Ağrı'da bir özel anaokulunda çekilen ve sosyal medyada hızla yayılan görüntüler büyük tepki çekti. Görüntülerde, anaokulu öğrencilerinin uygunsuz davranışlara maruz kaldığı iddia edildi. Olayın ardından Ağrı Valiliği harekete geçerek soruşturma başlattı.

Skandal görüntülerin ortaya çıkmasının ardından, görüntüleri sosyal medyada ilk paylaşan genç kız hakkında da işlem yapıldı. Savcılık talimatıyla genç kız gözaltına alındı. Gözaltına alınan şahsın emniyetteki işlemleri devam ediyor.

Olayla ilgili soruşturma derinleştirilirken, anaokulundaki diğer öğretmen ve personelin de ifadesine başvurulacağı belirtildi. Valilik, olayın tüm boyutlarıyla aydınlatılacağını ve sorumlular hakkında gerekli işlemlerin yapılacağını açıkladı.

Skandal görüntülerde yer alan iddiaların neler olduğu henüz netlik kazanmazken, konuyla ilgili detaylı bir inceleme başlatıldığı öğrenildi. Görüntülerin içeriği ve olayın arka planı hakkında kamuoyuna daha fazla bilgi verilmesi bekleniyor.

Ağrı Valiliği'nden yapılan açıklamada, “Konuyla ilgili adli ve idari soruşturma başlatılmıştır. Sorumlular hakkında gerekli işlemler ivedilikle yapılacaktır” denildi.

Olayın ardından sosyal medyada da büyük tepki oluştu. Birçok kullanıcı, anaokulunda yaşananların kabul edilemez olduğunu belirterek, sorumluların en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi.

Soruşturma kapsamında, anaokulunun faaliyetlerinin de geçici olarak durdurulabileceği ifade ediliyor.

Emekli promosyonları, Mayıs 2024 itibarıyla dikkat çekici seviyelere ulaştı. Bankalar, emekli maaşlarını kendi bünyelerine taşıyan müşterilere cazip promosyon fırsatları sunarak rekabeti artırıyor. Bu durum, emekliler için önemli bir gelir kaynağı oluştururken, bankalar da müşteri sayılarını artırma hedefi güdüyor.

Mayıs 2025'te en yüksek emekli promosyonunu veren bankalar şu şekilde sıralanıyor:

• Garanti BBVA: Maaş aralığına göre 18.000 TL'ye varan promosyon ödemesi
• Akbank: 17.500 TL'ye varan promosyon ve ek avantajlar
• Türkiye İş Bankası: 12.000 TL'ye varan nakit promosyon
• Yapı Kredi: 18.000 TL'ye varan nakit promosyon ve ek ödüller
• QNB Finansbank: 15.000 TL'ye varan promosyon ve CardFinans Emekli kredi kartı avantajları
• Denizbank: 12.000 TL'ye varan nakit promosyon ve faizsiz taksitli nakit avans imkanı
• ING Türkiye: 15.000 TL'ye varan nakit promosyon ve otomatik fatura talimatı kampanyası

Bankaların sunduğu promosyon miktarları, emeklinin maaş aralığına göre değişiklik göstermektedir. Maaş miktarı arttıkça, verilen promosyon miktarı da artmaktadır. Emeklilerin, en avantajlı promosyonu alabilmek için farklı bankaların tekliflerini karşılaştırmaları ve kendi maaş aralıklarına en uygun olanı seçmeleri önemlidir.

Emekli promosyonları genellikle 3 yıllık taahhüt karşılığında verilmektedir. Bu süre zarfında maaşın aynı bankada kalması gerekmektedir. Taahhüt süresi dolmadan maaşın başka bir bankaya taşınması durumunda, alınan promosyonun bir kısmı veya tamamı geri ödenmek zorunda kalınabilir.

