bu anlamlı bağış, Papa'nın Filistinli Hristiyan topluluğuna olan yakınlığı ve desteği ile biliniyor olması sebebiyle ayrıca önem taşıyor.

Papa'nın bu jesti, bölgedeki sağlık hizmetlerine katkıda bulunmayı ve Gazze'deki çocukların yaşam koşullarını iyileştirmeyi amaçlıyor. Bağışlanan aracın, hasta çocukların tedavi masraflarının karşılanması için bir kaynak oluşturması bekleniyor.

Papa Franciscus'un bu bağışı, dünya genelinde büyük yankı uyandırdı ve birçok kişi tarafından takdirle karşılandı. Bu eylem, Papa'nın sadece dini bir lider değil, aynı zamanda insani değerlere önem veren bir figür olduğunu bir kez daha gösterdi.

Vatikan tarafından konuyla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmazken, bağışın detayları ve aracın Gazze'ye nasıl ulaştırılacağı konularında çalışmaların sürdüğü belirtiliyor.

Belçikalı futbolcu Dries Mertens ve eşi Kat Kerkhofs'un bebeklerine Türkçe bir isim koyacakları iddiası sosyal medyada ve çeşitli haber sitelerinde yer aldı. İddialara göre, çiftin doğacak çocuklarına 'Ceylin' ismini verme olasılığı bulunuyor.

Dries Mertens, Türkiye'de Galatasaray forması giymekte ve hem futbolu hem de kişiliği ile taraftarların sevgisini kazanmış durumda. Eşi Kat Kerkhofs da Türkiye'ye adapte olmuş ve Türk kültürüne olan ilgisiyle tanınıyor.

Çiftin bebeklerine Türkçe isim koyma kararı alıp almadığı henüz resmi olarak doğrulanmadı. Ancak bu yöndeki iddialar, Mertens ve ailesinin Türkiye'ye olan bağlılığını gösterdiği şeklinde yorumlanıyor. Eğer iddialar doğruysa, bu durum Mertens ailesinin Türkiye'ye duyduğu sevginin bir göstergesi olarak kabul edilecek ve taraftarlar tarafından memnuniyetle karşılanacaktır.

Mertens'in Galatasaray'daki performansı ve özel hayatıyla ilgili gelişmeler yakından takip ediliyor. Bebeğe Türkçe isim koyma iddiası da bu ilginin bir parçası olarak öne çıkıyor. Konuyla ilgili resmi bir açıklama yapılması bekleniyor.

Özetle:

• Dries Mertens ve eşi Kat Kerkhofs'un bebeklerine Türkçe bir isim koyacakları iddia edildi.
• İddiaya göre bebeklerinin ismi 'Ceylin' olacak.
• Henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı konuşmada, Avrupa'nın bilim ve araştırma alanındaki cazibesini artırmaya yönelik yeni adımlar atılacağını belirtti. Von der Leyen, özellikle bilim insanlarının Avrupa'ya giriş ve Avrupa'da kalma süreçlerinin hızlandırılacağını vurguladı.

Von der Leyen, konuşmasında şunları söyledi: 'Bilim insanlarının Avrupa'ya gelmeleri ve burada kalmaları için süreçleri hızlandıracağız. Avrupa'yı bilim ve araştırma için daha cazip hale getireceğiz. Bu, Avrupa'nın geleceği için kritik öneme sahip.'

Bu açıklama, Avrupa Birliği'nin bilim ve teknoloji alanındaki rekabet gücünü artırma hedefi doğrultusunda atılmış önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Avrupa'nın, dünyanın dört bir yanından yetenekli bilim insanlarını çekmesi ve onların Avrupa'da çalışmalarını kolaylaştırması, kıtanın bilimsel ve teknolojik ilerlemesine katkı sağlayacak.

Von der Leyen'in bu açıklaması, Avrupa'daki araştırma kurumları ve üniversiteler tarafından memnuniyetle karşılandı. Bilim insanlarının hareketliliğinin artırılması, uluslararası işbirliklerinin güçlenmesine ve yeni keşiflerin önünün açılmasına yardımcı olabilir.

Avrupa Komisyonu'nun bu girişimi, Avrupa'nın bilim ve teknoloji alanındaki liderliğini pekiştirmeyi ve kıtayı yetenekli bilim insanları için daha cazip bir yer haline getirmeyi amaçlıyor.

CHP'li belediyelere yönelik DHKP-C soruşturması kapsamında açılan davanın iddianamesi kabul edildi. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, 22 sanığın yargılanacağı davada ilk duruşma tarihini 17 Ekim olarak belirledi. İddianamede, sanıkların 'silahlı terör örgütüne üye olma', 'terör örgütüne yardım etme' gibi suçlardan cezalandırılması talep ediliyor.

