Avrupa'da son yıllarda ölümcül mantar salgınlarının artması endişe yaratıyor. Uzmanlar, iklim değişikliği ve küreselleşmenin bu tür salgınların yayılmasını kolaylaştırdığını belirtiyor.

Avrupa'da son yıllarda ölümcül mantar salgınlarının artması, sağlık yetkililerini ve uzmanları alarma geçirdi. Özellikle Candida auris gibi ilaca dirençli mantarların yayılması, hastanelerde ciddi enfeksiyonlara ve yüksek ölüm oranlarına yol açıyor. Uzmanlar, bu durumun temel nedenleri arasında iklim değişikliği, küreselleşme ve antimikrobiyal direncin artmasını gösteriyor.
İklim değişikliği, mantarların daha önce yaşamadıkları bölgelerde yayılmasına olanak tanırken, küreselleşme ise bu mantarların uluslararası seyahatler ve ticaret yoluyla hızla farklı ülkelere taşınmasına zemin hazırlıyor. Antimikrobiyal direncin artması ise mevcut ilaçların mantar enfeksiyonlarına karşı etkisiz kalmasına neden oluyor, bu da tedavi seçeneklerini önemli ölçüde kısıtlıyor.
Candida auris vakaları, özellikle yoğun bakım ünitelerinde yatan ve bağışıklık sistemi zayıflamış hastalarda daha sık görülüyor. Bu mantar türü, kan dolaşımına yayılarak sepsis ve diğer ciddi komplikasyonlara yol açabiliyor. Erken teşhis ve uygun antifungal tedavi, hastaların hayatta kalma şansını artırsa da, dirençli türlerin yaygınlaşması tedavi sürecini zorlaştırıyor.
Uzmanlar, Avrupa ülkelerinin bu tür salgınlara karşı daha hazırlıklı olması gerektiğini vurguluyor. Bu kapsamda, mantar enfeksiyonlarının erken teşhisi için laboratuvar kapasitelerinin güçlendirilmesi, enfeksiyon kontrol önlemlerinin sıkılaştırılması ve yeni antifungal ilaçların geliştirilmesi büyük önem taşıyor.
Ayrıca, halk sağlığı bilincinin artırılması ve mantar enfeksiyonlarının yayılmasını önlemeye yönelik eğitimlerin düzenlenmesi de kritik adımlar arasında yer alıyor. Avrupa'da ölümcül mantar salgını paniği yaşanırken, yetkililerin ve sağlık çalışanlarının koordineli bir şekilde hareket ederek salgının kontrol altına alınması ve hastaların korunması gerekiyor.