Emekliler, promosyon başvurularını bankaların şubelerinden, internet sitelerinden veya mobil uygulamaları üzerinden yapabilirler. Başvuru sırasında emekli maaşının yatırıldığı banka ve hesap bilgilerinin hazır bulundurulması gerekmektedir.

Kanadalı ünlü rapçi Snow olarak bilinen D'Shaun Maurice Thomas, Kanada'daki bir cezaevinde bıçaklı saldırıya uğradı. Saldırı, Pazartesi günü British Columbia'daki Kuzey Fraser Pre-trial Merkezi'nde meydana geldi.

TMZ'nin haberine göre, diğer mahkumlar tarafından gerçekleştirilen saldırıda Snow yaralandı. Acil tıbbi müdahalenin ardından hastaneye kaldırılan Snow'un sağlık durumu hakkında henüz net bir bilgi bulunmuyor.

30 yaşındaki rapçi, silah suçları ve uyuşturucu bulundurma gibi çeşitli suçlardan hüküm giymişti. Snow'un cezaevinde neden saldırıya uğradığına dair henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Soruşturma Detayları:

• Polis, olayın nedenlerini ve faillerini tespit etmek için soruşturma başlattı.
• Cezaevi yetkilileri, benzer olayların yaşanmaması için güvenlik önlemlerini gözden geçiriyor.

Bu olay, cezaevlerindeki şiddet olaylarının ciddiyetini bir kez daha gözler önüne serdi.

Boğaziçi Üniversitesi'nde, ilahiyatçı Nurettin Yıldız'ın okula davet edilmesine yönelik protesto düzenlendi. Öğrenciler, Yıldız'ın geçmişteki tartışmalı açıklamalarına dikkat çekerek, bu davete tepki gösterdi.

Öğrenci protestosu sırasında, çevik kuvvet ekipleri kampüse girdi. Güvenlik güçlerinin kampüse girişi, öğrencilerle polis arasında gerginliğe neden oldu. Öğrenciler, protestolarını engellemeye çalışan polise tepki gösterdi. Çevik kuvvetin müdahalesiyle protesto dağıtılırken, bazı öğrencilerin gözaltına alındığı iddia edildi. Ancak bu bilgi henüz teyit edilmedi.

Öğrenciler, Nurettin Yıldız'ın Boğaziçi Üniversitesi'nde ne gibi bir etkinlik gerçekleştireceği konusunda okul yönetiminden açıklama beklediklerini ifade ettiler. Ayrıca, Yıldız'ın geçmişte kadınlar ve çocuklarla ilgili yaptığı açıklamaların üniversitenin değerleriyle bağdaşmadığını savundular.

Protesto sırasında öğrenciler, çeşitli sloganlar atarak ve pankartlar taşıyarak tepkilerini dile getirdiler. Okul yönetimi ve emniyet güçlerinden henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Olayla ilgili gelişmeler takip ediliyor.

Ankara'da meydana gelen trafik kazasında, anne ve oğlu hayatını kaybetti. Kaza, Ankara çevre yolu Konya istikametinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, seyir halinde olan bir otomobil, yol kenarında çalışma yapan sondaj makinesine çarptı.

Çarpmanın etkisiyle otomobil hurdaya dönerken, sürücü ve araçta bulunan oğlu ağır yaralandı. Olay yerine çok sayıda sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından anne ve oğlu hastaneye kaldırıldı. Ancak, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatlarını kaybetti.

Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı. Polis ekipleri, kazanın nedenini belirlemek için çalışma başlattı. İlk belirlemelere göre, kazanın sürücünün dikkatsizliği sonucu meydana geldiği düşünülüyor. Ancak, kesin neden yapılacak detaylı incelemenin ardından belirlenecek.