Soruşturma, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından yürütüldü. İddianamede, DHKP-C terör örgütünün বিভিন্ন belediyelerdeki yapılanmasına dikkat çekiliyor. Sanıkların, örgütün বিভিন্ন faaliyetlerine destek sağladığı, örgüte eleman temin ettiği ve örgüte finansman sağladığı iddia ediliyor.

İddianamede yer alan deliller arasında, sanıkların telefon görüşmeleri, sosyal medya paylaşımları, ব্যাংক hesap hareketleri ve tanık ifadeleri bulunuyor. Ayrıca, bazı sanıkların örgütle bağlantılı olduğu iddia edilen kişilerle sık sık görüştüğü de belirtiliyor.

Dava kapsamında yargılananlar arasında belediye başkan yardımcıları, birim müdürleri ve belediye çalışanları yer alıyor. Sanıklar, suçlamaları reddederken, soruşturmanın siyasi amaçlı olduğunu savunuyorlar.

Davanın seyrinin önümüzdeki günlerde netleşmesi bekleniyor. İlk duruşmada, sanıkların savunmaları alınacak ve deliller değerlendirilecek.

• Davanın konusu: CHP'li belediyelerdeki DHKP-C yapılanması iddiaları
• Sanık sayısı: 22
• Suçlamalar: Silahlı terör örgütüne üye olma, terör örgütüne yardım etme
• İlk duruşma tarihi: 17 Ekim

Ziraat Bankası, Anneler Günü'ne özel bir kampanya ile anneleri sevindiriyor. Banka, belirli koşulları taşıyan müşterilerine 500 TL'lik bir hediye ödeme yapacağını duyurdu. Bu kampanya, annelerin Anneler Günü'nü daha da özel kılmayı amaçlıyor.

Kampanyadan yararlanmak isteyen annelerin Ziraat Bankası müşterisi olmaları ve belirli bir süre boyunca bankanın belirlediği şartları yerine getirmeleri gerekiyor. Detaylı şartlar ve başvuru koşulları Ziraat Bankası'nın resmi internet sitesi ve şubelerinden öğrenilebilir.

Kampanya Detayları:

• Kampanya, Anneler Günü haftasına özel olarak düzenlenmiştir.
• 500 TL'lik hediye ödeme, belirtilen şartları sağlayan Ziraat Bankası müşterisi annelere yapılacaktır.
• Kampanya başvuru tarihleri ve diğer detaylar bankanın resmi kanallarından duyurulacaktır.

Ziraat Bankası'nın bu anlamlı kampanyası, annelere yönelik bir teşekkür niteliği taşıyor ve onların hayatlarındaki değerli rolleri kutlamayı amaçlıyor.

Müşteriler, kampanya ile ilgili daha fazla bilgi almak için Ziraat Bankası şubelerini ziyaret edebilir veya bankanın internet sitesini inceleyebilirler. Kampanya koşulları ve başvuru süreci hakkında detaylı bilgilere ulaşmak önemlidir.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği memleketi Antalya’da, turizm sektörünün mevcut durumu ve gelecek hedefleri hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Ersoy, turizmi 81 ile ve yılın 12 ayına yaymanın temel hedefleri olduğunu vurgulayarak, bu doğrultuda çalışmaların sürdürüldüğünü ifade etti.

Bakan Ersoy, 2023 turizm sezonunun değerlendirmesini yaparak, Türkiye'nin turizmde önemli bir başarı elde ettiğini belirtti. Özellikle alternatif turizm türlerinin geliştirilmesiyle ilgili projelerin hayata geçirildiğini ve bu sayede turizm gelirlerinin artırılmasının hedeflendiğini söyledi. Antalya'nın turizm potansiyelinin yüksek olduğunu ve bu potansiyelin daha da artırılması için çeşitli projelerin destekleneceğini de ekledi.

Ersoy, turizmde sürdürülebilirliğin önemine dikkat çekerek, çevrenin korunması ve doğal kaynakların verimli kullanılması gerektiğini vurguladı. Bu kapsamda, turizm tesislerinin çevreci uygulamalara teşvik edilmesi ve sürdürülebilir turizm sertifikasyon programlarının yaygınlaştırılması gerektiğini belirtti. Ayrıca, turizm çalışanlarının eğitimine de önem verdiklerini ve sektörde nitelikli iş gücünün artırılması için çeşitli eğitim programlarının düzenleneceğini ifade etti.