Kazada hayatını kaybeden anne ve oğlunun kimlikleri belirlendi. Cenazeleri, otopsi yapılmak üzere adli tıp morguna kaldırıldı. Kaza nedeniyle Ankara çevre yolu Konya istikametinde trafik bir süre aksadı. Araçların kaldırılmasının ardından trafik normale döndü.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, hakkında yeni bir soruşturma başlatıldığını duyurdu. Bu soruşturmanın, daha önce yargılandığı davadaki savcılara hakaret ettiği iddiasıyla açıldığı belirtildi. İmamoğlu, söz konusu iddialarla ilgili olarak ifade verecek.

İmamoğlu, daha önce Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılanmış ve bu davada hapis cezası ile siyasi yasak kararı almıştı. Bu karar, kamuoyunda geniş yankı uyandırmış ve tartışmalara neden olmuştu. Şimdi ise, aynı dava sürecinde görev yapan iki savcıya yönelik sözleri nedeniyle yeni bir soruşturmayla karşı karşıya.

Soruşturmanın detayları henüz tam olarak bilinmemekle birlikte, İmamoğlu'nun savcılara yönelik hangi ifadelerinin hakaret olarak değerlendirildiği merak konusu. İmamoğlu'nun avukatlarının, soruşturma sürecinde gerekli hukuki savunmayı yapacakları ve iddiaların asılsız olduğunu kanıtlamaya çalışacakları belirtiliyor.

Bu soruşturma, İmamoğlu'nun siyasi kariyeri açısından önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Daha önce aldığı hapis cezası ve siyasi yasak kararı nedeniyle zaten zorlu bir süreçten geçen İmamoğlu, bu yeni soruşturmayla birlikte daha da baskı altında hissedebilir. Ancak, İmamoğlu'nun destekçileri ve muhalefet partileri, bu tür soruşturmaların siyasi amaçlı olduğunu ve İmamoğlu'nun yıpratılmaya çalışıldığını savunuyor.

İmamoğlu'nun ifade verme süreci ve soruşturmanın ilerleyen aşamaları, kamuoyu tarafından yakından takip edilecek. Bu soruşturmanın, İmamoğlu'nun gelecekteki siyasi kariyerini nasıl etkileyeceği ise henüz belirsizliğini koruyor.

Faruk Bilen, eski eşi Çiğdem Sabancı'ya açtığı velayet davasında, Sabancı'nın mahkeme kararlarına uymaması nedeniyle icra ceza davası açtı. Bilen, Sabancı'nın çocuğun kişisel ilişki kurma hakkını engellediğini iddia ederek, 3 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti.

İstanbul 1. İcra Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Faruk Bilen'in avukatı katılırken, Çiğdem Sabancı duruşmada yer almadı. Bilindiği üzere, çiftin velayet davası devam ederken, mahkeme Bilgen'in talebi üzerine Sabancı hakkında zorla getirme kararı çıkardı.

Bilen'in avukatı, Sabancı'nın mahkeme kararlarını yerine getirmediğini ve bu durumun çocuğun psikolojisini olumsuz etkilediğini savundu. Avukat, müvekkilinin çocuğunu görme hakkının engellendiğini belirterek, Çiğdem Sabancı'nın cezalandırılmasını talep etti.

Mahkeme, Çiğdem Sabancı'nın bir sonraki celseye zorla getirilmesine karar vererek duruşmayı erteledi. Dava, velayet anlaşmazlığı ve kişisel ilişki kurma hakkının engellenmesi iddiaları üzerinden devam ediyor.

Olayın geçmişine bakıldığında, Faruk Bilen ve Çiğdem Sabancı arasındaki velayet davası uzun süredir devam ediyor. Bilgen, daha önce de Sabancı'nın mahkeme kararlarına uymadığı gerekçesiyle şikayette bulunmuştu.

Eski ABD Başkanı Donald Trump, Florida Senatörü ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun İstanbul'da yapılması planlanan Rusya-Ukrayna barış görüşmelerine katılacağını açıkladı. Trump, Truth Social platformu üzerinden yaptığı duyuruda, Rubio'nun bu önemli diplomatik çabaya dahil olacağını belirtti.

Trump'ın açıklaması, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Zira, ABD'nin bu türden bir barış görüşmesine doğrudan katılımı, sürecin ciddiyetini ve önemini artırıyor. Rubio'nun katılımıyla, ABD'nin bölgedeki istikrar ve barış arayışlarına verdiği destek de net bir şekilde ortaya konmuş oluyor.

İstanbul'da gerçekleşecek olan bu görüşmeler, Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışmanın sona erdirilmesi için kritik bir fırsat olarak değerlendiriliyor. Tarafların masaya oturması ve müzakerelere başlaması, uzun süredir devam eden gerginliğin azaltılması ve kalıcı bir çözüm bulunması açısından büyük önem taşıyor.

Marco Rubio'nun Dışişleri Bakanı olarak bu görüşmelere katılması, ABD'nin hem Rusya hem de Ukrayna ile olan ilişkilerini dengeleme çabası olarak da yorumlanabilir. ABD, bir yandan Ukrayna'ya askeri ve ekonomik destek sağlarken, diğer yandan da Rusya ile diyalog kanallarını açık tutmaya çalışıyor. Bu denge politikası, bölgedeki istikrarın sağlanması açısından kritik bir rol oynuyor.

Görüşmelerin içeriği ve olası sonuçları hakkında henüz detaylı bir bilgi bulunmuyor. Ancak, tarafların öncelikle ateşkes sağlanması ve insani yardım koridorlarının açılması konularında anlaşmaya varması bekleniyor. Daha sonra, siyasi çözümler ve toprak bütünlüğü gibi daha karmaşık konuların ele alınması gündeme gelebilir.

Trump'ın duyurusunun ardından, Beyaz Saray'dan veya Dışişleri Bakanlığı'ndan henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak, Rubio'nun katılımının teyit edilmesi, ABD'nin bu sürece verdiği önemi açıkça gösteriyor.

İstanbul'daki barış görüşmelerinin, bölgedeki gerginliği azaltması ve kalıcı bir çözüm bulunmasına katkı sağlaması umuluyor.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rus heyetinin 15 Mayıs'ta İstanbul'da Ukrayna heyetini bekleyeceğini duyurdu. Peskov, Rus heyetinin müzakerelere devam etmek üzere İstanbul'a gideceğini ve Ukraynalı muhataplarını bekleyeceklerini belirtti. Ancak, müzakerelerin yapılıp yapılmayacağına dair kesin bir bilgi verilmedi.

Peskov, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Heyetimiz yarın İstanbul’da olacak ve müzakerelerin devamı için Ukraynalı muhataplarını bekleyecek” ifadelerini kullandı. Bu açıklama, Rusya ve Ukrayna arasındaki müzakerelerin geleceği hakkında belirsizliği koruyor.

Rusya ve Ukrayna arasındaki müzakereler, savaşın başından bu yana çeşitli platformlarda gerçekleştirilmişti. Ancak, son dönemde müzakerelerde önemli bir ilerleme kaydedilemediği belirtiliyor. Taraflar arasındaki görüş ayrılıkları devam ederken, Rusya'nın Ukrayna'daki askeri operasyonları da sürüyor.

Türkiye, savaşın başından bu yana hem Rusya hem de Ukrayna ile yakın ilişkiler sürdürerek, müzakerelere ev sahipliği yapmaya istekli olduğunu belirtmişti. İstanbul, daha önce de iki ülke arasındaki müzakerelere ev sahipliği yapmıştı. Ancak, bu müzakerelerden de somut bir sonuç alınamamıştı.

15 Mayıs'ta İstanbul'da yapılması planlanan görüşmelerin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği ve müzakerelerden bir sonuç alınıp alınamayacağı merakla bekleniyor. Tarafların tutumları ve müzakerelerin seyri, savaşın geleceği açısından önemli bir rol oynayacak.