Bakan Ersoy, turizmin sadece kıyı bölgeleriyle sınırlı kalmaması gerektiğini, iç bölgelerdeki tarihi ve kültürel değerlerin de turizme kazandırılması gerektiğini söyledi. Bu amaçla, Anadolu'nun farklı şehirlerindeki tarihi yapıların restore edilmesi ve turistik altyapının geliştirilmesi için çalışmalar yapıldığını belirtti.

Son olarak, Bakan Ersoy, turizm sektörünün tüm paydaşlarıyla işbirliği içinde çalışarak, Türkiye'nin turizmde dünya markası haline gelmesi için ellerinden geleni yapacaklarını sözlerine ekledi.

İran'ın Buşehr eyaletine bağlı Deyyer Limanı'nda meydana gelen büyük patlamanın maliyeti belli oldu. Patlama, limandaki birçok gemiye ve tesise zarar verdi. İranlı yetkililer tarafından yapılan açıklamaya göre, hasarın toplam maliyeti 40 milyon dolar olarak belirlendi.

Deyyer Limanı, İran'ın güneyinde, Basra Körfezi kıyısında yer alıyor ve önemli bir ticaret merkezi konumunda. Patlamanın nedeni henüz resmi olarak açıklanmazken, sabotaj ihtimali üzerinde duruluyor. İranlı yetkililer, olayın tüm yönleriyle araştırıldığını ve sorumluların bulunacağını belirtti.

Patlamada can kaybı yaşanmaması sevindirici olsa da, maddi hasarın boyutu oldukça büyük. Limandaki birçok gemi kullanılamaz hale gelirken, bazı tesislerde de yangın çıktı. Yangın, itfaiye ekiplerinin uzun uğraşları sonucu kontrol altına alındı.

İran Denizcilik Örgütü Başkanı Ali Ekber Purmüsavi, “Patlamanın ardından limanda detaylı bir inceleme yaptık. Hasarın 40 milyon dolar civarında olduğunu tahmin ediyoruz. En kısa sürede limanı yeniden faaliyete geçirmek için çalışmalara başladık” dedi.

Olayla ilgili soruşturma devam ederken, limanın ne zaman tam kapasiteyle çalışmaya başlayacağı henüz bilinmiyor. Patlamanın, İran'ın deniz ticareti üzerindeki etkileri de yakından takip ediliyor.

Olayın ardından şu gelişmeler yaşandı:

• İranlı yetkililer, sabotaj ihtimalini değerlendiriyor.
• Limanın yeniden faaliyete geçirilmesi için çalışmalar başlatıldı.
• Patlamanın deniz ticaretine etkisi araştırılıyor.

Microsoft, kullanıcı deneyimini iyileştirmek ve güvenliği artırmak amacıyla şifresiz oturum açma dönemini başlattığını duyurdu. Şirket, bu kapsamda parola kullanımını ortadan kaldırarak, daha güvenli ve kullanıcı dostu kimlik doğrulama yöntemlerine geçmeyi hedefliyor.

Şifresiz oturum açma, geleneksel parola tabanlı sistemlere kıyasla çeşitli avantajlar sunuyor. Parolaların unutulması, çalınması veya kötü amaçlı kullanılması riskini ortadan kaldırarak, hesap güvenliğini önemli ölçüde artırıyor. Aynı zamanda, kullanıcıların karmaşık parolalar oluşturma ve hatırlama zorunluluğunu da ortadan kaldırarak, oturum açma sürecini daha hızlı ve kolay hale getiriyor.

Microsoft'un şifresiz oturum açma yöntemleri arasında Microsoft Authenticator uygulaması, Windows Hello (biyometrik kimlik doğrulama) ve güvenlik anahtarları bulunuyor. Kullanıcılar, bu yöntemlerden kendilerine en uygun olanı seçerek, parolaya ihtiyaç duymadan hesaplarına erişebiliyor.

Şirket, şifresiz oturum açma özelliğini kademeli olarak tüm kullanıcılarına sunmayı planlıyor. İlk etapta, Microsoft hesap sahiplerinin bir kısmı bu özelliği kullanmaya başlayacak, ardından diğer kullanıcılara da yaygınlaştırılacak. Microsoft, kullanıcıların şifresiz oturum açmaya geçiş sürecinde destek sağlamak için çeşitli rehberler ve eğitim materyalleri sunacağını belirtiyor.

Microsoft'un bu adımı, siber güvenlik alanında önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Şifresiz oturum açma, gelecekte daha yaygın hale gelerek, internet kullanıcılarının hesap güvenliğini artırmaya yardımcı olabilir.